Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

Yaşanılanları Kontrol-S ile kaydedip,
Kontrol-Z ile geri yaşıyorum
Ben sevdamı download edip masaüstüne alıyorum.
En çokta ekranı kapladığın o anı özlüyorum
Italik yürüyüşlüm, Bold bakışlı sevdiğim...

Öyle bir halt yedim ki, sakın affetme beni
Simge durumuna küçült, saatlerce beklet beni
Tüm sistemlerimi çökert, Ziple sıkıştır ve parçala
Alt F4 ile kapat, Shift ile değiştir beni
Kedinin mousela oynadığı gibi oyna,
Manzaralı mouse pedinde gezdir beni
Yeni bir pencere açalım ve unutalım her şeyi
Geri dönüşüm kutusuna gönderelim maziyi
Kısayol oluştur fazla bekletme bu seveni

En çok Flash Animasyonlu halini özlüyorum
PC görünüşlü, Mac duruşlu sevdiğim

Kalpten kalbe bağlantım bağlantısı yapılır
Kapanır kapılar, ağa oturum açılır
Sevdamız monitöre saniyelerle yazılır

Disconnect olursam beni yine arar mısın?
Masaüstünde bulamazsan belgelerime bakar mısın?
Yokluğunda erişim paketi teselli olmasa da
Değişiklikleri kaydedip, yeniden bağlanır mısın?
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

:)

Bitane de benden olsun..

Seni gördüğüm anda çarpanlara ayrıldım
Elips yüzüne matris gözlerine bayıldım
İşte,dedim,benim aradığım
İlk fırsatta aşkımı tümevarımla ispatladım.

Logaritma sevgilim derdim sana
Hep hayal kurardık gelince bir araya
Koni şeklinde,üçgen şeklinde yuvamızda
Dizi dizi,seri seri çocuklarımızla.

Tam sunacakken sana evlilik önerimi
"Analitiğimiz uymuyor" diyerek terk ettin beni,
Oysa türevini alacak kadar sevmiştim seni,
Sana olan aşkım reeldi,lineerdi,
Tanjantımı hesaplamadan giden vefasız sevgilim.

Rüyalarımda hep seni görürüm,
Benim biricik hiperbolüm,minik parabolüm
Nerde eski determinant,diskriminant formülüm
Dön bana,integralimi al,signum yüzlüm
Eğer dönmezsen kahrımdan ölürüm

Bak şu kalbimin fonksiyonuna,periyoduna
Asimptotumu bul da grafik çiz bana
Söz veriyorum "konikçiğim" demem sana,
Seni çok seviyorum,anlasana..

:)
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

Sevgi için kollarınızı kaparsanız,kendiniz dışında tutacak hiçbir şey kalmadığını görürsünüz.

SEVGİ PROGRAMI

MÜŞTERİ: Çok fazla teknik bilgim yok,SEVGİ yüklemek için ne yapmam gerekiyor?

YETKİLİ: İlk olarak KALBİM dosyasını açmanız lazım.Açtınız mı?

MÜŞTERİ: Evet,açıldı.Ancak şu anda GEÇMİŞACILAR.EXE , DÜŞÜKGÜVEN.EXE,HASET.EXE ve GÜCENME.EXE isimli programlarda çalışıyor.Onlar çalışırken SEVGİ yükleyebilir miyim?

YETKİLİ: Sorun değil.Yüklediğiniz anda SEVGİ,otomatik olarak GEÇMİŞACILAR.EXE?yi silecektir.Gerçi bir süre geçici hafızada kalabilir.ama artık diğer programları etkilemez.Sevgi,er veya geç Düşükgüven.exe yi silerek YÜKSEKGÜVEN.EXE isimli bir modül yükleyecektir.Ancak siz, Haset.exe ve Gücenme.exe?yi mutlaka kendiniz kapatmalısınız.Bu programlar,Sevgi?nin yüklenmesine engel olurlar.Onları kapatabilir misiniz lütfen?

MÜŞTERİ: Tamam kapattım.Sevgi,otomatik olarak yüklenmeye başladı.Bu normal mi?

YETKİLİ: Evet,ama unutmayın ki bu sadece temel program.Üst sürümlerinin yüklenmesi için başka KALP?lerle bağlantı kurmanız gerekiyor.

MÜŞTERİ: Hayda..Daha şimdiden hata mesajı verdi.Ne yapmam gerekiyor?

YETKİLİ: Mesaj ne diyor?

MÜŞTERİ: HATA-412! PROGRAM ÜÇ SİSTEMDE ÇALIŞMIYOR! Bu ne demek?

YETKİLİ: Endişelenmeyin.Bu çok rastlanan bir sorun,çözümü de var.Hata mesajı,SEVGİ programının başka kalplerde çalışmaya hazır olduğunu ancak sizin kalbinizde çalışmadığını söylüyor. Biraz karmaşık bir programcılık dili oldu galiba..Sade bir dille şöyle diyor:Programın başkalarını sevebilmesi için önce sizin kendi sisteminizi sevmeniz gerektiğini söylüyor.

MÜŞTERİ: Peki ne yapmam gerekiyor?

YETKİLİ: KENDİMİ KABULLENME isimli dosyanın içinde bulacağınız KENDİNİAFFETME.DOC , KENDİNEGÜVENME.TXT , DEĞERBİLME.TXT ve İYİLİK.DOC isimli dosyaların üzerine tıklayıp hepsini KALBİM dosyasına kopyalayın.

MÜŞTERİ: Tamam,başka bişey var mı?

YETKİLİ: Şimdi çalışacaktır gerçi ama biz ilerisi içinde tedbir alalım. SÜREKLİKENDİNİELEŞTİRHAYATINIZEHİRET.EXE diye çok uzun isimli bir dosya var.Onu bütün sistemde tarayın ve gördüğünüz her dosyadan silin, sonra çöp kutunuzdan da atarak tamamen kaybolduğundan da emin olun..

MÜŞTERİ: Yaptım..Hey harika..Neler oluyor?GÜLÜMSEME.MPG monitöre geldi. SICAKLIK.COM , BARIŞ.EXE ve MEMNUNİYET.COM hepsi Kalp?e yerleşiyor.

YETKİLİ: Güzel.Demek ki Sevgi yüklendi ve çalışıyor.Şu andan itibaren her şeyle başa çıkabilmeniz gerekiyor.Yalnız telefonu kapatmadan önce şu noktaya dikkat çekmek istiyorum.SEVGİ programı ücretsizdir.Onu ve onun tüm modüllerini tanıştığınız herkese verin.Karşılığında onlar da başkalarıyla paylaşacak ve sonunda size tertemiz modüller olarak geri dönecektir.Mutluluklar.
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

Vergi Memurları

Ormana vergi memurlarının geldiği haberi yayılır. Bütün hayvanları bir telaş alır. Ayıya sorarlar: ?Ayı efendi niye kaçmak istersin??
-?Arkadaşlar bende kürk, eşimde kürk çocuğumda kürk. Vergi bize çok ağır gelir.?
Telaşlanan bir diğer hayvan ise leylektir.
Diğer hayvanlar sorarlar: ?Leylek sana ne oluyor??
-?Arkadaşlar, bende yazlık, hanımda ve çocukta yazlık, müthiş vergi gelir bize.?
Hayvanların arasında gayet rahat olan bir maymunmuş.?İsteyen istediği yere kaçsın.? demiş, ?Benim kıçım çıplak, hanımın, çocukların çıplak, ben kalıyorum!?

-------------------


Büyük bir şirketin üst düzey yöneticilerinden biri bir gün New York
üzerinde balonla dolaşmaya çıkar.

Aksilik ya, pusulasını aşağıya düşürür ve kaybolur. İnmek için uygun bir yer ararken bir gökdelenin tepesinde sigara içen bir adam görür ve alçalır. 'Pardon. Ben neredeyim acaba?' diye sorar.
'Yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içindesin' der adam.
Yönetici sinirlenir;
'Sen MUHASEBECİSİN değil mi?' diye sorar.
'Evet.' der adam. 'Nereden bildin?'
'Çünkü başım belada ve sana bir soru soruyorum. Verdiğin cevap % 100 doğru fakat hiç bir işe yaramıyor.'
Muhasebeci gayet rahat bir tavırla;
'Sen de yöneticisin değil mi?'
'Evet, sen nereden bildin?'
'Çünkü yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içindesin, kaybolmuşsun, pusulan yok, berbat durumdasın. Fakat bu şimdi benim suçum oldu.'
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

Hoca vaaz vermek istediği salona girmiş.Salon, on sırada oturan seyis
dışında bosmuş.Konuşup konuşmama konusunda düşünen hoca sonunda seyise
sormuş:

"Buradaki tek kişi sensin.Sana göre konuşmalı mi, yoksa konuşmamalı miyim?"
Seyis cevap vermiş:
"Hoca ben basit bir insanim, bu konulardan anlamam.Fakat ahıra
gelseydim ve bütün atların kaçıp bir tanesinin kaldığını görseydim,
yine de onu beslerdim."

Bu sözlere hak veren hoca duaya başlamış.İki saatin üzerinde konuşmuş
durmuş, duadan sonra kendini mutlu hissetmiş, dinleyicisinin de vaazın
çok iyi olduğunu onaylanmasını isteyerek sormuş:

"Vaazımı nasıl buldun?"

Seyis cevap vermiş:
"Sana daha önce basit bir adam olduğumu ve bu konulardan pek anlamadığımı söylemiştim.
Gene de eğer ahıra gelip biri dışında tüm
atların kaçtığını görseydim, onu beslerdim dedim ama elimdeki tüm yemi
ona verip hayvani çatlatmazdım."
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

1586.jpg
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

Sokrat Ölüme mahkûm edildiğinde, eşi:
Haksız yere öldürülüyorsun, diye ağlamaya başlayınca, Sokrat:
Ne yani, demiş. Birde haklı yere mi öldürülseydim!
-------------
Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü
filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka
hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri
kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir... Mağrur zengin, hor
gördüğü filozofa: "Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem" der.
Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir:
Ben çekilirim!!
--------------
Meşhur bir filozofa:
Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar fakirsiniz?
diye sorulduğunda:
Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan, demiş.
--------------
Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile' ye hasımlarınından biri:
Efendim, demiş. Kulaklarınız, bir insan için biraz büyük değil mi?
Galile:
Doğru, demiş. Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama,
seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?
---------------
Fransa hükümet ricalinden biri Napolyon' un bir muharebede tenkide
kalkışıp parmağını harita üzerinde gezdirerek:
Önce şurasını almalıydınız, sonra buradan geçerek ötesini
zapdetmeliydiniz, gibi fikirler belirtmeye başlayınca, Napolyon:
Evet, demiş.
Onlar parmakla alınabilseydi dediğin gibi yapardım.
----------------
Bir toplantıda bir genç M. Akif'i küçük düşürmek için:
Affedersiniz, siz veteriner misiniz? demiş.
M. Akif hiç istifini bozmadan şu cevabı vermiş:
Evet, biryeriniz mi ağrıyordu?
----------------
Bir filozofa sormuşlar: Şansa inanır mısınız?
Filozof: Evet, yoksa sevmediğim insanların başarısını neyle açıklardım?
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

EVLENME TEKLİFİ :))
Osmanlı zamanında bir beyefendi bir hanımefendinin karşısına geçer der ki;

''-Ey ......dilberi rana! ...Ey tesadüf-ü müstesna! O mahrem suratınızı görünce size lahza-i kalpten sarsıldım... Niyetim acizane-i taciz etmek değildir...Bilakis efkar-i umumiyede ufak bir aile bacası tüttürmektir.. Sözlerim sizi temin ve tatmin edecekse şayet,zevc-i izdivacınıza talibim!..''

Hanımefendi de cevaben der ki;

''-O mahrem suratınıza bir sille-i osmaniye nakşedersem sekte-i kalpten terk-i hayat edersiniz... :)
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

Ela_ ' Alıntı:
EVLENME TEKLİFİ :))
Osmanlı zamanında bir beyefendi bir hanımefendinin karşısına geçer der ki;

''-Ey ......dilberi rana! ...Ey tesadüf-ü müstesna! O mahrem suratınızı görünce size lahza-i kalpten sarsıldım... Niyetim acizane-i taciz etmek değildir...Bilakis efkar-i umumiyede ufak bir aile bacası tüttürmektir.. Sözlerim sizi temin ve tatmin edecekse şayet,zevc-i izdivacınıza talibim!..''

Hanımefendi de cevaben der ki;

''-O mahrem suratınıza bir sille-i osmaniye nakşedersem sekte-i kalpten terk-i hayat edersiniz... :)

ne güzel ne zarif ve estetik bir lisan...
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

Bir bardak çay deyip geçmeyin aslında birçok gerçegi gösterir

hayatımızdan bir kesittir.

Çayın Alt Demliği

"KAYNANADIR"

Sürekli Kaynar Durur. Hatta Dikkat edilmezse TAŞABİLİR

Üst demlik

" GELİNDİR"

Alt demlik kaynadıkça onunda hareketi artar.

Ama Zamanla da

Olgunlaşır ve
Demlenir.... ...


"GELİNİN KOCASI"

ise Bardaktır.

Her iki Çaydanlıktan da Yeterince Nasibini Alır.

Biraz Kaynana Doldurur onu;

Birazda Gelin...

Bu nedenle de Denge Unsurudur.

Açık yada Demli çayın Hoşa gitmemesi

Bundandır.... .


"ÇOCUKLAR"

Çayın Şekeridir.

Tat verir.

Çok Şeker

Çayın Lezzetini Bozar.

Şekersiz Çaya alışanlara ise

Bir tanesi bile...

Fazla Gelir.....

"GÖRÜMCE"

ise Çay kaşığıdır.

Arada Bir gelir; Karıştırıp Gider....

"KAYINPEDERE GELİNCE"

o da " Çay Tabağı"dır.

Çayın Demine, Suyuna Karışmaz;

Bir Kenarda

Lök Gibi Oturur.

Sadece Dökülenleri Toplar

ve çevreye zarar vermesini engeller.

Ancak;

Ara sıra boşaltılması gerekir,

Yoksa Taşıp

Herşeyi Berbat edebilir.


"ÇAY SÜZGECİ"

Ailenin Sahip olduğu Değerlerdir.

Aileyi Dış Müdahalelerden Korur.

Delikler Büyük olursa !

Çayın Tadı Kaçar.

Suyu Isıtan "ATEŞ" ise HOŞGÖRÜDÜR.

O Olmadan Çay da Olmaz.

KISACASI

Bir Bardak Çay "AİLEDİR" ve

Ağız Tadıyla içilen Bir Bardak çayın Üstüne Yoktur :)
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

canım çok çay istedi.. gidip demliyeyim bari ;)
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

Gelin damat kaynana kayınpeder görümce hepsinden bahsedilmiş. Yalnız bir eksik kişi var

Kaynanın diğer oğlu damadın kardeşi gelinin kaynı
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

İrem35 ' Alıntı:
canım çok çay istedi.. gidip demliyeyim bari ;)


İrem Hn Şimdi Kordonda Yada Pasaportta Çay Keyfi Yapmak Vardı
Yağmur Durdu, Güneş Kendini İyice Gösterdi
Buyrun Sanal Çay Ama Napalım, :D Afiyet Olsun


2912hbn.jpg
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

NİSANLI ' Alıntı:
Gelin damat kaynana kayınpeder görümce hepsinden bahsedilmiş. Yalnız bir eksik kişi var

Kaynanın diğer oğlu damadın kardeşi gelinin kaynı


:D :D :D
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

FeaR Of DaRKNeSS ' Alıntı:
İrem35 ' Alıntı:
canım çok çay istedi.. gidip demliyeyim bari ;)


İrem Hn Şimdi Kordonda Yada Pasaportta Çay Keyfi Yapmak Vardı
Yağmur Durdu, Güneş Kendini İyice Gösterdi
Buyrun Sanal Çay Ama Napalım, :D Afiyet Olsun


2912hbn.jpg

:D :D çok mersi, çok makbule geçti.. ewet katılıyorum şimdi pasaportta olmalıydım mutlaka.. bulutlar arasında güneş kendini gösterdi.. Mİs gibi yağmur sonrası güneş açımı ve çay keyfi.. daha ne denebilir ki.
 
Ynt: Biraz Meslekten Uzaklaşalım, Kafa Dağıtalım.

KÜÇÜK DEYİP GEÇMEYİN


-Küçük bir beden, çoğu kez büyük bir ruha yataklık edermiş.
-Ufak balıklar daha lezzetli olurmuş.
-Ateşe küçük odunlar atılırsa alevler artarmış, büyük odunlar alevi
söndürebilirmiş .
-Her küçük şey mutlaka bir işe yararmış.
-Sağanak dediğimiz, küçük damlalardan ibaretmiş.
-Ufacık bir yağmur,kocaman bir toz bulutunu yok edebilirmiş.
-Muazzam bir aydınlık, küçük bir delikten görünebilirmiş.
-Küçük bir saman çöpü, rüzgarın yönünü gösterebilirmiş .
-Bütün bir hasat,bir kıvılcım yüzünden elden gidebilirmiş. .
-Büyük bir geminin batmasına, küçük bir delik yetermiş.
-Çok veren malından, az veren canından verirmiş.
-Yükte hafif olmak, pahada ağır olmaya engel değilmiş.
-Deve büyükmüş ama ot yermiş, şahin küçükmüş ama et yermiş.
-İnsan küçük bir adama iyiliği dokunduğu zaman cömertliği öğrenebilirmiş.
Büyük adama iyilik ederse öğreneceği şey, ızdırap olurmuş.
-Büyük makinaları küçük çarklar çalıştırırmış.
-Büyük adamın büyüklüğü devam ediyorsa bunun sebebi; onun küçük adamlara
gösterdiği özenmiş.
-Bazen büyük bir aşşkı başlatan, küçük bir gülümseme imiş.
-Büyük yazıları yazmak için küçük noktalar, virgüller gerekirmiş.
-Büyük olaylar kolay unutulsa bile, sevdiğinle geçen küçük an'lar
unutulmazmış.
-Simite lezzetini veren küçük bir susam tanesi imiş.
-Ulu bir çınarın veremediği kokuyu,küçük bir papatya verebilirmiş.
-Büyük paralara alınan hediyelerin sağlamadığı mutluluğu, küçük bir bakış
sağlayabilirmiş .
-Küçük sevinçleri bilmeyenler, büyük keyifler yaşayamazmış.

Öyleyse 'küçük' deyip geçmeden önce, ne kadar 'büyük' sonuçlara
varabileceğini düşünelim. Küçük bir damlayı, bir gülümsemeyi, noktayı,
virgülü, bir ağacın dibinde biten gülü, bir susam tanesini, sevgilinin
sesini hafife almayalım. Küçük dediklerimizin aslında ne kadar büyük
olabileceklerini, onların yokluğunu beklemeden fark edelim. Çünkü
yanımızdayken değerini bilmediğimizi, bildiğimizde bulamayabiliriz.



Çıkınınızda; küçük bir gülümseme, bir yağmur damlası, bir papatyanın
kokusu, üç noktanız, unutulmaz küçük bir anınız hep olsun. Küçük de olsa
varsın olsun. Çünkü o küçük çıkınlar nasılsa bir gün, büyük denkler
olacaktır. Yeter ki, sabretmeyi ve biriktirmeyi bilelim küçük küçük....
 
Üst