Yurtdışından Döviz Olarak Elde Edilen Gelir

@ecedeniz,

Bahsettiğiniz gelir şekli bana göre size muafiyet tanımıyor. Belgeleride onaylatma önerim gerektiğinde elinizde sağlam belge bulunmasıdır. Paylaştığınız özelgelerde yer alan;
"
Özelge talep formunuz ve ekinde yer alan sözleşmenin tetkikinden; ETUC'un Türkiye'de yürüttüğü "…" projesi kapsamında tarafınıza ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, tarafınıza yapılan ödeme, ETUC'un Türkiye'de yürüttüğü proje nedeniyle kendisine yapılan ödemelerden karşılandığından, "dar mükellef kurum, söz konusu kişiye döviz olarak ödediği ücretleri, doğrudan doğruya yurt dışında elde ettiği gelirinden ayırıp vermeli, hiç bir zaman için Türkiye'de elde ettiği kazanç ile ilgilendirmemelidir" şartı ihlal edilmektedir.
Bu itibarla, ETUC'tan elde ettiğiniz söz konusu ücretin Gelir Vergisi Kanununun 23/14 üncü maddesi kapsamında gelir vergisinden istisna tutulması mümkün değildir.
Öte yandan, ETUC tarafından yurtdışından yapılan ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılması mümkün olmadığından, bu ücret gelirlerinizin Gelir Vergisi Kanununun 92 nci maddesinde belirlenen sürede, yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edileceği tabiidir.""

Kısmını tekrar okuyup değerlendirmenizi öneririm.
Belgeleri onaylatmadan kastınız noter onayı değil mi? ABD apostil şerhinden muaf diye biliyorum çünkü.

Bu özelgedeki durumun istisnaya uygun olmama sebebi, bahsedilen projenin Türkiye'de yürütülmesi ve dolayısıyla ödemelerin yurtiçinden elde edilen gelirlerden sağlanması. Benim durumumda ise Türkiye'den herhangi bir kazanç elde edilmeyecek, tamamen yurtdışı desteği olacak. Yine de bir paralellik görüyor musunuz?
 
@ecedeniz ,

Metni dikkatli okumuyorsunuz, açık ve net "....yurtdışından yapılan ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılması mümkün olmadığından, bu ücret gelirlerinizin Gelir Vergisi Kanununun 92 nci maddesinde belirlenen sürede, yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edileceği tabiidir."

Aynı noktaya geliyoruz..Hem gelir elde et hem hiçbiryerde vergilendirilmesin. Mümkün değil.
 
@ecedeniz ,

Metni dikkatli okumuyorsunuz, açık ve net "....yurtdışından yapılan ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılması mümkün olmadığından, bu ücret gelirlerinizin Gelir Vergisi Kanununun 92 nci maddesinde belirlenen sürede, yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edileceği tabiidir."

Aynı noktaya geliyoruz..Hem gelir elde et hem hiçbiryerde vergilendirilmesin. Mümkün değil.
Cevabınız için teşekkürler, konuyla ilgili özelge talebi açacağım
 
Sayin ecedeniz

Sorunuza cevap vermeden once yazdiklarimi dikkatlice okumanizi ozellikle "BOLT"lu yazilara dikkat etmenizi rica ederim. Bu arada Sevgili kardesim Day-Dream'e de verdigi bilgiler icin cok tesekkur ederim. Yalniz onun yazdiklarinda da kucuk bir detaya dikkat cekecegim.

Once sizin sorunuzun cevabi;

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 1 inci maddesiyle gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tabi tutulmuş olup, gelirin bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarı olduğu belirtilmiştir. Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ise Türkiye'de yerleşmiş olan gerçek kişilerin Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden tam mükellefiyet esasında vergilendirileceği hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 4 üncü maddesinde;

"Aşağıda yazılı kimseler Türkiye'de yerleşmiş sayılır:

1.İkametgahı Türkiye'de bulunanlar (İkametgah, Kanunu Medeninin 19 uncu ve müteakip maddelerinde yazılı olan yerlerdir.);

2. Bir takvim yılı içinde Türkiye'de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye'de oturma süresini kesmez.)" hükmüne yer verilmiştir.

Bu hükümlere göre, ikametgahı Türkiye'de bulunan veya bir takvim yılı içinde Türkiye'de devamlı olarak altı aydan fazla oturan gerçek kişiler Türkiye'de yerleşmiş sayılacaklarından, elde ettikleri gelirlerin tam mükellefiyet esasına göre gelir vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti ile Amerika Birlesik Devletleri Gelir ve Sermaye Değer Artış Kazançları Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasının 4 üncü maddesinde;

"1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından, "bir Akit Devletin mukimi" terimi, o Devletin mevzuatı gereğince ikametgah, ev, kanuni merkez, iş merkezi veya benzer yapıda diğer herhangi bir kriter nedeniyle vergi mükellefiyeti altına giren kişi anlamına gelir.

2. Bu Maddenin 1'inci fıkra hükümleri dolayısıyla bir gerçek kişi her iki Akit Devlette de mukim olduğunda, bu kişinin statüsü aşağıdaki kurallara göre belirlenecektir.

a) Bu kişi, daimi olarak kalabileceği bir meskenin bulunduğu Akit Devletin mukimi kabul edilecektir. Eğer bu kişinin her iki Akit Devlette de daimi olarak kalabileceği bir meskeni varsa, bu kişi kişisel ve ekonomik ilişkilerinin daha yakın olduğu Akit Devletin mukimi kabul edilecektir (hayati menfaatlerin merkezi);

b) Eğer kişinin hayati menfaatlerinin merkezinin yer aldığı Akit Devlet saptanamazsa veya kişinin her iki Akit Devlette de daimi olarak kalabileceği bir meskeni yoksa bu kişi kalmayı adet edindiği evin bulunduğu Akit Devletin mukimi kabul edilecektir;

c) Eğer kişinin her iki Akit Devlette de kalmayı adet edindiği bir ev varsa veya her iki Devlette de böyle bir ev söz konusu değilse, bu kişi vatandaşı bulunduğu Akit Devletin mukimi kabul edilecektir;

d) Eğer kişi her iki Akit Devletin de vatandaşıysa veya aksine her iki Akit Devletin de vatandaşı değilse, Akit Devletlerin yetkili makamları sorunu anlaşmayla çözeceklerdir. …" hükmü yer almaktadır.

Söz konusu Anlaşmanın "Bağımlı Faaliyetler" başlıklı 15 inci maddesinde ise; "1. Bu Anlaşmanın 16, 18, 19 ve 21 inci Madde hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet mukiminin bir hizmet akdi dolayısıyla elde ettiği ücret, maaş ve diğer benzeri menfaatler, bu hizmet diğer Akit Devlette ifa edilmedikçe, yalnız ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir. Eğer hizmet diğer Devlette ifa edilirse, buradan elde edilen gelir diğer Devlette vergilendirilebilir… " hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanız ve Türkiye'de ikamet etmeniz nedeniyle, Anlaşmanın 4 üncü maddesi gereğince Türkiye mukimi olarak kabul edilmeniz ve Türkiye'de elde ettiğiniz ücret geliri dolayısıyla söz konusu anlaşmanın 15 inci maddesi kapsamında da tam mükellef olarak Türkiye'de vergilendirilmeniz gerekmektedir.

BURASI COK ONEMLI

Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (14/a) bendine göre, kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellefiyete tabi işverenlerin yanında çalışan hizmet erbabına, işverenin Türkiye dışında elde ettiği kazançları üzerinden döviz olarak ödediği ücretlerin gelir vergisinden istisna edileceği hüküm altına alınmıştır.



147 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin "Kanuni ve İş Merkezi Türkiye'de Olmayan Dar Mükellefiyete Tabi İşverenlerce Hizmet Erbabına Döviz Olarak Ödenen Ücretler" başlıklı 1-c bölümünde;

"İstisna hükmünün uygulanmasında, aşağıdaki hususlara dikkat edilecektir.

- İşveren sıfatıyla ücret ödemesinde bulunan kurumların, Türkiye'de herhangi bir kanuni merkezinin veya iş merkezinin bulunmaması gerekir. Türkiye'de kanuni ve iş merkezi olmayan kurumların ise tam mükellef oldukları devlette hangi statüyü taşıdıkları, tüzel kişiliklerinin bulunup bulunmadığı herhangi bir iktisadi işletmelerinin varlığı ya da yokluğu önem taşımayacaktır.

- Türkiye'de hizmet arzeden gerçek kişinin işveren sıfatıyla bağlı olduğu dar mükellef kurum, söz konusu kişiye döviz olarak ödediği ücretleri, doğrudan doğruya yurt dışında elde ettiği gelirinden ayırıp vermeli, hiç bir zaman için Türkiye'de elde ettiği kazanç ile ilgilendirmemelidir. Bu çerçevede hizmet erbabının Türkiye'de tam mükellef veya dar mükellef statüsünü taşıması hiçbir önem taşımayacaktır. Ödeme, yurt dışında elde edilen gelir üzerinden yapılacağı için, Türkiye'deki faaliyetler nedeniyle bu ücretler Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesi hükmüne göre gider olarak dikkate alınmayacaktır..."


açıklamalarına yer verilmiştir.

COK COK ONEMLI SIZE ODENECEK UCRETTEN gELIR VERGISI KESILMEMESI ICIN ASAGIDAKI OZELLIKLERI TASIMALISINIZ


Buna göre, kanunî ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellefiyete tâbi kurumların bünyesinde çalışan hizmet erbabına YANI SIZE ödenecek ücretlere istisna uygulanabilmesi için;

1- Türkiye'de hizmet arzeden gerçek kişinin bağlı olduğu işverenin dar mükellef kurum olması, bu kurumun da Türkiye'de hiçbir şekilde kazanç elde edecek şekilde faaliyette bulunmaması,

2- Dar mükellef kurumda çalışan kişinin hizmet erbâbı ve yapılan ödemenin de ücret niteliğinde olması,

3- Dar mükellef kurumun Türkiye'deki personeline yapılacak ödemenin bu kurumun yurtdışı kazançlarından karşılanması,

4- Ücretin döviz olarak ödenmesi,

5- Ödenen ücretin dar mükellef kurumun Türkiye'deki hesaplarına gider olarak kaydedilmemesi şartlarının bir arada taşıması gerekmektedir.

YANI BU SARTLARI TASIDIGINIZ SURECE SIZE ODENECEK UCRETTEN GELIR VERGISI YAPILMAZ

Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesi ile ücretin, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olduğu, ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olmasının veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmeyeceği hüküm altına alınmıştır.

YUKARIDAKI SARTLARI TASIMANIZ NEDENIYLE ALDIGINIZ UCRETLERDEN STOPAJ KESILMEYECEK ANCAK ALDIGINIZ UCRETLERI YILLIK BEYANNAME ILE BEYAN EDECEKSINIZ (HER YILIN MART AYINDA)

( Aynı Kanunun "Tevkifata Tabi Olmayan Ücretler" başlıklı 95 inci maddesinde, ücretlerini yabancı bir memleketteki işverenden doğrudan doğruya alan hizmet erbabının ücretleri üzerinden vergi tevkifatı yapılmayacağı ve bu gelirlerin yıllık beyanname ile beyan edileceği hükme bağlanmıştır.)


Sayin ecedeniz hn "Bu şekilde bu şirket için Türkiye'de çalışan başkaları da varmış ve Gelir Vergisi kanunun 23/14 maddesindeki istisna sebebiyle Gelir Vergisi ödemiyorlarmış." bunu size kim soyledi ise yanlis soylemis

Zira yukaridaki açıklamalara göre, Amerika'da bulunan işveren şirketinizin, hizmetinizin şirketinin ticari faaliyetleriyle ilgili olması nedeniyle, Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (14/a) numaralı bendinde yer alan istisnadan yararlanmanız mümkün değildir. Yani Ucret Gelirinizi Yillik Beyanname ile beyan edeceksiniz


Dolayısıyla, yurt dışında mukim firmadan elde ettiğiniz tevkifata tabi olmayan ücret gelirlerinizin Gelir Vergisi Kanununun 95 inci maddesi uyarınca yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.
 
Sonuc olarak

GELIR VERGISI ACISINDAN

1- Türkiye'de hizmet arzeden gerçek kişinin bağlı olduğu işverenin dar mükellef kurum olması, bu kurumun da Türkiye'de hiçbir şekilde kazanç elde edecek şekilde faaliyette bulunmaması,

2- Dar mükellef kurumda çalışan kişinin hizmet erbâbı ve yapılan ödemenin de ücret niteliğinde olması,

3- Dar mükellef kurumun Türkiye'deki personeline yapılacak ödemenin bu kurumun yurtdışı kazançlarından karşılanması,

4- Ücretin döviz olarak ödenmesi,

5- Ödenen ücretin dar mükellef kurumun Türkiye'deki hesaplarına gider olarak kaydedilmemesi şartlarının bir arada taşıması gerekmektedir.
YANI BU SARTLARI TASIDIGINIZ SURECE SIZE ODENECEK UCRETTEN GELIR VERGISI YAPILMAZ. Bunlardan bir tanesi ihlal edilirse vergi dogar. Ornegin Ucretiniz dovi olarak gelmedi TL odenedi vb.

GELIR BEYANI OLARAK


Sayin ecedeniz
Sorunuza cevap vermeden once yazdiklarimi dikkatlice okumanizi ozellikle "BOLT"lu yazilara dikkat etmenizi rica ederim. Bu arada Sevgili kardesim Day-Dream'e de verdigi bilgiler icin cok tesekkur ederim. Yalniz onun yazdiklarinda da kucuk bir detaya dikkat cekecegim.

Once sizin sorunuzun cevabi;

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 1 inci maddesiyle gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tabi tutulmuş olup, gelirin bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarı olduğu belirtilmiştir. Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ise Türkiye'de yerleşmiş olan gerçek kişilerin Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden tam mükellefiyet esasında vergilendirileceği hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 4 üncü maddesinde;

"Aşağıda yazılı kimseler Türkiye'de yerleşmiş sayılır:

1.İkametgahı Türkiye'de bulunanlar (İkametgah, Kanunu Medeninin 19 uncu ve müteakip maddelerinde yazılı olan yerlerdir.);

2. Bir takvim yılı içinde Türkiye'de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye'de oturma süresini kesmez.)" hükmüne yer verilmiştir.

Bu hükümlere göre, ikametgahı Türkiye'de bulunan veya bir takvim yılı içinde Türkiye'de devamlı olarak altı aydan fazla oturan gerçek kişiler Türkiye'de yerleşmiş sayılacaklarından, elde ettikleri gelirlerin tam mükellefiyet esasına göre gelir vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti ile Amerika Birlesik Devletleri Gelir ve Sermaye Değer Artış Kazançları Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasının 4 üncü maddesinde;

"1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından, "bir Akit Devletin mukimi" terimi, o Devletin mevzuatı gereğince ikametgah, ev, kanuni merkez, iş merkezi veya benzer yapıda diğer herhangi bir kriter nedeniyle vergi mükellefiyeti altına giren kişi anlamına gelir.

2. Bu Maddenin 1'inci fıkra hükümleri dolayısıyla bir gerçek kişi her iki Akit Devlette de mukim olduğunda, bu kişinin statüsü aşağıdaki kurallara göre belirlenecektir.

a) Bu kişi, daimi olarak kalabileceği bir meskenin bulunduğu Akit Devletin mukimi kabul edilecektir. Eğer bu kişinin her iki Akit Devlette de daimi olarak kalabileceği bir meskeni varsa, bu kişi kişisel ve ekonomik ilişkilerinin daha yakın olduğu Akit Devletin mukimi kabul edilecektir (hayati menfaatlerin merkezi);

b) Eğer kişinin hayati menfaatlerinin merkezinin yer aldığı Akit Devlet saptanamazsa veya kişinin her iki Akit Devlette de daimi olarak kalabileceği bir meskeni yoksa bu kişi kalmayı adet edindiği evin bulunduğu Akit Devletin mukimi kabul edilecektir;

c) Eğer kişinin her iki Akit Devlette de kalmayı adet edindiği bir ev varsa veya her iki Devlette de böyle bir ev söz konusu değilse, bu kişi vatandaşı bulunduğu Akit Devletin mukimi kabul edilecektir;

d) Eğer kişi her iki Akit Devletin de vatandaşıysa veya aksine her iki Akit Devletin de vatandaşı değilse, Akit Devletlerin yetkili makamları sorunu anlaşmayla çözeceklerdir. …" hükmü yer almaktadır.

Söz konusu Anlaşmanın "Bağımlı Faaliyetler" başlıklı 15 inci maddesinde ise; "1. Bu Anlaşmanın 16, 18, 19 ve 21 inci Madde hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet mukiminin bir hizmet akdi dolayısıyla elde ettiği ücret, maaş ve diğer benzeri menfaatler, bu hizmet diğer Akit Devlette ifa edilmedikçe, yalnız ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir. Eğer hizmet diğer Devlette ifa edilirse, buradan elde edilen gelir diğer Devlette vergilendirilebilir… " hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanız ve Türkiye'de ikamet etmeniz nedeniyle, Anlaşmanın 4 üncü maddesi gereğince Türkiye mukimi olarak kabul edilmeniz ve Türkiye'de elde ettiğiniz ücret geliri dolayısıyla söz konusu anlaşmanın 15 inci maddesi kapsamında da tam mükellef olarak Türkiye'de vergilendirilmeniz gerekmektedir.

BURASI COK ONEMLI

Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (14/a) bendine göre, kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellefiyete tabi işverenlerin yanında çalışan hizmet erbabına, işverenin Türkiye dışında elde ettiği kazançları üzerinden döviz olarak ödediği ücretlerin gelir vergisinden istisna edileceği hüküm altına alınmıştır.



147 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin "Kanuni ve İş Merkezi Türkiye'de Olmayan Dar Mükellefiyete Tabi İşverenlerce Hizmet Erbabına Döviz Olarak Ödenen Ücretler" başlıklı 1-c bölümünde;

"İstisna hükmünün uygulanmasında, aşağıdaki hususlara dikkat edilecektir.

- İşveren sıfatıyla ücret ödemesinde bulunan kurumların, Türkiye'de herhangi bir kanuni merkezinin veya iş merkezinin bulunmaması gerekir. Türkiye'de kanuni ve iş merkezi olmayan kurumların ise tam mükellef oldukları devlette hangi statüyü taşıdıkları, tüzel kişiliklerinin bulunup bulunmadığı herhangi bir iktisadi işletmelerinin varlığı ya da yokluğu önem taşımayacaktır.

- Türkiye'de hizmet arzeden gerçek kişinin işveren sıfatıyla bağlı olduğu dar mükellef kurum, söz konusu kişiye döviz olarak ödediği ücretleri, doğrudan doğruya yurt dışında elde ettiği gelirinden ayırıp vermeli, hiç bir zaman için Türkiye'de elde ettiği kazanç ile ilgilendirmemelidir. Bu çerçevede hizmet erbabının Türkiye'de tam mükellef veya dar mükellef statüsünü taşıması hiçbir önem taşımayacaktır. Ödeme, yurt dışında elde edilen gelir üzerinden yapılacağı için, Türkiye'deki faaliyetler nedeniyle bu ücretler Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesi hükmüne göre gider olarak dikkate alınmayacaktır..."


açıklamalarına yer verilmiştir.

COK COK ONEMLI SIZE ODENECEK UCRETTEN gELIR VERGISI KESILMEMESI ICIN ASAGIDAKI OZELLIKLERI TASIMALISINIZ


Buna göre, kanunî ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellefiyete tâbi kurumların bünyesinde çalışan hizmet erbabına YANI SIZE ödenecek ücretlere istisna uygulanabilmesi için;

1- Türkiye'de hizmet arzeden gerçek kişinin bağlı olduğu işverenin dar mükellef kurum olması, bu kurumun da Türkiye'de hiçbir şekilde kazanç elde edecek şekilde faaliyette bulunmaması,

2- Dar mükellef kurumda çalışan kişinin hizmet erbâbı ve yapılan ödemenin de ücret niteliğinde olması,

3- Dar mükellef kurumun Türkiye'deki personeline yapılacak ödemenin bu kurumun yurtdışı kazançlarından karşılanması,

4- Ücretin döviz olarak ödenmesi,

5- Ödenen ücretin dar mükellef kurumun Türkiye'deki hesaplarına gider olarak kaydedilmemesi şartlarının bir arada taşıması gerekmektedir.

YANI BU SARTLARI TASIDIGINIZ SURECE SIZE ODENECEK UCRETTEN GELIR VERGISI YAPILMAZ


Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesi ile ücretin, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olduğu, ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olmasının veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmeyeceği hüküm altına alınmıştır.

YUKARIDAKI SARTLARI TASIMANIZ NEDENIYLE ALDIGINIZ UCRETLERDEN STOPAJ KESILMEYECEK ANCAK ALDIGINIZ UCRETLERI YILLIK BEYANNAME ILE BEYAN EDECEKSINIZ (HER YILIN MART AYINDA)

( Aynı Kanunun "Tevkifata Tabi Olmayan Ücretler" başlıklı 95 inci maddesinde, ücretlerini yabancı bir memleketteki işverenden doğrudan doğruya alan hizmet erbabının ücretleri üzerinden vergi tevkifatı yapılmayacağı ve bu gelirlerin yıllık beyanname ile beyan edileceği hükme bağlanmıştır.)


Sayin ecedeniz hn "Bu şekilde bu şirket için Türkiye'de çalışan başkaları da varmış ve Gelir Vergisi kanunun 23/14 maddesindeki istisna sebebiyle Gelir Vergisi ödemiyorlarmış." bunu size kim soyledi ise yanlis soylemis

Zira yukaridaki açıklamalara göre, Amerika'da bulunan işveren şirketinizin, hizmetinizin şirketinin ticari faaliyetleriyle ilgili olması nedeniyle, Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (14/a) numaralı bendinde yer alan istisnadan yararlanmanız mümkün değildir. Yani Ucret Gelirinizi Yillik Beyanname ile beyan edeceksiniz


Dolayısıyla, yurt dışında mukim firmadan elde ettiğiniz tevkifata tabi olmayan ücret gelirlerinizin Gelir Vergisi Kanununun 95 inci maddesi uyarınca yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.

Yurt dışında mukim firmadan elde ettiğiniz tevkifata tabi olmayan ücret gelirlerinizin Gelir Vergisi Kanununun 95 inci maddesi uyarınca yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.
 
Sayin ecedeniz

Sorunuza cevap vermeden once yazdiklarimi dikkatlice okumanizi ozellikle "BOLT"lu yazilara dikkat etmenizi rica ederim. Bu arada Sevgili kardesim Day-Dream'e de verdigi bilgiler icin cok tesekkur ederim. Yalniz onun yazdiklarinda da kucuk bir detaya dikkat cekecegim.

Once sizin sorunuzun cevabi;

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 1 inci maddesiyle gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tabi tutulmuş olup, gelirin bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarı olduğu belirtilmiştir. Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ise Türkiye'de yerleşmiş olan gerçek kişilerin Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden tam mükellefiyet esasında vergilendirileceği hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunun 4 üncü maddesinde;

"Aşağıda yazılı kimseler Türkiye'de yerleşmiş sayılır:

1.İkametgahı Türkiye'de bulunanlar (İkametgah, Kanunu Medeninin 19 uncu ve müteakip maddelerinde yazılı olan yerlerdir.);

2. Bir takvim yılı içinde Türkiye'de devamlı olarak altı aydan fazla oturanlar (Geçici ayrılmalar Türkiye'de oturma süresini kesmez.)" hükmüne yer verilmiştir.

Bu hükümlere göre, ikametgahı Türkiye'de bulunan veya bir takvim yılı içinde Türkiye'de devamlı olarak altı aydan fazla oturan gerçek kişiler Türkiye'de yerleşmiş sayılacaklarından, elde ettikleri gelirlerin tam mükellefiyet esasına göre gelir vergisine tabi tutulması gerekmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti ile Amerika Birlesik Devletleri Gelir ve Sermaye Değer Artış Kazançları Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşmasının 4 üncü maddesinde;

"1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından, "bir Akit Devletin mukimi" terimi, o Devletin mevzuatı gereğince ikametgah, ev, kanuni merkez, iş merkezi veya benzer yapıda diğer herhangi bir kriter nedeniyle vergi mükellefiyeti altına giren kişi anlamına gelir.

2. Bu Maddenin 1'inci fıkra hükümleri dolayısıyla bir gerçek kişi her iki Akit Devlette de mukim olduğunda, bu kişinin statüsü aşağıdaki kurallara göre belirlenecektir.

a) Bu kişi, daimi olarak kalabileceği bir meskenin bulunduğu Akit Devletin mukimi kabul edilecektir. Eğer bu kişinin her iki Akit Devlette de daimi olarak kalabileceği bir meskeni varsa, bu kişi kişisel ve ekonomik ilişkilerinin daha yakın olduğu Akit Devletin mukimi kabul edilecektir (hayati menfaatlerin merkezi);

b) Eğer kişinin hayati menfaatlerinin merkezinin yer aldığı Akit Devlet saptanamazsa veya kişinin her iki Akit Devlette de daimi olarak kalabileceği bir meskeni yoksa bu kişi kalmayı adet edindiği evin bulunduğu Akit Devletin mukimi kabul edilecektir;

c) Eğer kişinin her iki Akit Devlette de kalmayı adet edindiği bir ev varsa veya her iki Devlette de böyle bir ev söz konusu değilse, bu kişi vatandaşı bulunduğu Akit Devletin mukimi kabul edilecektir;

d) Eğer kişi her iki Akit Devletin de vatandaşıysa veya aksine her iki Akit Devletin de vatandaşı değilse, Akit Devletlerin yetkili makamları sorunu anlaşmayla çözeceklerdir. …" hükmü yer almaktadır.

Söz konusu Anlaşmanın "Bağımlı Faaliyetler" başlıklı 15 inci maddesinde ise; "1. Bu Anlaşmanın 16, 18, 19 ve 21 inci Madde hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet mukiminin bir hizmet akdi dolayısıyla elde ettiği ücret, maaş ve diğer benzeri menfaatler, bu hizmet diğer Akit Devlette ifa edilmedikçe, yalnız ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir. Eğer hizmet diğer Devlette ifa edilirse, buradan elde edilen gelir diğer Devlette vergilendirilebilir… " hükmüne yer verilmiştir.

Buna göre, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanız ve Türkiye'de ikamet etmeniz nedeniyle, Anlaşmanın 4 üncü maddesi gereğince Türkiye mukimi olarak kabul edilmeniz ve Türkiye'de elde ettiğiniz ücret geliri dolayısıyla söz konusu anlaşmanın 15 inci maddesi kapsamında da tam mükellef olarak Türkiye'de vergilendirilmeniz gerekmektedir.

BURASI COK ONEMLI

Öte yandan, Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (14/a) bendine göre, kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellefiyete tabi işverenlerin yanında çalışan hizmet erbabına, işverenin Türkiye dışında elde ettiği kazançları üzerinden döviz olarak ödediği ücretlerin gelir vergisinden istisna edileceği hüküm altına alınmıştır.



147 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin "Kanuni ve İş Merkezi Türkiye'de Olmayan Dar Mükellefiyete Tabi İşverenlerce Hizmet Erbabına Döviz Olarak Ödenen Ücretler" başlıklı 1-c bölümünde;

"İstisna hükmünün uygulanmasında, aşağıdaki hususlara dikkat edilecektir.

- İşveren sıfatıyla ücret ödemesinde bulunan kurumların, Türkiye'de herhangi bir kanuni merkezinin veya iş merkezinin bulunmaması gerekir. Türkiye'de kanuni ve iş merkezi olmayan kurumların ise tam mükellef oldukları devlette hangi statüyü taşıdıkları, tüzel kişiliklerinin bulunup bulunmadığı herhangi bir iktisadi işletmelerinin varlığı ya da yokluğu önem taşımayacaktır.

- Türkiye'de hizmet arzeden gerçek kişinin işveren sıfatıyla bağlı olduğu dar mükellef kurum, söz konusu kişiye döviz olarak ödediği ücretleri, doğrudan doğruya yurt dışında elde ettiği gelirinden ayırıp vermeli, hiç bir zaman için Türkiye'de elde ettiği kazanç ile ilgilendirmemelidir. Bu çerçevede hizmet erbabının Türkiye'de tam mükellef veya dar mükellef statüsünü taşıması hiçbir önem taşımayacaktır. Ödeme, yurt dışında elde edilen gelir üzerinden yapılacağı için, Türkiye'deki faaliyetler nedeniyle bu ücretler Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesi hükmüne göre gider olarak dikkate alınmayacaktır..."


açıklamalarına yer verilmiştir.

COK COK ONEMLI SIZE ODENECEK UCRETTEN gELIR VERGISI KESILMEMESI ICIN ASAGIDAKI OZELLIKLERI TASIMALISINIZ


Buna göre, kanunî ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellefiyete tâbi kurumların bünyesinde çalışan hizmet erbabına YANI SIZE ödenecek ücretlere istisna uygulanabilmesi için;

1- Türkiye'de hizmet arzeden gerçek kişinin bağlı olduğu işverenin dar mükellef kurum olması, bu kurumun da Türkiye'de hiçbir şekilde kazanç elde edecek şekilde faaliyette bulunmaması,

2- Dar mükellef kurumda çalışan kişinin hizmet erbâbı ve yapılan ödemenin de ücret niteliğinde olması,

3- Dar mükellef kurumun Türkiye'deki personeline yapılacak ödemenin bu kurumun yurtdışı kazançlarından karşılanması,

4- Ücretin döviz olarak ödenmesi,

5- Ödenen ücretin dar mükellef kurumun Türkiye'deki hesaplarına gider olarak kaydedilmemesi şartlarının bir arada taşıması gerekmektedir.

YANI BU SARTLARI TASIDIGINIZ SURECE SIZE ODENECEK UCRETTEN GELIR VERGISI YAPILMAZ


Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesi ile ücretin, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olduğu, ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olmasının veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmeyeceği hüküm altına alınmıştır.

YUKARIDAKI SARTLARI TASIMANIZ NEDENIYLE ALDIGINIZ UCRETLERDEN STOPAJ KESILMEYECEK ANCAK ALDIGINIZ UCRETLERI YILLIK BEYANNAME ILE BEYAN EDECEKSINIZ (HER YILIN MART AYINDA)

( Aynı Kanunun "Tevkifata Tabi Olmayan Ücretler" başlıklı 95 inci maddesinde, ücretlerini yabancı bir memleketteki işverenden doğrudan doğruya alan hizmet erbabının ücretleri üzerinden vergi tevkifatı yapılmayacağı ve bu gelirlerin yıllık beyanname ile beyan edileceği hükme bağlanmıştır.)


Sayin ecedeniz hn "Bu şekilde bu şirket için Türkiye'de çalışan başkaları da varmış ve Gelir Vergisi kanunun 23/14 maddesindeki istisna sebebiyle Gelir Vergisi ödemiyorlarmış." bunu size kim soyledi ise yanlis soylemis

Zira yukaridaki açıklamalara göre, Amerika'da bulunan işveren şirketinizin, hizmetinizin şirketinin ticari faaliyetleriyle ilgili olması nedeniyle, Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (14/a) numaralı bendinde yer alan istisnadan yararlanmanız mümkün değildir. Yani Ucret Gelirinizi Yillik Beyanname ile beyan edeceksiniz


Dolayısıyla, yurt dışında mukim firmadan elde ettiğiniz tevkifata tabi olmayan ücret gelirlerinizin Gelir Vergisi Kanununun 95 inci maddesi uyarınca yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir

Ferhat bey, yazdıklarınızı dikkatle okudum, detaylı açıklamalarınız için teşekkür ederim. Şu kısımı biraz daha detaylı açıklayabilirseniz çok sevinirim:
Zira yukaridaki açıklamalara göre, Amerika'da bulunan işveren şirketinizin, hizmetinizin Amerikan şirketinin ticari faaliyetleriyle ilgili olması nedeniyle, Gelir Vergisi Kanununun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (14/a) numaralı bendinde yer alan istisnadan yararlanmanız mümkün değildir.

Mesleğim dolayısıyla mı istisnaya uygun olmadığımı düşünüyorsunuz? Ya da şöyle diyeyim; hangi hizmetler ticari faaliyetlerle ilgili sayılmıyor? Hatta kaynak paylaşabilirseniz çok mutlu olurum
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Sevgili kardesim Day-Dream

sözleşmeniz personel sözleşmesi değil bağımsız geliştirici sözleşmesi oldugu icin İncelemeye girmissiniz bu nedenle Müfettiş de personel olduğunuzu kanıtlayamadiginiz ve adınıza yurtdışında personel olarak vergi ödendiğini gösterir bir belge olmadigi icin, Ayrıca sözleşmenin noter onaylı Türkçesini istedi. ( ki biz seninle form da bu tip sozlesmeleri hep konusuyorduk:):) ) Orada da vergisel yükümlülük tamamen hizmeti sağlayana aittir yazıyordu.😂😂 Ihbar gibi

Diger yazdiklarin dogru
 
Sayin ecedeniz

Sorunuz cok guzel sordugunuz icin tesekkur ederim. Sizin sagladiginiz hizmet Amerikan sirketinin ticari faaliyetli ile ilgi oldugu icin yani siz o hizmeti saglamasaniz Amerikan sirketi o hizmetin karsiliginda kendi ulkesinde veya baska ulkerlerde gelir saglayamayacak. Siz Amerikan sirketinin Gelir kismina katki sagliyorsunuz

Bu arada Mesleginiz ne ? Amerikan hizmetine nasil bir hizmet vereceksiniz ? Inanin bunlarin hiz onemi yok. Amerikan sirketi sizi bosta bekletip hic is vermezse bos tutsa bile o ucreti is sozlesmesine gore odedigi surece somut yada soyut o firmaya katki sagliyorsunuz demektir
 
Bu konular benim uzmanlik alanim benim boyle 13 tane sirketim var. Cinlisinden, Misirlisina, Alma firmasindan Ingilizine kadar
 
Sayin ecedeniz

Sorunuz cok guzel sordugunuz icin tesekkur ederim. Sizin sagladiginiz hizmet Amerikan sirketinin ticari faaliyetli ile ilgi oldugu icin yani siz o hizmeti saglamasaniz Amerikan sirketi o hizmetin karsiliginda kendi ulkesinde veya baska ulkerlerde gelir saglayamayacak. Siz Amerikan sirketinin Gelir kismina katki sagliyorsunuz

Bu arada Mesleginiz ne ? Amerikan hizmetine nasil bir hizmet vereceksiniz ? Inanin bunlarin hiz onemi yok. Amerikan sirketi sizi bosta bekletip hic is vermezse bos tutsa bile o ucreti is sozlesmesine gore odedigi surece somut yada soyut o firmaya katki sagliyorsunuz demektir
O zaman bu istisnadan kim faydalanıyor ki? :D
Ben dijital pazarlama uzmanıyım, şirketin gelir elde etmesine tabi ki yardımcı olacağım ama Türkiye'de değil Amerika'da gelir kazanacak şirket. Zaten gelir elde etmesine yardım etmese kim neden birini işe alır?
 
Sayin ecedeniz hn

Bu arada bu yazdiklarim karsi tarafla ''IS SOZLESMESI'' imzalamaniz halinde gecerlidir, Eger employee contract (is sozlesmesi) değilde independent contractor (bagimsiz is sozlesmesi) sözleşmesi imzalayarak çalışirsaniz . Hizmeti alan taraf zaten hizmet alım sözleşmesinde “bu sözleşme işçi-işveren ilişkisi doğurmaz” maddesini koymaktadır. O zaman da muekllefiyet kaydi yapmaniz yani sahis yada sermaye sirketi kurmaniz gerekir
 
Ferhat Abi bir tanesin :) bu arada bizim o zaman sana sorduğum inceleme konusu kapandı Allaha Şükür, o dönemki yardımların için çok çok teşekkür ederim.
 
Sayin ecedeniz hn

Bu arada bu yazdiklarim karsi tarafla ''IS SOZLESMESI'' imzalamaniz halinde gecerlidir, Eger employee contract (is sozlesmesi) değilde independent contractor (bagimsiz is sozlesmesi) sözleşmesi imzalayarak çalışirsaniz . Hizmeti alan taraf zaten hizmet alım sözleşmesinde “bu sözleşme işçi-işveren ilişkisi doğurmaz” maddesini koymaktadır. O zaman da muekllefiyet kaydi yapmaniz yani sahis yada sermaye sirketi kurmaniz gerekir
Tabi, o kısım çok net :)
 
Sayin ecedeniz

Sorunuz cok guzel sordugunuz icin tesekkur ederim. Sizin sagladiginiz hizmet Amerikan sirketinin ticari faaliyetli ile ilgi oldugu icin yani siz o hizmeti saglamasaniz Amerikan sirketi o hizmetin karsiliginda kendi ulkesinde veya baska ulkerlerde gelir saglayamayacak. Siz Amerikan sirketinin Gelir kismina katki sagliyorsunuz

Bu arada Mesleginiz ne ? Amerikan hizmetine nasil bir hizmet vereceksiniz ? Inanin bunlarin hiz onemi yok. Amerikan sirketi sizi bosta bekletip hic is vermezse bos tutsa bile o ucreti is sozlesmesine gore odedigi surece somut yada soyut o firmaya katki sagliyorsunuz demektir
Ferhat bey önceki mesajımı görmediniz sanırım, bu istisnada hangi ticari faaliyet istisnaya uygun sayılıyor bilgi vermeniz mümkün müdür?
Örnek olarak bu özelgeye baktığımda, müşterilerle bilgilendirme görüşmeleri yapmak uygun bir faaliyet sayılmış:https://www.gib.gov.tr/node/99856
 
O zaman bu istisnadan kim faydalanıyor ki? :D
Ben dijital pazarlama uzmanıyım, şirketin gelir elde etmesine tabi ki yardımcı olacağım ama Türkiye'de değil Amerika'da gelir kazanacak şirket. Zaten gelir elde etmesine yardım etmese kim neden birini işe alır?
Sayin ecedeniz

Sorunuzu simdi gordum. Gerci Sevgili kardesim Day-Dream yazmis benimkisi tekrar olacak ama yinede yazayim

Eger sahis ve sermaye sirketi kurarsaniz

Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye’de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan

*Mimarlık, mühendislik,
*Tasarım, yazılım,
*Tıbbi raporlama,
*Muhasebe kaydı tutma,
*Çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon,
*Veri saklama, veri işleme ve veri analizi hizmetleri

bu hizmetler icin için %50 gelir/kurumlar vergisi istisnası söz konusudur. Ayrica %50 Genc Girisimci istasindan da faydalanabilirsiniz.

Genç girişimcilere sağlanan vergi istisnası ile yurt dışına verilen bazı hizmetlere sağlanan %50 vergi istisnası beraber uygulanır.


Ancak sizinki Is Sozlesmesi kapsaminda olacagi icin sorun yok
 
Sayin ecedeniz

Sorunuzu simdi gordum. Gerci Sevgili kardesim Day-Dream yazmis benimkisi tekrar olacak ama yinede yazayim

Eger sahis ve sermaye sirketi kurarsaniz

Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye’de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan

*Mimarlık, mühendislik,
*Tasarım, yazılım,
*Tıbbi raporlama,
*Muhasebe kaydı tutma,
*Çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon,
*Veri saklama, veri işleme ve veri analizi hizmetleri

bu hizmetler icin için %50 gelir/kurumlar vergisi istisnası söz konusudur. Ayrica %50 Genc Girisimci istasindan da faydalanabilirsiniz.

Genç girişimcilere sağlanan vergi istisnası ile yurt dışına verilen bazı hizmetlere sağlanan %50 vergi istisnası beraber uygulanır.


Ancak sizinki Is Sozlesmesi kapsaminda olacagi icin sorun yok
teşekkürler
 
Üst