Türkiye'nin Nüfusu Açıklandı...

benim anlamadığım nüfus artınca ne olur da devamlı nüfusu artıralım diyorlar benimle hanım isterse 6 çoocuk yaparız kimsede karışamaz yurtdışında bile çok örneği var ama Türkiyenin nüfusu oldu 80 milyon eğer kalsaydı 45-50 milyon ne işsizlik kalırdı ne de trafik olurdu
 
Nüfusumuzn 40-50 milyon olduğu dönemlerde de benzer sorunlar vardı ama ekonomik açıdan ve 30-40 yıl öncesine nazaran şimdiki seviye/duruma göre nüfus 45-50 milyon olsa haklısınız.
 
Sıkıntı aslında şu. İki kişi evleniyor, bir aile oluyorlar. 1 çocuk yaparlarsa, sonuçta 2 kişi 1 kişiye inmiş oluyor. Şimdi herkez bir çocuk yapmış olsaydı, nüfusumuzun dramatik bir biçimde azaldığını görüyor olurduk. Nüfusun azalmasında ne gibi sakıncalar var. Uzun vadeli bir sorun bu. Yani 5-10 yılda bir sıkıntı hissedilmez, ama daha sonrası nüfus yaşlanıyor ama üretcek nüfus kalmıyor. Gelişmiş ülke olsak neyse. Ya robotlaşma/makineleşmeyi arttırdık, yada göçmen işçiler kullanırdık. Ama mevcut ekonomik durumumuz bu haliye sürerse, ileride emekliler ordusu olacak, nüfus azaldığı için mal ve hizmet üreten işletmeler azalacak. Talep azalacak, arz azalacak, gelirler de azalacak. Orta üst sınıf ülke statüsüyle emekliler ordusunu geçindirmek sürdürebilir değil.

Ama eğitime, bilime önem vermez isek de nüfusu çok bir ülke olarak, gelişmiş ülke statüsüne transfer olamayız.
 
Türkiye nüfusunun %18,5’inin ikamet ettiği İstanbul, 14 milyon 377 bin 18 kişi ile en çok nüfusa sahip olan il oldu.
Bunu sırasıyla %6,6 ile (5 150 072 kişi) Ankara, %5,3 ile (4 113 072 kişi) İzmir, %3,6 ile
(2 787 539 kişi) Bursa ve %2,9 ile (2 222 562 kişi) Antalya illeri takip etti.
Bayburt ili ise 80 bin 607 kişi ile en az nüfusa sahip il oldu.
 
Bu noktada net den bir araştırma yaparsak, nüfus artışıyla ilgili - ve + bilgilere ulaşmak mümkün,düşündüğünüz haklı yönlerde olabilir ama tüm bunların bilimsel yönden değerlendirilmesi ve sonuçlarının ortaya konması gerekir.
Nufus az da olsa,çok da olsa(burada esaslı nokta genç nüfus olgusudur ama)eğer genel manada bireyler eğitimsiz,bilinçsiz,yönetimler başarısız,ülke yarınlara hazırlıksız ve hedefsiz ise ne anlamı var,kısır döngü devam eder gider ama tersi örneğin ekonomik yönden Almanya ölçeğinde + genç nüfusa sahip Türkiye olursa elbette bu defa farklı değerlendirme yapmak gerekebilir.
(Benim daha çok düşündüğüm eğitim noktası,elbette istisnalar var ve olacaktır ama genel manada,örneğin öteden beridir ilk-orta-lise +üniversite=16/yerine 17-18 yıl bir ferd eğitim öğretime tabi tutulacak fakat optimum/olması gereken seviyede,önce kaliteli bir insan/vatandaş(gündemde olduğu için kısaca örneğin kadına şiddet uygulamayacak,saygı gösterecek)alanı/mesleği yönünden kaliteli bir kimse/ihtisas alanına göre uzman-çalışan-yönetici,müteşebbis olamayacak/yetişemeyecek,işte bu noktayı anlamakta zorlanıyorum yani böylesi uzun süre verilen eğitimin sonucu böyle olmamalı,daha farklı üst/ileri seviyede olmalı diye düşünüyorum)
 
benim anlamadığım nüfus artınca ne olur da devamlı nüfusu artıralım diyorlar benimle hanım isterse 6 çoocuk yaparız kimsede karışamaz yurtdışında bile çok örneği var ama Türkiyenin nüfusu oldu 80 milyon eğer kalsaydı 45-50 milyon ne işsizlik kalırdı ne de trafik olurdu

Nüfus 45-50 milyon kalsaydı, işsizlerin sayısı azalırdı ama işverenlerin de sayısı azalırdı:)
 
evet doğru iş verenlerde azalırdı en azından insan gibi yaşardık ve ülkemiz daha iyi olurdu örnekleri var avrupa ya bak az nufuslu olan ülkeler NORVEÇ 5,084 milyon (2013) NUFUSU bizim ankara nufusu bile kadar deyil yaşam standartlarına bak ve hepsi üniversite bitiriyor bitirmeyen olsa bile lise mezunları bile çok iyi para alıyor Norveçin çöpçüsü senin ülke dediğin türkiye de emniyet genel müdürü kadar maaş alıyor
Siz çocuk yaparak geleceğinizi karartın iş verenlerde sizi Sömürsün iş verenlere Dişi kedi lazım doğuran Kedi her zaman sever iş veren Norveç nufusu az ama senden daha iyi şartlarda yaşıyor dünyayıı geziyor sen daha buradaki asgari ücretle memleketine gidemiyorsun neyin hesabını yapı yon eşinle akşam yemeğine dışarı çıkabiliyor musun sınamaya gidebiliyor musun bırak onları geçtim evine kaç ayda bir et alıyorsun Türkiye Cumhuriyeti pilav la makarnayla askerin de tepmesiyle meydana geln Bir ülkeeeeeeee daha neyiii çözemedinizz halaa gözünüü açç dünyaaa bakkk çin gibi olmak istiyorsan git hayvanat bahçesin de yaşayın

"Senin ülke dediğin türkiye de" T harfini büyük yazın, hatta TÜRKİYE diye de büyük yazın.Şikayetçi olduğum şeyler olsa da, TÜRK olmaktan, TÜRKİYE'de olmaktan mutluluk ve gurur duyuyorum.TÜRKİYE benim ülke dediğim yer değil, benim için çok daha fazla ve güzel şey ifade ediyor.Yazınız, öfke,kin,nefret ve düşmanlık barındırıyor, edebin ise esamesi yok.Unutmayın, edep aklın dıştan görünüşüdür.

Bu arada ben evim,ülkem, vatanım,toprağım dediğim TÜRKİYE için ve kardeşim dediğim TÜRKLER için elimden geldiğince bir şeyler yapıyorum, boş söylev değil
hareket zamanı.
 
Burada hepimiz okumuş insanlarız, bilgili, kültürlü, seviyeli, kendimizi geliştirmiş olarak görüyorum.
Peki size herşey mantıklı mı geliyor? bu ülkede yapılanlar doğru mudur? hiç mi yeni fikirler yeni düşünceler türemiyor.
İktidar 3 veya 4 hatta 5 çocuk yapın desin. Peki bu çocuklara şuan bile, yıl olmuş 2015, 1,5 milyar dolara yeni binalar yapılabiliyorken KANSER veya LÖSEMİ hastası çocuklara neden devletimiz el uzatmıyor.
Benim çocuğuma devlet bakması gerekirken, neden devlet bu ilaç paralı, bu ilaç sigorta kapsamında değil, bu ilaca sigorta ücret ödemiyor gibi durumlar gerçekleşiyor.
Bu ülkede sizce yeteri kadar HASTANE - OKUL - ÖĞRETMEN - ULAŞIM var mı?
Size yurtdışından örnekleri duydukça bu ülkede olanlara üzülüyorum. Çünkü devlet kendi topraklarında doğan her çocuğa doğum anından itibaren sahip çıkması gerekiyor.

Yurtdışından devletin verdiği bir sosyal yardım örneği vereyim. Ülke avusturya; işyerin evden uzaksa devlet sana uzakta çalıştığın için yol parası veriyor ve aynı şekilde işverende veriyor.

Ben bu topraklarda yaşıyorsam ve soylarım yaşamaya devam edecekse bu ülkenin daha modern sistemlere gelmesini temenni ederim.
 
Burada hepimiz okumuş insanlarız, bilgili, kültürlü, seviyeli, kendimizi geliştirmiş olarak görüyorum.
Peki size herşey mantıklı mı geliyor? bu ülkede yapılanlar doğru mudur? hiç mi yeni fikirler yeni düşünceler türemiyor.
İktidar 3 veya 4 hatta 5 çocuk yapın desin. Peki bu çocuklara şuan bile, yıl olmuş 2015, 1,5 milyar dolara yeni binalar yapılabiliyorken KANSER veya LÖSEMİ hastası çocuklara neden devletimiz el uzatmıyor.
Benim çocuğuma devlet bakması gerekirken, neden devlet bu ilaç paralı, bu ilaç sigorta kapsamında değil, bu ilaca sigorta ücret ödemiyor gibi durumlar gerçekleşiyor.
Bu ülkede sizce yeteri kadar HASTANE - OKUL - ÖĞRETMEN - ULAŞIM var mı?
Size yurtdışından örnekleri duydukça bu ülkede olanlara üzülüyorum. Çünkü devlet kendi topraklarında doğan her çocuğa doğum anından itibaren sahip çıkması gerekiyor.

Yurtdışından devletin verdiği bir sosyal yardım örneği vereyim. Ülke avusturya; işyerin evden uzaksa devlet sana uzakta çalıştığın için yol parası veriyor ve aynı şekilde işverende veriyor.

Ben bu topraklarda yaşıyorsam ve soylarım yaşamaya devam edecekse bu ülkenin daha modern sistemlere gelmesini temenni ederim.

Peki size, ferhatdenizz'in bana yazdığı cevap mantıklı geliyor mu?Haksız bir serzeniş mi benimki.Dişi kedi tabiri, doğuran kedi tabiri, git hayvanat bahçesinde yaşa tabiri.Ben bunlara da takılmadım aslında eleştiricisini yapıcı, birleştirici değil, yıkıcı, ayırıcı buldum.
 
Yok ben size yazmadım :) Yazarken sizin mesajı bile görmemiştim :)
Genel olarak söylemeye çalıştım...
 
Türkiyenin nufusu makro ekonomik, demografik ve mali açıdan bizi elbette ilgilendiriyor. Ancak yorum yaparken de daha dikkatli olunmalı, kişisel cevaplardan ziyada daha objektif, daha bilimsel paylaşımlar yapılmalı diye düşünüyorum.
Siyaset yapmak bu forumun amacı değil. Bilimsel değer taşıyan fikirlerimizi her zaman paylaşalım. Ancak seviyemizi koruyalım ve nesnel olalım.
Bu forumun bu kadar uzun yıllar yaşamasının nedenlerinden biri de sadece kendi konumuzla sınırlı kalmaktır bence.
 
Bazen uygun ifadelerle konuşmayı bilmeyen,paylaşmayı beceremeyen "ferhatdenizz" isimli üye gibi kötü örnekler olabiliyor,dikkate değer bulmuyor reddediyorum.Bu tabirler virüslü salyadan başka bir şey değil,yazıklar olsun...bu foruma da yakışmıyor,derhal uzaklaştırlmasını talep ediyorum.

Az gelişmişlik veya çok gelişmişlik seviyesinin ,yegane ölçüsü nüfus ölçütü olamaz,elbette gelişmişliği sağlayan/sağlayacak olan diğer sebeblerle birlikte değerlendirilmelidir.Örnek deki Norveç in sadece ve sadece nüfusunun az olması nedeniyle gelişmiş olduğunu ileri süremeyiz,gelişmeye katkı sunan diğer noktaları görmemezlikten gelemeyiz,gelişmişlik cerçevesinde nüfusun da az olması,diğer parametreler paralelinde yaşam kalitesinin yüksek olduğu söylenebilir.Bizim öğrenci nüfusumuzdan daha az nüfusa sahip olan Yunanistan,her ne kadar AB ailesi içinde olsa da hali malum,çırpınıyor...
 
Önce kendi çocuğumdan başlayarak, akrabalarımın, arkadaşlarımın çocuklarına ve herhangi bir şekilde ulaşabildiğim tüm çocuklara, sevgi,saygı,anlayış,çalışkanlık, güvenilirlik, dürüstlük, yardımlaşma, adil olma gibi konularda ve bunları paylaşabildikleri her ortamda paylaşmaları konusunda sürekli telkinlerde bulunuyorum.Yapabildiğim bu ve kendim de bu değerlere göre yaşamaya çalışıyorum.

Geleceği kuracak çocukları ne kadar doğru eğitirsek onlar da o kadar huzurlu ve mutlu yaşar, lütfen çocuklara ve gençlere elimizden geldiğince emek verelim.
 
ferhatdenizz isimli üyemizin uslubunun yakılısız , hatta çirkin olduğunu düşünüyorum. Ancak uslup dışında söyledikleri de hiç yanlış şeyler değil.Bunların makro ekonomik açıdan mutlaka objektif değerlendirilmesi gerekir.
 
(Benim daha çok düşündüğüm eğitim noktası,elbette istisnalar var ve olacaktır ama genel manada,örneğin öteden beridir ilk-orta-lise +üniversite=16/yerine 17-18 yıl bir ferd eğitim öğretime tabi tutulacak fakat optimum/olması gereken seviyede,önce kaliteli bir insan/vatandaş OLAMAYCAK.....
Birinci meselemiz eğitim,sanırım bu noktada hemfikiriz.
Bu denli uzuuun eğitim süreci veya bu sürecin sonucunda istenilen seviyeye ulaşılamıyorsa,bu noktada sorgulama yapmak gerekiyor,hata nerde,nasıl oluşuyor da müspet neticeler alınamıyor.
Bu noktada fazla detaya girmeyeyim,doğru olmaz(çünkü nüfus meselesinde olduğu gibi bu konu da uzmanlık ve bilimsel çalışmayı gerektirir)ama çocuk okutan bir birey(baba)olarak,diğer hususlar yanında veya önünde gördüğüm birinci nokta, öğretmen ve öğretmen seçimi/tercihi,ikinci nokta eğitim müfredat proğramı olduğunu düşünüyorum.Eğitim müfredatından fazla anlamıyorum ama öğretmen meselesini çok önemsiyor,özel ihtimam gösterilmesi gerektiğine inanıyorum.
Kısaca düzenlenek uygun müfredat yanında, uygun kaliteli öğretmenlerde yetiştirlir ise olumlu yönde gelişmeler olabileceği,bu bağlamda "eğiticilerin eğitilmesi"nde olduğu gibi,özel olarak öğretmen yetiştiren öğretmenlere ihtiyaç olduğu ve öğretmenlik mesleğinin yüceltilmesi,bu esnada maaşlarının da yeniden düzenlenmesi gerektiği kanaatindeyim.
Bu mesleğe özel önem vermemin nedeni,malum bu ülkede doğan,yaşayan,eğitim öğretim görecek herkesin,öğretmenler vasıtasıyla, bu süreci tamamlıyor/tamamlayacak olmasıdır.
 
Tabi bir ekonomist olarak GSMH yani daha popüler adıyla milli gelir. Basitçe bir ülkenin kazancını nufusa bölüyorsunuz. Büyüme rakkamları açıklanırken aslında ekonomi bilimi Net büyüme= GSMH- Nufus artış oranı= net artış hesaplar. Tabi siyaset dünyası bu kısmı es geçiyor . Biz bilimsel bakalım.
 
Aile,toplum,millet ve devlet olarak geleceğimiz çocuklarımıza emanet ise(ki böyle)bu durumda onların geleceğe/yarınlara hazırlanması,yetiştirilmesi noktasında,özellikle eğitim ve öğrenimlerinin,kaliteli öğretmenler vasıtasıyla olması,olmazsa olmazımız olmalıdır.Çünkü bu çocuklar,eğitimli birey ve yarınların eğitimli ana,baba,kardeş,hala ,teyze,dayı,amca,büyük baba,ananne,babanne,iyi komşu,iyi kiracı,iyi ev sahibi olmaları yanında,iş hayatında yarınların öğretmen,kaymakam,vali,milletvekili,belediye başkanı,başbakan,cumhurbaşkanı,hakim,savcı,polis,doktor,avukat,g.kurmay başkanı,subay,astsubay,mühendis,mimar,tekniker,teknisyen,yönetici,ceo,g.müdür,müdür,daire başkanı,müşavir,iş adamı,işveren-işci,diğer iş ve meslek sahibi vs.olacaklar.
 
Son düzenleme:
Üst