Zaten 1 ay içinde de açlıktan ölmüş oluyorum. Ölmezsem sürüneceğim ölürsem kurtulacağım sanırım olay bundan ibaretmiş işin içine girince anladım.
Sevgili dostum, ben muhasebeci değilim, bu işten bir çıkarım yok o yüzden samimi fikirlerimi söyleyeceğim.
Hala hayatta isen büyük ihtimalle çok engin tecrübeler edinmişsindir bu zamana kadar. Türkiye'de ticaret demek muhasebeci ve noter firmalarına yemlik olmak demektir. Noter hiçbir kalifiye iş yapmaz ama her şehirde vergi şampiyonları noterlerdir. Muhasebecilere gelinceeeee, ticarete parmağının ucu ile dokunmuş olan biri bile şimdi acı acı gülümsüyordur. Türkiye'de muhasebeci açık öğretim okunarak olunur. Toplumun en düşük zekalı insanlarıdır genelde. Yaptıkları iş ise beyin ameliyatı kadar zordur. Ameliyat olan kim tahmin et.
Türkiye'deki vergi oranları dünyada büyük ara en yüksek vergi oranlarıdır. Oranlar o kadar yüksektir ki Amerika, Fransa gibi yüksek vergisi olan ülkelerde insanlar şikayet ederken en yüksek vergi oranı bizde derler. Ya Türkiye denince biraz duraksar Türkiye gibi istisnalar hariç derler.
Benim yaptığım hesaplamaya göre 1000 TL para kazanabilirsen onun yaklaşık 700 TLsine devlet bir şekilde el koyuyor.
Kalan 300 TLyi muhasebeci vs. arkadaşlar paylaşıyor.
Bir ay boyunca günde 3 adet ekmek alabilmen için yaklaşık 3000 TL kazanman gerekiyor. Bunu da ekmeğe harcamaman ve ileride alacağın idari cezalar, gecikme cezaları gibi haberin olmayacak binbir türlü cezanın ödemesi için kenarda biriktirmen gerekiyor.
Ama işi bilmeyen moralini bozmasın sakın. Bütün bunlar helal kazanan, vergi ödeyen namuslulara uygulanan tarife.
Devlet ne yapmanızı istiyor onu anlayın ve sadece isteneni yapın sorun yaşamazsınız. Fatura kesmeyin, sağdan soldan sahte fatura bulun, faturalarızı yüksek kestirin, birinin adamı olun, sizin de adamınız olsun. Siz ona verin, o da size versin. Vermeye ve almaya alışın. Yani biraz yumuşayın yani. Erkeklik, namus, dürüstlük hele hele helal para falan bu devirde kanunen yasaktır.