Ay İçinde 3 Kere Giriş Ve Çıkış Yapılması Hakkında

merihs12

Katkı Sunan Üye
Üyelik
30 Ocak 2008
Mesajlar
810
Konum
kocaeli
İşveren, aldığı 2 yada 3 günlük işler için bir çalışanın ay içinde girişini ve çıkışını yapıyor. Temmuz ayı içinde tam 3 kere girişi ve çıkışı yapılmış.Bunun sgk açısından bir sıkıntısı varmıdır? Böyle kısa süreli çalışmalar için nasıl bir yol izlemem gerekiyor? yardımlarınızı bekliyorum teşekkürler
 
Takdir edersiniz ki hukuki dayanağı/sebebi olan işlemden sorun doğmaz.
Olayınızdan anladığım;
a-Alt işverenli ilişkisi yönünden,işvereniniz diğer işverenlerden iş alıyor (olabilir) ise de, aldığı bu işe ait işte belki işci çalıştırıyor(dur) diyeceğim AMA o işler böyle olmaz, çıkış-giriş noktasında bu süreçlerin, işyeri sicil numarası üzerinden (diyelim aracı numarası altında)bu tür şekilde yürütülmesini gerektirecek değişkenliklerin bu şekil kısa süreli(süreksiz) olması(başka bir ifadeyle ,diğer işverenden aldığı işin birinin bugün bitip,yarın diğer işverenden alacağı/aldığı işin başlaması durumu)hiç olmaz değil AMA zor, hatta işin sgk boyutu vs. İMKANSIZ,dolayısıyle bu seçenek iletinize cevap olamaz

b-Doğrudan bu işverenlik yönünden; bu işci, işverenin kendi(sgortalı)işcisi iken,kendi işvereni,diğer işverenlerden iş almış ve bu işte alt işverenlik ilişkisi yok olsa da, bu tür çıkış-giriş yapılması yine cevap olmaz

c-Bu işverenlik hiç bir şekilde iş almıyor,iş de vermiyor,sadece mevcut işini yapıyor/yürütüyor ise neden BU TÜR çıkış-giriş yapar/yapılmasına ihtiyaç duysun/duyar sorusunun cevabını, bu işverenliğin faaliyet konusu ile işin yürütüm şekli çerçevesinde bulmamız mümkün olabilir(lütfen bu soruya açıklık getiriniz)
 
Belirttiğniz işi "Çağrı üzerine çalışma" işi olarak algılıyorum. Ve şu makale işinizi görecektir.


İşçinin yapmayı üstlendiği işle ilgili olarak kendisine ihtiyaç duyulduğunda iş görme ediminin ifasının yazılı sözleşmeyle kararlaştırıldığı iş ilişkisi çağrı üzerine çalışma olarak kabul edilmektedir. Bu iş ilişkisinde işçilerin sadece işverenin kendilerini çağırdığı dönemlerde işletmeye gelerek çalışma yapmaları söz konusudur.
Çağrı üzerine çalışma 4857 sayılı İş Kanunu'nun 14'üncü maddesinde düzenlenmiş olup;


"Madde 14 - Yazılı sözleşme ile işçinin yapmayı üstlendiği işle ilgili olarak kendisine ihtiyaç duyulması halinde iş görme ediminin yerine getirileceğinin kararlaştırıldığı iş ilişkisi, çağrı üzerine çalışmaya dayalı kısmi süreli bir iş sözleşmesidir.
Hafta, ay veya yıl gibi bir zaman dilimi içinde işçinin ne kadar süreyle çalışacağını taraflar belirlemedikleri takdirde, haftalık çalışma süresi yirmi saat kararlaştırılmış sayılır. Çağrı üzerine çalıştırılmak için belirlenen sürede işçi çalıştırılsın veya çalıştırılmasın ücrete hak kazanır.
İşçiden iş görme borcunu yerine getirmesini çağrı yoluyla talep hakkına sahip olan işveren, bu çağrıyı, aksi kararlaştırılmadıkça, işçinin çalışacağı zamandan en az dört gün önce yapmak zorundadır. Süreye uygun çağrı üzerine işçi iş görme edimini yerine getirmekle yükümlüdür. Sözleşmede günlük çalışma süresi kararlaştırılmamış ise, işveren her çağrıda işçiyi günde en az dört saat üst üste çalıştırmak zorundadır." hükmü bulunmaktadır.


Çağrı üzerine çalışma genellikle otellerde, restoranlarda ve eğlence yerlerinde görülen bir çalışma türü olarak yaygınlaşmaktadır. Özellikle sürekli ve daimi personeli dışında günlük veya iş oldukça emeğine ihtiyaç duyulacak kişiler için kullanılıyor. Örneğin, bir otelde normal personeli ile yapılamayacak davet, toplantı vs. olduğunda sadece bugünlerde ihtiyaç duyulacak işçiler için bu şekilde bir çalışma ilişkisi kullanılabilir.
Bu tür çalışmalarda, işçilerin ücretleri 4857 sayılı İş Kanunu'na konan özel bir hükümle koruma altına alınmıştır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 14/2'nci maddesine göre, hafta, ay veya yıl gibi bir zaman dilimi içinde işçinin ne kadar süreyle çalışacağı taraflarca belirlenmediği takdirde, haftalık çalışma süresinin yirmi saat kararlaştırılmış sayılacağı, çağrı üzerine çalıştırılmak için belirlenen sürede işçi çalıştırılsın veya çalıştırılmasın ücrete hak kazanacağı hüküm altına alınmıştır.


Yine aynı maddenin 3'üncü fıkrasında, işçiden iş görme borcunu yerine getirmesini çağrı yoluyla talep hakkına sahip olan işverenin, bu çağrıyı, aksi kararlaştırılmadıkça, işçinin çalışacağı zamandan en az dört gün önce yapmak zorunda olduğu, süreye uygun çağrı üzerine işçi iş görme edimini yerine getirmekle yükümlü olduğu, sözleşmede günlük çalışma süresi kararlaştırılmamış ise, işveren her çağrıda işçiyi günde en az dört saat üst üste çalıştırmak zorunda olduğu da hüküm altına alınarak çağrı üzerine çalışmanın hangi hallerde söz konusu olacağı, işçi ve işveren için bu sözleşmeye dayalı hak ve yükümlülüklerin neler olduğu da düzenlenmiştir.
İşçi ve işveren, çağrı üzerine çalışma esasına dayalı bir iş sözleşmesini uygulayacak iseler, işçinin haftada/ayda veya yılda kaç gün çalışacağı, çağrının en az kaç gün önceden yapılacağı ve her çağrıda günlük çalışma süresinin ne olacağına ilişkin hükümleri belirleyerek, sözleşmede bu bilgilere yer verilmelidir.


Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'nin 101'inci maddesinde, çağrı üzerine çalışmalarda, çalışma süresi gün, hafta ve ay olarak belirlenmiş ise bu süreler üzerinden, ancak çalışma süresinin gün, hafta ve ay olarak belirlenmiş süreden fazla olması halinde bu süreler dikkate alınarak belirlenen (hesaplanan) gün sayısı üzerinden bildirileceği düzenlenmiştir. Bu şekilde ay içindeki toplam çalışma gün sayısının, günlük olağan çalışma süresi olan 7.5 saate bölünmesiyle, sigortalı için bildirilmesi gereken prim ödeme gün sayısı hesaplanacaktır. Bu şekilde yapılacak hesaplamalarda 7.5 saatin altındaki çalışmalar bir güne tamamlanacaktır. Örneğin ay içinde toplam 80 saat çalışılması halinde 80 / 7.5=10.6 yerine tama iblağ edilerek 11 gün SGK gün sayısı bildirilecektir. Saatlik asgari ücretli ise fark tutarın işçi-işveren SGK primi de işveren tarafından karşılanacaktır.

[Alıntıdır]
 
Belirttiğniz işi "Çağrı üzerine çalışma" işi olarak algılıyorum. Ve şu makale işinizi görecektir.

Aynı işverenin işinde;kısmi süreli iş sözleşmesinin özel bir uygulama şekli olan çağrı üzerine çalışma olsa da, bir ayda 3 kez çıkış-giriş yapılmasının anlamı var mı ,bilmiyorum ANCAK bu işveren, sadece iş aldığı zaman bu işe (yani işin süresine) bağlı olarak işci çalıştırmakta(yani işciyi bu sürelerde çalıştırmakta)olduğu için her tekrar, bağımsız bir başlangıç ve bitiş
olarak değerlendirileceğinden,süreksiz işler kapsamına giren bu durumun ayrıca değerlendirilmesi gerekse de sorun çıkmaz düşüncesindeyim.
Tabi olması gereken bu değil, çağrı veya kısmi süreli çalışma/çalıştırma mümkün.
 
İşveren bir fabrikanın güvenlik sistemi işini alıyor,fakat her fabrikaya girişte bir sorun oluyor ve işe girişi yapılmış olan o montajcı işin ertelenmesinden sonra ertesi gün hemen çıkışı yapılıyor.bu temmuz ayında 3 kere oldu ve sayı fazla olunca sorma gereği duydum. Hepinize ayrı ayrı yardımlarınız için teşekkür ederim. Ama hala muallaktayım
 
Olay süreksiz işlerden olup,her bir çalışma dönemi/süresi BK.yönünden değerlendirilmelidir.
SGKurumu elbette sgortalıyı koruma yönünden şüphelenirse inceleme başlatabilir(bu durum gerçekden cok sık karşılan bir durum değil,dikkat çekiyor ve çekecek gibi)
Kısmi veya çağrı üzerine çalışmaya istinaden, bu olayda işci madur olsada, olması gereken bu değil.
 
Benim kişisel fikrim, her seferinde giriş çıkış yerine "Çağrı Üzerine Çalışma" yapılabilir...
 
aylık hizmet dökümünde nasıl gösterilecek bu işçi ? Her çalışma için ayrı bir satır mı yoksa toplam gün sayısını bir satırda mı ?
 
Üst