Fazla Mesai, İş Kazası Bağlantısı

Tuareq

Katkı Sunan Üye
Üyelik
10 Haz 2005
Mesajlar
158
Arkadaşlar selam,

Yıl sonu personelimizden bir sonraki yıl için fazla mesai muvafakatnamesi alıyoruz. Genel olarak 270 saatin aşılmamasına da özen gösteriyoruz. Ama bazı kişilerin illa fazla mesai yapması gerek şeklinde üretim sorumluları ile çakıştığımız hususlar oluyor.

Bu durumlara istinaden bir risk raporu hazırlamak istiyorum. Eğer bir kişinin rızası olsa bile 270 saatten fazla mesai yapmışlığı varsa, bu kişinin başına gelebilecek bir iş kazası durumunda -kişi şikayetçi olmasa bile- soruşturmaya gelen müfettişlerin incelemelerinde işveren ne gibi yaptırımlarla karşılaşabilir?

Konuyla ilgili görüş ve önerilerinizi rica ederim.
Teşekkürler.
 
Ynt: Fazla Mesai, İş Kazası Bağlantısı

İş müfettişinin yaptırımı konusunda olmamakla beraber 270 saaten daha fazla çalışma ile ilgili birtakım bilgileri paylaşayım.

Öncelikle işyerinde bir denkleştirme uygulaması yoksa ve haftalık çalışma süreniz 45 saat ise, haftalık 45 saati aşan çalışmalar fazla çalışma olup, bu şekildeki tüm çalışmalar 270 saatin değerlendirilmesinde dikkate alınacaktır bunu bilelim.

270 saatin üzreinde çalışma yapmanın doğrudan risk etmeni olarak;

Çalışma süresinin, işçi üzerinde bedensel ve ruhsal yıpranmaya, yorgunluğa ve sonuçta dikkatsizliğe sebebiyet verebilecek bir yapısı bulunmaktadır. Bu da çalışma süresinin bizzat bir risk etmeni haline gelmesine neden olmaktadır.

Gerçekten, uzun sürelerle yapılan çalışma sonucunda yorgunluk ve dikkat dağılması sebebiyle üretimde verimin düşmesi de açık olarak gözlemlenebilecek sonuçlardan biridir.Verimin düşmesi nedeniyle çalışma süresinin uzunluğu esasen, işveren açısından da yararlı bir sonuç getirmeyecektir.

Ancak çalışma süresinin uzaması nedeniyle yorgunluk, dayanıklılığı, bağışıklık sistemini etkileyerek işçinin hastalanmasına yol açabileceği gibi, dikkatin dağılması nedeniyle bazı önlemlerin alınmasına gerek duyulmamasına ve bunun sonucunda da iş kazasının meydana gelmesine sebep olabilecektir. Bu nedenle, çalışma süresi uzadıkça, işçinin hastalanması ve/ veya iş kazasının olabilme olasılığı artmaktadır. Çalışma süresinin uzaması nedeniyle işçinin hastalanması veya iş kazasına uğrama olasılığının artması da, çalışma süresinin bağımsız bir risk etmeni olma özelliğini bizzat ortaya koymaktadır.

270 saatin üzreinde çalışma yapmanın dolaylı risk etmeni olarak (diğer risk etmenlerini aktive ederek);

Çalışma süresi, bağımsız bir risk etmeni olarak rol oynadığı kadar, fiziksel, kimyasal, biyolojik, ergenomik, sosyal psikolojik risk etmenlerini aktive etmek açısından da rol oynamaktadır.

Mal ve hizmet üretimi sırasında işin türüne göre çeşitli riskler gündeme gelebilmektedir. Ancak, bu risklerin zarar verecek tehlike boyutlarına gelmelerini önlemek açısından çeşitli önlemlerin alınması kaçınılmazdır. Bu önlemler alındığı sürece bu riskler aktive olmayabileceklerdir. Bu bağlamda çalışma süresi de, bu diğer riskleri aktive edebilecek bir role sahiptir. Belirli bir sürenin üstünde çalışılmadığı, zaman zarar verici etkisi ortadan kaldırılabilen veya en aza indirilebilen bir riskin, belirlenen sürenin üstünde çalışılması halinde, zarar verici tehlikeye dönüşmesi kaçınılmaz olabilecektir.

İşte bu nedenle, fiziksel, kimyasal, biyolojik, ergenomik veya sosyo-psikolojik risklerin zarar verici tehlike haline dönüşebilmelerine neden olacak özelliği ile de çalışma süresi ayrıca önemli bir risk etmeni olarak ortaya çıkmaktadır.

Ek olrak 270 saati dolduran işçilerin, bu sürenin üzerinde çalıştırmak istemeleri halinde işçinin 24/2'ye göre iş akdini feshetmesi teoride mümkündür, ancak , fazla mesai ücretlerinin ödenmesi veya karşılığı serbest zamanın kullandırılması halinde, pratikte böyle bir sebeple açılacak bir davanın işverenin lehine doğrultusunda sonuçlanmama ihtimali yüksektir.
 
Üst