Yargıtay Kararı Arıyorum.

tanufuk

Katkı Sunan Üye
Üyelik
23 Ocak 2009
Mesajlar
195
Konum
istanbul
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 10.5.2012 tarih, 2010/10705 E. 2012/16586 K. kararı olan varsa paylaşabilir mi?
teşekkürler.
 
Abdullah bey, arama motorları cevap vermedi. yargı kararlarını yayınlayan Yargıtayda da bulamadım. sadece yayıncılık yapan bir yerde var o da kullanıcı bilgileri istiyor.
 
"Y9HD Esas : 2010/10705 Karar : 2012/16586 Tarih : 10.05.2012 KADIN İŞCİNİN İŞ AKDİNİ EVLENME SEBEBİYLE FESHİ ( Kıdem Tazminatı - Hakkın Kötüye Kullanılması )
TMK.2, 3
İK.120
1475 Sa.Ka.14
82An.48
Kadın işçinin evlilik nedeniyle ayrılmasından sonra tekrar başka bir işe girmesi onun kötü niyetli olduğu anlamına gelmez. Böyle bir durumda Anayasal çalışma hakkının ön planda geldiği kabul edilmelidir.

Davalı işyerinde müdür yardımcısı olarak çalışan davacı, yeni işyerinde daha yüksek bir ücretle ve müdür konumunda çalışmaya başlamış olup;
artık davacının yasal hakkını kullanarak evlilik sebebiyle davalı işyerinden ayrıldığı ve hakkın kötüye kullanılması söz konusu olmadan anayasal hakkını kullanarak yeni bir işte çalışmaya başladığının kabulü dosya içeriğine uygundur.

Mahkemece davanın esasına girilerek kıdem tazminatı isteği yönünden inceleme yapılması gerekirken davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.fk
DAVA VE KARAR:
Davacı, Kadıköy 4. İcra Müdürlüğünün 2006/16086 Esas sayılı dosyasında yapılan itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ş. Kırmaz tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ KARARI: A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı şirket tarafından ihbar ve kıdem tazminatlarının ödeneceği taahhüt edilerek iş akdine son verilmesine rağmen sadece 2500 TL kıdem tazminatı ödendiğini, bakiye kıdem tazminatının ödenmesi için Kadıköy 4. İcra Müdürlüğünün 2006/16086 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığını ancak davalının bu takibe itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptaline, takibin devamına, alacağın % 40 ı oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının evlilik nedeniyle ayrılmak istediğini belirtir dilekçesine istinaden haklarının ödenmesine karar verildiğini ve ayrıldıktan sonra 11. 10. 2006 ve 10. 11. 2006 tarihlerinde toplam 2500 TL kıdem tazminatının ödendiğini, ancak davacının şirketin eski yönetim kurulu başkanı olan, kötü yönetimi ile şirketi zarara uğratan ve aleyhine açılan davalar nedeniyle davalı şirket ile arasında husumet bulunan Atacan Ünüvar’ın ortağı olduğu Üniplast şirketinde 02. 10. 2006 itibariyle çalışmaya başladığının öğrenilmesi üzerine bakiye kıdem tazminatının ödenmesinin durdurulduğunu, davacının eyleminin Medeni Kanun’un 2 ve 3. maddesi hükümleriyle bağdaşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının 22. 07. 2006 tarihinde evlendiği, 22. 08. 2006 tarihinde de evlilik nedeniyle işten ayrılmak üzere dilekçe verdiği, 11. 09. 2009 tarihinde de işyerinden ilişiğini kestiği ancak 21 gün sonra başka bir işyerinde SGK kayıtlarına göre daha fazla bir maaşla çalışmaya başladığı yasa koyucunun evlenme durumunda çalışanlara iş akdini feshetme olanağı tanımış olmakla birlikte bu hakkını kullanan kişinin evlilik birliğindeki yükümlülüklerini daha rahat yerine getirebilmesi ve bu nedenle haklı fesih imkanı getirmiş olduğu, davacının ise bu hakkını kötüye kullanarak yeniden çalışmasını gerektirir objektif ve nesnel delilleri ortaya koymadığı, dürüstlük kuralına aykırı davrandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

D) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

1- İş sözleşmesinin kadın işçi tarafından evlilik sebebiyle feshedilip feshedilmediği ve buna göre kıdem tazminatı hakkının doğup doğmadığı ve bu hakkın kötüye kullanılıp kullanılmadığı noktalarında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.

4857 sayılı İş Kanununun 120 nci maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte olan 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin birinci fıkrasında, kadın işçinin evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde evlilik sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanabilecek şekilde feshedebileceği hükme bağlanmıştır.

Kadın işçinin evlilik sebebiyle fesih hakkı, evlilik tarihinden itibaren başlar. Bu hak, sadece kadın eşe tanınmış olup, resmi evlilik işleminin tamamlanmasından itibaren bir yıl içinde kullanılmalıdır.

Kadın işçinin evlilik öncesinde bu hakkını kullanması da olanaksızdır. Yine evlilik öncesi çeşitli işlemlerin yapılmasının işe devamsızlık noktasında geçerli mazereti oluşturup oluşturmayacağı her bir olay yönünden değerlendirilmelidir.

Kadın işçinin yasanın tanıdığı fesih hakkını kullanması halinde, kıdem tazminatı talep hakkı doğar. Feshin işverence kabul edilmesi gerekmez. Aynı zamanda işçinin işverene ihbar öneli tanıması zorunluluğu da bulunmamaktadır.

Kadın işçinin, iş sözleşmesini evlilik nedenine dayalı olarak feshine rağmen başka bir işte çalışmaya başlamasının yasal hakkın kötüye kullanımı olup olmadığı her bir somut olay yönünden ayrı ayrı değerlendirilmelidir.

Evliliğin kadına yüklediği toplumsal sorumluluğun bir gereği olarak yasada belirtilen fesih hakkı tanınmıştır.

Çalışma hayatının evlilikle birlikte gereği gibi yürütülemeyeceği düşüncesi, aile birliğinin korunması ve kadının aile ile ilgili görevleri, yasakoyucuyu bu doğrultuda bir düzenlemeye yöneltmiştir. Bununla birlikte Anayasal temeli olan çalışma hak ve hürriyetinin ortadan kaldırılması düşünülemez. Kadın işçinin evlilik nedenine bağlı feshinin ardından kısa bir süre sonra yeniden çalışmasının gerekleri ortaya çıkmış olabilir. Hatta kadın işçi evlilik nedenine dayalı feshin ardından ara vermeksizin başka bir işyerinde çalışmaya başlayabilir ve bu durum evliliğin kadına yüklediği görevlerin yerine getirilmesi noktasında daha olumlu sonuçlar doğurabilir.

Somut olayda davacı 22. 08. 2006 tarihli dilekçesi ile evlilik nedeniyle davalı işyerinden ayrılmak istediğini belirtmiş 11. 09. 2006 tarihine kadar çalışarak bu tarihte davalı işyerinden ayrılmıştır.

İşveren davacının çalışma süresine göre 11. 079, 29 TL kıdem tazminatı tahakkuk ettirmiş bu miktardan 2500 TL sini ödemiştir. Bakiye miktarın davacının davalı şirketten ayrılmasının akabinde 02. 10. 2006 tarihinde geçmişte davalı şirketin yönetim kurulu başkanlığını da yapan ancak daha sonra şirketle husumetli hale gelen Atacan Ünüvar`ın kurucu ortağı olduğu Üniplast şirketinde çalışmaya başladığının öğrenilmesi sebebiyle ödenmesinden vazgeçilmiş, ve davacının tekrar başka bir işyerinde çalışmaya başlaması sebebiyle kötüniyetli olduğu savunulmuştur.

Mahkeme davacının davalı işyerinden evlilik nedeniyle ayrılmasından 21 gün sonra başka bir şirkette çalışmaya başlamasını hakkın kötüye kullanımı kabul ederek davanın reddine karar vermiştir.

Dosya içeriğinde davacının yasal hakkını kötüye kullandığını gösteren somut deliller bulunmamaktadır.
Dinlenen taraf tanıkları davacının işyerinden evlilik nedeniyle ayrıldığını ifade etmişlerdir. Yani fesih tarihinde davacının iradesinin evlilik nedeniyle ayrılmak olduğunu belirtmişlerdir.
Fabrika müdürü olan davalı tanığının " bana Üniplast Otomotivden teklif aldığını söylemişti. O dönemde evlilikle ilgili bir şey yoktu. Ben de kendisini kalması yönünde ikna etmeye çalışıyordum. Daha sonra evlilik gerekçesiyle işten ayrıldı. " şeklindeki beyanı da davacının gayesinin evlenmesi sebebiyle ayrılmak olduğunu göstermektedir.

1982 Anayasa’ sının “ Sosyal ve Ekonomik Ödevler ” başlıklı 3. bölümünün 48. maddesinde “ Çalışma Hürriyeti ” düzenlenmiştir. Bu madde gereğince herkes dilediği alanda çalışma ve sözleşme yapma hürriyetine sahiptir. Başka bir anlatımla “ Çalışma Hürriyeti” Anayasa da yerini bulmuş bir hak olup davacının bu hakkını kötüye kullanmış olduğundan söz edilemez.

Dairemizin 2001/16313- 1306 E, K sayılı ilamında özetle kadın işçinin evlilik nedeniyle ayrılmasından sonra tekrar başka bir işe girmesi onun kötü niyetli olduğu anlamına gelmez. Zira böyle bir durumda Anayasal çalışma hakkının ön planda geldiği kabul edilmelidir. Bundan başka aile hayatı gerekleri de her zaman göz önünde tutulmalıdır ifadesiyle kadın işçinin tekrar çalışmaya başlamasında hukuksal bir engel olmadığı vurgulanmıştır.

Yine HGK nın 27. 04. 1988 gün 88/ 9-225 E, 1988/ 369 K sayılı ilamında ".... bu hüküm kuşkusuz aile birliğini koruma amacıyla getirilmiş olup çalışma hayatını evlilikle birlikte gereği gibi yürütemeyeceği düşüncesinde olan kadına yasa ile tanınmış bir olanaktır. Bir işyerinde çalışmakta iken evlenen bir kadın Yasa’nın tanıdığı olanaktan yararlanarak kıdem tazminatını almak suretiyle ayrılmışsa daha sonraki dönemlerde çalışma hakkını kaybettiğinden söz edilemez. Diğer taraftan önceki işinden ayrılan kadın ayrılmasını hemen takiben çalışma ile evliliği öncekine göre daha kolaylıkla yürütebileceği yeni bir iş bularak çalışmasını da sürdürebilir. Bu kuşkusuz sübjektif bir değerlendirmedir. Olayda hakkın kötüye kullanılması söz konusu değildir. " denilmiştir.

Somut olayımızda davalı işyerinde müdür yardımcısı olarak çalışan davacı, yeni işyerinde daha yüksek bir ücretle ve müdür konumunda çalışmaya başlamış olup artık davacının yasal hakkını kullanarak evlilik sebebiyle davalı işyerinden ayrıldığı ve hakkın kötüye kullanılması söz konusu olmadan anayasal hakkını kullanarak yeni bir işte çalışmaya başladığının kabulü dosya içeriğine uygundur.

Bu sebeple Mahkemece davanın esasına girilerek kıdem tazminatı isteği yönünden inceleme yapılması gerekirken davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi.


Y9HD 10.05.2012 E.2010/10705 - K.2012/16586"
 
Sn.Ferruh, yargıtay kararlarına üye olduğunuz bir yer var mı? yoksa yargıtay kararları sayfasından da ulaşabilirsek, nasıl ulaşabiliriz.
teşekkürler.
 
Sn.Ferruh, yargıtay kararlarına üye olduğunuz bir yer var mı? yoksa yargıtay kararları sayfasından da ulaşabilirsek, nasıl ulaşabiliriz.
teşekkürler.

evet kazancıhukuk isimli bir siteye üyeliğim var ve kararı oradan buldum, fakat kararın altında kararı kendilerine verdiği için bir avukata teşekkür yazısı vardı.

https://emsal.yargitay.gov.tr/VeriBankasiIstemciWeb/yeniTasarim/index.jsp buradan arasıra bulduğum kararlar oluyor, fakat sizin istediğiniz kararı buradan bulamadım.
 
teşekkürler, sanırım. bir üyelik gerekecek. üyelik ücreti özel değilse, paylaşabilir misiniz?
 
teşekkürler, sanırım. bir üyelik gerekecek. üyelik ücreti özel değilse, paylaşabilir misiniz?

Sn. tanufuk; sakıncası yok tabiki
Siz sadece yargı kararlar açısındanmı yoksa mevzuat açısındanmı üyelik düşünüyorsunuz? Daha önce lebibyalkın isimli bir siteye üyeliğim vardı fakat orası mevzuat açısından sınıflandırma ve ona göre bir ücretlendirme yapıyordu, tüm mevzuat 2000 TL civarında idi fakat benim sadece yerel yönetimler mevzuatına üyeliğim vardı o yüzden yargı kararlarına ulaşamadığımdan yargı kararları seti nasıldır birşey diyemiyorum, fakat mevzuat serisi gayet güzel,

kazancıhukuk isimli site ise tüm mevzuat olarak, (kanunların tamamına ulaşabiliyorsunuz, kanun maddelerinin yanında "ilişkiler" diye bir butonla o madde ile ilgili derlenmiş yargı kararları yönetmelikler vs bir pencerece açılıyor) işlem yapıyor, bolca yargı kararı var, yani şuan için yargıyaın 2015 yılı bazı kararları sitede mevcut ama tüm kararları varmı inanın bilmiyorum.
İlk yıl üyelik ücreti 1 yıllık 550 TL idi (kdv dahil) daha sonra ise 350 TL(kdv dahil) alıyorlar, yani 2014 eylülünde bu şekilde ödeme yaptım k.kartına 2 taksitleri vardı.

deneme üyelikleri var, kazancıhukukunda, lebibyalkınında, tavsiyem deneme üyeliği alıp bi bakmanız, 3-4 günlük veya saatlikte olabilir öyle bir süre veriyorlar, birde yaklaşım yayıncılık var ama ona hiç üye olmadım onu bilmiyorum.

Bunun yanında yargıtayın kendi çıkarttığı bir dergi var yıllık 300 TL civarında sanınırm, 3 ayda bir alınan kararların yayınlandığı bir dergi.

durum böyle....
 

Benzer konular

Üst