Taze s.m.m.m ler şimdi ne olacak!!!!
- Konbuyu başlatan mkoksoya
- Başlangıç tarihi
stajyerzade
Katkı Sunan Üye
- Üyelik
- 29 Eki 2010
- Mesajlar
- 416
Ynt: Taze s.m.m.m ler şimdi ne olacak!!!!
Çıktığı iş ilanına ?30yaşından küçük? maddesi koyan bayan İK?cımız, o günün 30 uncu
doğumgünü olduğunu hatırlıyor. Sonrası kaygılı düşünceler ve biraz alınganlık... Ama siz de korkmayın; mutlu bitiyor hikayemiz...
?Filiz Hanım son iki madde okunmuyor, yardımcı olur musunuz?
Kafamı incelediğim dosyadan kaldırıp stajyerimin umut dolu gözlerine bakıyorum. Heyecanla cevap bekliyor benden, içi öğrenme isteğiyle kıpır kıpır. Elinde tuttuğu ilan metnini gösteriyor bana, el yazımı okuyamamış.
?Tabi ki, diyorum. Sondan ikinci maddeye ?30yaşını aşmamış,? son maddeye de ?bayan? yazacaksın.
Stajyerim Ali teşekkür edip arkasını dönüyor. Fakat ben o anda yıllardır söylemeye alışık olduğum bir cümlenin beni yaktığını hissediyorum: 30yaşını aşmamış. Aynı anda gözüm takvime kayıyor: 15 Ağustos 20010. 30uncu yaş
günüm bugün benim! Nasıl da unutmuşum? Kulağıma klavye tıkırtıları geliyor. Stajyerim ekrana kelimeleri giriyor, tık tık tık tık? Ardından ?ilan yayınlansın? diyor ve ilan yayınlanıyor. İçim bir hoş oluyor. Yıllarca 30yaşın üstündeki kişilerin özgeçmişlerini dikkate almayan ben bir anda sarsılıyorum. İşte ben de o garip çizginin gerisinde kaldım şimdi. Dünya hali bu, profesyonel yaşam, ben de yarın bugün işsiz kalabilirim, ben de masanın diğer tarafına oturabilirim. Ama gerçekten de oturabilir miyim? İnsanlar benim yaptığım gibi doğum tarihine bakıp elemezler mi beni? Mutlaka elerler, eleyenlerin sayısı da hiç az olmaz.
Odanın açık kapısından koridordan geçen insanlara bakıyorum. Hepsi şık, hepsi resmi, hepsi 30-35'İn altında onbiryıldır insan kaynaklarına çalışıyorum, binlerce mülakat yaptım, basit bir hesap yapsam, görüştüğüm adayların yüzde doksanı 30yaşın altındadır. Peki nerede 30yaşın üstündeki bu insanlar? Ne yaparlar, ne yerler, ne içerler? İş görüşmesine dahi çağırmadığımız bu insanlar nasıl bir ruh haline girerler?
?Filiz Hanım!
Düşüncelerimden sıyrılıp kafamı masadan kaldırıyorum. Semih Bey, koordinatörümüz, gözleri yuvalarında oynayarak bakıyor bana:
?Filiz Hanım sizden istediğim çalışmayı bugüne yetiştiremeyeceksiniz galiba!
İğneleyici bir söz. Allah Allah böyle tepkiler vermezdi Semih Bey bana.
?Danışmanlardan gelecek raporu bekliyorum, gecikme için kusura bakmayın lütfen.
Odanın içine uzattığı başını bir anda geri çekip gözden kayboluyor Semih Bey. İş dünyasında alışığım böyle kaprislere ama beyefendiden beklemezdim. Ya bakışları? Sanki bana ehemmiyet vermiyormuş gibi. Yoksa 35?imi geçtim diye, başka bir firma beni iş görüşmesine dahi çağırmaz diye mi böyle davranıyor bana? Yok canım?
30yaş üstündeki kişilerle yaptığım sayılı mülakatlar geliyor gözümün önüne. Şu cümleler hafızamda yeniden canlanıyor: ?Tecrübe açısından en olgun çağımızda kenara itiliyoruz? Firmalar ne yapmak istiyor? Bunun sebebi nedir? Neden36 , 38 değil de 30-35
kırkımdanonra bana kenarda oturmam söyleniyor, işverenler de otursa ya? Ucuz iş gücü için mi yapıyorlar acaba? Ülke açısından da kayıp değil mi?? Onlarca itiraz ve çaresizlik? İlk defa bir doğum günümde eğlence planlarından önce endişeleniyorum.
Ali bu sırada başka bir ilanı tarıyor. Yana taralı jöleli saçları ışıkla parlıyor, çabuk çıktı öğrenci görüntüsünden, kolay uyum sağladı çevreye. Sandalyesinde yan dönüp:
?Filiz Hanım, diyor, başvuru filtrelerken nasıl seçiyorduk yaş sınırlamasını?
Bu çocuk da sanki inadına yapıyor. Kızacak gibi oluyorum kızamıyorum.
?Ben sana öğretmiştim başvuru filtrelemeyi, diyorum. Doğum tarihine gelip, üst taraftaki hanede bin dokuz yüzseksen seçeceksin
İçimden de, ?Böylece geri kalanlar tarih olacak!? diye ekliyorum.
35?ten sonra işsiz kalmak herkesin korkusu ama bu korkunun şiddeti kişinin mesleki donanımı ile de yakından ilgili. 35?e kadar aile şirketlerinde, rutin görevlerde, uzmanlıktan öte çalışmışların işi gerçekten zor. Böyleleri mülakatlarda da öyle çaresiz oluyor ki. Fakat bir de 35?ten önce oyunu okuyup, kendisine değer katmayan firmalarda çok durmayarak profesyonelleşenler var. İşte böyleleri için tablo biraz daha iç açıcı. Ama yine de ülkemizde hiçbir şeyin garantisi yok.
Şair, ?Yaş 35 yolun yarısı eder,? demiş. Herhalde yaşadığı dönemde böyle bir iş dünyası olmadığından böyle söylemiş. Oysaki bugün 35 yolun yarısından çok daha derin anlamlar ifade ediyor. İş dünyası bir yolsa, 35?ten önce doğru şeride geçmek çok önemli. Yaşı 30?a yaklaşıp da iş değiştirme telaşına düşenler az değil. Bu kişilerin büyük çoğunluğu işten ayrılma sebebi olarak 35 yaş korkusunu gösteriyorlar. Daha geçen gün görüştüğüm Ahmet Bey, ?Yaşım 30?a geliyor Filiz Hanım,? diyordu, ?bu yaşlarda ne yaptım yaptım, yoksa 35?ten sonra iş değiştirmek gibi bir şansım olmayabilir.? 30-35 arası öğrencilikle birlikte uzun bir maratonun son yüz metresi gibi. Atağa kalkan kazanıyor.
Vakit öğlene gelirken ailemden gelen tebriklerle moral buluyorum. İşimi seviyorum, mesleki bilgime de güveniyorum, ancak yine de gelecekten endişelenmeden duramıyorum. İnsanın kalkanlarından birinin düşmesi gibi bir şey bu; gençken, bekârken, çocuksuzken çok daha fazla risk alabilirsin. Ama zamanla hayat şartları bağlar insanın elini kolunu, taş yerinden oynatıldığında ağırlığını kaybedebilir.
Bu düşüncelerle odadan çıkıp koridora geçiyorum. Genç çalışanları görmek neşeden çok korku veriyor bana. Yoksa bu iş dünyasına özgü yeni bir hastalık mı? Ne diyeceğiz bunun adına? 35 yaş kokusu mu yoksa mülakatlara dahi çağrılmama endişesi mi? Hepsi aynı kapıya çıkıyor.
Ofisimizin açık alanına geldiğimde kalabalık hemen gözüme çarpıyor. Sanki herkes aynı anda mola vermiş. Ben yaklaşınca sessizlik artıyor adeta, kalabalığa birkaç adım kala da: ?İyi ki doğdun Filiz!? sesleri yüreğimi hoplatıyor. Genci, yaşlısı tüm arkadaşlarım tebrik ediyorlar beni, elimi sıkanlar, yanaklarımdan öpenler, omzumu tapışlayanlar, ?Filiz Hanım sizden öğrenecek çok şeyimiz var,? diyenler? Bir ara gözüm kalabalığın arkasında gizlenen pastaya ve pastanın hemen yanında duran koordinatörüm Semih Bey?e takılıyor. Semih Bey az önceki kaprisli halinden uzak, şakayla göz kırpıyor bana. Gülerek eklemeden de yapamıyor:
?Hoş geldin bizim tarafa!
Çıktığı iş ilanına ?30yaşından küçük? maddesi koyan bayan İK?cımız, o günün 30 uncu
doğumgünü olduğunu hatırlıyor. Sonrası kaygılı düşünceler ve biraz alınganlık... Ama siz de korkmayın; mutlu bitiyor hikayemiz...
?Filiz Hanım son iki madde okunmuyor, yardımcı olur musunuz?
Kafamı incelediğim dosyadan kaldırıp stajyerimin umut dolu gözlerine bakıyorum. Heyecanla cevap bekliyor benden, içi öğrenme isteğiyle kıpır kıpır. Elinde tuttuğu ilan metnini gösteriyor bana, el yazımı okuyamamış.
?Tabi ki, diyorum. Sondan ikinci maddeye ?30yaşını aşmamış,? son maddeye de ?bayan? yazacaksın.
Stajyerim Ali teşekkür edip arkasını dönüyor. Fakat ben o anda yıllardır söylemeye alışık olduğum bir cümlenin beni yaktığını hissediyorum: 30yaşını aşmamış. Aynı anda gözüm takvime kayıyor: 15 Ağustos 20010. 30uncu yaş
günüm bugün benim! Nasıl da unutmuşum? Kulağıma klavye tıkırtıları geliyor. Stajyerim ekrana kelimeleri giriyor, tık tık tık tık? Ardından ?ilan yayınlansın? diyor ve ilan yayınlanıyor. İçim bir hoş oluyor. Yıllarca 30yaşın üstündeki kişilerin özgeçmişlerini dikkate almayan ben bir anda sarsılıyorum. İşte ben de o garip çizginin gerisinde kaldım şimdi. Dünya hali bu, profesyonel yaşam, ben de yarın bugün işsiz kalabilirim, ben de masanın diğer tarafına oturabilirim. Ama gerçekten de oturabilir miyim? İnsanlar benim yaptığım gibi doğum tarihine bakıp elemezler mi beni? Mutlaka elerler, eleyenlerin sayısı da hiç az olmaz.
Odanın açık kapısından koridordan geçen insanlara bakıyorum. Hepsi şık, hepsi resmi, hepsi 30-35'İn altında onbiryıldır insan kaynaklarına çalışıyorum, binlerce mülakat yaptım, basit bir hesap yapsam, görüştüğüm adayların yüzde doksanı 30yaşın altındadır. Peki nerede 30yaşın üstündeki bu insanlar? Ne yaparlar, ne yerler, ne içerler? İş görüşmesine dahi çağırmadığımız bu insanlar nasıl bir ruh haline girerler?
?Filiz Hanım!
Düşüncelerimden sıyrılıp kafamı masadan kaldırıyorum. Semih Bey, koordinatörümüz, gözleri yuvalarında oynayarak bakıyor bana:
?Filiz Hanım sizden istediğim çalışmayı bugüne yetiştiremeyeceksiniz galiba!
İğneleyici bir söz. Allah Allah böyle tepkiler vermezdi Semih Bey bana.
?Danışmanlardan gelecek raporu bekliyorum, gecikme için kusura bakmayın lütfen.
Odanın içine uzattığı başını bir anda geri çekip gözden kayboluyor Semih Bey. İş dünyasında alışığım böyle kaprislere ama beyefendiden beklemezdim. Ya bakışları? Sanki bana ehemmiyet vermiyormuş gibi. Yoksa 35?imi geçtim diye, başka bir firma beni iş görüşmesine dahi çağırmaz diye mi böyle davranıyor bana? Yok canım?
30yaş üstündeki kişilerle yaptığım sayılı mülakatlar geliyor gözümün önüne. Şu cümleler hafızamda yeniden canlanıyor: ?Tecrübe açısından en olgun çağımızda kenara itiliyoruz? Firmalar ne yapmak istiyor? Bunun sebebi nedir? Neden36 , 38 değil de 30-35
kırkımdanonra bana kenarda oturmam söyleniyor, işverenler de otursa ya? Ucuz iş gücü için mi yapıyorlar acaba? Ülke açısından da kayıp değil mi?? Onlarca itiraz ve çaresizlik? İlk defa bir doğum günümde eğlence planlarından önce endişeleniyorum.
Ali bu sırada başka bir ilanı tarıyor. Yana taralı jöleli saçları ışıkla parlıyor, çabuk çıktı öğrenci görüntüsünden, kolay uyum sağladı çevreye. Sandalyesinde yan dönüp:
?Filiz Hanım, diyor, başvuru filtrelerken nasıl seçiyorduk yaş sınırlamasını?
Bu çocuk da sanki inadına yapıyor. Kızacak gibi oluyorum kızamıyorum.
?Ben sana öğretmiştim başvuru filtrelemeyi, diyorum. Doğum tarihine gelip, üst taraftaki hanede bin dokuz yüzseksen seçeceksin
İçimden de, ?Böylece geri kalanlar tarih olacak!? diye ekliyorum.
35?ten sonra işsiz kalmak herkesin korkusu ama bu korkunun şiddeti kişinin mesleki donanımı ile de yakından ilgili. 35?e kadar aile şirketlerinde, rutin görevlerde, uzmanlıktan öte çalışmışların işi gerçekten zor. Böyleleri mülakatlarda da öyle çaresiz oluyor ki. Fakat bir de 35?ten önce oyunu okuyup, kendisine değer katmayan firmalarda çok durmayarak profesyonelleşenler var. İşte böyleleri için tablo biraz daha iç açıcı. Ama yine de ülkemizde hiçbir şeyin garantisi yok.
Şair, ?Yaş 35 yolun yarısı eder,? demiş. Herhalde yaşadığı dönemde böyle bir iş dünyası olmadığından böyle söylemiş. Oysaki bugün 35 yolun yarısından çok daha derin anlamlar ifade ediyor. İş dünyası bir yolsa, 35?ten önce doğru şeride geçmek çok önemli. Yaşı 30?a yaklaşıp da iş değiştirme telaşına düşenler az değil. Bu kişilerin büyük çoğunluğu işten ayrılma sebebi olarak 35 yaş korkusunu gösteriyorlar. Daha geçen gün görüştüğüm Ahmet Bey, ?Yaşım 30?a geliyor Filiz Hanım,? diyordu, ?bu yaşlarda ne yaptım yaptım, yoksa 35?ten sonra iş değiştirmek gibi bir şansım olmayabilir.? 30-35 arası öğrencilikle birlikte uzun bir maratonun son yüz metresi gibi. Atağa kalkan kazanıyor.
Vakit öğlene gelirken ailemden gelen tebriklerle moral buluyorum. İşimi seviyorum, mesleki bilgime de güveniyorum, ancak yine de gelecekten endişelenmeden duramıyorum. İnsanın kalkanlarından birinin düşmesi gibi bir şey bu; gençken, bekârken, çocuksuzken çok daha fazla risk alabilirsin. Ama zamanla hayat şartları bağlar insanın elini kolunu, taş yerinden oynatıldığında ağırlığını kaybedebilir.
Bu düşüncelerle odadan çıkıp koridora geçiyorum. Genç çalışanları görmek neşeden çok korku veriyor bana. Yoksa bu iş dünyasına özgü yeni bir hastalık mı? Ne diyeceğiz bunun adına? 35 yaş kokusu mu yoksa mülakatlara dahi çağrılmama endişesi mi? Hepsi aynı kapıya çıkıyor.
Ofisimizin açık alanına geldiğimde kalabalık hemen gözüme çarpıyor. Sanki herkes aynı anda mola vermiş. Ben yaklaşınca sessizlik artıyor adeta, kalabalığa birkaç adım kala da: ?İyi ki doğdun Filiz!? sesleri yüreğimi hoplatıyor. Genci, yaşlısı tüm arkadaşlarım tebrik ediyorlar beni, elimi sıkanlar, yanaklarımdan öpenler, omzumu tapışlayanlar, ?Filiz Hanım sizden öğrenecek çok şeyimiz var,? diyenler? Bir ara gözüm kalabalığın arkasında gizlenen pastaya ve pastanın hemen yanında duran koordinatörüm Semih Bey?e takılıyor. Semih Bey az önceki kaprisli halinden uzak, şakayla göz kırpıyor bana. Gülerek eklemeden de yapamıyor:
?Hoş geldin bizim tarafa!
Ynt: Taze s.m.m.m ler şimdi ne olacak!!!!
yahu nedir bu S.A.P bilmek zorundamıyım bir paket programı çok saçma. ben tam 7 tane muhasebe programı biliyorum nedir bu koşturmaca 3 hafta önce belgemi sonunda aldım diye seviniyodum. şimdi ise yaş otuza yaklaştı bir hareket yapmam lazım diyorum. karşıma yok S.A.P mış yok ingilizceymiş bi ton şey çıkıyor L.....T olsun bu sisteme
yahu nedir bu S.A.P bilmek zorundamıyım bir paket programı çok saçma. ben tam 7 tane muhasebe programı biliyorum nedir bu koşturmaca 3 hafta önce belgemi sonunda aldım diye seviniyodum. şimdi ise yaş otuza yaklaştı bir hareket yapmam lazım diyorum. karşıma yok S.A.P mış yok ingilizceymiş bi ton şey çıkıyor L.....T olsun bu sisteme
Ynt: Taze s.m.m.m ler şimdi ne olacak!!!!
bilmek zorunda diilsin tabiki ama bağımlı çalışacaksan ciddi,kurumsal,gerçekten çalışmak için insanların
yarıştığı büyük firmalar yavaş yavaş sap kullanmaya başlıyorlar.
(bu arada; fiyatı milyon eurolar ile ifade edilen bir işletim sistemi için paket program demek biraz yanlış olur
7 tane muhasebe programı bilmen ayrı birşey sap zaten muhasebe programı değil)
bilmek zorunda diilsin tabiki ama bağımlı çalışacaksan ciddi,kurumsal,gerçekten çalışmak için insanların
yarıştığı büyük firmalar yavaş yavaş sap kullanmaya başlıyorlar.
(bu arada; fiyatı milyon eurolar ile ifade edilen bir işletim sistemi için paket program demek biraz yanlış olur
7 tane muhasebe programı bilmen ayrı birşey sap zaten muhasebe programı değil)
Ynt: Taze s.m.m.m ler şimdi ne olacak!!!!
Bu alaycı tavrınızı çok boş ve gereksiz buluyorum tıpkı. paket program olmadığı savunduğunuz ticari program sadece bizlerin yaptığını derleyip toparlayıp rapor haline getiriyor, buna veri girişlerini de yine siz yapmalısınız. Ayrıca bu programlar yöneticiler için yapılmıştır muhasebeciler için değil. Yani siz işimi basite alan bir programı öğrenmem için bana kursa gitmeyi öneriyorsunuz. Ben hayatımda hiç bir şey için kursa gitmedim gitmemde tavsiyem kimsenin de gitmemesi.
Programa afedersiniz ben e..ş...k gibi verileri giricem toparlıycam sonra bir kaç sayfayı hiç muhasebe finans analiz bilgisi olmayan yönetici götürüp toplantıda anlatılacak. Sonrada ben e.....yi gibi bana yüksek maaş verilmesini bekliycem. hiçbir firma bu programlar için çalışanına hak ettiği maaşları vermez. çünkü zihniyeti ben bu programa milyonlar verdim sana neden vereyim olacaktır. hatta tabir de şu denir muhasebe departmanı için " ney yapıyolar ki bi entere basıyorlar".
İşte bu yüzden ben bütün hesaplamaları kendi oluşturduğum tablolarla yaparım kalem kağıt ile çalışırım ve raporumu yazarım şu ana kadar çalıştığım hiç bir ÇOK BÜYÜK kurum da bana yanlışsın dememiştir. Çünkü doğrusu budur. Eğer size güven yoksa o firmada otomatik raporlama programları vardır.Bence bana yorum yapan iki arkadaş önce çalıştıkları yerlerin kendilerine ne kadar güvendiklerini sorgulasınlar.
BU arada Mevkimi mi de belirtiyim de işkembeden atmadığım anlaşılsın. TÜRKİYEDEKİ önemli otel zincirlerinden birinin Mali İşler Koordinatörüyüm. Muhasebe ve Denetim Üzerine YüksekLisans Yaptım S.M.M.M im.
Saygılar.
Bu alaycı tavrınızı çok boş ve gereksiz buluyorum tıpkı. paket program olmadığı savunduğunuz ticari program sadece bizlerin yaptığını derleyip toparlayıp rapor haline getiriyor, buna veri girişlerini de yine siz yapmalısınız. Ayrıca bu programlar yöneticiler için yapılmıştır muhasebeciler için değil. Yani siz işimi basite alan bir programı öğrenmem için bana kursa gitmeyi öneriyorsunuz. Ben hayatımda hiç bir şey için kursa gitmedim gitmemde tavsiyem kimsenin de gitmemesi.
Programa afedersiniz ben e..ş...k gibi verileri giricem toparlıycam sonra bir kaç sayfayı hiç muhasebe finans analiz bilgisi olmayan yönetici götürüp toplantıda anlatılacak. Sonrada ben e.....yi gibi bana yüksek maaş verilmesini bekliycem. hiçbir firma bu programlar için çalışanına hak ettiği maaşları vermez. çünkü zihniyeti ben bu programa milyonlar verdim sana neden vereyim olacaktır. hatta tabir de şu denir muhasebe departmanı için " ney yapıyolar ki bi entere basıyorlar".
İşte bu yüzden ben bütün hesaplamaları kendi oluşturduğum tablolarla yaparım kalem kağıt ile çalışırım ve raporumu yazarım şu ana kadar çalıştığım hiç bir ÇOK BÜYÜK kurum da bana yanlışsın dememiştir. Çünkü doğrusu budur. Eğer size güven yoksa o firmada otomatik raporlama programları vardır.Bence bana yorum yapan iki arkadaş önce çalıştıkları yerlerin kendilerine ne kadar güvendiklerini sorgulasınlar.
BU arada Mevkimi mi de belirtiyim de işkembeden atmadığım anlaşılsın. TÜRKİYEDEKİ önemli otel zincirlerinden birinin Mali İşler Koordinatörüyüm. Muhasebe ve Denetim Üzerine YüksekLisans Yaptım S.M.M.M im.
Saygılar.
Ynt: Taze s.m.m.m ler şimdi ne olacak!!!!
Bu cevabınıza bazı itirazlarım var:
1-Demek hiç kursa gitmezsiniz. Herşeyi doğştan mı öğrenmiştiniz?
2-Demek e..yi gibi veri giriceksiniz?. Nasıl yani siz mali işler koordinatörü değilmisiniz? Bir de veri mi giriyorsunuz?
3-Kendi hesaplamalarımı kalem kağıtla yaparım diyorsunuz. Siz 19 yüzyıl kalem katibisiniz her halde. Gözlüğünüz üzerinde siperliğiniz, kollarınızda siyah kolluklar da var mı?
4-Çalıştığınız ÇOK BÜYÜK kurumlar size yanlışssın dememişler.
Onlar çok büyük KURUM değil. çok büyük bakkal esnafı her halde. Bu devirde böyle kurumlar kaldıysa yakında onlar da tasfiye olurlar.
Bu cevabınıza bazı itirazlarım var:
1-Demek hiç kursa gitmezsiniz. Herşeyi doğştan mı öğrenmiştiniz?
2-Demek e..yi gibi veri giriceksiniz?. Nasıl yani siz mali işler koordinatörü değilmisiniz? Bir de veri mi giriyorsunuz?
3-Kendi hesaplamalarımı kalem kağıtla yaparım diyorsunuz. Siz 19 yüzyıl kalem katibisiniz her halde. Gözlüğünüz üzerinde siperliğiniz, kollarınızda siyah kolluklar da var mı?
4-Çalıştığınız ÇOK BÜYÜK kurumlar size yanlışssın dememişler.
Onlar çok büyük KURUM değil. çok büyük bakkal esnafı her halde. Bu devirde böyle kurumlar kaldıysa yakında onlar da tasfiye olurlar.
B
battibalikyangider
Ziyaretçi
Ynt: Taze s.m.m.m ler şimdi ne olacak!!!!
Biz ne kadar itiraz edersek edelim, işverenlerin talepleri her geçen gün hızla artıyor.
Varalım global bilmemne diyelim kötü diyelim şunu diyelim bunu diyelim farketmiyor.
Sonuçta onlar işveren ve talepleri de bu yönde.
İngilizce ve Sap ile birlikte işin niteliğine göre sertifika ve ruhsat talepleri de mutlaka mevcut.
30 yaş altı elbette, ayrıca maaş miktarı da düşük olacak.
Eğer bütün bunları bir nebze olsun düzeltmek ve piyasada bir nebze olsun bir ses getirmek istiyorsak, mevcut
başka yolları denememiz gerekiyor.
saygılar
Biz ne kadar itiraz edersek edelim, işverenlerin talepleri her geçen gün hızla artıyor.
Varalım global bilmemne diyelim kötü diyelim şunu diyelim bunu diyelim farketmiyor.
Sonuçta onlar işveren ve talepleri de bu yönde.
İngilizce ve Sap ile birlikte işin niteliğine göre sertifika ve ruhsat talepleri de mutlaka mevcut.
30 yaş altı elbette, ayrıca maaş miktarı da düşük olacak.
Eğer bütün bunları bir nebze olsun düzeltmek ve piyasada bir nebze olsun bir ses getirmek istiyorsak, mevcut
başka yolları denememiz gerekiyor.
saygılar
Ynt: Taze s.m.m.m ler şimdi ne olacak!!!!
Selamlar,
Nizam Bey, 3. ve 4. maddeler bence size yakışmamış. İçerik olarak değil, üslup olarak.
Tabi bence...
nguroy ' Alıntı:Bu cevabınıza bazı itirazlarım var:
1-Demek hiç kursa gitmezsiniz. Herşeyi doğştan mı öğrenmiştiniz?
2-Demek e..yi gibi veri giriceksiniz?. Nasıl yani siz mali işler koordinatörü değilmisiniz? Bir de veri mi giriyorsunuz?
3-Kendi hesaplamalarımı kalem kağıtla yaparım diyorsunuz. Siz 19 yüzyıl kalem katibisiniz her halde. Gözlüğünüz üzerinde siperliğiniz, kollarınızda siyah kolluklar da var mı?
4-Çalıştığınız ÇOK BÜYÜK kurumlar size yanlışssın dememişler.
Selamlar,
Nizam Bey, 3. ve 4. maddeler bence size yakışmamış. İçerik olarak değil, üslup olarak.
Tabi bence...
Ynt: Taze s.m.m.m ler şimdi ne olacak!!!!
Kimseyi küçük görmek gibi bir amacım yok. Ancak bazı arkadaşların çıkıp da kendilerini en akıllı en bilgili ilan etmeleri beni etkliliyor.
Benim forumdaşlarımı küçük görmek kimsenin haddi değil.
Bende biraz mizahi yaklaştım. Hakaret ve hırpalamak amacım zaten yoktur.
Kimseyi küçük görmek gibi bir amacım yok. Ancak bazı arkadaşların çıkıp da kendilerini en akıllı en bilgili ilan etmeleri beni etkliliyor.
Benim forumdaşlarımı küçük görmek kimsenin haddi değil.
Bende biraz mizahi yaklaştım. Hakaret ve hırpalamak amacım zaten yoktur.
Ynt: Taze s.m.m.m ler şimdi ne olacak!!!!
2-'ben e..ş...k gibi verileri giricem toparlıycam sonra bir kaç sayfayı hiç muhasebe finans analiz bilgisi yönetici götürüp toplantıda anlatılacak 'demişsin bunun programla ne alakası var sen de onu bana bi anlat
3-mali işler koordinatörü olduğuna göre başkalarının girdiği verileri senin toplantıda sunman gerekirdi.neyse...
4-sap gibi programlar zaten hizmet sektöründen ziyade üretim işletmeleri için tasarlanmıştır.
5-yeni kurulan bir firmada sırf sap biliyor diye (çünkü hiç bir çalışan henüz tam hakim diildi) çok ciddi (gerçekten ciddi) bir rakamla işe başlayan muh.md.tanıyorum
6-çalıştığın yerde sap yoksa kursa gitmeden nasıl öğrenilir anlatırsan bizde faydalanırız.
7-uzun zamandır iş ilanlarına bakmıyosun heralde belgeden önce sap bilgisi istiyorlar.çünkü programı kuran firmanın eğitiminin saati 100 $ civarında
8-bi de 'Eğer size güven yoksa o firmada otomatik raporlama programları vardır' cümlesi ne demek ya...
1-bu programlar yöneticiler için yapılmamıştır şirketteki tüm çalışanlar için yapılmıştır(kantar memurundan finans müdürüne ,muhasebeden satın almaya,pazarlamadan genel müdüre kadar herkes aynı programı kullanır.herkesin şifreleri vardır ve erişimleri yetkileri ile sınırlı ve oranlıdır.)mkoksoya ' Alıntı:
2-'ben e..ş...k gibi verileri giricem toparlıycam sonra bir kaç sayfayı hiç muhasebe finans analiz bilgisi yönetici götürüp toplantıda anlatılacak 'demişsin bunun programla ne alakası var sen de onu bana bi anlat
3-mali işler koordinatörü olduğuna göre başkalarının girdiği verileri senin toplantıda sunman gerekirdi.neyse...
4-sap gibi programlar zaten hizmet sektöründen ziyade üretim işletmeleri için tasarlanmıştır.
5-yeni kurulan bir firmada sırf sap biliyor diye (çünkü hiç bir çalışan henüz tam hakim diildi) çok ciddi (gerçekten ciddi) bir rakamla işe başlayan muh.md.tanıyorum
6-çalıştığın yerde sap yoksa kursa gitmeden nasıl öğrenilir anlatırsan bizde faydalanırız.
7-uzun zamandır iş ilanlarına bakmıyosun heralde belgeden önce sap bilgisi istiyorlar.çünkü programı kuran firmanın eğitiminin saati 100 $ civarında
8-bi de 'Eğer size güven yoksa o firmada otomatik raporlama programları vardır' cümlesi ne demek ya...
Ynt: Taze s.m.m.m ler şimdi ne olacak!!!!
bir kaç gündür foruma giremiyordum malum yoğunum nazı arkadaşlar gibi kur kurs dolaşmıyorum.
kursa gitmeden nasıl bilgi sahibi olduğumu sormuş birisi, tabiki çalışarak okuyarak, analiz ederek evet ben hayatımda hiçbir zaman kursa gitmedim bu arada yaşımda öyle çok fazla değil ,yani gözlüğümü takıp siperliğimi filan çektiğim yok. Sizin muhasebeci anlayışınız bu sanırım.
biriside benim toplantılara girerken başkalarının (yanımda Çalışanların) bilgierini aldığımı söylüyor tabiki onlardan bilgi alıyorum. Ama sadece bilgi ben işimi iyi takip ederim, yapılan her işlemden haberim olur bu sizin için angarya olabilir ama benim için zevktir yanımdaki arkadaşlarla her konuyu tartışmak. ayrıca ben yanıma Yeni bir arkadaş alacağım zaman kursa gideni değil bilgiye aç olanı alırım ve sıkılmadan ona bildiklerimi anlatırım. Yani bazı arkadaşların yazdığı gibi masa başında oturarak buralara gelmedik. yada saçma sapan programları öğrenmek için yıllarımızı ve paramızı harcamadık. tebliğleri okuduk, kanunları araştırdık, ustalarla üstadlarla tartıştık.
siz bu saçma sistemin size dayattığı para tuzağına düşmüş olabilirsiniz. Ama ben düşmedim.
Not: Şunuda mutlaka belirtmek istiyorum, bilgi en değerli hazinedir. Çağımızda bilginin her türlüsüne mutlaka ihtiyaç vardır. Benim itirazım bilgiyi basitleştirmeye çalışan bu programların bu kadar savunulmasınadır. Bizler olmazsak bu pğrogramlar hiçtir. Program hata yapar ama bizler yapamayız. Yani bu dediğiniz program Malın maliyetini yanlış hesaplarsa patronunuz ya da ceo nuz sizemi hesap sorar programamı önce bunu irdeleyin sonra kıymetşnizi anlayın. Sonra Gelin Tartışalım.
amacım kesinlikle ukalalık değil bu forumu yeni takip etmeye başlayan ve bu uzun yolda yürümek isteyen arkadaşlara zaten önlerinde bunca engel varken bide. bunu bilmen lazım, bunuda öğrenmelisin diye dayatmalarda bulunup yük altına sokulmasınadır kızgınlığım. bunu yapmayalım zaten zaman içinde insanlar kendi kapasitesinin farkına varır ve doğru olanı muhakkak bulurlar
saygılar
bir kaç gündür foruma giremiyordum malum yoğunum nazı arkadaşlar gibi kur kurs dolaşmıyorum.
kursa gitmeden nasıl bilgi sahibi olduğumu sormuş birisi, tabiki çalışarak okuyarak, analiz ederek evet ben hayatımda hiçbir zaman kursa gitmedim bu arada yaşımda öyle çok fazla değil ,yani gözlüğümü takıp siperliğimi filan çektiğim yok. Sizin muhasebeci anlayışınız bu sanırım.
biriside benim toplantılara girerken başkalarının (yanımda Çalışanların) bilgierini aldığımı söylüyor tabiki onlardan bilgi alıyorum. Ama sadece bilgi ben işimi iyi takip ederim, yapılan her işlemden haberim olur bu sizin için angarya olabilir ama benim için zevktir yanımdaki arkadaşlarla her konuyu tartışmak. ayrıca ben yanıma Yeni bir arkadaş alacağım zaman kursa gideni değil bilgiye aç olanı alırım ve sıkılmadan ona bildiklerimi anlatırım. Yani bazı arkadaşların yazdığı gibi masa başında oturarak buralara gelmedik. yada saçma sapan programları öğrenmek için yıllarımızı ve paramızı harcamadık. tebliğleri okuduk, kanunları araştırdık, ustalarla üstadlarla tartıştık.
siz bu saçma sistemin size dayattığı para tuzağına düşmüş olabilirsiniz. Ama ben düşmedim.
Not: Şunuda mutlaka belirtmek istiyorum, bilgi en değerli hazinedir. Çağımızda bilginin her türlüsüne mutlaka ihtiyaç vardır. Benim itirazım bilgiyi basitleştirmeye çalışan bu programların bu kadar savunulmasınadır. Bizler olmazsak bu pğrogramlar hiçtir. Program hata yapar ama bizler yapamayız. Yani bu dediğiniz program Malın maliyetini yanlış hesaplarsa patronunuz ya da ceo nuz sizemi hesap sorar programamı önce bunu irdeleyin sonra kıymetşnizi anlayın. Sonra Gelin Tartışalım.
amacım kesinlikle ukalalık değil bu forumu yeni takip etmeye başlayan ve bu uzun yolda yürümek isteyen arkadaşlara zaten önlerinde bunca engel varken bide. bunu bilmen lazım, bunuda öğrenmelisin diye dayatmalarda bulunup yük altına sokulmasınadır kızgınlığım. bunu yapmayalım zaten zaman içinde insanlar kendi kapasitesinin farkına varır ve doğru olanı muhakkak bulurlar
saygılar
Ynt: Taze s.m.m.m ler şimdi ne olacak!!!!
Aynen devam edin arkadaşım; Sizlere hayatınızda başarılar diliyorum. Kapalı zihinlerinizle nereye kadar başarılı olursunuz bilemem tabi.
Bu konuyu dahada fazla uzatmaya niyetim yok. Okuduğumu gayet iyi anladığımı biliyorum. Bence siz kapasitenizin farkına varın.
Aynen devam edin arkadaşım; Sizlere hayatınızda başarılar diliyorum. Kapalı zihinlerinizle nereye kadar başarılı olursunuz bilemem tabi.
Bu konuyu dahada fazla uzatmaya niyetim yok. Okuduğumu gayet iyi anladığımı biliyorum. Bence siz kapasitenizin farkına varın.
Benzer konular
-
-
-
-
-
S.M.M.M. 'nin Kendine Düzenlemesi Gereken Sözleşmeler Hk.
- Başlatan beykoz
- Cevaplar: 6
-
-
-