Sermaye Avansı İadesi Hk

Üyelik
19 Tem 2022
Mesajlar
10
Konum
istanbul
Sn üstadlar, 2022 Yılında firmaya yapılan sermaye avansı ödemeleri hakkında bir sorum var.
Öncelikle firma %60 Yabancı sermayeli %40 yerli sermayeli serbest bölgede faliyet gösteren bir firmadır.

2022 Yılında şirket ortakları yabancı para cinsinden firmaya sermaye avansı koymuşlardır 529 hesapta takip ediliyor,bu bedeli yine döviz cinsinden ortaklara geri iade edebiliyormuyuz.

Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.
 
Sayin Rasit

Bu hassas bir konu. (6102 sayili Kanunla bu konu duzenlenmeden once bu konun ilk uygulayicisi olarak) bu konuyla ilgili formda yazim var. Isterseniz bir arayin. Ancak ozetle;

Sermaye avansı , mevzuatımızda düzenlenmemiş bir konudur. Muhasebe sistemimizde de bu isimaltında herhangi bir hesap bulunmamaktadır. Ayrıca, gerek 6762 Sayılı TTK olsun gerekse 6102Sayılı TTK’nda da sermaye artırım bahsinde sermaye avansı kavramı kullanılmamış, bu kavrama herhangi bir hukuki sonuç bağlanmamıştı. Bununlabirlikte, sermaye avansı ise, ilerde tescilli sermayeye dönüşecek sermaye artırımına mahsuben önceden ödenen tutar veya ileride yapılacaksermaye artırımına mahsup edilmek üzere şirket ortaklarının, ortak oldukları şirketlere yaptıklarıpara transferleri veya ödeme olarak tanımlanmaktadır.

Çünkü, sermaye artırımına yönelik, genel kurulkararı, yönetim kulu kararı veya tescillenmiş birsermaye artırım kararı yokken, ortaklarının ortakoldukları şirketlere yapılan ödemelerin sermayeniteliğinde olması mümkün değildir. Dolayısıyla,sermaye avansı adı altında nakdi değerlerin verilmesi durumunda sermaye borcu ödemesi değil,borç verme işlemi söz konusudur.
Uygulamada sermaye artırım avansı müessesesinin hukuki olarak bir tanımı olmamakla beraber, ileride yapılacak sermaye artırımınamahsup edilmek üzere şirket ortaklarının, ortakoldukları şirketlere yaptıkları para transferleriolarak tanımlanmaktadır. Yapılan bu ödemelerinsermaye artırım avansı olarak nitelendirilebilmesi için şu koşulların sağlanması gerekmektedir;
1- Taraflar arasında ilgili avans bedelinin“geri ödenmemesi” ve “sermayeye ilave
edilmek üzere gönderilmiş olduğu” üzerinde mutabık kalınmış olması,
2- Kaynak aktarımında bulunan ve aktarılankaynağı kullanan şirketlerin yönetim kurullarında söz konusu kaynağın sermayeartırım avansı olarak verildiği ve alındığıhususunun kaynak aktarılmadan öncekarara bağlanması,
3- Aktarılan kaynağın makul bir süre içerisinde sermayeye ilave edilmesi,
4- Anılan avans bedelinin, yukarıdaki şekildealındığının yazılı olarak ispatlanabilir olması,
5- Avans bedeli paranın transferine ilişkin banka hesap hareketlerinde açıklama olarak“Sermaye (artırım) avansı” bedeli ifadelerine yer verilmesi, gerekmektedir

15.09.2018 tarihinde “6102 Saylı TTK’nun 376.Maddesinin Uygulamasına İlişkin Usul ve Esasları Hakkında Tebliğ”yayımlanmış ve yürürlüğe girmiştir. Yayımlananbu tebliğ, sermayenin tamamlanması ilgili özelhükümler getirmiş ve TTK’nun 376.maddesini de somutlaştırmıştır.
Tebliğe göre sermayenin tamamlanması,bilânço açıklarının ortakların tamamı veya bazı ortaklar tarafından kapatılması şeklinde tanımlanmıştır.
Her ortak, payı oranında sermaye tamamlamaya katılabilmekte, fakat verdikleri tutarları da geri alamamaktadırlar. Ortaklara ait bu yükümlülük ise aynı zamanda sermaye konulması veya borç verilmesi niteliğinde olmayıp karşılıksız olarak kabul edilmektedir.

Ayrıca ortaklarca yapılan bu ödemeler de, gelecekte yapılacak sermaye artırımına mahsuben bir avans yani sermaye avansı olarak nitelendirilememektedir. Bununla birlikte tebliğde, bilanço zararlarının kapatılması için getirilen yükümlülükler uyarınca ortaklarca yapılan ödemelerin, öz kaynaklar hesap sınıfı içerisinde sermaye tamamlama fonu hesabında toplanıp ve takip edileceği debelirtilmiştir
SONUC:
1- Sermayenin tamamlanması, şirkete ancak “nakit para” verilerek gerçekleştirilebilmektedir. Örneği şirketten nakdî/aynîalacağı olan ortağın bundan vazgeçmesi,taşınır, taşınmazların yeniden değerlemesi vs., TTK ve Tebliğ bakımından sermayenin tamamlanması olarak kabul edilmemektedir. Çünkü, alacaklardan vazgeçilmesi başka tür bir iyileştirme olarakkabul edilmektedir.
2- Sermayenin tamamlanması için şirketeverilen para; TTK madde 376/2’ye göre“belirli bir olaya özgü ek yüküm ihdası”,TTK madde 421/2-a’ya göre “bilanço zararlarının kapatılması için bir yükümlülük”, TTK madde 603/1’e göre de “ek ödeme yükümlülüğü”, olarak görülmektedir.
3- “Yeni sermaye konulması/artırımı” değildir. Ödeme yapan ortak, şirketten pay(hisse) talep edemez. Ödenen bu tutargeçerli mevzuata göre “bedelsiz sermayeartırımında” da kullanılamaz. Fakat, tasfiyede/iflasta masaya dâhil olmaktadır.
4- “Şirkete borç verme işlemi” değildir. Çünkü, şirkete ödenen tutarın faizli ya da faizsiz olarak geri ödeyememekte, ortağa da bu sebeplefaiz, kâr payı vs. ödeyememekte, ortak bunu bir alacakmış gibi temlik edememekte, başka şirkete sermaye olarakkoyamamakta, ileride yapılacak sermayeartırımının avansı olarak görülememekte,bir alacak olmadığından mirasçılara dageçmemektedir.
5- “Kendine özgü bir karşılıksız kazandırmadır”. Borçlar hukuku açısından “şartlı bağışa” benzetilebilmektedir. Nakit ödemeişlemi genel kurulun oybirliği ile aldığı karar gereğince yapılırsa “zorunlu bağış” dadenilebilmektedir.
6- Herhangi bir mal veya hizmet alımı ve satışından, kira vb.’den elde edilen bir “kazanç” değildir. Bu nedenle de şirkete gelenpara “gelir” olarak değerlendirilmemektedir. Bu para sadece zararın kapatılmasına,eksilen esas sermayenin tamamlanmasına tahsis edilmiş ve şirket hesaplarındada bu şekilde takip edilecektir.
7- Tebliğ’de “..verdiğini geri alamaz” ifadesi yer almaktadır. Gayr-ı kabili rücu karşılıksız kazandırmadır. Gayr-ı kabili kararında ise ödeme için bozucu şart belirlenememektedir. Örneğin, 6 ay içinde durum düzelmezse paralar geri ödenir şartı konamamaktadır.
8- Sermayenin tamamlanması sonucunda şirkete ait esas sermaye tutarı değişmemektedir. Bu nedenle sermayenin tamamlanması kararının tescil ve ilanı dagerekli değildir.
ONEMLI NOT :Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından verilen 01.06.2012 tarih ve 11 sayılı özelgede; “Sermaye tamamlama fonunun ödendiği iştirakin ise söz konusu tutarların sermayeye ilave edilmemesi ve vergi mevzuatında bir istisna hükmü bulunmaması nedeniyle, bu tutarları kurum kazancına dâhil etmesi gerekmektedir.” değerlendirmesine yer verilmiştir. Bu ifadenin mefhum-u muhalifinden, sermaye tamamlama fonunun sermayeye ilave edilmesi veya doğrudan sermaye arttırımı yapılması halinde, aktarılan tutarın kurum kazancıyla ilişkilendirilmeyeceği sonucu çıkmaktadır.

Bir incelenme esnasinda TTK’nın aradığı belli prosedüre uyulmadan (yukarida belirttigim GK/YKK olmadan) rastgele yapılan ödemeler öz kaynak hesabında takip edilmek yerine gelir olarak dikkate alınması gerektiğini belirtip inceleme elemanlarınin, bu gibi ödemelerle ilgili TTK’daki boşluktan da faydalanip bu tutarları öz sermayenin bir cüzi değil bir gelir unsuru olarak değerlendirip Vergi cezasi uygulayabilirler.

Bu gibi durumlardan kurtulmak icin sermayeye ekleyip sermaye azaltilmasina gitmek daha dogr olur. Ancak burada da suna dikkat etmek gerekir. Eger daha onceden sermaye artisi Gecmis Yil Kar'larindan da yapilmis ise bu sefer sermaye artisinda vergileme ortaya cikacaktir. Eger Nakit sermaye artisindan kanakli ise bu sefer herhangi bir vergileme soz konusu degil
 
Sayin Rasit

Bu hassas bir konu. (6102 sayili Kanunla bu konu duzenlenmeden once bu konun ilk uygulayicisi olarak) bu konuyla ilgili formda yazim var. Isterseniz bir arayin. Ancak ozetle;

Sermaye avansı , mevzuatımızda düzenlenmemiş bir konudur. Muhasebe sistemimizde de bu isimaltında herhangi bir hesap bulunmamaktadır. Ayrıca, gerek 6762 Sayılı TTK olsun gerekse 6102Sayılı TTK’nda da sermaye artırım bahsinde sermaye avansı kavramı kullanılmamış, bu kavrama herhangi bir hukuki sonuç bağlanmamıştı. Bununlabirlikte, sermaye avansı ise, ilerde tescilli sermayeye dönüşecek sermaye artırımına mahsuben önceden ödenen tutar veya ileride yapılacaksermaye artırımına mahsup edilmek üzere şirket ortaklarının, ortak oldukları şirketlere yaptıklarıpara transferleri veya ödeme olarak tanımlanmaktadır.

Çünkü, sermaye artırımına yönelik, genel kurulkararı, yönetim kulu kararı veya tescillenmiş birsermaye artırım kararı yokken, ortaklarının ortakoldukları şirketlere yapılan ödemelerin sermayeniteliğinde olması mümkün değildir. Dolayısıyla,sermaye avansı adı altında nakdi değerlerin verilmesi durumunda sermaye borcu ödemesi değil,borç verme işlemi söz konusudur.
Uygulamada sermaye artırım avansı müessesesinin hukuki olarak bir tanımı olmamakla beraber, ileride yapılacak sermaye artırımınamahsup edilmek üzere şirket ortaklarının, ortakoldukları şirketlere yaptıkları para transferleriolarak tanımlanmaktadır. Yapılan bu ödemelerinsermaye artırım avansı olarak nitelendirilebilmesi için şu koşulların sağlanması gerekmektedir;
1- Taraflar arasında ilgili avans bedelinin“geri ödenmemesi” ve “sermayeye ilave
edilmek üzere gönderilmiş olduğu” üzerinde mutabık kalınmış olması,
2- Kaynak aktarımında bulunan ve aktarılankaynağı kullanan şirketlerin yönetim kurullarında söz konusu kaynağın sermayeartırım avansı olarak verildiği ve alındığıhususunun kaynak aktarılmadan öncekarara bağlanması,
3- Aktarılan kaynağın makul bir süre içerisinde sermayeye ilave edilmesi,
4- Anılan avans bedelinin, yukarıdaki şekildealındığının yazılı olarak ispatlanabilir olması,
5- Avans bedeli paranın transferine ilişkin banka hesap hareketlerinde açıklama olarak“Sermaye (artırım) avansı” bedeli ifadelerine yer verilmesi, gerekmektedir

15.09.2018 tarihinde “6102 Saylı TTK’nun 376.Maddesinin Uygulamasına İlişkin Usul ve Esasları Hakkında Tebliğ”yayımlanmış ve yürürlüğe girmiştir. Yayımlananbu tebliğ, sermayenin tamamlanması ilgili özelhükümler getirmiş ve TTK’nun 376.maddesini de somutlaştırmıştır.
Tebliğe göre sermayenin tamamlanması,bilânço açıklarının ortakların tamamı veya bazı ortaklar tarafından kapatılması şeklinde tanımlanmıştır.
Her ortak, payı oranında sermaye tamamlamaya katılabilmekte, fakat verdikleri tutarları da geri alamamaktadırlar. Ortaklara ait bu yükümlülük ise aynı zamanda sermaye konulması veya borç verilmesi niteliğinde olmayıp karşılıksız olarak kabul edilmektedir.

Ayrıca ortaklarca yapılan bu ödemeler de, gelecekte yapılacak sermaye artırımına mahsuben bir avans yani sermaye avansı olarak nitelendirilememektedir. Bununla birlikte tebliğde, bilanço zararlarının kapatılması için getirilen yükümlülükler uyarınca ortaklarca yapılan ödemelerin, öz kaynaklar hesap sınıfı içerisinde sermaye tamamlama fonu hesabında toplanıp ve takip edileceği debelirtilmiştir
SONUC:
1- Sermayenin tamamlanması, şirkete ancak “nakit para” verilerek gerçekleştirilebilmektedir. Örneği şirketten nakdî/aynîalacağı olan ortağın bundan vazgeçmesi,taşınır, taşınmazların yeniden değerlemesi vs., TTK ve Tebliğ bakımından sermayenin tamamlanması olarak kabul edilmemektedir. Çünkü, alacaklardan vazgeçilmesi başka tür bir iyileştirme olarakkabul edilmektedir.
2- Sermayenin tamamlanması için şirketeverilen para; TTK madde 376/2’ye göre“belirli bir olaya özgü ek yüküm ihdası”,TTK madde 421/2-a’ya göre “bilanço zararlarının kapatılması için bir yükümlülük”, TTK madde 603/1’e göre de “ek ödeme yükümlülüğü”, olarak görülmektedir.
3- “Yeni sermaye konulması/artırımı” değildir. Ödeme yapan ortak, şirketten pay(hisse) talep edemez. Ödenen bu tutargeçerli mevzuata göre “bedelsiz sermayeartırımında” da kullanılamaz. Fakat, tasfiyede/iflasta masaya dâhil olmaktadır.
4- “Şirkete borç verme işlemi” değildir. Çünkü, şirkete ödenen tutarın faizli ya da faizsiz olarak geri ödeyememekte, ortağa da bu sebeplefaiz, kâr payı vs. ödeyememekte, ortak bunu bir alacakmış gibi temlik edememekte, başka şirkete sermaye olarakkoyamamakta, ileride yapılacak sermayeartırımının avansı olarak görülememekte,bir alacak olmadığından mirasçılara dageçmemektedir.
5- “Kendine özgü bir karşılıksız kazandırmadır”. Borçlar hukuku açısından “şartlı bağışa” benzetilebilmektedir. Nakit ödemeişlemi genel kurulun oybirliği ile aldığı karar gereğince yapılırsa “zorunlu bağış” dadenilebilmektedir.
6- Herhangi bir mal veya hizmet alımı ve satışından, kira vb.’den elde edilen bir “kazanç” değildir. Bu nedenle de şirkete gelenpara “gelir” olarak değerlendirilmemektedir. Bu para sadece zararın kapatılmasına,eksilen esas sermayenin tamamlanmasına tahsis edilmiş ve şirket hesaplarındada bu şekilde takip edilecektir.
7- Tebliğ’de “..verdiğini geri alamaz” ifadesi yer almaktadır. Gayr-ı kabili rücu karşılıksız kazandırmadır. Gayr-ı kabili kararında ise ödeme için bozucu şart belirlenememektedir. Örneğin, 6 ay içinde durum düzelmezse paralar geri ödenir şartı konamamaktadır.
8- Sermayenin tamamlanması sonucunda şirkete ait esas sermaye tutarı değişmemektedir. Bu nedenle sermayenin tamamlanması kararının tescil ve ilanı dagerekli değildir.
ONEMLI NOT :Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından verilen 01.06.2012 tarih ve 11 sayılı özelgede; “Sermaye tamamlama fonunun ödendiği iştirakin ise söz konusu tutarların sermayeye ilave edilmemesi ve vergi mevzuatında bir istisna hükmü bulunmaması nedeniyle, bu tutarları kurum kazancına dâhil etmesi gerekmektedir.” değerlendirmesine yer verilmiştir. Bu ifadenin mefhum-u muhalifinden, sermaye tamamlama fonunun sermayeye ilave edilmesi veya doğrudan sermaye arttırımı yapılması halinde, aktarılan tutarın kurum kazancıyla ilişkilendirilmeyeceği sonucu çıkmaktadır.

Bir incelenme esnasinda TTK’nın aradığı belli prosedüre uyulmadan (yukarida belirttigim GK/YKK olmadan) rastgele yapılan ödemeler öz kaynak hesabında takip edilmek yerine gelir olarak dikkate alınması gerektiğini belirtip inceleme elemanlarınin, bu gibi ödemelerle ilgili TTK’daki boşluktan da faydalanip bu tutarları öz sermayenin bir cüzi değil bir gelir unsuru olarak değerlendirip Vergi cezasi uygulayabilirler.

Bu gibi durumlardan kurtulmak icin sermayeye ekleyip sermaye azaltilmasina gitmek daha dogr olur. Ancak burada da suna dikkat etmek gerekir. Eger daha onceden sermaye artisi Gecmis Yil Kar'larindan da yapilmis ise bu sefer sermaye artisinda vergileme ortaya cikacaktir. Eger Nakit sermaye artisindan kanakli ise bu sefer herhangi bir vergileme soz konusu degil
Sn üstadım açıklayıcı bilgileriniz için teşekkürler, geri ödemek dogru degil ,ödenirse hatta faiz hesaplaması yapmak gerekebilir diye okumuştum bir kaç yerde,geri ödemeden sermayeye ilave etmek saglıklı gözüküyor,burda bir süre varmı gelen ödemeler sermaye avansı açıklamasıyla 2022 yılında geldi ,süre olarak bir kıstas varmı,mümkün oldugunca erken yapmakta fayda oldugunu anlıyorum.
 
Sn üstadım açıklayıcı bilgileriniz için teşekkürler, geri ödemek dogru degil ,ödenirse hatta faiz hesaplaması yapmak gerekebilir diye okumuştum bir kaç yerde,geri ödemeden sermayeye ilave etmek saglıklı gözüküyor,burda bir süre varmı gelen ödemeler sermaye avansı açıklamasıyla 2022 yılında geldi ,süre olarak bir kıstas varmı,mümkün oldugunca erken yapmakta fayda oldugunu anlıyorum.
Sagolun. Bende tesekkur ederim.Guzel bir soru.

geri ödemek dogru degil ,ödenirse hatta faiz hesaplaması yapmak gerekebilir diye okumuştum bir kaç yerde

Internette cok bilgi kirliligi var. Bilgisi olmayan fikri olan herkes yaziyor. Onlara itibar etme. Bence arastir. Kanun ve makale oku. (Mesela bu duzenlemeyle ilgili yasal mevzuata bak. Oku. Olmazsa burada yine tartisiriz. Faiz olayina gelince, Evet faiz istenebilir, Ancak bu odenen faiz sirket icin K.K.E.G' dir. Zira bu firmalar 5411 sayili Bankacilik Kanunu duzenlemelerinden faydalanamadiklari icin odenen faiz bunlar icin Gider degil, K.K.E.G' dir. Buda ileride sorun yaratir. ( Duzenli faiz odemek vs.)

geri ödemeden sermayeye ilave etmek saglıklı gözüküyor,
Bencede saglikli. Ancak benim yukarida yazdigim aciklamalara dikkat et. (Maddeler halinde yazmistim.) En onemlisi bununla ilgili yasal duzenlemeyi oku sonra yap. Bu arada bu rakamlari Sermayeye eklerken S.M.M.M raporuda gerekecek.

Bir sure kistasi yok. Sonucta S.M.M.M raporunda bu bedellerin dekontlari geldigi tarihler yazacak.
 
Üst