Arsa karşılığı alınan konut satışında vergi doğar mı?
Gayrimenkul satışları dolayısıyla sağlanan kazanç, vergi literatüründe değer artış kazancı olarak geçer.
Gelir Vergisi Kanunu'na göre 1.1.2007 tarihinden önce edinilen gayrimenkuller dört yıldan; bu tarihten sonra edinilen gayrimenkuller ise beş yıldan fazla elde tutulmak şartıyla, satıştan ne kadar kazanç sağlanırsa sağlansın Gelir Vergisi ödenmesi söz konusu olmayacaktır.
Miras yoluyla edinilen gayrimenkullerin satışından sağlanan kazançlar ise hiçbir süreye bağlı olmaksızın vergiden istisnadır.
Eğer gayrimenkuller yukarıda belirtilen sürelerden önce satılmışsa doğan kazanç, gelir vergisine tabi olacaktır. Ancak bu şekilde de kazancın belli kısmı vergi dışı kalmakta (2009 yılı için 7.600 TL), kalan kazancın da enflasyondan arındırıldıktan sonra kalan kısmı vergilenmektedir.
İster konut olsun, ister arsa ya da arazi olsun, hatta arsa karşılığı inşaat yaptırılmak yoluyla edinilen konutlar olsun; her çeşit gayrimenkulün satışından doğan kazancın vergilendirme rejimi aynıdır.
Peki, bunları neden anlattık?
Çünkü çözüldüğünü sandığımız bir tartışma konusu tekrar gündeme gelmeye başladı.
*******
Tartışma konusu, arsa ya da arazi sahiplerinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile aldıkları konut ya da işyerlerinin satmaları halinde iktisap tarihinin ne olacağı...
Yani kazancın vergi dışı kalacağı tarihin başlangıcı arsa ya da arazinin alınma tarihi mi olacak yoksa konut ya da işyerinin tapuya tescil tarihi mi olacak?
Olayı örneklendirelim.
Bay A 1999 yılında bir arazi satın almış; bu araziyi 2005 yılında kat karşılığı olarak müteahhide vermiş olsun.. Ve müteahhit tarafından kendisine bu arazi karşılığı beş konut karşılığı anlaşarak, bu konutların tapusunu da 2007 yılının Haziran ayında alsın.
Bu konutları bugün itibarıyla sattığında durum ne olacak?
Konut tapusunu 2007 yılı içinde aldığı ve henüz beş yıl geçmediği için elde kazançtan vergi mi ödeyecek, yoksa bu konutların inşa edildiği arazinin iktisabından çok daha uzun süre geçtiği için kazanç vergi dışı mı kalacak?
Aslına bakarsanız bugün hukuken böyle bir tartışmanın yapılması bile yersiz.
Çünkü Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu bu konuyu 2004 yılında çözdü ve süre başlangıcı olarak inşa edilen gayrimenkulün değil, ilk arsa ya da arazi alımının kabul edileceğine karar verdi.
Bilindiği gibi Vergi Dava Dairelerinin kararları bu konudaki farklı kararların olması nedeniyle ve içtihadı birleştirmek amacıyla verilen kararlardır.
Bu kararlar, hukuken Danıştay'ın dava dairelerinin kararlarında olduğu gibi "olayına özgü" olmayıp, hem Maliye İdaresi'ni hem de mükellefleri bağlayıcı niteliktedir.
Dolayısıyla bazı vergi inceleme elemanlarının bu konuyu tekrar pişirip ortaya getirme çabaları beyhude olmak yanında idareye güveni de sarsmaktadır.
Belki unutulmuştur diye bu konuyu tekrar hatırlatalım istedik.
Atilla DÖLARSLAN
Gayrimenkul satışları dolayısıyla sağlanan kazanç, vergi literatüründe değer artış kazancı olarak geçer.
Gelir Vergisi Kanunu'na göre 1.1.2007 tarihinden önce edinilen gayrimenkuller dört yıldan; bu tarihten sonra edinilen gayrimenkuller ise beş yıldan fazla elde tutulmak şartıyla, satıştan ne kadar kazanç sağlanırsa sağlansın Gelir Vergisi ödenmesi söz konusu olmayacaktır.
Miras yoluyla edinilen gayrimenkullerin satışından sağlanan kazançlar ise hiçbir süreye bağlı olmaksızın vergiden istisnadır.
Eğer gayrimenkuller yukarıda belirtilen sürelerden önce satılmışsa doğan kazanç, gelir vergisine tabi olacaktır. Ancak bu şekilde de kazancın belli kısmı vergi dışı kalmakta (2009 yılı için 7.600 TL), kalan kazancın da enflasyondan arındırıldıktan sonra kalan kısmı vergilenmektedir.
İster konut olsun, ister arsa ya da arazi olsun, hatta arsa karşılığı inşaat yaptırılmak yoluyla edinilen konutlar olsun; her çeşit gayrimenkulün satışından doğan kazancın vergilendirme rejimi aynıdır.
Peki, bunları neden anlattık?
Çünkü çözüldüğünü sandığımız bir tartışma konusu tekrar gündeme gelmeye başladı.
*******
Tartışma konusu, arsa ya da arazi sahiplerinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile aldıkları konut ya da işyerlerinin satmaları halinde iktisap tarihinin ne olacağı...
Yani kazancın vergi dışı kalacağı tarihin başlangıcı arsa ya da arazinin alınma tarihi mi olacak yoksa konut ya da işyerinin tapuya tescil tarihi mi olacak?
Olayı örneklendirelim.
Bay A 1999 yılında bir arazi satın almış; bu araziyi 2005 yılında kat karşılığı olarak müteahhide vermiş olsun.. Ve müteahhit tarafından kendisine bu arazi karşılığı beş konut karşılığı anlaşarak, bu konutların tapusunu da 2007 yılının Haziran ayında alsın.
Bu konutları bugün itibarıyla sattığında durum ne olacak?
Konut tapusunu 2007 yılı içinde aldığı ve henüz beş yıl geçmediği için elde kazançtan vergi mi ödeyecek, yoksa bu konutların inşa edildiği arazinin iktisabından çok daha uzun süre geçtiği için kazanç vergi dışı mı kalacak?
Aslına bakarsanız bugün hukuken böyle bir tartışmanın yapılması bile yersiz.
Çünkü Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu bu konuyu 2004 yılında çözdü ve süre başlangıcı olarak inşa edilen gayrimenkulün değil, ilk arsa ya da arazi alımının kabul edileceğine karar verdi.
Bilindiği gibi Vergi Dava Dairelerinin kararları bu konudaki farklı kararların olması nedeniyle ve içtihadı birleştirmek amacıyla verilen kararlardır.
Bu kararlar, hukuken Danıştay'ın dava dairelerinin kararlarında olduğu gibi "olayına özgü" olmayıp, hem Maliye İdaresi'ni hem de mükellefleri bağlayıcı niteliktedir.
Dolayısıyla bazı vergi inceleme elemanlarının bu konuyu tekrar pişirip ortaya getirme çabaları beyhude olmak yanında idareye güveni de sarsmaktadır.
Belki unutulmuştur diye bu konuyu tekrar hatırlatalım istedik.
Atilla DÖLARSLAN