Özürlülere özür gerektiren muamele.!

Üyelik
11 Mar 2010
Mesajlar
7
Merhaba

Ben yaklaşık 2 yıldır Türkiye nin en büyük lojistik şirketi olduğunu iddia eden bir şirkette özürlü kadrosunda çalışmaktaydım. Yalnız çalıştığım şirket beni görevlendirdiği şubede istifa etmem için darp,şiddet ve psikolojik baskı dahil her yolu deneyen "sözde idareci" lere karşı gereken önlemi almadı ve isteğim üzerine beni başka bir şubede görevlendirdi. Ancak özürlü olduğum için bana herkesin yaptığı işleri yaptıramıyordu; "misal kargo dağıtımı ve yük taşıma gibi"
Sonuçta yapma hakları olmamasına rağmen sırf işinmi kaybetmemek için verdikleri kargo dağıtımı görevi sırasında kaza geçirdim ve araçtan düşmek suretiyle kolum kırıldı. 20 günlük rapor almama rağmen durumu iş kazası olarak sgk ya bildirmeyen (SAYGIDEĞER FİRMA!!) yaklaşık 1 ay sonra acente olacağını önceden duyurduğu görev yerimde çalışmaktayken yıllık izin kullanma talebimi kabul etti. Ancak izne giderken bölge müdürü ve insan kaynakları sorumlusu iş yerinde bulunmadığından izin için gerekli evrakları imzalayarak şube müdürüne teslim ettim
Bu arada ben izindeyken çalıştığım şube acenta oldu yani "kar ortaklığı şeklinde devredildi" dolayısıyla acentayı alan şahıs özürlü olduğum için benimle çalışmak istemedi. Ben de izin dönüşü bölge müdürlüğüne müraacaat ettim. Bölge müdür yardımcısı olan zat ı muhterem de bana acente olan şubenin henüz devredilmediğini ay sonuna kadar oraa çalıştıktan sonra beni nerede görevlendireceğine karar vereceğini söyledi.
 
Ynt: ÖZÜRLÜLERE ÖZÜR GEREKTİREN MUAMELE

Bu olay 04/06/2009 tarihinde gerçekleşti ve ben aynı gün Çalışma Bakanlığı İstanbul Bölge Müdürlüğü ne şikayette bulundum şikayette bulunmamın ardından 10 gün kadar bir süre geçmişti ki bölge müdür yardımcısı olan Saygıdeğer Zat! Beni makamına çağırdı ve önüme bir ihbarname koyarak 2009 yılının ilk 3 ayına ait ödenmeyen maaşlarımın bordroları ile birlikte imzalamamı istedi. Çünkü 17/06/2009 tarihinde iş akdim 17. madde gerekçesiyle feshedilmişti. Ancak ben bu durumu kabullenmedim ve bir anlık boşluktan yararlanarak bana imzalatılan evrakın bir fotokopisini çekip aslını yanıma alarak avukatıma ulaştırdım Avukatım da 29/062009 tarihinde üsküdar iş mahkemesinde işe iade davası açtı..
Ancak muhterem yetkili boş durmamış ve bana imzalattığı evrakları da alarak 01/07/2009 tarihinde evime geldi ve beni evrakı yeniden imzalamaya ikna etmeye çalıştı fakat başaramadı.. Çünkü ben bu olayı şirketin en yetkili makamına ulaştıracağımı ve kendisini muhattap kabul etmediğimi ifade ettim.. Bunun üzerine beni şirketin Kavacık taki genel müdürlüğü ne götürdüler.. Orada kendisini Genel Müdür Yard. Olarak tanıtan zat; Seni Bölgedeki hiç bir arkadaşın istemiyor yöneticilerin senden memnun değil üstelik müşteriye ait olan bir kargo yu çaldığını söylüyorlar" meyanında bir beyanda bulundu..
Ben de kendilerine bahsettikleri kadar güvenilmez biri olmadığımı ve şube müdürünün yaklaşık 1500 lirayı aşan günlük hasılatı bile bankaya yatırmak üzere bana teslim edebilecek kadar çok güvendiğini dolayısıyla böyle bir şeyin ıspatının dahi mümkün olamayacağını ifade ederek odayı terk ettim...
 
Ynt: ÖZÜRLÜLERE ÖZÜR GEREKTİREN MUAMELE

Bunun ardından beni tekrar görüşme için odaya aldılar ve bana bütün olanları unutabileceklerini Üsküdar 1.iş mahkemesinde açmış olduğum davayı geri almam kaydıyla maaşıma 150 tl civarında zam yaparak beni tekrar işe alabileceklerini söyledi. Ben de böyle bir teklifi ancak ve ancak mahkeme huzurunda yapılması ve mahkeme kararı alınması halinde değerlendirebileceğimi ayrıca kendilerini çalışma ve sosyal güvenlin bakanlığı İstanbul Bölge Müdürlüğü ne şikayet ettiğimi ifade ederek oradan ayrıldım... a
 
Ynt: ÖZÜRLÜLERE ÖZÜR GEREKTİREN MUAMELE

Ancak bölge müdür yardımcısı olan zat tekrar yanıma geldi ve tekliflerini kabul etmediğim takdirde iş akdimi 5257 sayılı iş kanunu nun 25/2 fıkrasındaki uygulama ile ihbarsız ve tazminatsız olarak feshetmekle tehdit etti. Ben de bunun üzerine davayı geri alacağımı söyledim fakat hiç bir evraka imza atmadan oradan ayrıldım. Fakat ben davayı geri almak bir yana yeni davalar açmak için hazırlıklarımı yapmış ve neler olacağını beklemeye başlamıştım bile. Nitekim çok geçmeden beni adresimde bulamadıkları için muhtarlığa teslim edilen bir mektupta 2,3,4 Temmuz tarihlerinde düzenlenmiş 3 adet devamsızlık tutanağı gönderildiğini öğrendim..
Şimdi benim elimde imzalatmaya çalıştıkları ihbarname nin bir örneği var ayrıca söz konusu şirket benim durumumu iş kur a da zamanında bildirmediğinden süresinde başvurmama rağmen işsizlik ödeneği alamıyorum prim gün sayım 1380 üsküdar iş mahkemesindeki davamın 4, celsesi 04/03/2010 tarihinde yapıldı ve mahkeme 11/05/2010 tarihine ertlelendi bir sonraki duruşmada karşı taraf yazılı beyanda bulunacak ben ise iki adet tanığımı daha önce dinletmiş ve düzenlendiği iddia edilen tutanaklarda belirtilen tarihten yaklaşık 1 ay önce iş akdimin feshedildiğini ıspatlamış bulunuyorum...Şimdi sorum şu;
 
Ynt: ÖZÜRLÜLERE ÖZÜR GEREKTİREN MUAMELE

1: İşe iade davasında karşı taraf bizim tanıklar ve belgelerle tutanak tarihinden önce feshin gerçekleştiğini ıspat etmemize rağmen 25/2 den haklı nedenle fesih hükümlerinin uygulanmasını talep ediyor bu durumda davanın muhtemel akıbeti nedir?
2: Şahsıma karşı yapılan muameleye karşı almayı reddettiğim kıdem ve ihbar tazminatlarımın yanı sıra engelli olmam nedeniyle yaşamış olduğum psikolojik baskıya ve uğradığım iftiralara karşılık maddi ve manevi tazminat davası açmayı planlıyorum burada izlemem gereken yol nedir?
3: Bana karşı yapılan muameleyi medyaya ulaştırmak ve kamuoyunu "ÖZÜRLÜLERE KARŞI ÖZÜR BORCU" ödemeyen "Vicdan Özürlü" işverenlere karşı bilinçlendirmek için başvurabileceğim bir mercii söyleyebilir misiniz?
 
Ynt: Özürlülere özür gerektiren muamele.!

Adım atarken dikkatli olmalısınız haklı iken haksız duruma düşebilirsiniz. Örn; evinizde hırsızlara karşı eğitimli köpeğiniz var ve kapınızda "köpek var" vb levha yok. eve girmeye çalışan hırsızın başına bir şey gelirse siz suçlu duruma düşersiniz. Başınızdan geçen olaylar hukuki bir sürece girmişken bir avukattan yardım almanız daha doğru olur.
 
Ynt: Özürlülere özür gerektiren muamele.!

Cevap verme nezaketini gösteren arkadaşlarıma teşekkür ederek gelinen son durumu sizinle paylaşmak istiyorum..

1: Açmış olduğum işe iade davası nı 11/05/2010 tarihi itibarıyle kazamış bulunmaktayım.. Mahkeme kararında yapılmış olan feshin geçersizliğine hükmedilmiş 4 maaş tutarında fesih tazminatı ve 4 maaş tutarında da boşta geçen süre ücretinin ödenmesi gerektiğine karar verilmiştir...
2: Söz konusu dava iş verenin yasal süre içerisinde başvurusuyla yargıtaya gitmiş ve temyiz süreci başlatılmıştır..
3: Bu aşamada fazla mesai ve diğer haklarımın tespiti için başvurduğum bölge çalışma müdürlüğü de yargıtay tarafından temyiz incelemesinin sonucunu beklemektedir..
 
Ynt: Özürlülere özür gerektiren muamele.!

Şimdi gelinen noktada sorularımı kısaca arz edeceğim yanıt verme nezaketini gösterecek bütün arkadaşlara şimdiden sevgilerimi saygılarımı sunar görüş ve önerilerinizi beklerim...

1: işe iade davası kazanıldığına göre hükmolunan tazminat hakkım doğmuş demektir Buna göre mahkeme kararında belirtilen tazminat tutarında kıdem ve ihbar tazminatının mahsup edilmesine dair bir hüküm bulunmamaktadır dolayısıyla kıdem ihbar tazminatı ve fazla mesailerin talebi için açacağım davada yargıtayın işe iade davasını sonuçlandırmasını mı beklemeliyim yoksa mahkeme bu durumu bekletici mesele olarak kabul edip davayı erteleyerek yargıtay kararını talep edebilir mi
2:Engellilere iş ortamında karşı yapılan psikolojik baskı ve yıldırma olarak tanımlanan mobbing in söz konusu olayla var olduğunu düşünüyorum ve elimde bunu ıspat edecek belgeler tanıklar var. Dolayısıyla maddi manevi tazminat davası açacağım.. Ancak burada öğrenmek istediğim şu böyle bir davada üst sınır nedir. Nasıl bir süreç söz konusu olabilmektedir??
not; İşe iade temyiz incelemesinin ne kadar sürdüğü ve bu konuda örnek yargıtay kararları gönderirseniz size minnettar kalacağım... SAYGILARIMLA...
 

Benzer konular

Üst