Sitedeki İşyeri İçin Müşterek Giderlerde Ödenen Bedeldeki KDV İndirim Konusu Olur mu ?

Üyelik
18 Nis 2013
Mesajlar
94
Konum
İzmir
Bir sitede home-ofis olarak faaliyette bulunan bir mükellefimiz var.
Site içinde güvenlik hizmeti ve bakım-onarım için ödenen müşterek giderler nedeniyle fatura; Site yönetimi adına düzenlenmekte olup, anılan giderin ödemesi de; bu site yönetim tarafından düzenlenen makbuzlar ile bazende banka dekontları ile yapılmakta.

şimdi tereddütte kaldığım husus şu;
site kat malikleri arasından seçilmiş bir yönetim kurulu yani Herhangi bir şekilde kurumlar vergisi mükellefiyeti falan yok..
sitede faaliyette bulunan vergi mükellefinin; kat mülkiyeti kanunu hükümleri gereği ödenen ortak gider payları nedeniyle bu giderlerin bünyesine giren KDV'yi indirim hakkı var mıdır?

bu arada site dediğim; bir apartman aslında.
 
Hayır site yönetimi firma olmadığı için vergi mükellefiyeti yoktur. Dolayısyla fatura da kesemez. Bu nedenle gelirlerini apartıman aidat makbuzu ile tahakkuk ettirir. Bu makbuzlarda da kdv yoktur.
 
Teşekkür ederim sn.nguroy

makbuzlarda kdv yoktur, ancak yapılan iş KDV ye tabi bir teslim olduğu için, faturada site yönetimi adına kesiliyor, Site yönetimi de bu tutarı, kat maliklerine ortak gider olarak; makbuzla ya da banka aracılığıyla ödemelerini yaptırıyor.
Burada müşterek giderlere ödenen tutarlara isabet eden KDV nin indirimi mümkün mü? bunu sorguluyorum.
 
Hayır böyle bir uygulama yapamazsınız. KDV Kanunu md.29/1-a'ya göre indirim konusu yapılabilecek KDV mükelleflere yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisi olarak belirlenmiştir. Burada hizmeti doğrudan alan taraf mükellef değil de apartman yönetimi olduğu, ve faturalar da apartman yönetimi adına düzenlendiği için bahsettiğiniz şekilde bir KDV indirimi mümkün değildir.
 
Koray bey çok teşekkür ederim.
Peki efendim şöylede bakabilirmiyiz..

KDV Kanunu açısından; Vergi indiriminin, alış faturası ve benzeri belgelere dayanması gerektiği kanunda açıkça belirtilmiş ancak, bu belgelerin indirimi yapacak olanın adına düzenlenmiş olması şartı konulmamış.. Yani KDV kanununda böyle bir hüküm yok. Yanlış mı yorumluyorum. Ben bide olaya bu yönden de bakıp araştırdım..

yinede indirim yapılırsa eleştiri riski taşır anladığım kadarıyla..
 
KDV Kanunuda böyle bir hüküm olmayabilir, ancak VUK md.230/3'te böyle bir hüküm vardır.

"Faturada en az aşağıdaki bilgiler bulunur:

3. Müşterinin adı, ticaret unvanı, adresi, varsa vergi dairesi ve hesap numarası;"

İsterseniz bu konuyu daha fazla zorlamayın.
 
Sayın koraykarakaya,

Ben konuya iki farklı açıdan yaklaşacağım dediğiniz gibi size katılıyorum fakat iki kanun maddesinden farklı yaklaşımlar mevcut şöyle ki,

213 sayılı VUK 227 ve 230.maddelerine göre mükellef adına düzenlenmiş elektrik,su,telefon vb harcamalarına ait giderlerin belgeleri kayıtlara alınabiliyor mükellef adına düzenlenmeyen faturalardaki KDV'nin indirilmesi mümkün değil zaten Vergi Dairelerinin uygulamaları zaten 26.05.1997 tarih ve 21499 sayılı özelge yönündedir.

Birde olayın diğer yüzü var bu ise 213 sayılı VUK 3/B

İspat: Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.

Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir.

Bu durumda adresinde fiilen bulunan ve abonelikleri başkası adına olan telefon,elektrik,su vb harcamalarının giderleştirilmesi KDV indirim konusu yapılabilmesi için kiralanan yer ile kiracının adresi aynı olduğunun kira kontratı ve yoklama tutanakları ile ispatlanması neticesinde yeterli olacaktır.Dolayısı ile bina yönetimi adına düzenlenen faturaların nüshaları ile indirim yapılmasında bir sakınca yoktur.

Ben uygulamayı bu yönde yapıyorum ve bu zamana kadar bir sıkıntı yaşamadım.

İyi Günler.
 
Son düzenleme:
Sn Demiral;


Her iki uygulamanız da doğru değil. Evet Maliye mal sahibi adına gelen elektrik , su doğalgaz gibi faturaların kiracı tarafından kullanılıp kdv indirilmesine ,gider yazılmasına (göz yummaktadır). Bunu mükellefe zorluk çıkarmamak adına yapmaktadır. Ancak bur durum sürekli hale gelmemelidir.
Kdv açısından da mantığa ters zaten. Düşünün ki 12 daireli bir apartıman gelen doğalgaz faturası tek. Nasıl böleceksiniz kdv yi. fatura aslının kısmı olarak yazıldığı VUK neresinde tarif edilmiş. Faturaya bağlanmamış bir teslimi nasıl indirim konusu yapacaksınız.
Bunlar zorlama uygulamalardır. Öteden beri site ve apartıman yönetimleri KDV ve gelir vergisi mükellefi değillerdir.
Bugüne kadar bir sorun çıkmamış olabilir sizin açnızdan ama uygulama doğru değildir.
 
Sayın Demiral, evet VUK md.3/b uyarınca vergilendirmede vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyeti esastır ama özellikle 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu kendine özgü özellikleri nedeniyle şekil şartlarına sıkı sıkı bağlı olan bir vergidir, özellikle de KDV md.29'ta düzenlenen indirim konusu.

Sizin uygulamanız sizin kişisel tercihiniz tabi, ama bu güne kadar bu konu ile ilgili bir sıkıntı yaşamamış olmanız bundan sonra da yaşamayacağınız anlamına gelmez.
 
Mantık yürüterek; Apartman yönetimini basit usul mükellefmiş gibi düşünün. (olmadığını kesin.) Size kestiği ft (kdv muaf olduğundan) kdv göstermeyecek, ancak siz onun aldığı ft kdv var diye size kestiği ft da kdv indirimi yapmaya kalkacaksınız. İmkansız.
 
Mantık yürüterek; Apartman yönetimini basit usul mükellefmiş gibi düşünün. (olmadığını kesin.) Size kestiği ft (kdv muaf olduğundan) kdv göstermeyecek, ancak siz onun aldığı ft kdv var diye size kestiği ft da kdv indirimi yapmaya kalkacaksınız. İmkansız.

Ehh, sizin de söylediğiniz gibi tam olarak uyuşmasa da yine katma değer vergisinin mantığını anlamak açısından güzel bir benzetme olmuş. Tebrikler.
 
Sayın koraykarakaya,

Dediğiniz gibi bu benim tercihim.

VUK 3/B maddesinide görmezden gelemeyiz. Sıkıntı yaşarsam zaten ilgili kanun maddesini sunarım :)

Sayın nguroy,

Uygulamamın doğrulunu size aşağıdaki uygulama tamimi ile açıklıyorum yani mükellefe(göz yumulmuyor) zorluk çıkartılmaması için yapılan bir uygulama değildir.:)
Ayrıca İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının yayımlamış olduğu 02.09.2009 tarih ve 2009/6 No.lu uygulama tamimi ile uygulamaya bu yönde yön verilmiş.Uygulama tamiminde işlemlerin nasıl yapılacağı belirtilmiş.

İyi Günler.
 
Bunlar geçici olarak getirilmiş uygulama çözümleri . Bunlara bir itirazım yok. Ancak işin doğrusu bu değil. VUK aykırıdır. Mali idare kendi kendisi ile çelişkiye düşmektedir. Uygulanmıyor demiyorum ki zaten . Mecburiyetten böyle yapılıyor. Bunun gibi başka örnekler de var.
 
Sayın nguroy,

Sonuçta iki farklı dayanağım mevcut birincisi VUK 3/b diğeri İstanbul Vergi Dairesinin tamimi.

VUK aykırı demişsiniz fakat VUK 3/b'yi görmezden gelemezsiniz.

İyi Günler.
 
Sn demiral;

Bir konuda ısrarcı olmak güzel birşeydir. Ancak öenmli olan uzlaşabilmektir. Şimdi madem VUK 3/B den söz ettiniz çok güzel oldu;
alıntılıyorum

"Birde olayın diğer yüzü var bu ise 213 sayılı VUK 3/B

İspat: Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.

Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir"


Ne diyor yemin hariç her türlü delil ile ispatlanabilir.
Bu maddenin amacı nedir biliyormusunuz. Bir kayıt yaptınız, gerçek durumu gösteriyor. Ancak belgesini temin edemediniz. inceleme elemanı da tespit etti ve size matrah farkı ceza vb çıkardı. Naparsınız? dava açarsınız değil mi? yetkili vergi mahkemesine veya daha üst makama neyse.
İşte bu dava sırasında sizin ispat külfetinizden söz ediyor . Yemin dışında belge getir diyor.
Yani sonuç olarak bu işlemleri rutin olarak yapabilrisiniz demiyor.
 
Sayın nguroy,

Bu maddenin amacı nedir biliyormusunuz diye sormuşsunuz tabii her zaman sorun sıkıntı değil siz yazmadan öncede ne anlama geldiğini biliyordum sizin bu kelimeniz karşınızdaki kişiyi afedersiniz hiçbir şeyden bilgisi olmayan birisi havasına sokmuş. (aslında farklı bir hitap şekli var ama bunu ben ne üzerime alırım nede burası yeri değil)

Eğer konuya hakim bir 'İnceleme Elemanı' gelir yukarıda belirttiğim hususlar doğrultusunda açıklamaları yapar ve apartman yönetime adına düzenlenmiş belgeleri gösterip anlatırsanız emin olun ceza vb uygulama yapmayacaktır konu sadece konuya vakıf olmak ile alakalıdır.

İyi Günler.
 
Tamamdır. demek ki herşeyi açıklamak zorunluğu var. Elbette biliyormusunuz derken. Olumsuz anlamda söylemedim. Sözün gelişi. yanlış anlaşılmasın. Yorumlarınızı beğenerek izliyorum.
 
Son düzenleme:
Sayın Arkadaşlar,

Bir gerçek var, özellikle ilk yazan arkadaşımızın verdiği apartman örneği zor bir örnek. Apartmanın örneğin asansörü için ödenen aylık bakım gideri apartman için bir giderdir ve faturasında KDV vardır. Yine ortak elektrik yada ısınma ortaksa ortak su gideri gibi. Tüm bunlar için tanzim edilen faturaların KDV ihtiva etmediğini de söyleyemeyiz. Fatura nizamını esas alırsak evet bu faturalar Apartman yönetimi adına tanzim edildiğinden kat maliklerini veya liracıları doğrudan ilgilendirmez.

Ancak kat mülkiyeti yasasında ortak giderlerin paylaşılması ile ilgili kurallar var. Kimi arsa payına kim kişi sayısına veya başka kritere göre. Ama sonuçta apartman sakinleri ortaklaşa bunu ödüyorlar. Aslen apartmanın kendi değil yaşayanları. İşyeri veya değil. Ama esas olan giderlerin sarfedenleri ilgilendirmesi. ( Özün Önceliği diyebilirmiyiz ? )

Devam edelim. Apartman yöneticisi örneğin doğal gaz faturası için kimin hissesine ne düşüyorsa bir makbuzla tahsil edip fatura tutarını idareye yatırıyor. Örneğin 7. numaralı daire için bir gider meydana geldi. Nekadar ? hissesine düşen miktar kadar ki bu özellikle makbuzda belirtilmelidir. Aslında bu makbuzda doğal gaz yüzünden 7 numaralı dairenin ödediği KDV de mevcut. Peki ne olmalı ?

1. Makbuz tutarı içindeki miktar iç yüzdeyle ayrılıp ekine faturanın bir fotokopisi konarak KDV indirime tabi tutulmalıdır.
2. Hisseye düşen bu iç yüzdeyle hesaplanan KDV esasen indirilebilir bir KDV olduğundan, KDV yasasına göre gider yazılamaz, öyleyse indirilemeyecek KDV yapılmalı yada gidere yazıldıysa KKEG eşzamanlı kaydı yapılmalıdır.


Ben sayın demiralın dediği gibi uygularım yani yazdığım 1. madde gibi. Buna katılmayan arkadaşlarımın ise 2. maddeye dikkat etmeleri gerekir diye düşünüyorum.

Saygılar,
Kevork
 
Bu gibi durumlarda;
Fatura ve benzeri belgeler site yönetimi adına düzenlense dahi bu fatura veya benzeri belgelerde gösterilen katma değer vergisinin mal veya hizmetin gerçek alıcısı yani
sitede faaliyette bulunan işyerleri tarafından indirim konusu yapılabilmesi gerekir. Aksi durum, indirilemeyen katma değer vergisinin yükümlünün üzerinde kalma sonucunu
doğuracağı, bunun da vergi adaleti ve katma değer vergisinin yansıtabilirliği ilkesine ters düşeceği açıktır.

Site yönetimince düzenlenecek belgede, yeterli açıklama ve KDV tutarı bulunan fatura ve benzeri belgeleri dayanak oluşturması, kat maliki işyeri payına düşen
hesaplamayı göstermesi halinde, belgede belirtilen vergi, indirim konusu yapılabilmelidir.

Bu nedenlerle, belgeler apartman veya site yönetimleri adına düzenlenmiş de olsa, sonuçta anılan harcamaların ilgili işyerlerini ilgilendirdiği tartışmasız olduğuna göre bu
belgelerde yer alan vergilerden payına isabet edenin bu işyerleri tarafından indirim konusu yapılabilmesi gerekir.

ancak bu konu tartışmaya açık bi konudur.
 
Konunun tartışmaya açık olduğu, bu konuda mevzuatta bir boşluk olduğu doğrudur.
Ancak bazı noktaları da açıklığa kavuşturmak lazım.

Site veya aprtıman yönetimleri gelen faturaları dairelere yansıtmazlar. Kat malikleri yönetimi alınacak aidatları belirler ve bu aidatlar doğalgaz, su, elektrik vb. gider bedeli olarak değil genel olarak ortakların kat mülkiyeti kanunua göre verdiği yetkiye göre alınır.

Bu apartıman makbuzlarının işyeri olan daireler tarafından gider yazılması gayet doğaldır. Ancak KDV konusunda indirim olarak kabul edilebilmesi mevzuat açısından oldukça zorlama bir yorum gerektirir. Dava konusu olursa ispat külfeti mükellefe düşer.

Maliye çok büyük ihtimalle bu indirimi kabul etmez. (bu konuda bir özelge var mı bilmiyorum) Dava açılır beşlki mahkeme de bu indirim özün önceliği standardına göre savunulabilir.
 
Üst