Ynt: Sınava kadar bir hikaye (Eğlence)
sakal traşı olurken birden aklına daha önce söylediği şu sözler geldi.
"bende talih olsa annem kız doğururdu zaten" bu sözler beyninde şırrrak diye patladı ve aklına şımpadanak bir fikir geldi. Hazır Bursa'da iken ve aklına da bu söylediği sözler gelmiş ve şırrrak diye beyninde patlamışken neden cinsiyet değiştirmiyordu. Evet evet kadın olsa dünya daha güzel olurdu ve hemen ünlü plastik cerrahlarımızdan Kemal Change Eder'in yanına gitti ve operasyon gerçekleşti. Artık o Hüsnü'ye Hüsnü demeyecektik, artık onun adı Hüsniye idi. Belki böyle daha güzel olacaktı hayat, hem Meryem denen yellos da nasıl kadın olunurmuş görecekti. Üstelik Hüsnü'nün pardon Hüsniye'nin Bursa'da yaşadıkları Bursa için söylenen şu sözü doğruluyordu sanki.
"Bursa'ya birrr girriişim vardı, ay canım tontişim birde çıkışım" gerçekten Hüsniye'nin çıkışı çok hoş olmuştu. Artık İstanbul'a ailesinin yanına gitme vakti de gelmişti. Fakat ailesi bu değişikliği nasıl karşılayacaktı, mahallede pala Orhan lakabıyla anılan, elinden gümüş işlemeli oltu taşı tesbihini hiç düşürmeyen, gömleğinin ilk üç düğmesi göğsündeki siyah ve kıvır kıvır kıllarını gösterecek şekilde her daim açık ve sürekli cilalanmasından ötürü pırıl pırıl parlayan siyah topuklu sivri ayakkabılarıyla mahallenin ağır abilerinden Hüsniye'nin babası bu duruma ne diyecekti. Hüsniye evlerine 15 dakika uzaklıktaki çocuk parkında bu duruma kendini hazırlıyordu. Kaydıraktan kayan çocukları izlerken birden kendi çocukluğu aklına gelmişti. Çocukken babası ile birlikte