uyumsoft

Niye Şiir Olmasın!!!

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan heerdeem
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

ÇEK ELLERİNİ YAKAMDAN İSTANBUL!

Çek ellerini yakamdan İstanbul.
Çek ellerini üzerimden!...
Bakma gözlerime mavi mavi!
Üşüdüm...

Duymasın sokakların üşüdüğümü,
yatağımda yatan adamdan başkasının
gözlerine vurgun olduğumu.
Başka gözlerde kaybolduğumu.
Çek İstanbul, çek ellerini üzerimden!...

Ne Hisarın görebilecek duygularımı,
ne Anadolu Kavağın,
ne de akıp giden Boğazın göz yaşlarımı.
Çek elini İstanbul! Çek diyorum sana!...

Simidimin yarısını paylaştığım martılar
söylemeyecek kimselere,
vapurların düdüğü asla haykırmayacak,
duyurmayacak Sultanahmet'in müezzini aşkımı.
Çekeceksin ellerini yakamdan, çekeceksin,
çekeceksin ellerini İstanbul!...

Aşkın poyrazı gezinmeyecek tenimde.
Rüzgarın eteklerimi savurmayacak,
yeşil gözlerinin öpüşlerinde kaybolmayacağım.
Ve saçlarıma takmayacağım Emirgan'ın gülünü.

Dokunma bana İstanbul!
Kimseler bilmeyecek, kimseler işitmeyecek aşkımı...
Güneşin yakmayacak omuz başımı.
Yeni Camiinden havalanmış bir güvercin gölgesi olup,
düşmeyeceksin üzerime.

Altın Boynuz'unun üstünde
bir bulut kadar doluyum İstanbul.
Başka bir adamın koynunda sırtımı dönüp ağlayacağım.
Gözlerimi kaçıracağım kahvaltıyı hazırlarken,
başka bir aşkın değdiği fark edilmesin diye...

Yerebatan'ından küflü bir nefes çekip, öksüreceğim.
Ellerim titreyecek, sigaram yere düşecek.
En karanlığından zindanlara atılacak
yeni doğacak tüm aşklar.

Söz vereceksin,
bir daha hiç böyle bir bahar doğmayacak...
Böyle doğmayacak güneş üstüne.
Söz vereceksin İstanbul,
bir daha göz kırpmayacaksın Piyerloti'den...

Ağlamayacağım İstanbul, ağlamayacağım...
Ayaz çalacak, titreyecek bedenler.
Bir sela işitecek tüm eş dost.
Bu aşkı birlikte Karacaahmet' e götüreceğiz.
Ne sen anlatacaksın İstanbul, ne de ben!...
Bilsen kaç haykırılmamış aşk yatıyor orada.
Bilsen kaç çiçek filizlendi, hiç sulanmamış toprağında...

Leyla AYYILDIZ
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Yalnızlıklarda Sensizlik Var

Bakma,
''yalnızlığı seviyorum'' dediğime.
İçinde sensizlik de varken,
züğürtçe bir avuntu işte.

Sevmiyorum aslında,
senin olmadığın sokaklarda,
yağmurda yürümeyi de.
Gözlerinin derinlerinden
ödünç aldığım bakışlarım,
düşüyor, dökülüyor, kirleniyor
çamurlu su birikintilerinde.
Islak bir serçe gibi
üşüyor ellerim.
Ellerimde, ellerin yok diye.

Sevmiyorum, sensiz geceleri de.
Karası, gözlerinin rengine benzese de.
Omuzlarına şelale gibi dökülen
saçlarının pırıltısıyla örtüyorum karanlıkları.
Gün batımından çaldığım
ışıltıları sıvıyorum herbir teline.
Seni alıp götürmelerine,
inat olsun diye.

Teninin sıcaklığına sarıyorum
titremelerimi de.
Dudaklarından kalan,
kor ateşle bastırıyorum,
sensizlik, özlemler,
sensiz tükenmeler,
yarım yaşanmış sevişmeler,
ellerimde çaresizliğe,
yüreğimde burkulmaya dönüştüğünde.

Bakma,
''yalnızlığı seviyorum'' dediğime.
Sevmiyorum, sevmiyorum işte.
içinde sensizlik var diye.
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

İnsan
Ya hayrandır sana, ya düşman
Ya hiç yokmuşsun gibi unutulursun
Ya bir dakka bile çıkmazsın akıldan

N. Hikmet RAN
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

BEN SANA MECBURUM

Ben sana mecburum,
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum ,
Büyüdükçe büyüyor gözlerin ,
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum

Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski istanbul mudur
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lâmbaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun

Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
İnsan bir aksam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yasamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Bir kaç hayat çıkartır yasamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor
Eski zamanlardan bir cuma çalıyor
Durup köse başında deliksiz dinlesem
Sana kullanılmamış bir gök getirsem
Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
Ben sana mecburum sen yoksun

Belki haziranda mavi benekli çocuksun
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
Bir şilep, sızıyor issiz gözlerinden
Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
Bütün ıslanmış tüylerin ürperiyor
Belki körsün, kırılmışsın telaş içindesin
Kötü rüzgar saçlarını götürüyor

Ne vakit bir yasamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yasamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin

Attila İLHAN
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

7
Niceleri geldi, neler istediler;
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler;
Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler.

8
Bu dünya iki kapılı bir han,
Girdi mi dertlere düşer insan
Tanınmadan yaşamak en iyisi:
Elinde olsa da hiç doğmasan

9
Şeyh fahişeye demiş ki:-Utanmaz kadın;
Her gün sarhoşsun, onun bunun kucağındasın.
Doğru, demiş fahişe, ben öyleyim; ya sen ?
Sen bakalım şu göründüğün adam mısın?

10
Hep bir çember, dolanıp durduğumuz!
Ne önümüz belli, ne sonumuz.
Kim varsa bilen, çıksın söylesin:
Nerden geldik? Nereye gidiyoruz?

11
Gül yanaklı sevgiliyi saramaz insan
Yüreğine diken batmadan, vurulmadan.
Kim bir güzelin saçına dokunabilmiş
Tarak gibi diş diş, didik didik olmadan

12
Zaman büktü belimi, ne el tutar ne ayak;
Oysa ne güzel işlerim var yapılacak.
Can kalktı gitmeye; aman dur diyorum:
Ne yapayım, diyor, evin yıkıldı yıkılacak.

Ömer HAYYAM
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

ŞAFAK TÜRKÜSÜ

Beni burada arama anne
Kapıda adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne
Ağlama

Kaç zamandır yüzüm tıraşlı
Gözlerim şafak bekledim
Uzarken ellerim
Kulağım kirişte
Ölümü özledim anne
Yaşamak isterken delice

Nevzat ÇELİK
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

MEKTUP

Bir gün buluşacak olursak eğer,
(ki buna benim hiç umudum yok)
bir yer seçelim, ne olursun,
ikimizin de hiç bilmediği:
Ege Denizinde ıssız bir ada
ya da İskenderiye yakınlarında bir kıyı.

Öyle bir yer ki, bahçeler geceleyin
kendimizi yaşatmasın bize, hortlamış gibi;
öyle bir yer ki, ordaki insanlar,
görünce bizi, son görüşmemizden beri,
tanıdıklarından ölenleri düşünmesinler;
öyle bir yer ki, hiç kimseyle ortak öykümüz olmasın.

..............

Böyle bir yer varsa eğer bildiğin,
(ki buna, dedim ya, hiç umudum yok)
bir yer ki, güneş battıktan sonra,
o bildik kokusu bile ağacların
anımsatmasın bize, kaç kez denedik
bu buluşmayı boşuna şimdiye kadar.

Yoksa vazgeçelim şu buluşma işinden.

HENRIK NORDBRANDT
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

OTUZ BEŞ YAŞ

Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındakı mor halkalar?
Neden böyle düşman görünüyorsunuz;
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim:
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikce artıyor yalnızlığımız
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? Ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar.
N'eylesin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak
Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak.
Taht misali o musalla taşında.

Cahit Sıtkı TARANCI
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

KARASEVDA

Bir kere sevdaya tutulmaya gör;
Ateşlere yandığının resmidir.
Aşık dediğin, Mecnun misali kör;
Ne bilsin alemde ne mevsimidir.

Dünya bir yana, o hayal bir yana;
Bir meşaledir pervaneyim ona.
Altında bir ömür döne dolana
Ağladığım yer penceresi midir?

Bir köşeye mahzun çekilen için,
Yemekten içmekten kesilen için,
Sensiz uykuyu haram bilen için,
Ayrılık ölümün diğer ismidir.

Cahit Sıtkı TARANCI
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

AÇ KAPIYI BEN GELDİM

Aç kapıyı ben geldim
Korka korka değil,
usul usul değil ,
Elim yüreğimde
çarpa çarpa geldim ,
Aç kapıyı bak ne diyeceğim
Bir senin ellerinden,
bir senin gözlerinden
Dişlerinden,dudaklarından
Nergisler ocak ayında açtı
Kendimden bahsetmeyeceğim
Yediveren güllerden,
duvardan sarkan güllerden
Çocuklardan sabah erken
okula giderlerken
Atlardan bahsedeceğim,
kan ter içindeki atlardan
Aç kapıyı bak ne diyeceğim
Ne kadar küsülü çocuk varsa
barıştırdım oynuyorlar
Tam kırk çeşit sarmaşık gül buldum
penceremin dibinde açacak
Ekinleri dolu vurmadı,
çekirge gelmedi,kurak olmadı
Yorgunum demeyeceğim,
bir evimiz olsa demeyeceğim
Yüreğim daralıyor demeyeceğim
Bir baksan gözlerime
başını çevirmeyeceksin
Yürüyüp gitmeyeceksin,
elini çekmeyeceksin
Bir baksan gözlerime
Dağda yakılmış ateşler göreceksin
Aç kapıyı kim geldi bak
Bak nasıl havalandı güvercin
Açmam diyemezsin artık
Aç....

BERİN TAŞAN
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

SOLGUN BİR GÜL DOKUNUNCA

Çoklarından düşüyor da bunca
Görmüyor gelip geçenler
Eğilip alıyorum
Solgun bir gül oluyor dokununca.

Ya büyük şehirlerin birinde
Geziniyor kalabalık duraklarda
Ya yurdun uzak bir yerinde
Kahve, otel köşesinde
Nereye gitse bu akşam vakti
Ellerini ceplerine sokuyor
Sigaralar, kağıtlar
Arasından kayıyor usulca
Eğilip alıyorum, kimse olmuyor
Solgun bir gül oluyor dokununca.

Ya da yalnız bir kızın
Sildiği dudak boyasında
Eşiğinde yine yorgun gecenin
Başını yastıklara koyunca.

Kimi de gün ortası yanıma sokuluyor
En çok güz ayları ve yağmur yağınca
Alçalır ya bir bulut, o hüzün bulutunda.
Uzanıp alıyorum, kimse olmuyor
Solgun bir gül oluyor dokununca.

Ellerde, dudaklarda, ıssız yazılarda
Akşamlara gerili ağlarla takılıyor
Yaralı hayvanlar gibi soluyor
Bunalıyor, kaçıp gitmek istiyor
Yollar, ya da anılar boyunca.

Alıp alıp geliyorum, uyumuyor bütün gece
Kımıldıyor karanlıkta ne zaman dokunsam
Solgun bir gül oluyor dokununca.

Behçet NECATİGİL
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

KARADUT

Karadutum, çatal karam, çingenem
Nar tanem, nur tanem, bir tanem
Ağaç isem dalımsın salkım saçak
Petek isem balımsın ağulum
Günahımsın, vebalimsin.
Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan
Yoluna bir can koyduğum
Gökte ararken yerde bulduğum
Karadutum, çatal karam, çingenem
Daha nem olacaktın bir tanem
Gülen ayvam, ağlayan narımsın
Kadınım, kısrağım, karımsın.

Sigara paketlerine resmini çizdiğim
Körpe fidanlara adını yazdığım
Karam, karam
Kaşı karam, gözü karam, bahtı karam
Sıla kokar, arzu tüter
Ilgıt ılgıt buram buram.
Ben beyzade, kişizade,
Her türlü dertten topyekünazade
Hani su ekmeği elden suyu gölden.
Durup dururken yorulan
Kibrit çöpü gibi kırılan
Yalnız sanat çıkmazlarında başını kaşıyan
Artık otlar göstermelik atlar gibi bedava yaşayan
Sen benim mihnet icinde yanmış kavrulmuşum

Netmiş, neylemiş, nolmusum
Cömert ırmaklar gibi gürül gürül
Bahtın karışmış bahtıma çok şükür.
Yunmuş, yıkanmış adam olmuşum

Karam, karam
Kaşı karam, gözü karam, bahtı karam
Sensiz bana canım dünya haram olsun.

Bedri Rahmi EYÜBOĞLU
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

dönmez olsun dönmez olsun
sensiz bu dünya dönmez olsun
sönmez olsun sönmez olsun
içimdeki ateş sönmez olsun

bu şarkı bizim olsun
aşkımız sonsuz olsun
gönlümün pınarında adın ceylanım olsun

görmez olsun görmez olsun
sensiz bu gözlerim görmez olsun
sevmez olsun sevmez olsun
kalbim başkasını sevmez olsun

bu şarkı bizim olsun
aşkımız sonsuz olsun
gönlümün pınarında adın ceylanım olsun

geçmez olsun geçmez olsun
sensiz bu ömrüm geçmez olsun
gelmez olsun gelmez olsun
ayrılık bize gelmez olsun

bu şarkı bizim olsun
aşkımız sonsuz olsun
gönlümün pınarında adın ceylanım olsun
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Bilsem Ki

Dokunmsam ağlar mısın
Düşünüp o yılları
Bir dokun bin ah işittim senden
Bu kadar kolay mıydı vazgeçmek benden
Ağlasam duyar mısın feryadımı
Yüzüme bakar mısın son kez
İçimde yorgunluğun, mutsuzluğun
Sebebi bir tek sensin bu umutsuzluğun
Kalbim yıllar geçse de affetmeyecek
Bilsem ki gözyaşım hiç dinmeyecek
Sensiz bu son gecem bu son sabahım
Tadı yok bu mevsim ayrılıkların
Bilsem ki bir daha hiç dönmeyecek
Bilsem ki gözyaşım hiç dinmeyecek
Utanmam yenilmem mutsuzluğuma
Şimdi sensiz cehennemde yaşlanacağım

Serdar Ortaç

*****
Hadi Git

Gecenin yarısı düş mü yoksa gerçek mi
Yine geldin yanıma hadi git
Bırak sen beni yeni rüyalarıma
Melekler gibi ol hadi git...

Günahların benim olsun
Sevaplarım senin olsun
Paylaştık işte herşeyi hadi git...

Hadi git, hadi git beni terkedip uzaklara
Hadi git, hadi git doğacak güneş sabahlara
Hadi git ne sen ne de yarınlarım
Yeter artık bitsin rüyam hadi git...

Acılar sürmez, zaman en güzel çare
Unutursun sen de hadi git
Aç kollarını yeni dünyalarına
Gökkuşağı ol hadi git...

Günahların benim olsun
Sevaplarım senin olsun
Paylaştık işte herşeyi hadi git...

serdar ortaç
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

her adım anladım seni bana bağladı
adı mutluluktu ağladım
nerdesin bitmesin buraya kadarmış sevgilim
elveda diyen sen misin
gitme dur sakın
acıyor içim sensiz
gitme sevgilim
mutlu olsan da bensiz

belki ben de hata yaptım
seni sevdim tek bir an pişman olmadan
çok düşündüm çok yalvardım
Tanrım alma canımı teniyle bir gün buluşmadan
belki şimdi belki asla
ya ölüm ya aşk istedim dudağından
uyuyorsan bırak lütfen
sen kal aşk ben giderim buralardan sabah olmadan

Gökhan Türkmen-Rüya şarkısı
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Sana güneş hep arkandan vurmuş
gölgen hep önde
geceler zaten kara
yüzünü görmek güneşe bakmak gibi zaten
ne zaman istesem sen yakıyorsun
elim hep dudağında durmuş
sessiz bir ifade
geceler hep suskun
aynaya bakmak gibi senle konuşmak
ne zaman dinlesem sen susuyorsun
ne zaman dinlesem sen susuyorsun
yastığımda kalmış yüzün
biraz ayrılık biraz hüzün
say ne kadar zaman oldu
dokun ellerim kör oldu
bak bulamadım başka bir ten
gözlerin yakar mı yeniden
herkesi unutur da yüreğim
seni saklar birtanem

Gökhan Türkmen
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Sensizlikten Korkuyorum

Gecemin tam ortasında yalnızlığın koynunda.
Şakağından kurşuna dizdiğim zamansız zamanlarda...
İlhamı verdim hüznümle birlikte kaleme,
Seni yazdım yokluğunu inkar edercesine tozlu sayfalara.

Yitik yüreğimde,
Yetim bakışların aydınlığı dağılmış boş odama,
Meçhuldür bilinmezliklerim,
Doğuştan yazılmıştır sensiz kaderim
-----------------------------------------------------

Biliyorsun sensiz yapamam ben,
Asla;
Yok olur,
Biter küçülürüm,
Dirhem dirhemde.
Ölürüm.
Yığılır düşerim ,
Dizinin dibine.

Zaten kavgalıyım ben sensiz ;
Geçip giden zamanla.
Elden hiç bir şey gelmiyor,
Varlığına katık et beni
Sen ey yar!
Kat ki hiçliğim anlam kazansın sende .

Sus diyorsun bana !
Ama ;
Sırası mı ki şimdi susmanın;
Böyle gözyaşlarımda saklıyorken özlemini.
Delice esen rüzgârlarla beraber ağlıyorum gizlice,
Gözlerimde;
Duman duman,
Tüten hasretin gibi.
Düşmesin diye yerlere.

Sensizliğin işte;
O an bir tokat gibi çarpıyor,
Yüzüme yüzüme.

Sende haklısın ,
Her şeye rağmen susuyorum;
Sadece !
Böyle sensiz yaşamaya,
Seni isyan ediyorum.
Tan vuruyor karanlığa ,
Ne zaman doğdun da göğümde,
Söndün !
Yine doğuda büyüyorsun,
Doğan güneşle yüreğimde,
Fark etmesinler diye her şeyden gizliyorum seni.
Taaa şuracığımda,
Bilirim yar!
Geceler seni benden kıskanırlar,
Korkarım koparırlarda,
Hoyratça yüreğimdeki yerinden.

Çok acımasız bir dünya,
Bu yalan dünya!
Acımadan talan ettiler benliğimi.
Yetmezmiş gibi,
Bir de çaldılar senden başka
Bir bir,
Her bir şeyimi.

Derinde çok derinde,
Taa içerimde ,
Gizledim de seni,
Göremediler bir tek;
Nefesime,
Rüzgarıma,
Buz kesmiş tenime,
Sakladım da seni.

Fark etmediler,
Büyüklüğünü yüreğimde.
Elleri deysin istemedim ,
Üstüne,
İncitir,
Üzerler diye...

Bakmasınlar istedim,
Buğulu gözlerine korkutur,
Ürkütürler diye.

Bilirim senide çalarlardı içimden ,
Yitiktir zaten umutlarım,
Kayıptır ümitlerim ,
Bu sensiz talan olmuş şehirde,
Hiç bir şeyden korkmuyorum da ,
En çok/ sensiz kalmaktan korkuyorum.
A s l ı n d a...

Yusuf TÜRKMEN
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

187841zzukfm12dlkn8gr3.gif

[size=14pt]Boncuk Boncuk Gözlerin

Boncuk boncuk gözlerin
Yüreğime doluyor
Çıkmak için oradan
Durmadan yol arıyor

Dalga dalga saçların
Rüzgarla savruluyor
Fikrim sevda olmuş
Kalpleri kavuruyor

T Çakır
187841zzukfm12dlkn8gr3.gif
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

Yaşar Kemal'in aylardır beklenen şiir kitabı "Bugünlerde Bahar İndi" raflarda Ekim başında yerini aldı.


Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan kitap, ağırlıklı olarak 1940'larda yazılan, 50'ler ve 60'larda devam eden ve sonuncusu 1973'te yazılan şiirlerden oluşuyor.

Kitaptaki şiirlerin birçoğu ilk kez yayımlanan şiirlerden oluşsa da Kovan, Ülkü, Toprak, Küçük Dergi, Çığ, Görüşler adlı dergilerde ve Vatan ve Akşam gazetelerinde yayımlanan şiirler de yer alıyor.

Yaşar Kemal yer alacak şiirleri seçerken pek azında değişiklik yaptı. Kitapta, daha önce yayımlanmamış ancak Zülfü Livaneli tarafından bestelenmiş Ulaş ve Merhaba şiirleri de yer alıyor.
 
Ynt: Niye Şiir Olmasın!!!

187841zzukfm12dlkn8gr3.gif

[size=14pt]Güney Kapısı

içimdeki su itti elimi ellerine
baktım
beyazdı parmaklarımdan geçen
parmaklarından cemreyle göçen
ayazdı en çok

uzaklardan yol almış pınarların konuştu
yılgınlığa direnmiş kolların sardı sonra
gömdüm kafamı güçlü omzuna
aşkından ürken çocuk kadar ağladım

bileği kızıllaşmış döl kadar soğuk
tomurcuğun sütü kadar lirik ağladım
birikmiş ağladım, gecikmiş ağladım

parmak ucuma kuşlar yuva yapmıştı ama
eksik kanatların hüznü kadar ateşli
bülbüllerin ah?ı kadar tutuk ağladım

sildin gözyaşlarımı; içimde harfler silindi
dev bir mürekkep kazındı avcuma
sündürdüm nefesimi
çıkmaz bir leke kadar buruk ağladım

Aynur Uluç
187841zzukfm12dlkn8gr3.gif
 
Üst