Yenilerin Kafası Karışık

Üyelik
14 Mar 2018
Mesajlar
2
Konum
muğla
Merhaba,
Bu meslekte de buralarda da yeniyim.Bir konuda kafam karışık.Büroda çalışmaya başlayalı çok olmadı.İlk gelir ve kurumlar dönemim olacak.
Aklımın karıştığı nokta şu biz son geçici de bankaları vs girdik gelir gider hesaplarını netleştirdik.Yani kar zarar durumu belli oldu.Şimdi bu gelir ve kurumlar vergisi döneminde carileri toparlayacakmışız.Bu dönemde gelir ve gider hesaplarını etkileyecek düzenlemeler yapmamamız gerekiyormuş.Bu dönemde yapılması gereken bakılması gereken hesaplar nedir?Bu hesaplar kesinlikle gelir gider hesaplamalarını etkilemez mi?Kurumlarda son geçiciden çıkan vergiden farklı bir sonuç kesinlikle çıkmaz mı? gibi aklımda deli sorular:)) Yardımcı olursanız sevinirim yol uzun sormaya biryerlerden başlamam gerek..
 
Merhaba
Hayırlı olsun öncelikle.
Aslında söylenenler kısmen doğru kısmen yanlış.Kısmen doğru: Geçici vergi döneminde genelde ama eksik olarak ( o da yoğunluk ve iş yetiştirememekten) gelir ve gider kalemlerini ilgilendiren hesaplar kontrol edilir.Banka hareketleri de tabiki bunlara dahildir.
Kısmen yanlış:
Bilanço hazırlık aşamasında ise (dönemsonu işlemleri) gelir ve gider hesapları dışında kalan sistemde kullandığınız tekdüzene ait tüm hesaplar kontrol edilir.100 hesabından başlar,780 hesabına kadar gider.Aslında sihirli cümleyi de kullanmış oldum :) "dönemsonu işlemleri"
Yolun başında iseniz, "dönem sonu işlemleri ve envanter kayıtları" konusunu incelerseniz,tüm aradıklarınızın cevabını burada bulacaksınız.Hatta mümkünse böyle bir kitap edinin bence.
Eğer geçici vergide gelir ve gider hesapları hatalı hesaplanmışsa,dönem sonu envanter kayıtları esnasında bu hatalar farkedilebilir hatta edilmelidir. En basitinden dövizli borç ve alacaklara yürütülen kur farkı veya bankadaki döviz hesabının kur farkı (bunlar en basit örnek olsun) Bunlar geçici vergi çalışmasında dikkate alınmaz da dönem sonu envanter kayıtlarında kontrol edilirse,haliyle kar yada zararın değişeceği ihtimali kaçınılmaz olur.

bahsettiğim kitaptan temin edin,konuyu daha iyi anlayacak,nerelere dikkat etmeniz gerektiği açık şekilde netleşecektir.
 
Yardımınız için teşekkür ederim.Biran önce bir kitap edineceğim haklısınız.Biraz daha netleşti kafamda ama birşey daha sorsam diyelim ki kontroller aşamasında eksiklikler giderildi ve gelir gider hesaplarında değişiklik oldu o zaman geçici için düzeltme vermek mi gerek yoksa kurumlarda gerekli düzeltmeler yapılabilir mi?
 
Yardımınız için teşekkür ederim.Biran önce bir kitap edineceğim haklısınız.Biraz daha netleşti kafamda ama birşey daha sorsam diyelim ki kontroller aşamasında eksiklikler giderildi ve gelir gider hesaplarında değişiklik oldu o zaman geçici için düzeltme vermek mi gerek yoksa kurumlarda gerekli düzeltmeler yapılabilir mi?

Kanun geçici vergide beyan edilen matrahın %10' u kadarlık kısmına yanılma imkanı tanımıştır.
Örneğin:
Beyan: 100.000
Olması Gereken beyan: 150.000
Yanılma Payı: 150.000*10% =15.000

Düzeltme işlemi:
Beyan edilmesi gereken kazanç: 150.000-15.000=135.000
Beyan edilen: 100.000
Fark olarak beyan edilecek tutar: 35.000
Vergi: 35.000*20% = 7.000

Kolay gelsin...
 
Kanun geçici vergide beyan edilen matrahın %10' u kadarlık kısmına yanılma imkanı tanımıştır.
Örneğin:
Beyan: 100.000
Olması Gereken beyan: 150.000
Yanılma Payı: 150.000*10% =15.000

Düzeltme işlemi:
Beyan edilmesi gereken kazanç: 150.000-15.000=135.000
Beyan edilen: 100.000
Fark olarak beyan edilecek tutar: 35.000
Vergi: 35.000*20% = 7.000

Kolay gelsin...


Sayın fbayram,

Bu yaptığınız hesaplama düşündüğüm gibi ise son derce yanlış, beyan edilmesi gereken 150.000,-- dir. Hesaplama da 150.000,-- değil 100.000,-- üstünden yapılır. Yanılma payı şunu söyler, geçicide 100 beyan ettin Kurumlarda 110'a kadar beyanda bulunursan sorun yok bunu aşarsan Resen Takdir'e giderim. Sonuç 150 beyan ederseniz 50'nin vergisini öder ve doğrudan takdire sevk edilirsiniz.
 
Son düzenleme:
Dr. Ufuk ÖZDEMİR
Yeminli Mali Müşavir

GEÇİCİ VERGİDE %10 YANILMA PAYI UYGULAMASI !

Tarih: 01.02.2010

Geçici vergi döneminin kapanmasından sonra, geçici vergi beyanlarının incelenmesi sırasında, geçici vergi matrahının eksik beyan olunduğunun vergi idaresi tarafından tespiti halinde, eksik geçici vergi,ikmalen veya re'sen tarh olunur. Bu eksik beyan olgusu, aynı zamanda vergi ziyaı na da yol açtığından cezaya ve ayrıca gecikme faizinin de sebebini teşkil eder. Ancak eksik beyanda bulunulduğunun, yıllık verginin vergilendirme dönemi kapanmasından sonra saptanması halinde, tarh olunacak geçici verginin mahsup olanağı artık kalmamış olacağından, geçici vergi tarhiyatı yapılamaz. Bu durumda mükelleflerden sadece, ceza ve gecikme faizi aranır. Böyle bir durumda aranacak olan gecikme faizinin ise geçici verginin normal beyan ve ödeme tarihi ile mahsup olanağı bulunan yıllık beyan tarihi arasındaki süre ile sınırlı olması gerekir. Nitekim Maliye Bakanlığı da gecikme faizinin hesabı konusunda 16.5.2000 tarih ve 2000/6 sayılı Uygulama iç Genelgesi ile bu yönde görüş açıklamıştır.Geçici vergi matrahının mükelleflerce dönem sonu işlemlerine ilişkin kayıtlar yapılmadan ve dönem sonu işlemlerinden bir kısmı ihmal edilerek belirlenebilmesi dolayısıyla mükelleflerin hata yapma olasılıkları yüksektir. Bu durumu dikkat alan yasa koyucu, geçici vergi matrahlarında ileride bulunacak matrah farklarıyla ilgili olarak yüzde 10 oranında bir yanılma payı öngörmüştür. Gelir Vergisi Kanunu'nda yer alan yasal düzenlemeye göre "yapılan incelemeler sonucunda, geçmiş dönemlere ait geçici verginin yüzde 10'unu aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen bu kısım için re'sen veya ikmalen tarhiyat yapılamaz."Bu maddenin yorumu geçmişte tartışma konusu olmuştur. Maliye Bakanlığı, 217 sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliği'nde, "geçici verginin yüzde 10'u aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespit edilmesi halinde, yüzde 10'u aşan kısım re'sen veya ikmalen tarhiyata konu olacaktır" şeklinde görüş açıklamıştır.

Yargı bu sefer görüşünü mükellef aleyhine vermiştir,bu yüzden burada idarenin tersine olan yargı görüşüne değinmek istemiyorum. Aşağıda örnek tablo oluşturalım ve bu uygulamayı hep beraber yaşayalım;

Geçici vergi dönemi Beyan Fark Asıl beyanı Gereken % 10 u

Ocak-Mart dönemi 200.000 …….. 100.000…. 300.000…………….. 30.000

Ocak-haziran dönemi 300.000 ……. 150.000…. 450.000………………. 45.000

Ocak-Eylül Dönemi 500.000 ……. 200.000…. 700.000……………. 70.000

Ocak-Aralık Dönemi 1.000.000…….. 300.000.. 1.300.000……………… 130.000



A.Beyanı ger. yanılma payı Bey.gereken kazanç Beyan edılen Fark Vergi

300.000 30.000 270.000 200.000 70.000 14.000

450.000 45.000 405.000 300.000 105.000 7.000

700.000 70.000 630.000 500.000 130.000 5.000

1.300.000 130.000 1.170.000 1.000.000 170.000 8.000



(105.000 * 20 %=21.000-14000=7000)

(130.000 * 20%=26.000-14000-7000=5000)

(170.000 * 20%= 34.000- 14000-7000-5000=8000)

GVK’ nın mükerrer 120. Maddesi uyarınca, geçici verginin eksik beyan edilmesi durumunda, bu vergi ilave olarak resen veya ikmalen tarh edilecek ve normal şekilde vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi hesaplanacaktır. Ancak aynı maddede, geçici verginin ait olduğu yıla ilişkin gelir ve kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesinden sonra ilave tarhiyatlarda vergi aslının mükelleften talep edilmesinin söz konusu olmadığı konusunda düzenleme mevcuttur. Ayrıca tarh edilecek ilave vergilerin mahsup olanağı mevcut değildir. Burada geçici verginin aslı terkin edilecek olup, ceza ve gecikme faizi mahsup dönemine kadar hesaplanacaktır.

VUK’ nun 344. Maddesine göre vergi ziyaı cezası, ziya uğratılan verginin bir katı kadardır. Buna karşın vergi ziyaına VUK’ nun 359. Maddede sayılan fiillerden biriyle sebebiyet verilmesi durumunda ceza üç kat artırılarak uygulanır.

Gecikme faizi ise VUK’ nun 112. Maddesine göre;

· Verginin normal vadesinden, ikmalen veya resen yapılan tarhiyatın tahakkuk tarihine kadar,

· Uzlaşılan vergilerde uzlaşma tutanağının düzenlendiği tarihe kadar,

· Dava konusu yapılan vergilerde yargı organı kararının vergi dairesine tebliğine kadar, uygulanır.

Dönem içerisinde ödenen geçici vergi gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinde mahsup edilmekte, mahsup imkanının bulunmadığında mükellefe iade edilmekte veya terkin edilmektedir. Bu açıdan geçici vergi için gecikme faizi hesaplanması ancak verginin normal vadesinden mahsup veya terkin edildiği tarihe kadar söz konusu olabilir.

Tarh edilen geçici verginin mükellefe ihbarnameyle bildirilmesi tarihi itibariyle söz konusu geçici verginin gelir veya kurumlar vergisinden mahsubu veya terkininden önce ise, bu tarih itibariyle VUK’ nun 112 ve 344. Maddeleri uyarınca gecikme faizi ve vergi ziyaı cezası uygulanacaktır. Öte yandan VUK’ nun 359. Maddesinde belirtilen fiillerin işlenmesi durumunda ayrıca hürriyeti bağlayıcı cezaların gündeme gelmesi olağandır. Bu durumda mükellef verginin aslı, vergi ziyaı cezası ve gecikme faiziyle karşı karşıya gelecektir.

Geçici vergi tarhiyatının gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesinden sonra yapılması durumunda, inceleme sonucu tarh edilen geçici verginin mahsup imkanı kalmadığından terkin edilecek olup, terkin tarihine kadar gecikme faizi ve vergi ziyaı cezası hesaplanacaktır. Dolayısıyla terkin veya mahsup tarihinden sonra gecikme faizi ve buna bağlı olarak vergi ziyaı cezası hesaplanması mümkün değildir. Mükellefin bu durumda karşısına çıkacak olan vergi ziyaı cezası ve gecikme faizidir. Geçici verginin aslı terkin edilecektir. Ayrıca burada gelir vergisi mükelleflerinde terkin tarihi 1 Mart, kurumlar vergisi mükelleflerinde ise 1 Nisan tarihidir.
 
Üst