Kredi Kartı İle Satış Faturalandırma

"Sayın Tahsin Kurt,

Verdiğiniz Açık/Kapalı fatura teriminizi düzeltmek istiyorum izniniz ile.

'Ticari örf ve adet ise TTK md.1/2'ye göre ticari hüküm bulunmayan hallerde ticari işlerde ilk sırada uygulanacak hukuk normudur. Yani kısaca açık-kapalı fatura uygulamasının dolaylı da olsa gayet ciddi bir yasal dayanağı vardır, hukuki yaptırımı da vardır.'"


Bence sözlerini düzeltmesi gereken sizsiniz sn Demiral; Yukardaki sözler sizden alıntı.
Siz açık/kapalı faturanın yasal dayanağı vardır diyorsunuz. Biz ise bu bu yerleşmiş bir eğilimdir ama yasada yeri yoktur diyoruz hepsi bu.

Sayın Nizam,

Herkes anladığını,gördüğünü,uyguladığını ve yaptığı ile sorumludur.
Yasa'nın ne olduğunu lütfen tüm literatürlere bakarak ve anlamlarını irdeleyerek ve kültürel olguların ne şekilde yasalar ile korunduğunu ve TTK'nın ne şekilde yasa ile bütünlük arz ettiğini tekrar gözden geçirdikten sonra lütfen bana cevap yazınız.
 
Size cevap yazmaya gerek görmüyorum artık. Siz önce temel hukuk bilgilerine bir göz atınız.
 
Size cevap yazmaya gerek görmüyorum artık. Siz önce temel hukuk bilgilerine bir göz atınız.

Sayın Nizam,

Kolay Gelsin,

Ben her daim durmadan her an şeye göz atmaya çalışıyorum merak etmeyiniz temenniniz için teşekkür ederim.

Bana cevap yazmamanız değil cevap yazmanız sevindirir, lakin cevapları yorumlar ile değil dayanaklar ile yazılması memnun eder.

Esen Kalınız.
 
Son düzenleme:
:) Selamlar
Yazılanların hepsini okuyorum tabiki ancak konuya tekrar müdahil olmam gerekecek.
Ben literatürde yeri yok derken (tabiki tartışmanın bu kadar uzayacağını tahmin etmemiştim ki sanırım soruyu soran arkadaşta tahmin etmemiştir) kaşenin faturanın ortasına veya üstüne basılmasının önemli olmadığını,yani kaşenin vurulduğu yerin dikkate alınmadığını, her halükarda ödeme ispatının aranacağı olgusuna vurgu yapmak istedim.
Neticede aslında şu basit sorunun cevabını ararsak,sanırım sonuca ulaşmak çokta zor olmaz.
Ödeme belgesi olmayan ya da ödendiği belge ile ibraz edilemeyen,ancak kaşenin ortaya basıldığı bir fatura için "borcu ödenmiştir" savını öne sürebilir miyiz veya bu,ispat yerine geçer mi?
Olay bana göre tamamen bundan ibarettir.
Saygılar
 
:) Selamlar
Yazılanların hepsini okuyorum tabiki ancak konuya tekrar müdahil olmam gerekecek.
Ben literatürde yeri yok derken (tabiki tartışmanın bu kadar uzayacağını tahmin etmemiştim ki sanırım soruyu soran arkadaşta tahmin etmemiştir) kaşenin faturanın ortasına veya üstüne basılmasının önemli olmadığını,yani kaşenin vurulduğu yerin dikkate alınmadığını, her halükarda ödeme ispatının aranacağı olgusuna vurgu yapmak istedim.
Neticede aslında şu basit sorunun cevabını ararsak,sanırım sonuca ulaşmak çokta zor olmaz.
Ödeme belgesi olmayan ya da ödendiği belge ile ibraz edilemeyen,ancak kaşenin ortaya basıldığı bir fatura için "borcu ödenmiştir" savını öne sürebilir miyiz veya bu,ispat yerine geçer mi?
Olay bana göre tamamen bundan ibarettir.
Saygılar

Sayın Tahsin Kurt,

Benim açıklamalarım faturanın ödenip/ödenmemesi ile ilgili değil tamamen Açık ve Kapalı fatura kavramının yerleşik bir düzen çizgisinde bulunduğunu ve bununda kabul edilen kültürel olgu olduğunu ve bu olgunun da yasal mekanizmaya her zaman (kültürel olguların) dahil olduğunu belirtmek istedim.

Demek ki konunun tirajını arttırmak bu olsa gerek.

Neyse konudan uzaklaşalım biraz piyasalara bakalım son durum ne olmuş Yurt dışı piyasalarında son durum nedir ?
Deutsche Bank ne olacak gibi :kahve:
 
Son düzenleme:
Sayın Arkadaşlar,

Konu hakkında yazanlardan biri olarak biraz da geriye dönerek, tekrar dikkat çekeyim. TTK'nın Örf ve Adet atfına itirazım yok. Aslında yasalar hiyerarşisinin temel kuralı. Ancak TTK faturanın açık yada kapalı olduğu ilkesiyle çok hareket etmez. Yazdığı fatura nizmını incelerseniz kendini belli eder. 1948 yılında bir dava nedeniyle Ankara Ticaret Odası bir görüş bildirmiştir, ticari örf ve adette üst imza alt imza olarak. Ancak ısrarla yazdığım VUK 231. maddeyi artık ( yıl 1961 ) gözardı etmeniz mümkün değil yani 1948 yılındaki görüşü de örf ve adetleri de teamülleri de unutacaksınız, 4. bendde kural koymuş. Esasen eskiler hatırlamalıdır faturalar ödendiğinde altına pul yapıştırılr ( tarihe karışan Damga Pulu ) üzerine tarih atılır ve ikinci kez imzalanarak bedeli tahsil edilmiştir yazılırdı. Neden ? çünkü şimdi muaf tutulam "Makbuzlar" eskiden damga vergisine tabiydi.

Aslında yargı kararlarında da açık fatura kapalı fatura terimi kullanılsada temel ilke olarak yargı faturaların kapalı olduğu varsayımından hareket ediyor. Kurumlar arasında C/H sözleşmesi yoksa faturanın ödendiğini varsayıyor. Çünkü örneğin işletme defteri tutanların davalarında defterlerden faturaların ödenip ödenmediğini tespit etmek mümkün değil. Ve ispat hükmune dayalı olarak karar vermek zorunda kalıyor. ( Yargıtayın tam da bu konuyla ilgili kararı var. )

Bu tür davalarda sistematik de şöyle yürüyor;

1. Önce fatranın gerçekliği, irsaliye incelenip teslimin doğru yapılıp yapılmadığı teyit ediliyor ki fatura doğru tanzim edilmiş mi belli olsun, çünkü TTK faturaya "Borcu bildiren belge" gözüyle bakıyor.
2. Faturanın defter kaydı ve defterlerin usul tetkiki yapılıyor, karşı tarafın kayıtlarıyla tetkik ediliyor.
3. Borcun ödenip ödenmediğinin ispatını belgeleyen belge asılları da incelenip kayıtlarda var olup olmadıklaına bakılyor.
4. karar veriliyor.

Sürece bakarsanız hiç usul uygunluğu, imza yukardamı aşağıdamı gibi kurallar irdelenmiyor. Bu imza meselesi çoğu Vergi incelemelerinde çokça cezaya sebebiyet verecek bir durumda olsada çoğunlukla gözardı ediliyor. Ama imzanın mutlak yukarda olması lazım tam da Maliye Damgası gibi. Bildiğiniz gibi bunlar yoksa fatura hiç düzenlenmemiş sayılmalıdır.

Bence bunların tartışılmasına örf ve adete bakılmasına gerek yok. Esasen konu doğrudan da Borçlar yasası konusudur.
 
Iyi gunler bir sorum olacak
kredi karti ile yaptigim tamir odemesine talep ettiğim fatura kesilmedi.
bunun kesmeyen kişiye bir maliyeti cezasi vs varmi.
kredi karti eksteekstrem ile basvuru yapabilri miyim
 
Üst