Site Yönetimi Hakkında

"Ancak, yine Danıştay Dördüncü Dairesince; "Ticaret mahalli olan iş hanında çalıştırılan kapıcıya ödenen ücret, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 23. maddesinin 1. fıkrasının 6 numaralı bendinde sayılan gelir vergisinden istisna edilen ücret gelirleri kapsamında bulunmadığından tevkifata tabi tutulması gerekir." Şeklinde karar vermek suretiyle, vergi idaresinin verdiği görüşle paralellik sağlanmıştır"


Tekrar kopyaladım. Danıştay yapılır da demiş.. daha sonra. Vergi dairesi zaten stopaj yap, muhtasarla yatır diyor.

Sayın Güroy,

Bu metni Danıştay kararından doğrudan alsaydınız haklı olabilirdiniz ancak ben bu karara (notlara göre karar Dn.4.nin 08.10.2002 Tarih ve E.2002/667,K.2002/3149 ) danıştay kayıtlarında ulaşamadım. Sizin de metni "Hakan Ekinci" makalesinden yada Ramazan Cenk'in yazısından ulaştığınızı tahmin ediyorum. Bu nedenle de kararın tamamını görmeden yorumda bulunmam, dayanak da saymam. Aksine özelgeler verildiğini de zaten ben söylemiştim ve bunların "kopyalanarak" yapıldığını da yazmıştım. Bu tür özelge elimde çok var.

Sizden alıntıyla yazdığım cevaptan sonra yazıyı değiştirmişsiniz. Ben bu konuların tamamını zaten yazdım. Yaptığım çalışmaya "yanlı" yada "sadece görüşünü destekleyen belgeleri yazıyorsun" diyemezsiniz çünkü ben sizinle danıştayın tek kararını paylaştım ancak elimde aynı nitelikte üç kararı var, bunlara rağmen idarenin aksine özelgeler verdiğini de zaten yazdım böyle yanlılık mı olur. Her iki durumu da yansıttım ancak benim danıştayın kararından yana olduğumu söyleyebilirsiniz, onda haklı olursunuz ki bu görüşte olduğumu da zaten söylüyorum.

Vergilendirmenin gerekli olduğunu ve burada GVK MD.95 in de var olduğunu söylemek de bilimselliğin diğer yanıdır ki bunu da zaten yazmıştım.

Bu konuda yazdıklarım içinde her yönü incelemeye özen gösterdiğimi biliyorsunuz. Birçok yazımda olduğu gibi. Bu yüzden yanlı davrandığımı kabul edemem.

Özelgeler hala aksine verilmesine rağmen önerilen çözümün doğru olmadığı görüşümde ısrar ediyorum. 95. madde hariç ücret kesintisi için işçi/işveren ilişkisi olması gerektiği zaten açık.

Bilgi mahiyetinde diğer Danıştay kararlarının bilgilerini de vereyim ayrıca;

4. Daire 1999/1368 E., 2000/133 K.
4. Daire 1999/628 E., 1999/3904 K.
4. Daire 1998/2155 E., 1999/1440 K.

Saygılar,
Kevork
 
Ayrıca;



Gelir Vergisi Kanunu tasarısı haziran 2013;


Vergi kesintisi
MADDE 61- (1) Kamu idare ve kuruluşları, iktisadi kamu kuruluşları, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, bilanço veya işletme hesabı esasına göre defter tutmak zorunda olan çiftçiler, aile hekimleri, 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre oluşturulan yönetimler ile her türlü işhanı ve toplu işyerleri yönetimleri bu bölümde belirtilen esaslara göre vergi kesintisi yapmak zorundadırlar


Sayın Güroy,

Bu tabiki tamamen ayrı. Ve bana sorarsanız hatanın da kabulü. Bunca yıl problem yarattık şimdi düzeltiyoruz, pardon. Değilmi ? Benzer başka maddelerde olduğu gibi.

Saygılar,
Kevork
 
"zelgeler hala aksine verilmesine rağmen önerilen çözümün doğru olmadığı görüşümde ısrar ediyorum. 95. madde hariç ücret kesintisi için işçi/işveren ilişkisi olması gerektiği zaten açık"



Ben de tam bundan söz ediyorum işte. İşçi/işveren ilişkisi . Yani bir iş hanında çalışanlar. Bunların ücretlerinden kesilmesi gereken gelir vergisi.


Ayrıca siz yorumunuzda şekil şartına dayanarak özü görmezden geliyorsunuz. Önemli olan bu konuda stpajın yapılarak beyan edilmesi değilmidir. Önemli olan vergi koruma tedbirlerine uymak, vergiyi kaynağında kesmek değilmidir.
Maliye de zaten bu yönden hareket ediyor. Yüksek mahkemelerin daima çelişkili kararlar verdiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Burda bence öze bakarak çalışandan vergiyi keserek devlete yatırmak doğru olandır.
 
"

Ayrıca siz yorumunuzda şekil şartına dayanarak özü görmezden geliyorsunuz. Önemli olan bu konuda stpajın yapılarak beyan edilmesi değilmidir. Önemli olan vergi koruma tedbirlerine uymak, vergiyi kaynağında kesmek değilmidir.
Maliye de zaten bu yönden hareket ediyor. Yüksek mahkemelerin daima çelişkili kararlar verdiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Burda bence öze bakarak çalışandan vergiyi keserek devlete yatırmak doğru olandır.

Sayın Güroy,

Usul Hükmü ayrı, Vergilendirme ayrı. Vergilendirmeden yana olduğumu zaten söyledim. Ancak Öz'e (Usul) göre vergilendirme şekli stopaj yolu değil, burada ayrılıyoruz. Ama olsun bunda anlaşamazsak da olur, yeni yasayla mecburen anlaşacağız.

Saygılar,
Kevork
 
Zaten yıllardır uygulama muhtasar beyanneme vermek şeklindedir. Daha önce işçi çalıştırıp, muhtasarla beyan etmeyen sadece sgk ödeyen bir işyerine yüklü vergi cezaları geldiğine ben bizzat şahit oldum.

Açılan davalar da bir işe yaramadı. Paşa paşa cezalı tarhiyatlar ödendi.
 
Gelir vergisi tasarısı işi çözmüş bence, ama hala 700 kişinin mi Tc si yazılacak o netleşmedi ?
 
Gelir vergisi tasarısı işi çözmüş bence, ama hala 700 kişinin mi Tc si yazılacak o netleşmedi ?


Sizin sorunuz başka birşey.

Teorik olarak mal sahiplerinin kira geliridir. Ancak pratikte bunu nasıl yapacaksınız bir fikrim yok. Hemen bir görüş isteyip sorun bari.
 
Ortak Kullanım Yerlerinin Mesken Olarak Kiraya Verilmesi Durumunda
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 21. maddesinde, "Binaların mesken olarak kiraya verilmesinden bir takvim yılı içinde elde edilen hasılatın . İstisna haddi üzerinde hasılat elde edilip beyan edilmemesi veya eksik beyan edilmesi halinde, bu istisnadan yararlanılamaz.
Ticari, zirai veya mesleki kazancını yıllık beyanname ile bildirmek mecburiyetinde olanlar ile gelirleri bunlar tarafından bildirilecek olanlar bu istisnadan faydalanamazlar." hükmü yer almıştır.
Bu hükme göre, ortak oldukları kapıcı dairelerinin tamamının kat maliklerinin özel mülkiyetlerinde olması ve site yönetimi tarafından mesken olarak kiraya verilmesi durumunda, kat maliklerinin hisselerine düşen kira gelirlerinin, elde edildiği yıldaki istisna miktarını aşması halinde kat malikleri tarafından gayrimenkul sermaye iradı olarak yıllık beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir
Ancak, kat maliklerinden ticari (basit usulde vergiye tabi mükellefler dahil), zirai veya mesleki kazançlarını yıllık beyanname ile bildirmek mecburiyetinde olanlar ile gelirleri bunlar tarafından bildirecek olanlar bu istisnadan faydalanamayacaklardır. Kira miktarı ne olursa olsun bu kişilere isabet eden kısmı beyan edilecektir.
Kat malikleri tarafından elde edilen kira gelirlerinin beyanında, aynı kanunun 74. maddesinde gerçek gider usulüne göre safi iradın bulunması için gayrisafi hasılattan indirilecek giderler sayılmış, aynı maddenin son bendinde ise mükelleflerin (hakları kiraya verenler hariç) diledikleri takdirde, maddede yazılı giderlere karşılık olmak üzere hasılatlarından % 25 ini götürü gider olarak indirebilecekler.
 
Mesken Dışındaki Ortak Kullanım Yerlerinin Tevkifat Yapmak Zorunda Olanlara Kiraya Verilmesi Durumunda
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesinin birinci fıkrasında, "Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai
kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar." denilmiş, aynı maddenin 5/a bendinde; 70. maddede yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığında yapılan ödemelerden gelir vergisi tevkif edileceği hükme bağlanmıştır.
Bu hükümlere göre, ortak yerlerin tamamının veya bir kısmının tevkifat yapmak zorunda olanlara kiraya verilmesi halinde, bu kiralama işlemlerinden elde edilen kira gelirlerinin özel mülkiyet sahibi gerçek kişilere isabet eden gayrisafi tutarı üzerinden, gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekir.
Anılan Kanunun 86. maddesi uyarınca, yukarıda belirtildiği şekilde elde edilen gayrimenkul sermaye iratlarının tamamının tevkif suretiyle vergilendirilmiş bulunması ve gayrisafi tutarları toplamının da belirtilen hadleri aşmaması ve anılan kişilerin beyana tabi başkaca bir gelirlerinin olmaması halinde, yıllık beyanname verilmeyecek, ancak kat malikleri tarafından elde edilen gayrimenkul sermaye iradının gayrisafi tutarının 86. maddede belirtilen hadleri aşması halinde ise elde edilen gayrimenkul sermaye iradı yıllık beyanname ile beyan edilecek ve seçilecek gider yöntemine göre (gerçek veya götürü gider yöntemi) gider indirimi yapılması mümkün olacaktır.
Bu konuda Maliye Bakanlığınca; "Apartman bağımsız bölümünün malikleri adına Limited Şirketine kiraya verilmesi ve kat malikleri kurulu adına hareket eden yönetici ile anılan şirket arasında yapılan sözleşme gereğince, şirketin bahçe geçiş hakkı ve izini karşılığında, "Mali Külfet" adı altında kat malikleri kurulu adına yapılan ödemeler, gayrimenkul sermaye iradı niteliğinde olduğundan, kiracı tarafından kat malikleri adına yapılacak ödemelerden gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.
Ancak, kat maliklerinin beyana tabi diğer gelirlerinin bulunması halinde ise elde edilen gayrimenkul sermaye iradının beyannameye dahil edilip edilmeyeceği, kat maliklerinin mükellefiyet özelliklerine göre dikkate alınması gerekmektedir." şeklinde görüş bildirmiştir
 
Gelir vergisi tasarısı işi çözmüş bence, ama hala 700 kişinin mi Tc si yazılacak o netleşmedi ?


Sayın Day-Dream,

Soruya soruyla cevap verilmez ama şöyle bir soru soralım; Ortak alanı örneğin reklam panosu koymak için kiraladığınızda orası işyeri niteliği kazanır mı ?

Saygılar,
Kevork
 
Sayın Day-Dream,

Soruya soruyla cevap verilmez ama şöyle bir soru soralım; Ortak alanı örneğin reklam panosu koymak için kiraladığınızda orası işyeri niteliği kazanır mı ?

Saygılar,
Kevork

Şöyle bi durum var, reklam panosu veya asansör içindeki reklamlar vb. gibi yerlerde dershane yiyecek kafeler gibi reklamlar koyuldu.
Nasıl yapıldı; site yönetimi - W reklam ltd. şti. ile 1 yıl süreli site içerisindeki reklamlar için sözleşme düzenledi.
reklam vermek isteyince W reklam şirketi müracaat ediliyor ve de sözleşmede gelirlerin üzerinden %50 oranında bize de gelir düştü.
Site yönetimi dekont düzenleyip W reklam şirketinden alacağını aldı.
 
Sayın Teknogs,

Soru değişmiyor. Bu işlemin sonucunda ortak alan buradaki örnek asansör işyeri niteliği kazandı mı ?
Tabi bu arada düzenlediğiniz belge dekont değil makbuzdur sanırım. ( Hatırlayınız ayrıca bu gelirler sitenin değil kat maliklerinin geliridir. )


Saygılar,
Kevork
 
Ortak dükkanlar çok fazla ise iktisadi işletme oluşması gerekli diye muktezalarda var

Ancak bir faaliyetin “ticari faaliyet” sayılabilmesi için, kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurlarıyla birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Buna göre, … Toplu İşyeri Kooperatifi üyelerinin hisseleri oranında sahip olduğu 38 adet dükkanın veya ortak alanların kiraya verilmesi faaliyetinin ticari bir organizasyonu gerektirdiği açık olup bu nedenle söz konusu faaliyetin, adi ortaklık halinde yürütülen ticari faaliyet olarak değerlendirilerek, adi ortaklık mükellefiyetinin site yönetim kurulu adına tesis edilmesi, site yönetim kurulu üyeleri adına ise gelir vergisi yönünden mükellefiyet tesis edilmesi gerekmektedir. Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
Ortak dükkanlar çok fazla ise iktisadi işletme oluşması gerekli diye muktezalarda var

Ancak bir faaliyetin “ticari faaliyet” sayılabilmesi için, kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurlarıyla birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Buna göre, … Toplu İşyeri Kooperatifi üyelerinin hisseleri oranında sahip olduğu 38 adet dükkanın veya ortak alanların kiraya verilmesi faaliyetinin ticari bir organizasyonu gerektirdiği açık olup bu nedenle söz konusu faaliyetin, adi ortaklık halinde yürütülen ticari faaliyet olarak değerlendirilerek, adi ortaklık mükellefiyetinin site yönetim kurulu adına tesis edilmesi, site yönetim kurulu üyeleri adına ise gelir vergisi yönünden mükellefiyet tesis edilmesi gerekmektedir. Bilgi edinilmesini rica ederim.


Sayın Day-dream,

Adi Ortaklık fikri de çok doğru olmamasına rağmen, adi ortaklığın kurulduğunu varsayarsak da mükellefiyet tesisinin "Site Yönetim Kurulu" ! adına yapılması gelirin kişiselliği ilkesine tamamen aykırıdır. 38 adet dükkanın 38 hissedarı varsa (veya kaç hissedar varsa) bunlardan elde edilen gelirin yöneticiler adına mükellefiyet tesisiyle onlar adına vergilendirilmesi tam anlamıyla hatadır. Benim kira gelirimin sizin tarafınızdan beyanının mümkün olmadığı gibi. Elde edilen gelir sadece kiraların elde edilmesiyse burada "Ticari Faaliyet" ten söz edemeyiz. (Başka ayrıntı yoksa). Sadece GMSİ var diyebiliriz ki yapılacak tek şey gelirin hissedarlara dağıtılması ve gelir sahiplerinin yıllık beyannamelerine bu gelirlerini intikal ettirmeleri gerekir. Kira sözleşmeleri nasıl yapılırsa yapılsın mülkiyet hissedarlara ait olduğundan hisseye düşen gelirin münferit olarak beyanı şart ve esastır.

Saygılar,
Kevork
 
Mukteza yanlış verilmiş ozaman gelirin kişişelliği ilkesini unutmuşlar ya da bilmelerine rağmen vergi kaçağının önüne geçmek için yazılmış
 
"Sayın Day-dream,

Adi Ortaklık fikri de çok doğru olmamasına rağmen, adi ortaklığın kurulduğunu varsayarsak da mükellefiyet tesisinin "Site Yönetim Kurulu" ! adına yapılması gelirin kişiselliği ilkesine tamamen aykırıdır. 38 adet dükkanın 38 hissedarı varsa (veya kaç hissedar varsa) bunlardan elde edilen gelirin yöneticiler adına mükellefiyet tesisiyle onlar adına vergilendirilmesi tam anlamıyla hatadır. Benim kira gelirimin sizin tarafınızdan beyanının mümkün olmadığı gibi. Elde edilen gelir sadece kiraların elde edilmesiyse burada "Ticari Faaliyet" ten söz edemeyiz. (Başka ayrıntı yoksa). Sadece GMSİ var diyebiliriz ki yapılacak tek şey gelirin hissedarlara dağıtılması ve gelir sahiplerinin yıllık beyannamelerine bu gelirlerini intikal ettirmeleri gerekir. Kira sözleşmeleri nasıl yapılırsa yapılsın mülkiyet hissedarlara ait olduğundan hisseye düşen gelirin münferit olarak beyanı şart ve esastır.

Saygılar,
Kevork"


Katılıyorum. Ancak hep söylediğim gibi maliye her zaman keseri kendine yontar.
 
Bu konu başlığı altında güzel bir tartışma ve araştırma ortamı olmuş oldu.
Sonuç olarak vergi dairesinden site yönetimi olarak açılış dilekçemizi yaptık ve sadece muhtasar beyannamesi mükellefiyeti verilmiş oldu.
 
Gerçekten bu başlık bizim sitenin efsane başlıklarından biri , konunun sonuna kadar detayına inilerek konuşulmuş, Tekrar üstadlarıma teşekkür ederim
 
Üst