Alkışlamak İstiyorum!

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan keating
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

kacak.png

Kaçak SMMM Şikayet Hattı
 
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

PENCERE



Genc bir cift, yeni bir mahalledeki yeni evlerine tasinmislar. Sabah kahvalti yaparlarken, komsu da camasirlari asiyormus. Kadin kocasina ' Bak, camasirlari yeterince temiz degil, camasir yikamayi bilmiyor, belki de dogru sabunu kullanmiyor.' demis. Kocasi ona bakmis, hicbir sey soylememis, kahvaltisina devam etmis.

Kadin, komsusunun camasir astigini gordugu her sabah ayni yorumu yapmaya devam etmis.

Bir ay kadar sonra, bir sabah, komsusunun camasirlarinin tertemiz oldugunu goren kadin cok sasirmis 'Bak' demis kocasina ' Camasir yikamayi ogrendi sonunda, merak ediyorum, kim ogretti acaba ?'

'Ben bu sabah biraz erken kalkip penceremizi sildim' diye cevap vermis kocasi.

Hayatta da boyle degil midir ?

Baskalarini izlerken gorduklerimiz, baktigimiz pencerenin ne kadar temiz olduguna baglidir. Birini elestirmeden ve hemen yargilamadan once zihin durumumuza bakmak ve 'iyi' olani gormeye hazir olup olmadigimizi farketmek guzel bir fikir olabilir ...

Pencerelerimizi temiz tutabilmek dileğiyle.
 
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

Mehmet Topuz transferi ile ne kadar spor adamı varsa tamamının programlarda canlı şekilde fikir belirtmelerine karşın spor programı sunucularının;
yorum için hiç avukat çağırmamaları veya telefonla bağlanıp hukuki görüş almamalarını
ve
her ortamdan bir pay çıkartıp,
yangına körükle gidip,
kendi reytinglerini arttırma kaygısı güdüp,
sporun ahlaki yönünü hiçe sayan,
kendini bu grupta hisseden,
spor camiasını
alkışlamak istiyorum.
 
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

mehmet topuz transferi de boğdu artık ben bir beşiktaşlı olarak mehmet topuzu istemiyorum.
 
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

Artık bu oyuncu bence hiç bir yerde verimli olamaz. Yanlış işler yapmaya kim akıl verdi buna yazık.
 
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

thumbnail.php

Londra'da yer alan Ulusal Galeri Müzesi'nin duvarında da Çarşı'yla ilgili bir yazı yer alıyor. Duvardaki yazıda; "ÇARŞI LOVES M.J." deniyor.
 
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

thumbnail.php
Siiyah-Beyazlı takımın İtalyan yıldızı Ferrari'nin sevgilisi Aida Yespica'nın ayrılması üzerine Beşiktaş başkanı Yıldırım Demirören harekete geçti. Demirören'in Ferrari'nin performansının olumsuz etkilenmemesi için İtalya'ya giderek ünlü modelle bir görüşme yapacak. Demirören'in kurmayları Cengiz Zülfikaroğlu ve Serhat Soysal da bu gezide Demirören'i yalnız bırakmayacak. demirören'in yakın çevresine, "Ferrari'nin iki günden bu yana yüzünden düşen bin parça. Elele verip aşıkları yeniden barıştıracağız. Bunun için elimizden ne geliyorsa yapacağız" dediği öğrenildi.

Kaynak için tıklayınız.
 
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

Ogün Güneş ' Alıntı:
thumbnail.php
Siiyah-Beyazlı takımın İtalyan yıldızı Ferrari'nin sevgilisi Aida Yespica'nın ayrılması üzerine Beşiktaş başkanı Yıldırım Demirören harekete geçti. Demirören'in Ferrari'nin performansının olumsuz etkilenmemesi için İtalya'ya giderek ünlü modelle bir görüşme yapacak. Demirören'in kurmayları Cengiz Zülfikaroğlu ve Serhat Soysal da bu gezide Demirören'i yalnız bırakmayacak. demirören'in yakın çevresine, "Ferrari'nin iki günden bu yana yüzünden düşen bin parça. Elele verip aşıkları yeniden barıştıracağız. Bunun için elimizden ne geliyorsa yapacağız" dediği öğrenildi.

Kaynak için tıklayınız.

Pes vallahi..Yıldırım Bey bizi şaşırtmaya devam ediyor.Ee profesyonel bir başkan oyuncusunun gönül işleriyle de ilgilenmelidir.Paf takımla sahaya çıkarızlar mı dersiniz,Ahmet Çakar'la seviyesiz diyaloglar mı dersiniz yada maçlarda başkanlığın ağırlığını koymak yerine,eskilerden Abdurrahim Albayrak gibi hoplayıp,zıplayan gollerde ağlayan,eşiyle çocuklarıyla sitkomlar yapan...İlahi başkan,aklımızı almaya devam ediyorsun.Dumurlara koşuyoruz.
 
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

'F klavyenin babası' Yener, Türk Milli Takımı ile Uluslararası Bilgisayar Şampiyonası'na hazırlanıyor.


İlişkili HaberlerTüm Haberler
Kongolu Minikler Mest Etti
'F klavyenin babası' olarak bilinen İhsan Sıtkı Yener (84), şu sıralar farklı bir heyecan yaşıyor. 54 yıl önce Meclis onayıyla 'Standart Türkçe F klavye'yi ülkemize kazandıran Yener, 11 kişilik Türk Milli Takımı ile Çin'in başkenti Pekin'de yapılacak Uluslararası Bilgisayar Şampiyonası'na hazırlanıyor.

15-21 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek yarışmaya katılacak milli takımda dünya rekortmeni eski şampiyonlar da yer alıyor. Yener, ilerleyen yaşına aldırmadan milli takım ile çalışmalara devam ediyor. Yaptığı işi Türkçeye hizmet olarak gören İhsan Yener'in 'ilk ve tek bilimsel klavye'yi bulma hikâyesi ise ortaokul yıllarına dayanıyor. Yener, ortaokul ikinci sınıfta on parmak yarışmalarında birinci olur. Tatillerde tecrübesini kullanarak babasının yanında çalışmaya başlar. Ancak klavye farklı olduğundan sorun yaşar. Bu durum karşısında 'neden bizim de standart bir klavyemiz yok?' diye düşünür ve çalışmaya başlar. Elde ettiği prototip, 1955 yılında yabancıların da katıldığı Bakanlıklar Arası Standardizasyon Kurulu'nun kararıyla 'milli klavye' kabul edilir. O zaman doktorlarla parmakların kuvvet dereceleri tespit edilip Türkçedeki kelimeler incelenerek hangi harfin kaç defa kullanıldığı araştırılır. En sonunda en kuvvetli parmaklara en işlek harfler, en az kullanılan harflere de en kuvvetsiz parmaklar gelecek şekilde yerleştirilir. Böylece dünyada bir ilk gerçekleştirilmiş olur.
 
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

NEŞET ERTAŞ SAYEMDE TANINDI(!)
Nil Karaibrahimgil'den ikinci Neşet Ertaş çıkışı: 'Kimse kimseyi tanımak zorunda değil ama sayemde Neşet Ertaş tanındI.'

O beni tanır mı acaba?
Günaydın'ın haberine göre; Nil Karaibrahimgil, "Neşet Ertaş'ı tanımıyorum" sözleriyle ilgili ikinci açılımını da Bugün TV'de Ali Atıf Bir'e yaptı: "Ne var bunda, Neşet Ertaş beni tanıyor mu acaba? Ki kimse kimseyi tanımak zorunda değil! Ama olay nedeniyle sayemde Neşet Ertaş tanındı. Genç nesilden onu tanımayanlar vardı..."
Çok tatlı bir adam
Nil Karaibrahimgil, olayı medyanın büyüttüğünü söyleyerek, "Kendisine beni sormuşlar, 'Tanımak zorunda değil, gözlerinden öperim" demiş. Ne güzel söylemiş, çok tatlı bir adam" dedi. Karaibrahimgil, ünlü ozanla görüşmek istediğini de sözlerine ekledi: "Ona telefonla ulaşmak istiyorum, henüz yapamadım ama bunu gerçekleştireceğim."
 
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

( ALKIŞLAR ÇILGIN TÜRKLERE:)
??????????????
Kaza mahalinde elinde cep telefonuyla koşturup "112?nin numarasi neydiiiii?" diye bagıran sarışına,
???????????????
Annesine kızıp, buharlı ütünün içine çiş yapmayı akıl eden! Annesini buram buram çiş kokularıyla iş yerine yollayan! Annesi; ancak arkadaşları ?acayip kokuyorsun? dediğinde işi çözen anneye ve çocuğuna,
???????????????-
Banyonun lambası yanmayınca elektrikler kesik zannedip yarım saat gelmesini bekleyen. Beklerken de canı sıkılmasın diye televizyon seyreden kişiye,
?????????????????
Ailecek televizyon izlerken üst komşu küçük oğlunu göndermiş. Çocuk, anneme ?X teyze, annem dedi ki, bari haberleri açsınlar da, biz de dinleyelim?. Biz de kırmadık, açtık. Ailecek çok iyi niyetli olduğumuzdan, televizyonları bozuk sandık. Yüksek sesten dolayı bize laf soktuklarını anlamamız çocuğun ikinci gelişinden sonra oldu. Bu olayı yaşayan aileye,
?????????????????
Ayrıca aşağıdakiler de birer tebrik hakediyor:

Acı Kaybımız:
3 ay önce ailemize katılan, "Necmi" ismini verdigimiz kaplumbağamız dün vefat etmiş. Aile arasında sade bir törenle evin arka bahçesine gömdük. Hayvancağız durduk yerde can verdiği için gidip, Necmi?yi aldığımız dükkanın sahibine sebebinin ne olabileceğini sorduğumuzda ?Abi onlar kış uykusuna yatar? cevabını almış bulunmaktayız. Hepimizin başı sağolsun. Bu vicdan azabıyla ben de çok yaşamam herhalde.
?????????????????
Annemin Maceraları:
Shrek?in fragmanlarını gösteren bir televizyon kanalında, el ele
tutuşmuş Shrek ve Fiona?yi gören annem, ?Bunlar Süleyman ve Nazmiye Demirel çifti mi?? diye sordu! Seçememiş gözleri o mesafeden.
?????????????????
Alfabe:
Ben de bu yıl okula başlayan torunum için kuvvetli bir moral alkışı istiyorum. Daha ikinci gün: ?örrrtmenim, taa evden buraya tel çizmeye mi geldik, hep yumarlakmı yapcaz, harf felan öretmicen mi?? deme cesaretini gösterdiği için,
?????????????????
Annem:
"Bu taraf bitti" diye CD?yi arkasına çeviren ve sonra da "CD çalar çalışmıyor!" diye feryat eden annemealkış az geliyor!
?????????????????
Modem:
Yemek masamın üstünde duran modeme uzun uzun bakan anneanem "Bu ne?" diye sordu. Ben de kolay anlasın diye "Hani benim bilgisayarım var ya, onunla internete giriyorum. İşte internete girmek için o kutu zorunlu" diye uzun uzun açıkladım. Anneannem dinledi beni ve "Yani modem bu" dedi ve konu kapandi?
?????????????????
Yaz Okulu:
Bir alkış da annesine yaz okulunu kazandığı müjdesini veren üniversite ögrencisine gelsin. Bu yaratıcılıga şapka çıkarılır.
?????????????????
Beyin Göçü:
Tikky olduğu her halinden belli olan kızımız Beşiktaş-Taksim
midibüsünde yanındakı arkadaşına dert yanmaktadır. ?Şekerim dördüncü kez girdim ÖSS?ye, ama yine kazanamadım, gidicem sonunda Amerika?ya o olucak. Böyle böyle beyin göçü oluyor işteeaa!? Sen git, masrafları ben karşılıyorum.
?????????????????
Alman Yazar:
Bir alkış da lisede edebiyat dersinde okuduğu şiir bitince sınıfa dönüp "Bu şiiri ünlü Alman yazar Goethe yazmıştır" diyen hocaya, "Niye, kağıt bulamamış mı?" cevabını veren arkadaşa gonderelim.
?????????????????
Düz Mantık:
Eğer bir sokakta yürüyorsanız ve camında ?Bu ev kiralıktır? yazılı bir evin yanından geçip birkaç adım sonra önüne geldiğiniz bir başka evin camında ?Bu da? yazısını görürseniz, bilin ki Trabzon?dasınız.
?????????????????
İngilizce Yazılısı:
Bir alkış da İngilizce sınavında "Nice ??.." şeklindeki boşluğu
"Nice mutlu yıllara!" biçiminde dolduran, dahi mi yoksa aptal mı olduğunu henüz anlayamadığımız öğrencime istiyorum.
?????????????????
Hugo?lar Beşledi:
Bir alkış da lisede edebiyat kitabından bir metni tüm sınıfa sesli olarak okurken V. Hugo?ya "Beşinci Hugo" diyen arkadaşımıza gelsin.
?????????????????
Ne Zaman?
Kardeşim karne almıştı; fakat birçok zayıf notu vardı. Annem, babamla beni kenara çekip uyarıları sıralıyordu: "Sakın çocuğun moralini bozmayın, sakın kötü bir şey söylemeyin" uyarılar özellikle babama yönelikti: "Hele de sen, sakın çocuğun gururunu kırma". Babam daha fazla dayanamadı ve sordu: "Karne için ne zaman özür dileyeceğiz?"
?????????????????
Havale:
Bankada gişenin önünde işlemimin yapılmasını bekliyorum. Yanımdaki gişede işlem yaptıran yaşlı teyzeye, işlemini yapan kadın soruyor: "Parayı kim alacak teyze? Alıcısına ne yazalım?" Teyzem cevap veriyor: "Bu paranın hayrını görme inşallah yazalim" evladım.
?????????????????
Lamba:
Dün gece evime giderken yolun tenhalığından olsa gerek kırmızı ışıkta geçtim. Ardından yurdum polisine alkışı hak ettiricek anons: "Bacım o geçtiğin gece lambası değildi; çek sağa".
?????????????????
 
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

Daha önce eklendiyse hatırlamıyorum;

-------------
Erkek , 23 , Antalya
Bir alkış da sınava giderken, 1 GB?lık flash
disc?e Kur-an?ı Kerim ve dualar atan, sonra da
boynuna asan ve cevşen niyetine kullanan kardeşime gelsin.

Kadın , 31 , İstanbul
Haftasonu babasıyla gezmek için süslenmeyi abartan
oğluma "Oğlum çapkınlık mı yapacaksınız?"
diye sordum. Oğlum tüm sempatikliğiyle cevap verdi;
"Evet anne, babam da bakıyor kızlara ben de. Ama
senin kadar güzelini görmedik!"

Erkek , 37 , İstanbul
Bir alkış da Sema ismindeki sevgilisine doğum gününde
?Semaver? hediye eden arkadaşıma gelsin
lütfen.

Kadın , 26 , Ankara
Şiddetli kavgamız sırasında "Gidiyorum ben,
bitti!" dediğimde "Dönerken mutfaktan su getir,
sana laf anlatacağım diye boğazım kurudu!" diyen
kocamı huzurlarınızda yılın kozalağı seçiyorum.

Erkek , 38 , İstanbul
Karımla alışveriş merkezinde dolaşırken birden
önümüzden inanılmaz güzel bir kadın geçti. Nasıl
oldu ben de anlamadım ama ilk defa bir kadına bu derece
kilitlendim. Bu durumun farkında olan karımın şu s
özleri ile kendime geldim. "Bakma faslın bittiyse
kavgaya geçeceğim!"

Erkek , 25 , İstanbul
Ülkemizde kişi başı milli gelir 10.000$?a
yaklaşmış. Benim cebimde 10 YTL var. Kim hakkımı
yiyorsa haram olsun!

Kadın , 34 , İstanbul
Dün haberlerde çıkan tekstil sektörünün krize
girmesine kocamın yorumu: "Bak bir aydır alışveriş
yapmıyorsun, tekstil krize girmiş!"

Kadın , 34 , İstanbul
"Seviyor musun?" dedim, "Seviyorum."
dedi. "Ne kadar?" dedim, "Çok." dedi..
"Ne kadar çok?" dedim. "Her akşam eve gelip
dırdırını çekecek kadar çok?" dedi. Sustum?.
 
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

AyAşAr ' Alıntı:
Bob Fenster'in "Salaklığın Tarihi" kitabından örnekler
*Arizonalı bir adam kelepçelerle oynarken kendini
kelepçeledi ve
anahtarı bulamadı... Kendisini kurtarmak için çilingir
çağırmak yerine
polisi arayınca başı belaya girdi... Onu kelepçeden
kurtaran polisler,
ödenmemiş bir kefalet borcu bulunduğunu belirleyince
onu yeniden
kelepçelediler...

*Gillette şirketi 1902 yılında güvenli jilet satmaya
başladığında
yüzlerce erkek satın aldı... Sonra da bu jiletlerin
sakallarını
kesmediğini söyleyerek onları çöpe attılar... Gillette
yetkilileri,
mutsuz müşterilerin tıraş olmadan önce jiletin
sarıldığı kağıdı
çıkarmadıklarını fark ettiler...

* Chevrolet, yeni model arabası için "Nova" ismini
buldu ama sonra
arabayı Latin Amerika'da satamayacakları anlaşıldı...
Çünkü "Nova",
İspanyolca'da "gitmez" anlamına geliyordu...


* 1932 yılında Los Angeles olimpiyatlarında Fransız
atlet Jules Noel'in
disk atmada kırdığı olimpiyat rekoru sayılmadı...
Çünkü atisi izlemesi gereken bütün hakemler, sırıkla
yüksek atlama
yarışmasını izlemek için arkalarını dönmüşlerdi...

* 1840'da ABD başkanlığına seçilen William Henry
Harrison, çok soğuk
bir günde Washington'da açık havada düzenlenen göreve
başlama töreninde
şapka ve palto giymeyi reddederek yaptığı uzun konuşma
sonucu zatürre
oldu... Yeni başkan sadece bir ay görev yaptıktan
sonra öldü...



* Meksika'daki bir sağlıklı yasam merkezinin sahibi,
vasiyetine
mezarlığın sigara içilmeyen bölümünde gömülmek
istediğini ısrarla
ekletmeye çalıştı.


* 1971'de toprak kaymalarını incelemek isteyen Japon
bilim adamları,
büyük bir yağmur fırtınası efekti yapmak için bir
tepeyi yangın
hortumlarıyla adam akıllı suladılar. Bu yüzden tepenin
çökmesi sonucu
meydana gelen heyelanda, dört bilim adamıyla 11
izleyici hayatini
kaybetti.



* Fransız ordusu, askerlerin mayın tarlalarında
yürüyebilmelerini
sağlayan patlamaya dayanıklı botlar icat etti. Fakat
botlar o kadar
ağır ve içinde yürünmesi o kadar zordu ki, askerler
mayınlarla havaya
uçmadan önce pusuya yatan düşman askerleri tarafından
vuruluyorlardı.

* 1985'de New Orleans'li cankurtaranlar o yıl şehrin
havuzlarında
kimsenin boğulmamasını kutlamak için bir parti
verdiler.
Partide konuklardan biri boğuldu.



* 1975'de İngiliz bir çift televizyonda en sevdikleri
programı
izlerken erkek yarim saat süren bir gülme krizi sonucu
kalp krizi
geçirerek öldü... Eşi, cenazeden sonra programın
yapımcılarına bir
mektup yazarak, kocasını hayatinin son dakikalarında
bu kadar mutlu
ettikleri için teşekkür etti.



* 1983'de mağazada hırsızlık yaparken yakalanan San
Diego'lu bir kadın
polislere eğer onu bırakmazlarsa morarana kadar
nefesini tutacağını
söyledi. Polisler kadını bırakmadılar, o da gerçekten
ölünceye kadar
nefesini tuttu.
 
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

Nil Karaibrahimgil'in, Neşet Ertaş hakkında söylediği iddia edilen sözleriyle başlayan polemikleri bitiren mektup, dünkü Hürriyet'te yayımlandı. Mektubun ardından telefonda görüşen sanatçılar, duygusal bir konuşma yaptı. İşte o konuşma:

Nil Karaibrahimgil: Neşet Bey, her şeyden önce sizinle bu vasıtayla da olsa tanışmış olmak benim ancak güzel bir şey olabilir. Her ne kadar yanlış ve tatsız şeyler yansıtılmış olsa da, ben bu ülkenin cografyasında bir gün sizin sazınızla sözünüzle başardığınız etkiyi ancak hayal edebilirim. Ben size saygı duyuyorum. Bu yanlış anlaşılmalar için sizden ve sizi seven herkesten özür diliyorum. Çünkü ben asla kibirli bir insan değilim. Ben ancak sizin mirasçınız olabilirim. Nitekim, yanlış anlaşıldığımı düşündüğüm için oturup bir mektup yazdım. Bunu eğer paylaşmak isterseniz yarın bunu gazetelerde herkes okur. Ben bunu babama söylediğimde, "Senin babananen hep Neşat Ertaş dinlerdi hep Neşat Ertaş plakları vardı" dedi. Benim amcam da modern folk lisesinde yıllardır türküleri yorumladılar. Ben hep onları dinleyerek büyüdüm. Tabii ki, türkülerin kime ait olduğunu bilmiyorum ama kesinlikle doğduğumdan itibaren bu ezgiler çaldı. Ben bu ülkenin bir mirasçısı olarak bu coğrafyada kalan böyle büyük bir insanı tanımamak, benim de çok büyük eksikliğimdi. Ben bunu çok büyük bir fırsat olarak görüyorum. Belki şer yaratmak isteyenler farkında olmadan şu an büyük hayır yaptılar. Hatta şuna vesile oldular; ben 1 hafta boyunca kendi web sitemde sadece sizin türkülerinize yer vereceğim. Böylece hem ben dinleyeceğim hem de web siteme giren herkes dinleyip sizinle tanışmış olacaklar. Ben de böyle bir şeye vesile olmuşsam ne mutlu bana. Ellerinizden öpüyorum.

Neşet Ertaş: Sizin gibi bir genç kızımızın, benim gibi 70'i aşmış bir sanatçıyla ilgilenmiş olması, gönül tazelemek gibi bir şey. Sitenizde türkülerimizi çalmanız, sizin bahsettiğiniz gibi sizin geleceğinize bir teminattır. Türküler yalan söylemez türküler doğru söyler. Doğru sözde hiçbir zaman kayıp olmaz, bundan hiçbir zararınız olmaz. Benim güzel kızım, benim kızım da 45 yaşında, siz ondan küçüksünüz tahmin ederim. Size başarılar diliyorum, bu mevzunun kapanmasını istiyorum. Ben sizi kızım olarak görüyorum. Bir genç kızımızın geleceğinin parlak olmasını diliyorum. Bir müzik kanalının suyu aynıdır ama dalları ayrı olabilir hiç önemli değil, her meyvenin ayrı tadı var, gönül hizmetidir. Ben yolunuzda başarılı olmanızı diliyorum, geleceğinizin parlak olmasını diliyorum ve gözlerinizden öpüyorum.
 
Ynt: Alkışlamak İstiyorum!

mayıs ' Alıntı:
İŞİÇİ HAZİRAN AYINDA İŞ KAZSI GEÇİRMİŞ TİR AMA BİZ KAZANIN OLDUĞUNU VE RAPORU ALDIĞINI YENİ ÖĞRENMİŞ BULUNMAKTAYIZ İŞVEREN BİZE ZAMANINIDA BİLDİRMEMİŞTİR. B,ZDE HAZİRAN AYINI BİLMEDİĞİMİZDEN TAM OLARAK ÇALIŞIYOR GÖSTERDİK
HALİYLE BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE BİLDİRİMİ OLMADI

1- HAZİRAN AYINA DÜZELTME VERSEM SSK KABUL EDERMİ
2- BU SİGORTALI PARASINI ALABİLİRMİ
3-BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNDE BİZE CEZA GERLİR Mİ
4-HİÇ BİLDİRMESEK SORUN YAŞARMIYIZ
MBOZO ' Alıntı:
küçük küçük yaz
ondan sonra el cevap
 
Üst