İyi Günler.
Satış Personelinin Giderleri
- Konbuyu başlatan önmuhasebeci
- Başlangıç tarihi
İyi Günler.
Sn Demiral;
Pes doğrusu siz tartışmak için burda değilsiniz bunu çok iyi anladım. Sadece kendi doğrularınız var malesef. Bunun dışında hiçbir yoruma , görüşe , fikre anlamak amaçlı ilgi göstermiyorsunuz.
Size yolunuzda başarılar dilerim.
Pes doğrusu siz tartışmak için burda değilsiniz bunu çok iyi anladım. Sadece kendi doğrularınız var malesef. Bunun dışında hiçbir yoruma , görüşe , fikre anlamak amaçlı ilgi göstermiyorsunuz.
Size yolunuzda başarılar dilerim.
Burak Tanyeri
Katkı Sunan Üye
forum üyeleri,
2-Personel bu faturayı kapalı kestiriyor. (Tavsiye etmiyorum ama yapılıyor. ) Sorun? Yok. Bu kapalı-açık fatura konusuna Sayın koraykarakaya ile farklı bir konuda yazışmıştık girmiyorum bu konuya.
bu konuyu anlayamadım açmamız mümkün mü ?
2-Personel bu faturayı kapalı kestiriyor. (Tavsiye etmiyorum ama yapılıyor. ) Sorun? Yok. Bu kapalı-açık fatura konusuna Sayın koraykarakaya ile farklı bir konuda yazışmıştık girmiyorum bu konuya.
bu konuyu anlayamadım açmamız mümkün mü ?
ksimkesyan
Fenomen Üye
Sayın Güroy,
Haklısınız, yorum sayın Demiral'a aitti, Sayın Keremcem'den de özürümü kabul etmesini rica ediyorum.
Saygılar,
Kevork
Haklısınız, yorum sayın Demiral'a aitti, Sayın Keremcem'den de özürümü kabul etmesini rica ediyorum.
Saygılar,
Kevork
ksimkesyan
Fenomen Üye
Sayın Yaklaşım,
Açık / Kapalı Fatura konusuna kısa başlıklarla bilgi tazeleyelim.
Ticari teamüllere göre faturada imza yukarı atılırsa açık (veresiye), aşağıya atılmışsa kapalı (peşindir).
Vergi yasalarımızda bugüne kadar bu konuyla ilgili bir düzenleme yapılmamıştır, aslen görevi de değil. Ancak VUK 229-232 maddeleri arasında faturayı tarif ederken 231. maddesinde imza/kaşenin faturanın üst tarafına atılmasını zorunlu kılmıştır. Bu şarta bakarsanız tüm faturalar açıktır.
TTK da daha önce bu konuyla ilgili bir yorumda bulunmamıştı. Ancak fatura bedellerinin ödenip ödenmediğinin belirtilmesi hem TTK hem de Borçlar Hukuku açısından önemlidir. Yeni TTK'ya gelene kadar faturalar karşılığında makbuz düzenlenirdi. ( faturanın numarası ve ödeme kısmi ise kısmi ödeme olarak) Sürekli alışveriş yapılan işlemlerde hep makbuzlara "Cari Hesaba Mahsuben" teriminin yazılması da teamül oldu.
Ancak hukuk aşamasında bir faturanın bedelinin ödendiğini ispat etmek de çokça sıkıntıya sebep olurdu. Bu soruna uygun çözüm olarak özellikle kapalı faturalara "bedeli nakden tahsil edilmişir" veya ".......vadeli .....tutarındaki senet ile tahsil edilmiştir" veya "....tutarındaki .....numaralı ....bankası çeki ile tahsil edilmiştir" ibareleri yazılarak sorunun ortadan kaldırılması uygun olmuştur. Bir yöntem de bedeli nakten tahsil edilen faturalar için örmeğin fatura tarihinin yanına "PEŞİN" ibaresinin konulması da teamüllerde var.
Koray beyin haklı uyarısı nezdinde, Ankara Ticaret Odası 1948 yılında 5590 sayılı yasanın verdiği yetkiye dayanarak "faturanın üstüne imza atılması halinde bedelinin tahsil edilmediğini, altına imza atılması halinde ise bedelinin ödendiğini göstermektedir" diyerek örf ve adetleri tespit etme yetkisini kullanmıştır. Ancak Yargıtay hiç bir zaman bu tespiti yeterli bulmamıştır. Ödemeleri Açık net terimler yada belgelerle tespitini şart koşmuştur.
Yeni TTK'nın 21. maddesi ise yeni bir boyut ve anlayış getirmiş " Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir." diyerek konuya daha bir açıklık kazandırmıştır.
Yardımcı olduğunu umarım,
Saygılar,
Kevork
Açık / Kapalı Fatura konusuna kısa başlıklarla bilgi tazeleyelim.
Ticari teamüllere göre faturada imza yukarı atılırsa açık (veresiye), aşağıya atılmışsa kapalı (peşindir).
Vergi yasalarımızda bugüne kadar bu konuyla ilgili bir düzenleme yapılmamıştır, aslen görevi de değil. Ancak VUK 229-232 maddeleri arasında faturayı tarif ederken 231. maddesinde imza/kaşenin faturanın üst tarafına atılmasını zorunlu kılmıştır. Bu şarta bakarsanız tüm faturalar açıktır.
TTK da daha önce bu konuyla ilgili bir yorumda bulunmamıştı. Ancak fatura bedellerinin ödenip ödenmediğinin belirtilmesi hem TTK hem de Borçlar Hukuku açısından önemlidir. Yeni TTK'ya gelene kadar faturalar karşılığında makbuz düzenlenirdi. ( faturanın numarası ve ödeme kısmi ise kısmi ödeme olarak) Sürekli alışveriş yapılan işlemlerde hep makbuzlara "Cari Hesaba Mahsuben" teriminin yazılması da teamül oldu.
Ancak hukuk aşamasında bir faturanın bedelinin ödendiğini ispat etmek de çokça sıkıntıya sebep olurdu. Bu soruna uygun çözüm olarak özellikle kapalı faturalara "bedeli nakden tahsil edilmişir" veya ".......vadeli .....tutarındaki senet ile tahsil edilmiştir" veya "....tutarındaki .....numaralı ....bankası çeki ile tahsil edilmiştir" ibareleri yazılarak sorunun ortadan kaldırılması uygun olmuştur. Bir yöntem de bedeli nakten tahsil edilen faturalar için örmeğin fatura tarihinin yanına "PEŞİN" ibaresinin konulması da teamüllerde var.
Koray beyin haklı uyarısı nezdinde, Ankara Ticaret Odası 1948 yılında 5590 sayılı yasanın verdiği yetkiye dayanarak "faturanın üstüne imza atılması halinde bedelinin tahsil edilmediğini, altına imza atılması halinde ise bedelinin ödendiğini göstermektedir" diyerek örf ve adetleri tespit etme yetkisini kullanmıştır. Ancak Yargıtay hiç bir zaman bu tespiti yeterli bulmamıştır. Ödemeleri Açık net terimler yada belgelerle tespitini şart koşmuştur.
Yeni TTK'nın 21. maddesi ise yeni bir boyut ve anlayış getirmiş " Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir." diyerek konuya daha bir açıklık kazandırmıştır.
Yardımcı olduğunu umarım,
Saygılar,
Kevork
Son düzenleme:
ksimkesyan
Fenomen Üye
Sayın Demiral,
Haklısınız, 1948 olmalı sürç-ü klavye etmişim affola. Bugün ikinci hata son hakkım kaldı galiba.
Saygılar,
Kevork
Haklısınız, 1948 olmalı sürç-ü klavye etmişim affola. Bugün ikinci hata son hakkım kaldı galiba.
Saygılar,
Kevork
Akaryakıt için alınan fişler tutarı ne olursa olsun fatura yerine geçiyor. Maliye kendine nasıl uygun gelirse öyle özelge veriyor.
"Nihai tüketicilerin tüketim amacıyla, mükellef olanların ise ticari, zirai ve mesleki faaliyetleriyle ilgili olarak satın aldıkları akaryakıt karşılığında düzenlenecek (üzerinde ”TAŞIT VEYA MÜŞTERİ TANIMA SİSTEMİ FATURAYA DÖNÜŞTÜRÜLECEK” ibaresi bulunanlar hariç) söz konusu ödeme kaydedici cihaz fişleri, üzerinde yazılı tutar ne olursa olsun fatura yerine geçen belge olarak kabul edilecek, ayrıca faturaya dönüştürülmesi istenmeyecek ve yapılan incelemeler ve kontroller sırasında bu fişleri gider belgesi olarak kullananlardan fatura ibrazı talep edilmeyecektir."
"Nihai tüketicilerin tüketim amacıyla, mükellef olanların ise ticari, zirai ve mesleki faaliyetleriyle ilgili olarak satın aldıkları akaryakıt karşılığında düzenlenecek (üzerinde ”TAŞIT VEYA MÜŞTERİ TANIMA SİSTEMİ FATURAYA DÖNÜŞTÜRÜLECEK” ibaresi bulunanlar hariç) söz konusu ödeme kaydedici cihaz fişleri, üzerinde yazılı tutar ne olursa olsun fatura yerine geçen belge olarak kabul edilecek, ayrıca faturaya dönüştürülmesi istenmeyecek ve yapılan incelemeler ve kontroller sırasında bu fişleri gider belgesi olarak kullananlardan fatura ibrazı talep edilmeyecektir."
Sayın nguroy,
Maliye kendine nasıl uygun gelir ise öyle yapmıyor maalesef.
2006 yılında akaryakıt istasyonları zorunlu yazarkasa uygulamasına geçirildi plaka girilmeden akaryakıt vermeyen bir sistem kuruldu nedeni ise böylesi çok fazla bir sirkülasyon olan bir ortamda faturasız satışın önüne geçmek ve kaçak akaryakıtı önlemek adına dolayısı ile pompa cihazından plaka girilmeden yani yazarkasa fişi kesilmeden maalesef akaryakıt satışının yapılması mümkün değil. Uygulama faturasız satış ve kaçak akaryakıtın önüne geçilmek için yapıldı yanı akaryakıt istasyonlarından alınan ÖKC fişlerinin neden fatura yerine geçtiğini ve sadece neden akaryakıt istasyonları için sınırlı olduğunu umarım anlatabilmişimdir.Aslında neden akaryakıt fişlerinin fatura yerine geçtiğini bilmeniz gerekir diye düşünmüyorda değilim.
İyi Günler.
Şimdi olayın başka yönlere gittiğini gördüm.
Öncelikle VUK KDV açısından tebliğler ortada ve net.
"Vergi usul kanunun 204 seri nolu genel tebliğine göre ;
Mükelleflerin ticari faaliyetlerine ilişkin olarak; işyerlerinde kullanılmak ve tüketilmek amacıyla satın aldıkları (Kırtasiye, büro ve temizlik malzemeleri gibi) ve bedeli fatura düzenleme mecburiyetini belirleyen Kanuni haddi aşmayan diğer bir anlatımla perakende satış fişi (veya yazar kasa fişi) düzenleme sınırları içinde kalan mal ve hizmet bedelleri için düzenlenen perakende satış veya yazar kasa fişlerinin gider belgesi olarak kabul edilmektedir.İşletmenin tüketimi dışında satışa konu olacak mal ve hizmetlerin alımlarında ise bedeli ne olursa olsun fatura düzenlenmesi defterlere faturalara dayanılarak kayıt yapılması gerekmektedir.
Katma değer vergisi açısından ise;
1990/4 Sayılı KDV iç Genelgesinin konuya ilişkin bölümü şöyledir:
Gider belgesi olarak kabul edilen perakende satış veya yazar kasa fişlerinde ayrıca gösterilen katma değer vergisi de, bu belgelerin kanuni defterlere de kaydedilmesi şartıyla, genel hükümler çerçevesinde indirim konusu yapılacaktır."
KDV indirimi konusunda şu hususlar göz önün de tutulmalıdır:
• Perakende satışlarda, belge üzerinde KDV'nin ayrıca gösterilmesi mecburiyeti yoktur. Bir satışın perakende satış sayılabilmesi için; malın alıcı tarafından aynen veya işlendikten sonra tekrar satışa arz edilmemesi, tüketilmesi veya sarf malzemesi olarak kullanılması ve satın alan kişilerin normal ihtiyacından fazla olmaması gerekir Perakende satış tarifi böyle olunca, firmaların PSV ile gider kaydına konu edebilecekleri alımları da bu tarif kapsamına girmektedir. Buradan çıkan sonuç, gider kaydına müsnet olabilecek PSV de KDV ayrıca gösterilmemiş olsa dahi iç yüzde hesabı ile bulunup indirilmesinin mümkün olduğu şeklindedir.. Gerek gider kaydında sorun çıkmaması, gerekse KDV indirim hakkının kullanılabilmesi bakımından PSV ve alınan mal cinsinin yahut yaptırılan işin mahiyetinin yazdırmasında ve KDV tutarının ayrıca belirttirilmesinde yarar vardır.KDV'sinin ayrıca gösterilmesine gerek bulunmayan (akaryakıt gibi) mallarda KDV tutan iç yüzde hesabıyla bulunup indirilir."
Buna karşın bunları sadece ofis içindeki kullanımlar için alırsanız gider yazabilirsiniz diyen ise bir ÖZELGE yukarda özelge detaylı verilmiş.
Bu nedenle özelge geneli bağlamaz sadece alanı bağlar. Firmanın ticari alım satım konusu olmayan hizmetler için almış olduğu PSV ler aksine o firmaya verilmiş bir özelge yoksa gider yazılır.
İkinci anlaşmazlık konusu personelin ödemede kendi kredi kartını kullanması.
Bu tür seyahat harcamaları için iki yöntem vardır. Birinci ve daha çok uygulanan yöntem personele seyahata çıkmadan önce harcamalarının yaklaşık tutarı hesaplanarak bir avans verilmesidir.
Bu avans verilirken hesap planında İŞ AVANSLARI kısmında muhasebeleştirilir. Daha sonra personel yaptığı harcamaların dökümünü altına belgelerini de ekleyerek liste halinde onayını da alarak muhasebeye ibraz eder ve aldığı avans kapatılır. Avansdan farklı harcama olursa tahsilat veya tediye yapılarak hesap her seferinde sıfırlanmalıdır.
Diğer yöntem ise avans almadan personel harcamasını kendi yapar ve seyahat sonunda yine liste halinde dökümlü olarak ibraz eder.
Personelin bu harcamları nasıl yaptığı firmaile ilgili bir sorun değildir. İste nakit , ister kartla ister açık hesap yapar firmanın muhasebesini ilgilendirmez. Firma kendi avans hesabını kapatır. Farkı da ya öder ya da tahsil eder.
Ben henüz yolun yarısında olduğum için . Bu avans kapama ve harcama işlerinin Örtülü kar dağıtımı ile ne ilgisi olduğunu hala çözebilmiş değilim. Birisi beniş aydınlatırsa minnettar kalıcam.
Öncelikle VUK KDV açısından tebliğler ortada ve net.
"Vergi usul kanunun 204 seri nolu genel tebliğine göre ;
Mükelleflerin ticari faaliyetlerine ilişkin olarak; işyerlerinde kullanılmak ve tüketilmek amacıyla satın aldıkları (Kırtasiye, büro ve temizlik malzemeleri gibi) ve bedeli fatura düzenleme mecburiyetini belirleyen Kanuni haddi aşmayan diğer bir anlatımla perakende satış fişi (veya yazar kasa fişi) düzenleme sınırları içinde kalan mal ve hizmet bedelleri için düzenlenen perakende satış veya yazar kasa fişlerinin gider belgesi olarak kabul edilmektedir.İşletmenin tüketimi dışında satışa konu olacak mal ve hizmetlerin alımlarında ise bedeli ne olursa olsun fatura düzenlenmesi defterlere faturalara dayanılarak kayıt yapılması gerekmektedir.
Katma değer vergisi açısından ise;
1990/4 Sayılı KDV iç Genelgesinin konuya ilişkin bölümü şöyledir:
Gider belgesi olarak kabul edilen perakende satış veya yazar kasa fişlerinde ayrıca gösterilen katma değer vergisi de, bu belgelerin kanuni defterlere de kaydedilmesi şartıyla, genel hükümler çerçevesinde indirim konusu yapılacaktır."
KDV indirimi konusunda şu hususlar göz önün de tutulmalıdır:
• Perakende satışlarda, belge üzerinde KDV'nin ayrıca gösterilmesi mecburiyeti yoktur. Bir satışın perakende satış sayılabilmesi için; malın alıcı tarafından aynen veya işlendikten sonra tekrar satışa arz edilmemesi, tüketilmesi veya sarf malzemesi olarak kullanılması ve satın alan kişilerin normal ihtiyacından fazla olmaması gerekir Perakende satış tarifi böyle olunca, firmaların PSV ile gider kaydına konu edebilecekleri alımları da bu tarif kapsamına girmektedir. Buradan çıkan sonuç, gider kaydına müsnet olabilecek PSV de KDV ayrıca gösterilmemiş olsa dahi iç yüzde hesabı ile bulunup indirilmesinin mümkün olduğu şeklindedir.. Gerek gider kaydında sorun çıkmaması, gerekse KDV indirim hakkının kullanılabilmesi bakımından PSV ve alınan mal cinsinin yahut yaptırılan işin mahiyetinin yazdırmasında ve KDV tutarının ayrıca belirttirilmesinde yarar vardır.KDV'sinin ayrıca gösterilmesine gerek bulunmayan (akaryakıt gibi) mallarda KDV tutan iç yüzde hesabıyla bulunup indirilir."
Buna karşın bunları sadece ofis içindeki kullanımlar için alırsanız gider yazabilirsiniz diyen ise bir ÖZELGE yukarda özelge detaylı verilmiş.
Bu nedenle özelge geneli bağlamaz sadece alanı bağlar. Firmanın ticari alım satım konusu olmayan hizmetler için almış olduğu PSV ler aksine o firmaya verilmiş bir özelge yoksa gider yazılır.
İkinci anlaşmazlık konusu personelin ödemede kendi kredi kartını kullanması.
Bu tür seyahat harcamaları için iki yöntem vardır. Birinci ve daha çok uygulanan yöntem personele seyahata çıkmadan önce harcamalarının yaklaşık tutarı hesaplanarak bir avans verilmesidir.
Bu avans verilirken hesap planında İŞ AVANSLARI kısmında muhasebeleştirilir. Daha sonra personel yaptığı harcamaların dökümünü altına belgelerini de ekleyerek liste halinde onayını da alarak muhasebeye ibraz eder ve aldığı avans kapatılır. Avansdan farklı harcama olursa tahsilat veya tediye yapılarak hesap her seferinde sıfırlanmalıdır.
Diğer yöntem ise avans almadan personel harcamasını kendi yapar ve seyahat sonunda yine liste halinde dökümlü olarak ibraz eder.
Personelin bu harcamları nasıl yaptığı firmaile ilgili bir sorun değildir. İste nakit , ister kartla ister açık hesap yapar firmanın muhasebesini ilgilendirmez. Firma kendi avans hesabını kapatır. Farkı da ya öder ya da tahsil eder.
Ben henüz yolun yarısında olduğum için . Bu avans kapama ve harcama işlerinin Örtülü kar dağıtımı ile ne ilgisi olduğunu hala çözebilmiş değilim. Birisi beniş aydınlatırsa minnettar kalıcam.
Sayın nguroy,
Yolun yarısında olduğunuzu tarafınıza söylerken şunu ima etmek istemiştim fakat siz anlamamışmısınız.
Yaşlandığınızı belirtmiştiniz bende tarafınıza daha yolun yarısında olduğunuzu genç olduğunuzu belirtmiştim latife yapmıştım yani mesleki bir bağlamda söylenmiş bir söz değil fakat siz mesleki algılamışsınız.
Yorumunuza gelecek olursak.
Kusura bakmayın ama çok basit bir yorum olmuş.
İyi Günler.
Yolun yarısında olduğunuzu tarafınıza söylerken şunu ima etmek istemiştim fakat siz anlamamışmısınız.
Yaşlandığınızı belirtmiştiniz bende tarafınıza daha yolun yarısında olduğunuzu genç olduğunuzu belirtmiştim latife yapmıştım yani mesleki bir bağlamda söylenmiş bir söz değil fakat siz mesleki algılamışsınız.
Yorumunuza gelecek olursak.
Kusura bakmayın ama çok basit bir yorum olmuş.
İyi Günler.
Son yaptığınız yorum maalesef isabetsiz olmuş. Biraz daha kurumsal bir uslup ile yazmanızı önemle rica edeceğim. Maalesef yorumunuz demagoji yapmaktan öteye gidemiyor.
Şirket harcamalarını şirket çalışanlarının şahsi kredi kartı ile ödeme yapmalarında bir sorun olmayacağını savunmanız mesleğiniz açısından uygun bir uslüp ve tavır değildir.
Şirket harcamalarını şirket çalışanlarının şahsi kredi kartı ile yapmaları durumunda mali irade şahsi kredi kartından yapılan satışın kart sahibine düzenlenmesini istiyor.
Yani şirket harcamasını şirket çalışanı şahsi kredi kartından yapıp ve bu tutarı şirketinden her ne olur ise gider belgesi ile teslim etmiş olsa parasını nakit alıyor ise örtülü kar dağıtımına girecektir. (şirket çalışanı şahsi kredi kartı ile yaptığı ödemeye birde taksit uygulatmış ise ben daha ne diyeyim)
İyi Günler.
Şirket harcamalarını şirket çalışanlarının şahsi kredi kartı ile ödeme yapmalarında bir sorun olmayacağını savunmanız mesleğiniz açısından uygun bir uslüp ve tavır değildir.
Şirket harcamalarını şirket çalışanlarının şahsi kredi kartı ile yapmaları durumunda mali irade şahsi kredi kartından yapılan satışın kart sahibine düzenlenmesini istiyor.
Yani şirket harcamasını şirket çalışanı şahsi kredi kartından yapıp ve bu tutarı şirketinden her ne olur ise gider belgesi ile teslim etmiş olsa parasını nakit alıyor ise örtülü kar dağıtımına girecektir. (şirket çalışanı şahsi kredi kartı ile yaptığı ödemeye birde taksit uygulatmış ise ben daha ne diyeyim)
İyi Günler.
Son düzenleme:
Benim yorumlarım hakkındaki kararı bırakında forum üyeleri versin. Konu kişiselleşmeye başladığı için bu başlıkta daha fazla yorum yapmayacağım. gereken herşey söylenmiştir. Okuyanlar kendi değerlendirmelerini yaparak hareket edeceklerdir.
Sayın nguroy,
Bende bir forum üyesiysem sizin yorumlarınıza yorum yapabilirim değil mi ? Tıpkı sizin benim yorumlarıma yorum yaptığınız tablo şeklinde.
Yalnız konunun kişiselleşmeye başladığı yok sanırım siz öyle hissettiniz.
Daha önce dediğiniz gibi,kimseye saygıda kusur edilmediği müddetçe herkes yazar/çizer eğri yada düz. (ama ben düz yazdığımı düşünüyorum
)
Geçen gün forumda bulunan eski konuları incelerken farklı bir konuda çok eski konu mesajlarında bir üye ile mutabık kalmamışsınız, fakat karşı üye size farklı bir cevap verdiği halde kendisine bana es son yazdığınız tepkili mesajı vermediğiniz halde bana çok farklı tepkili mesaj yazmışsınız nedenini öğrenebilme imkanım mevcutmu?
Size iyi günler diliyorum.
Bende bir forum üyesiysem sizin yorumlarınıza yorum yapabilirim değil mi ? Tıpkı sizin benim yorumlarıma yorum yaptığınız tablo şeklinde.
Yalnız konunun kişiselleşmeye başladığı yok sanırım siz öyle hissettiniz.
Daha önce dediğiniz gibi,kimseye saygıda kusur edilmediği müddetçe herkes yazar/çizer eğri yada düz. (ama ben düz yazdığımı düşünüyorum
)Geçen gün forumda bulunan eski konuları incelerken farklı bir konuda çok eski konu mesajlarında bir üye ile mutabık kalmamışsınız, fakat karşı üye size farklı bir cevap verdiği halde kendisine bana es son yazdığınız tepkili mesajı vermediğiniz halde bana çok farklı tepkili mesaj yazmışsınız nedenini öğrenebilme imkanım mevcutmu?
Size iyi günler diliyorum.
Son düzenleme:
Bana burda bulunduğum süre zarfında (12 yıl olmuş) sataşanlar, rekabet etmek isteyenler, kişisel saldırıda bulunanlar her zaman oldu. Yani birçok oldu. Ancak şu anda onların hiç biri forumda değil. Ben de gördüğünüz gibi naçizane burda devam ediyorum.
O nedenle hangi konudan söz ettiğinizi anlayamadım.
Çok da önemli değil. Tartışma kişisel hale gelmesin, amacından sapmasın diye düşünerek o sözleri sarf ettim. Siz elbette yorumlarınızı her zaman yazın. Okumaktan keyif alıyorum.
O nedenle hangi konudan söz ettiğinizi anlayamadım.
Çok da önemli değil. Tartışma kişisel hale gelmesin, amacından sapmasın diye düşünerek o sözleri sarf ettim. Siz elbette yorumlarınızı her zaman yazın. Okumaktan keyif alıyorum.