Maaş Avansı

  • Konbuyu başlatan TAMER00
  • Başlangıç tarihi
T

TAMER00

Ziyaretçi
diyelim ki personelinize 3.000 ytl gelecek ayda kesilmek üzere maaş avansı verdiniz. Bundan ötürü gelir vergisini peşin olarak kesip muhtasarda beyan edip ödediniz. Daha sonra bu kişinin maaşları hiç kesinti yapılmadan ödendi. ve 5 ay sonra tuttu personelimiz bu parayı iade etti. şimdi benim ödediğim gelir vergisi de elimde patladı. bunu nasıl telafi edebiliriz.
 
Ynt: maaş avansı

Maaş avansından nasıl gelir vergisi kesiliyor!!! öğrenmek istiyorum.
Biz kesmiyorduk. Bundan sonra keseriz.!!!
 
Ynt: Maaş Avansı

gelir vergisi tahakkuk esasına tabi olmayıp tahsil esasına tabidir. bu nedenle gelir vergisi unsurlarından ücret olarak sayılan avanstan gelir vergisi kesilmekte.
 
Ynt: Maaş Avansı

denetim firmamız bize ilerideki net maaşından kesilmek üzere personele verdiğimiz avans paralardan vergi kesintisi yapmamız gerektiğini bildirdi. biz mi yanlış anladık, ya da buna benzer bir konuyla mı karıştırıyoruz?
 
Ynt: Maaş Avansı

Avanslardan vergi kesilmez diyenlere yanıt:
GVK.md94

(3946 sayılı Kanunun 22'nci maddesiyle değişen madde. Yürürlük; 1.1.1994)
Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.
 
Ynt: Maaş Avansı

Erdal Dinçtürk (SMMM) - Şirketlerin Çalışanlarına Borç Para Vermesi Suçtur

Şirketler çeşitli gerekçelerle (özellikle çalışanlarının motivasyonu, şirkete bağlılığın arttırılması, yapılan çalışmaların ödüllendirilmesi vb.) çalışanlarına değişik menfaatler sağlamakta, avantajlar yaratmaktadır. Bunlar doğrudan prim ödemesi şeklinde olabileceği gibi, klüplere üyelik, ekstra özel hayat sağlık sigortaları vb. şekillerde ortaya çıkmaktadır. Bu şekildeki avantajlardan biri de şirketlerin çalışanlarına değişik gerekçelerle (ev veya araba satın alma, kısa vadeli tüketim ihtiyaçlarının finansmanı amacıyla) borç paralar verilmektedir. Bu tür borç verme işlemlerinin mali mevzuat açısından mümkün olup olamayacağına ilişkin düşüncelerimiz aşağıda yer almaktadır.

Çalışanına borç para veren şirket ile çalışanı arasında oluşan hukuki ilişki esas olarak karz akdi çerçevesinde oluşan bir ilişkidir. Borçlar Kanunu?nun 306. maddesine göre karz bir akittir ki onunla ödünç veren, bir miktar paranın mülkiyetini ödünç alan kimseye nakleder ve ödünç alan kişi aldığı bu parayı belirli bir dönem içinde ödünç verene iade eder. Dolayısıyla bu tür borç para verme işlemlerinde şirket ile çalışan arasında ödünç para alma ve verme ilişkisi oluştuğu tartışmasızdır.

Söz konusu para alış verişini karz akdi (ödünç alma verme) dışında ancak iş avansı ile açıklamak mümkün bulunmaktadır. Ancak bu alış verişi iş avansı olarak açıklama durumunda kalındığında iş avansının belirli bir süre sonra (bu süre işle ilgili olarak genellikle kısa bir süre olur) belgeleriyle kapatılması ve bu avans dolayısıyla herhangi bir faiz veya başka bir farkın çalışandan alınmaması gerekir.

Türkiye?de ödünç para verme işleri 30.09.1983 tarih ve 90 nolu Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile düzenlenmiştir. Bu kararname gereğince sadece ikrazatçılar ödünç para verebilir. Bu kararnameye göre ikrazatçı; devamlı ve mutad meslek halinde, faiz veya her ne ad altında olursa olsun bir ivaz karşılığı veya ipotek almak suretiyle, ödünç para verme işleriyle uğraşan veya ödünç para verme işlerine aracılık eden ve kendilerine faaliyet izni verilen gerçek kişilerdir.

Buna göre ikrazatçılar dışında borç para verme işinin yapılması yasal olarak mümkün değildir. Bu nedenle şirketlerin çalışanlarına borç para vermesi 30.09.1983 tarih ve 90 nolu Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname gereğince yasak işlemdir.

Ancak bu yasakla ilgili bir istisna bulunmaktadır. Bu istisnaya göre söz konusu Kararname'de tüzel kişilerin doğrudan veya ortak veya iştirakleri vasıtasıyla dolaylı olarak ortaklık ilişkisi içinde bulundukları diğer tüzel kişilere ödünç para vermeleri ikrazat sayılmamaktadır. Dolayısıyla grup şirketlerinin kendi aralarında borçlanması bu kararnameye aykırı bir işlem olarak değerlendirilmemektedir.

90 nolu Kanun Hükmünde Kararnameye göre ikrazatçılık yapmak üzere izin alınmadan, faiz veya her ne ad altında olursa olsun, bir ivaz karşılığı veya ipotek almak suretiyle, ödünç para verme işlemlerinin yapılması veya bu işlerin meslek ittihaz edilmesi ve Kanun Hükmünde Kararname uyarınca alınan ikrazatçılık izni iptal edildiği halde, ödünç para verme işlerine devam edilmesi, tefecilik sayılır. Tefecilik yaptığı mahkemece sabit görülenlerin işyerleri, Valiliklerce kapatılır. Tefeciler ayrıca 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıyla birlikte 50 bin liradan az olmamak kaydıyla, sağladıkları menfaatlerin 5 katı ağır para cezasıyla cezalandırılır.
Buna göre çalışanlarına hangi gerekçe ile olursa olsun borç veren şirketler bu hükümler çerçevesinde tefeci olarak kabul edilme, haklarında yasal işlem yapılma riski ile karşı karşıyadırlar.

Çalışanlara verilen paraların borç değil iş avansı olarak değerlendirilmesi mümkündür. Ancak daha önce belirttiğimiz üzere iş avansı verilmesinde amaç, şirketlerin ticari faaliyetlerini idame ettirmek amacıyla çalışanlar tarafından yapılacak masrafların önceden karşılanmasıdır. Dolayısıyla verilen avansın iadesi ancak bir harcama vesikası ile kapatmak suretiyle olmalıdır. Ancak iş avansı adı altında verilen borçların daha sonra nakit olarak çalışanların maaşından kesilmesi ve bu işlemin mutad olarak yapılması personele borç para verildiğinin bir karinesidir.

Diğer yandan verilen borç paranın çalışanın maaşından kesmek suretiyle tahsil edilmesi ve bunun da avans olarak adlandırılması durumunda ise verilen bu paralar maaş avansı olarak değerlendirilir.

Personele iş akdi çerçevesinde gelecekteki ücretlerine mahsuben verilen avanslar Gelir Vergisi Kanunu?nun 61. maddesine göre ücret olarak sayılmıştır. Dolayısıyla ay içinde verilen ve ay sonunda personelin net maaşından kesilen maaş avansları dışında 1 aydan uzun vadeli bütün ödemeler (iş avansları hariç) ücret olarak değerlendirilmeli ve ilgili personelin bordrosuna verildiği ayda ilave edilmelidir. Aksi takdirde yapılan ödeme bir karz akdi olarak değerlendirilip tefecilik suçlamasıyla karşı karşıya kalınabilir.

Benim anlatmak istediğim bu son fıkrada belirtili olan...
 
Ynt: Maaş Avansı

gelir idaresi sitesinden bir alıntı...

2-ÜCRETİN TANIMI

Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar (hizmet karşılığının mal olarak verilmesi) ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.(konut, araç sağlanması vb.) Gerçek kişilerin bir takvim yılı içinde elde etmiş oldukları ücret gelirleri gelir vergisine tabidir. Ücret bedensel ya da zihinsel bir emek karşılığında işverenden elde edilen hasılayı ifade eder. Bu hasıla para şeklinde olabileceği gibi ayni (hizmet karşılığının mal olarak verilmesi) veya para ile temsil edilebilen menfaat şeklinde de olabilir.

Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı, mali sorumluluk tazminatı, tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık ilişkisi niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması bile ücretin niteliğini değiştirmez.

2.1 Aşağıda sayılan ödemeler ücret olarak vergilendirilir.

Kanunla kurulan emekli sandıkları ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20?nci maddesinde belirtilen bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, ticaret odaları, sanayi odaları, borsalar veya bunların teşkil ettikleri birliklerin personellerinin malullük, yaşlılık ve ölümlerinde yardım yapmak üzere kurulan sandıklardan ödenen ve en yüksek devlet memuruna ödenen tutarı aşmayan kısım istisna kapsamında olup bunların dışında kalan emeklilik, maluliyet, dul ve yetim aylıkları,
Daha önce yapılmış veya gelecekte yapılacak hizmetler karşılığında verilen para ve ayınlarla sağlanan menfaatler,
 
Ynt: Maaş Avansı

Kanun Ad GELİR VERGİSİ KANUNU
Madde No 94
Kapsam
(3946 sayılı Kanunun 22'nci maddesiyle değişen madde. Yürürlük; 1.1.1994) Kamu idare ve müesseseleri, iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar.

(5615 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle eklenen bent Yürürlük; 04.04.2007) Vergilendirme rejiminin, Türk vergi sisteminin sahip olduğu vergilendirme kapasitesi ile en az aynı düzeyde bir vergilendirme imkânı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişiminde bulunup bulunmadığı hususu da göz önünde bulundurulmak suretiyle, Bakanlar Kurulunca ilan edilecek ülkelerde yerleşik veya faaliyette bulunanlara (Türkiye'de yerleşik olanların bu ülkelerde bulunan işyerleri dahil) nakden veya hesaben yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ödemeler üzerinden, bu ödemelerin verginin konusuna girip girmediğine veya ödeme yapılanın mükellef olup olmadığına bakılmaksızın % 30 oranında vergi kesintisi yapılır. Emsaline uygun fiyatlarla satın alınan mal ve iştirak hisseleri için yapılan ödemeler, emsaline uygun fiyatlarla, deniz ve hava ulaştırma araçlarının kiralanması için yapılan ödemeler ile yapılan işin tamamlanabilmesi bakımından zorunluluk arz eden geçiş ücreti, liman ücreti gibi ödemeler üzerinden yapılacak kesinti oranını; her bir ödeme türü, faaliyet konusu ya da sektör itibarıyla ayrı ayrı belirlemeye, sıfıra kadar indirmeye veya kanunî seviyesine kadar getirmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Yurt dışındaki finans kuruluşlarından temin edilen borçlanmalara ilişkin anapara, faiz ve kâr payı ödemeleri ile sigorta ve reasürans ödemeleri üzerinden bu fıkra uyarınca vergi kesintisi yapılmaz.

1. Hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61' inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104' üncü maddelere göre,
 
Ynt: Maaş Avansı

TAMER00 ' Alıntı:
Personele iş akdi çerçevesinde gelecekteki ücretlerine mahsuben verilen avanslar Gelir Vergisi Kanunu?nun 61. maddesine göre ücret olarak sayılmıştır. Dolayısıyla ay içinde verilen ve ay sonunda personelin net maaşından kesilen maaş avansları dışında 1 aydan uzun vadeli bütün ödemeler (iş avansları hariç) ücret olarak değerlendirilmeli ve ilgili personelin bordrosuna verildiği ayda ilave edilmelidir. Aksi takdirde yapılan ödeme bir karz akdi olarak değerlendirilip tefecilik suçlamasıyla karşı karşıya kalınabilir.

Benim anlatmak istediğim bu son fıkrada belirtili olan...



burada söylediğimizden farklı bir durum yok, 1 aydan fazla süren avans ödemeler avanslıktan çıkıp, personele borç verme
haline döner. Bu durum işletme kaynaklarını eksilten bir durum olduğundan tahsilat esnasında faiz yürütmek gerekir.
Oratağa verilen avans ödemeler dahil.
Yani 131 hesap eğer borç bakıyesi veriyorsa ve dönem sonu 131 hesaba faiz tahakkuku yapıp gelir yazmadıysanız vah halinize
işletme varlıklarını koruyup Faiz yürütmek suç değil..Şirket 3 kişilere finansal kaynak sağladığından faturasını kesip kdv hesaplaması gerekir.

ilgili yazıda iş avansları hariç demekle beraber ÖRTÜLÜ SERMAYE varmı yokmu konusu tartışmaya açıktır.
 
Ynt: Maaş Avansı

şimdi ücret avanslarınnın gelir vergsi tevkifatına tabi olduğu konusunda hemfikir isek benim ilk sorumda bahsettiğim konuda fikri olan var mı?
 
Ynt: Maaş Avansı

Çok karışık bir durum ama yönetmen hep siz olduğunuz sürece problem çıkmamalı

2 ay önce verilen avanstan tevkifat yaptım diyerek, 3.000.-ytl tahsilat yapmadan bordroyu avans düşülmüş olarak
hesaplamanız lazım.Aksi taktirde 3.000.-ytl için mükerrer tevkifat yapılmış olur.

personel gelir vergisi beyannamesi veren bir personel ise beyannameden düşer ve iadesi ni alır (1 mali dönemde aynı anda 2 den fazla işyerinde çalışan personel beyanname vermek zorundadır)

normal personel için iade prosüdürü bilmiyorum ama iade mümkün olmalı..
 
Ynt: Maaş Avansı

Avans demek hakedişden önce yapılan ödeme demektir.Maaş avansı da bu mahiyette bir ödemedir. Personele ihtiyacı olduğu zaman hak etmeden ödeme yaparsınız. Daha sonra ay sonunda ödenen kısmı hak edişinden kese bakiyesini ödersiniz.
Sizin durumunuzda 3000 ytl personele borç verilmiş gibi oluyor ve sakıncalıdır.
Başar03 arkadaşımın söylediği gibi:
2 ay önce verilen avanstan tevkifat yaptım diyerek, 3.000.-ytl tahsilat yapmadan bordroyu avans düşülmüş olarak
hesaplamanız lazım.Aksi taktirde 3.000.-ytl için mükerrer tevkifat yapılmış olur

Maaş bordrosunda aldığı avansı mahsup edip göstermeniz gerekiyor. Vergi kestiniz ise onuda toplam dan düşüp gerisini vergilendirin.
Siz 3000 ytl yi nakten tahsilat yapmayın, bordroda mahsup edin.
 
Üst