%5 İndirim Kaydı

Ynt: %5 İndirim Kaydı

bakın üstadlarım. hepinizin görüşüne saygım var. ve kesinlikle haklı olduğumuda iddia etmiyor ve savunmuyor. bu şuna benzerki. bir kişi elmaya elma der. diğeri bu bir meyvedir der. bunların hangisi yanlıştır. hiçbirisi. ikiside doğrdur. ancak ben diyorum ki benim muhatabım ilk olarak gelir vergisi kanunu ve kurumlar vergisi kanunudur. çünkü bir konu yasaya intigal ettiğinde ilk bakılacak yasal düzenleme o konu üzerine oluşturulmuş olan özel bir kanun varsa odur. eğer bu özel kanunda bir hüküm bulunamaz ise işte o zaman bir üst kanuna bakılır. burda söz konusu olay maliyetin tesbitidir. maliyet ise gelir ve kurumlar vergisi kanununu bağlayan bir olaydır. sgk nın yada diğer kanunların ne dediği önemli değildir. burda ilk muhatabımız gelir kanunlarıdır. eğer aynı konu üzerine yasada birden fazla hüküm varsa öncelikle o konu üzerine oluşturulmuş kanununun hükmü geçerlidir. bu bu şekilde olmazsa tabiri caizse boynuz kulağa geçer ve yaptığımız her işten kuşku duymamız gerekir. çünkü aynı olay farklı kanunlarda farklı yorumlar getirir. bunu bir meydan okuma yada ısrarcılık olarak algılamayın ama olayın boyutunu bir kenara bırakacak olursak benim genel olarak söylediğim sadece şu; benim muhatabınm gelir vergisi kanunu - benim muhatabım vergi usul kanunu - benim muhatabın kurumlar vergisi kanunudur. saygılarımla....
 
Ynt: %5 İndirim Kaydı

Sorun nedir ben anlayamadım galiba?
Benim bakış açım gayet basit ve düz mantık. %5 indirim alıyorsanız bu sizin maliyetlerinizi doğrudan etkiler.
Yani bu indirimi almıyoımuş gibi maliyet çıkaramazsınız.
Bu indirimi de bir şekilde formül bularak maliyet hesaplarınıza intikal ettirmelisiniz.
Yoksa sizin maliyetlriniz fazla çıkar, patronda sen beni niye yanılttın der .

Ayrıca bu maliyetin imalata yansıltılması da bence şart değil. Önemli olan atlanmadan genel yönetim
giderlerden de indirilebilir.
 
Ynt: %5 İndirim Kaydı

Gider yazma yazmama konusunda tek düzen hesap planının vergi kanunları ile bir bağlantısı yok ki! Tdhp göre bir gideri ilgili gider hesabına kaydedersiniz bu gider vergi kanunları açısından gider mi kkeg mi diye bakmazsınız. Sadece beyan doldururken defter kayıtlarınızdaki giderlerden bazılarını vergi kanunları gider kabul etmiyor ise o rakamları kkeg olarak beyana yansıtırsınız. Ödenmeyen sgk primlerini de defter kayıtlarınızda gider olarak yazarsınız bunun sonucu sizin ticari karınız ortaya çıkar. Ancak iş beyan vermeye gelince ticari kara vergi kanunlarının kabul etmediği giderleri ilave ederek (veya zarar çıkmışsa zararı azaltıcı) beyan verirsiniz.
 
Ynt: %5 İndirim Kaydı

nguroy ' Alıntı:
Bu indirimi de bir şekilde formül bularak maliyet hesaplarınıza intikal ettirmelisiniz.

Sn. Nguroy

Sorun benim o formülü bulamamış olmam
 
Ynt: %5 İndirim Kaydı

Merhaba,
Bu konu çok uzadı ama uygulama binbir çeşit oldu. Ben bu konuya taktığımdan dolayı baya bir araştırma yaptım ve bulduğum yol şu şekilde.
--------------------------- -----------------------------
770 00 Esas işçilikler 1.000,00

770 00 Sig.İşv.His. (% 5 Eksik tutar) 150,00

136 Hazineden Alacaklar
%5 işv.teşvik alacağı 50,00

361 Ödenecek ssk primleri 300 (toplam ödenecek tutar % 5 dahil)
335 Pers. Borçlar 900
----------------------- -------------------------------

Prim ödemesi kaydı zamanında ödenirse
---------------------- --------------------------------
361 ödenecek ssk primleri 300
136 Haz.alacak %5 işv.teşviği 50
100 Kasa 250
---------------------- --------------------------------


Prim ödemesi kaydı zamanında ödenmezse
---------------------- --------------------------------
361 ödenecek ssk primleri 300
770 Sig. İşv.hissesi 50
136 Haz.alacak %5 işv.teşviği 50
100 Kasa 300
---------------------- --------------------------------

Yorumlarınızı bekliyorum.
 
Ynt: %5 İndirim Kaydı

bizde sayın stajyer2007 nin kaydını yapıyoruz bence de mantıklısı bu.
 
Ynt: %5 İndirim Kaydı

Merhaba,

Sayın stajer2007,

Kaydınız yanlış;

1. Tekrar,tekrar,tekrar yazıyorum; hiç bir gelir kalemi gider kalemiyle mahsup edilemez;
2. Genelgede % 5 li indirim gider yazılamaz demiyor; gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında maliyet unsur olarak kullanılamaz diyor; dolayısıyla siz tamamını gidere attığınız işçilik giderinin; devlet tarafından sağlanan kısmını gelir hesabına kayıt yaparak zaten nötr hale getiriyorsunuz dolayısıyla devlet tarafından katlanılan % 5 lik tutarı gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında maliyet unsuru olarak kullanmamış oluyorsunuz.

Mamül maliyetinde kullanılacak işçilik maliyeti elbetteki % 5 lik indirim düşülmemiş halde brüt tutar üzerinden yer alacaktır. Çünkü % 5 lik indirim giderinin olduğu dönemde değil; ödemenin olduğu dönemde kazanılmaktadır. Ve bu bir kazanç tır. Gideri azaltıcı bir unsur değil.

Devlet tarafından verilen teşvik; bağımsız ve bağlantısız bir kazançtır; gider hesaplarıyla ilişkilendirilmemelidir.

Kendi başına hür bir gelir kalemi olarak finansal tablolarda yerini bulmalıdır.

Saygılarımla,
 
Ynt: %5 İndirim Kaydı

UZMAN ' Alıntı:
Merhaba,

Sayın stajer2007,

Kaydınız yanlış;

Mamül maliyetinde kullanılacak işçilik maliyeti elbetteki % 5 lik indirim düşülmemiş halde brüt tutar üzerinden yer alacaktır.

Sn. Uzman
Mamül maliyetinde işçilik maliyetini %5'lik indirim düşülmemiş halde brüt tutar üzerinden aldığımızda %5'lik indirimi mamülün birim maliyetine ve dolayısıyla satılan mamül maliyetine yüklemiş olmuyor muyuz?
 
Ynt: %5 İndirim Kaydı

ters kayıt yapıyorum ben içime pek sinmiyor ama çevre baskısı var :) ters kaydı ödeme gününe ayrı bir fiş açıp öyle giriyorum. Bordro tahakkuk ettirirken alt tarafa ters kayıt yapanlar var tek düzen muhasebe prensiplerine aykırı bir işlem bu. ödeme yapılmazsa geriye doğru işlem yapılmış olacak buna dikkat ederseniz iyi olur.
 
Ynt: %5 İndirim Kaydı

Aarkadaşlar örenekle açıklayayım

Tahakkuk

770 Brüt ücret 1.400.00
770 SGK İşveren His 273.00
770 İşz.sig.işv his 28.00
360 186.90
361 511.00
335 1.003.10
---------------------/--------------------------------

İndirim ödemeye bağlı olduğu için ödeme yapılırken ödeme kaydı ( ödeme zamanında yapılmazsa indirimsiz tutar ödenir.

---------------------/----------------------------
361 511.00

100 441.00
602 70.00
----------------------/----------------------------

örenek gerçek bir bodrodan alınmıştır. agi dikkate alınmamıştır. umarım yardımcı olmuştur
 
Ynt: %5 İndirim Kaydı

stajyer2007 ' Alıntı:
UZMAN ' Alıntı:
Merhaba,

Sayın stajer2007,

Kaydınız yanlış;

Mamül maliyetinde kullanılacak işçilik maliyeti elbetteki % 5 lik indirim düşülmemiş halde brüt tutar üzerinden yer alacaktır.

Sn. Uzman
Mamül maliyetinde işçilik maliyetini %5'lik indirim düşülmemiş halde brüt tutar üzerinden aldığımızda %5'lik indirimi mamülün birim maliyetine ve dolayısıyla satılan mamül maliyetine yüklemiş olmuyor muyuz?

Sayın stajer 2007;

Yüklüyoruz tabiki zaten yüklemek zorundayız.

% 5 indirim hakedildiği noktada gelir kaydı yapmak suretiyle;
yüklediğiniz bu maliyeti gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında maliyet unsuru olarak kullanma mış oluyorsunuz.

Bakınız Gelir tablosunu göz önüne getiriniz.

Genel Üretim giderlerinde olması geren kısmı Satılan Mamül Maliyeti;
Pazarlama ve yönetim giderlerinde olması gerekn kısmı Faaliyet giderlerinden gelir tablosuna giriyor;
ve karı düşürmüş oluyor;

Daha sonra % 5 lik indirim gelir hesaplarındada gelir olarak yer aldığı için; karı tekrar yükseltiyor;

Yani gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında maliyet unsuru olarak kullanılmıyor.

Bakınız teşvik tutarını gider hesaplarından düşerseniz; Bir gelir kalemini peçelemiş olursunuz.

ve bu ÜRETİM İŞLETMELERİNDE MATRAH FARKI DEMEKTİR

Teşvik tutarının envantere isabet eden kısmı kadar "İşletmnenin karı" az çıkacağından; direkt olarak giderden düşmek suretiyle yapılacak işlemlerde % 5 lik indirimi gelir ve kurumlar vergisi uygulamlarında maliyet unsuru olarak kullanmış olursunuz;

Bu bir vergi suçudur;

Suçun Adı Peçelemedir;

Açın Bakın

Saygılarımla;
 
Ynt: %5 İndirim Kaydı

Hatta bir örnekle ne demek istediğimi anlatayım.
Şimdi aşağıdaki kayıt benimde savunduğum teknikle yapılmış; yalnız sayın Mustafa3428?in izniyle 770 hesabı 730 olarak değiştiriyorum
MUSTAFA3428 ' Alıntı:
----------/ / -----------------------------
730 Brüt ücret 1.400.00
730 SGK İşveren His 273.00
730 İşz.sig.işv his 28.00
360 186.90
361 511.00
335 1.003.10
---------------------/--------------------------------

İndirim ödemeye bağlı olduğu için ödeme yapılırken ödeme kaydı ( ödeme zamanında yapılmazsa indirimsiz tutar ödenir.

---------------------/----------------------------
361 511.00

100 441.00
602/679 70.00
----------------------/----------------------------
Diğer üretim girdilerininde 3.299 olduğunu varsayalım ve toplamda 2.000 birim mamül üretilsin
Girdiler toplamı ; (1400+273+28+3299)= 5000 / 2000 = 2,50 tl/birim
Bunun 1000 adedini 4 TL den satalım yani 4.000 tutarında satış yaptık.
Gelir tablosunu yapalım;
600 4.000
620 2.500
------------
Brüt satış karı 1.500
Gelir (Teşvik) 70
--------------
Kar 1.570

Şimdi teşvik tutarını giderden düşerek yapalım
Girdiler toplamı (1400+273+28-70)+3299 = 4.930 / 2000 = 2,465 TL/Birim
Gelir tablosu
600 4.000
620 2.465
---------------
Kar 1.535

Yani 1570 ? 1535 = 35 TL tutarındaki karı peçelemiş oluyoruz.

Bu 35 TL matrah farkı yediniz demek oluyor;


1. Kısaca teşvik tutarını gelir hesaplarına yazmakla, gider hesaplarından dğşmek arasında sadece basit bir şekil farkı yoktur. Sonuca direk etki eden bir vergi suçu işleyip işlememek arasında tercih hakkıınız olabilirmi... ???



2. Genelgede % 05 indirimden faydalanan işletmeler için devletin katlandığı tutarın gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında maliyet unsuru olarak kullanılmaması gerektiği açıktır. Örnekler incelendiğinde hangi yöntem bu amaca hizmet etmektedir... ???



3. İşletme devlete 511 tl tutarındaki borcunu 441 tl ödeyerek kapatıyorsa; ilgili mali dönemdeki kazancı kaç paradır. Örneğimize dönersek 35 TL mi Kazanmıştır; 70 TL mi .... ???



İşte bu yüzden gelir tablosu ilkelerinde her bir gelir ve gider kalemi ayrı ayrı görülmelidir. Yazıyor MSUGT ' de


Saygılarımla,
 
Ynt: %5 İndirim Kaydı

Sn. Uzman
Forumda bilgisine en güvendiğim kişilerden birisiniz. Cevaplarınız bana her zaman yol gösterici olmuştur. Fakat Bu Beş puanlık indirimde 602 veya 679 nolu hs. atmak bana mantıksız geliyor. Benim yapmış olduğum tahakkuk kaydı tekdüzene de uygun. Tahakkuk tarihinde İşveren hissemi % 5 eksik göstermem gerekiyor (Burada netleştirme falan yapmıyoruz Tahakkuk tarihinde gerçekleşen işv.his.primim kadar gider kaydediyorum) ve yine tahakkuk tarihinde hazineden %5 alacağım oluyor. Ödeme sırasında devletten %5 alacağım ssk priminden mahsup ediliyor ve kalan tutar ödeniyor.

--------------------------- -----------------------------
770 00 Esas işçilikler 1.000,00
770 00 Sig.İşv.His. (% 5 Eksik tutar) 150,00
136 Hazineden Alacaklar
%5 işv.teşvik alacağı 50,00

361 Ödenecek ssk primleri 300 (toplam ödenecek tutar % 5 dahil)
335 Pers. Borçlar 900
----------------------- -------------------------------
361 ödenecek ssk primleri 300
136 Haz.alacak %5 işv.teşviği 50
100 Kasa 250
---------------------- --------------------------------




Bence en mantıklı kayıt budur.
 
Ynt: %5 İndirim Kaydı

01 Kasım 2005 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 25983

Türkiye Muhasebe Standartları Kurulundan:

Devlet Teşviklerinin Muhasebeleştirilmesi ve
Devlet Yardımlarının Açıklanması
(TMS 20)
Hakkında Tebliğ
Sıra No: 8

Amaç
Madde 1 ? Bu Tebliğin amacı; devlet teşviklerinin muhasebeleştirilmesi ve devlet yardımlarının açıklanmasına ilişkin 20 nolu Türkiye Muhasebe Standardının yürürlüğe konulmasıdır.
Adı geçen Türkiye Muhasebe Standardı bu Tebliğ ekinde yer almıştır.
Kapsam
Madde 2 ? Devlet teşviklerinin muhasebeleştirilmesi ve devlet yardımlarının açıklanmasına ilişkin Türkiye Muhasebe Standardının kapsamı ekli TMS 20 metninde yer almaktadır.
Hukuki Dayanak
Madde 3 ? Bu Tebliğ, 28/7/1981 tarih ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun Ek-1 inci maddesi ile 24/2/2004 tarihli ve 2004/6924 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunun Çalışmalarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 9 uncu maddesinin (b) bendine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
Madde 4 ? Bu Tebliğde geçen;
TMSK ve Kurul: Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunu,
TMS: Türkiye Muhasebe Standartlarını,
ifade eder.
Yürürlük
Madde 5 ? Bu Tebliğ 31/12/2005 tarihinden sonra başlayan hesap dönemleri için geçerli olmak üzere yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.
Yürütme
Madde 6 ? Bu Tebliğ hükümlerini Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu yürütür.


EK
Türkiye Muhasebe Standardı
(TMS 20)

Devlet Teşviklerinin Muhasebeleştirilmesi ve Devlet Yardımlarının Açıklanması
Kapsam
1. Devlet teşviklerinin muhasebeleştirilmesi ve açıklanması ile diğer şekillerdeki devlet yardımlarının açıklanmasında bu Standart uygulanır.
2. Bu Standart aşağıdaki konuları kapsamaz:
(a) Fiyat değişiminin etkilerini yansıtan finansal tablolarda devlet teşviklerinin muhasebeleştirilmesinde veya benzer nitelikteki ek bilgilerde ortaya çıkan özel sorunlar;
(b) İşletmelere vergilendirilebilir gelirin hesaplanmasında yararlanmak üzere sağlanan faydalar veya (gelir/kurumlar vergisi istisnaları, yatırımı teşvik amaçlı vergi indirimleri, hızlandırılmış amortisman uygulaması ve indirilmiş vergi oranları gibi) vergi yükümlülüğüne bağlı olarak belirlenen ya da vergi yükümlülüğü ile sınırlı olarak sağlanan devlet yardımları;
(c) Devlet?in bir işletmeye iştirak etmesi;
(d) "TMS 41 Tarımsal Faaliyetler" kapsamındaki devlet teşvikleri.
Tanımlar
3. Bu Standartta geçen terimlerin anlamları aşağıdaki gibidir:
Devlet: Devleti, devlet organlarını ve yerel, ulusal veya uluslararası benzer kuruluşları ifade eder.
Devlet yardımı: Belirli koşulları yerine getiren bir işletme veya işletmeler grubuna bir ekonomik fayda sağlamak üzere devlet tarafından yapılan faaliyetlerdir. Bu Standart kapsamındaki devlet yardımları; gelişmekte olan bölgelerde altyapı sağlanması veya rakipler üzerine ticari kısıtlamalar getirilmesi gibi genel ticaret koşullarını etkilemek suretiyle sadece dolaylı olarak sağlanan faydaları içermez.
Devlet teşvikleri: İşletmenin faaliyet konuları ile ilgili belirli koşulların geçmişte veya gelecekte yerine getirilmesi karşılığında işletmeye kaynak transferi şeklindeki devlet yardımlarıdır. Bu teşvikler, bir değer atfedilemeyen devlet yardımlarını ve işletmenin normal ticari işlemlerinden ayırt edilemeyen devlet ile yaptığı işlemleri kapsamaz.
Varlıklara ilişkin teşvikler: Teşviğe hak kazanan işletme tarafından duran varlık satın almanın, inşa etmenin veya edinmenin ilk koşul olduğu devlet teşvikleridir. Bu tür devlet teşviklerine duran varlığın türünü, yerini, edinme veya elde tutma dönemlerini sınırlayan tali koşullar da eklenebilir.
Gelire ilişkin teşvikler: Varlıklara ilişkin teşvikler dışında kalan devlet teşvikleridir.
Feragat edilebilir krediler: Önceden belirlenmiş koşullar altında borç verenin alacağından feragat etmeyi kabul ettiği kredilerdir.
Gerçeğe uygun değer: Karşılıklı pazarlık ortamında, bilgili ve istekli gruplar arasında bir varlığın el değiştirmesi ya da bir borcun ödenmesi durumunda ortaya çıkması gereken tutardır.
4. Devlet yardımları, verilen yardımın niteliği ve tabi olduğu koşullara bağlı olarak birçok şekilde olabilir. Yardımın amacı, bir işletmeyi devlet yardımı sağlanmadan normal koşullar altında yapmayacağı bir takım işlere girebilmesini teşvik etmek olabilir.
5. Bir işletmenin devlet yardımı alması finansal tabloların hazırlanmasında iki nedenden ötürü önemli olabilir. İlk olarak, eğer bir kaynak transferi gerçekleştiyse, transferin muhasebeleştirilmesi için uygun bir yöntem bulunmalıdır. İkinci olarak, raporlama döneminde işletmenin söz konusu yardımlardan ne kadar fayda sağladığının belirtilmesi beklenir. Bu durum, işletmenin finansal tablolarının önceki dönemlerle ve diğer işletmelerle karşılaştırılmasını kolaylaştırır.
6. Bazı hallerde devlet teşvikleri; destek, sübvansiyon veya prim olarak da adlandırılır.
Devlet teşvikleri
7. Gerçeğe uygun değerleri ile izlenen parasal olmayan devlet teşvikleri de dahil olmak üzere tüm devlet teşvikleri, aşağıdaki koşulların gerçekleşeceğine dair makul bir güvence oluşmadan finansal tablolara yansıtılmaz: a) Elde edilmesi için gerekli koşulların işletme tarafından yerine getirilmesi; ve
b) Teşviğin işletme tarafından elde edilmesi.
8. Devlet teşviği, işletmenin teşviğin elde edilmesi için gerekli koşulları yerine getireceğine ve teşviğin elde edileceğine dair makul bir güvence olmadan finansal tablolara yansıtılmaz. Devlet teşviğinin fiilen elde edilmesi, teşviğe ilişkin koşulların yerine getirildiği veya getirileceği anlamına gelmez.

9. Devlet teşviğinin elde edilme şekli, teşviğin muhasebeleştirilme yöntemini etkilemez. Buna göre, devlet teşvikleri nakden veya devlete olan bir yükümlülüğün azaltılması şeklinde elde edilmiş olsa dahi aynı şekilde muhasebeleştirilir.
10. Devletten temin edilen feragat edilebilir kredi, feragat koşullarının işletme tarafından yerine getirileceğine dair makul bir güvencenin oluşması durumunda devlet teşviği olarak kabul edilir.
11. Devlet teşvikleri finansal tablolara yansıtıldıktan sonra, bunlara ilişkin koşullu borç ve koşullu varlıklar, karşılıklar, "TMS 37 Karşılıklar, Koşullu Borçlar ve Koşullu Varlıklar" Standardı uyarınca muhasebeleştirilir.
12. Devlet teşvikleri, bu teşviklerle karşılanması amaçlanan giderlerle eşleştirilmek üzere giderlerin yapıldığı ilgili dönemler boyunca sistematik şekilde gelir olarak finansal tablolara yansıtılır. Devlet teşvikleri, doğrudan özkaynaklar ile ilişkilendirilmez.
13. Devlet teşviklerinin muhasebeleştirme yöntemine ilişkin iki genel yaklaşım bulunmaktadır: Teşviğin doğrudan özkaynak olarak kaydedildiği "sermaye yaklaşımı" ve teşviğin bir veya daha fazla dönemde gelir kaydedildiği "gelir yaklaşımı".
14. Sermaye yaklaşımının dayandığı gerekçeler şunlardır:
(a). Bir finansman aracı olan devlet teşvikleri, finanse ettikleri harcama kalemini netleştirmek amacıyla gelir tablosunda gösterilmek yerine, bilanço ile ilişkilendirilmelidir. Geri ödeme beklenmediğinden dolayı söz konusu teşvikler doğrudan özkaynak olarak kaydedilmelidir; ve
(b). Kazanılmış bir gelir olmamaları, aksine herhangi bir maliyeti olmaksızın devlet tarafından sağlanan bir teşviği temsil etmeleri nedeniyle, devlet teşviklerine gelir tablosunda yer verilmemelidir.
15. Gelir yaklaşımının dayandığı gerekçeler ise şunlardır:
(a). Devlet teşvikleri, hissedarlar dışındaki bir kaynaktan elde edilmiş olmaları nedeniyle, doğrudan özkaynak olarak kaydedilmemeli, fakat uygun dönemlerde gelir olarak finansal tablolara yansıtılmalıdır;
(b). Devlet teşvikleri nadiren karşılıksızdır. İşletmeler koşullara uymakla ve önceden konan yükümlülüklerini yerine getirmekle teşvikleri kazanır. Bu nedenle bu teşvikler gelir kaydedilmeli ve teşviklerle karşılanması amaçlanan ilgili giderlerle eşleştirilmelidir; ve
(c). Gelir vergisi ve diğer vergilerin gelir tablosunda gelirden düşülüyor olması gözönüne alındığında, mali politikaların bir uzantısı olan devlet teşvikleri de gelir tablosu ile ilişkilendirilmelidir.
16. Gelir yaklaşımında, devlet teşviklerinin ilgili maliyetlerle ilişkilendirilmek üzere, ilgili dönemler boyunca sistematik ve oransal bir biçimde gelir tablosuna alınması esastır. Devlet teşviklerinin tahsil edildiği anda gelir olarak finansal tablolara yansıtılması tahakkuk esasına (bakınız TMS 1 Finansal Tabloların Sunumu) uygun değildir ve ancak, tahsil edildiği dönemden farklı dönemlerde finansal tablolara yansıtılmasına ilişkin bir esasın bulunmaması durumunda bu uygulama kabul edilebilir.
17. Çoğunlukla, bir işletmenin bir devlet teşviği ile ilgili maliyet ve harcamaları finansal tablolarına yansıttığı dönemler kolayca belirlenebilir ve böylece belirli harcamalardaki devlet teşvikleri ilgili harcamanın finansal tablolara yansıtıldığı dönemde gelir olarak muhasebeleştirilir. Benzer şekilde, amortismana tabi varlıklara ilişkin teşvikler, genellikle bunların amortismanları oranlarında ilgili dönemler boyunca gelir olarak finansal tablolara yansıtılır.
18. Amortismana tabi olmayan varlıklara ilişkin teşvikler belirli yükümlülüklerin yerine getirilmesini gerektirebilir ve ilgili yükümlülüklerin yerine getirilmesinde katlanılan maliyetlerin gerçekleştiği dönemler boyunca gelir olarak muhasebeleştirilir. Örneğin, üzerine bina inşa edilmesi koşuluyla alınan bir arsa teşviğinin, binanın ömrü boyunca finansal tablolara gelir olarak yansıtılması uygun olacaktır.
19. Teşvikler bazı durumlarda birçok koşulun yerine getirilmesini gerektiren bir finansal veya mali yardım paketinin parçası olarak alınabilir. Böyle durumlarda, teşviğin kazanılacağı dönemleri belirleyen maliyet ve giderleri ortaya çıkaran koşulların belirlenmesinde özen gösterilmelidir. Bu gibi durumlarda teşviğin bir bölümünü belli bir esasa göre, diğer bölümünü de başka bir esasa göre ilgili dönemlere dağıtmak uygun olabilir.
20. Önceden gerçekleşmiş gider veya zararları karşılamak ya da işletmeye gelecekte herhangi bir maliyet gerektirmeksizin acil finansman desteği sağlamak amacıyla verilen devlet teşvikleri, tahsil edilebilir hale geldiği dönemde gelir olarak finansal tablolara yansıtılır.
21. Bazı durumlarda, devlet teşvikleri işletmenin belirli harcamaları üstlenmesini teşvik etmek yerine, acil finansman desteği sağlamak amacıyla verilebilir. Bu tür teşvikler bir tek işletmeyle sınırlandırılabilir ve aynı durumdaki tüm işletmelere tanınmayabilir. Bu durumlar işletmenin teşviğe hak kazandığı dönemde teşvikin, etkisinin açıkça anlaşılabilmesi için gereken açıklamalar ile birlikte, gelir olarak finansal tablolara yansıtılmasına olanak sağlayabilir.
22. Bir devlet teşviğine, geçmiş bir hesap döneminde gerçekleşmiş gider ve zararların karşılanmasına yönelik olarak hak kazanılmış olabilir. Bu tür teşvikler finansal tablolara olan etkisinin açıkça anlaşılabilmesi için gerekli açıklamalar ile birlikte, tahsil edilebilir hale geldiği dönemin geliri olarak muhasebeleştirilir.
Parasal olmayan devlet teşvikleri
23. Bir devlet teşviği, işletmenin kullanması amacıyla verilen arsa veya diğer kaynaklar gibi parasal olmayan teşvikler şeklinde olabilir. Böyle durumlarda teşvik konusu parasal olmayan varlığın gerçeğe uygun değerinin belirlenmesi ve teşviğin ve varlığın belirlenen gerçeğe uygun değer ile finansal tablolara kaydedilmesi genel uygulamadır. Bazı durumlarda izlenen alternatif yöntem, varlık ve teşviğin nominal değeri üzerinden kaydedilmesidir.
Varlıklara ilişkin teşviklerin sunumu
24. Gerçeğe uygun değeri ile izlenen parasal olmayan devlet teşvikleri de dahil olmak üzere, varlıklara ilişkin teşvikler bilançoda ertelenmiş gelir olarak veya varlığın defter değerinden indirilerek gösterilir.
25. Varlıklara ilişkin devlet teşviklerinin (veya teşviklerin varlıklarla ilgili uygun bölümlerinin) finansal tablolarda sunumunda iki alternatif yöntem kabul edilir:
26. Yöntemlerden birisinde teşvik, varlığın faydalı ömrü boyunca sistematik ve oransal bir biçimde gelir tablosuna yansıtılmak üzere ertelenmiş gelir olarak gösterilir.
27. Diğer yöntemde ise teşvik, varlığın defter değerinin tespiti sırasında indirilir. Amortismana tabi varlığın faydalı ömrü boyunca amortisman giderinin azaltılması yoluyla teşvik, gelir tablosu ile ilişkilendirilmiş olur.
28. Varlıkların satınalımı ve ilgili teşviklerin elde edilmesi işletmenin nakit akımında önemli hareketlere sebep olabilir. Bu nedenle ve varlıklara yapılan yatırım tutarının gösterimini sağlamak amacıyla, bu tür hareketler genellikle, bilanço sunumu sırasında teşviğin ilgili varlıktan indirilip indirilmediğine bakılmaksızın, nakit akım tablosunda ayrı kalemler olarak gösterilir.
Gelire ilişkin teşviklerin sunumu
29. Gelire ilişkin teşvikler bazı durumlarda gelir tablosunda ayrı bir kalem olarak veya "Diğer Gelirler" genel başlığı altında, alternatif olarak da ilgili giderlerden düşülerek gösterilir.
30. İlk yöntemi destekleyenler gelir ve gider kalemlerinin netleştirilmesinin uygun olmadığını ve teşviğin giderden ayrıştırılmasının teşviklerle ilişkisi olmayan diğer giderlerle karşılaştırma yapılmasını kolaylaştırdığını savunmaktadır. İkinci yöntemde ise, teşvikin olmaması durumunda işletme tarafından ilgili giderlerin yapılmayabileceği, dolayısıyla da giderler ile teşvikten doğan gelirin netleştirilmemesinin uygun bir sunum olmayacağı ileri sürülmektedir.
31. Her iki yöntem de gelirlere ilişkin teşviklerin sunumu açısından kabul edilebilir yöntemlerdir. Finansal tabloların tam anlaşılması amacıyla teşviğe ilişkin açıklamalar gereklidir. Teşviğin, ayrıca gösterilmesi gereken herhangi bir gelir veya gider kalemi üzerindeki etkisinin kamuya açıklanması genellikle uygundur.

Devlet teşviklerinin geri ödenmesi
32. Geri ödenmesi gereken devlet teşvikleri, bir muhasebe tahmininin düzeltilmesi olarak muhasebeleştirilmelidir (bakınız TMS 8 Muhasebe Politikaları, Muhasebe Tahminlerinde Değişiklikler ve Hatalar). Gelire ilişkin bir teşviğin geri ödenmesi durumunda, ödenen tutar öncelikle bu tutarın izlendiği itfa edilmemiş ertelenmiş gelir kaleminden düşülür. Geri ödenen tutarın ertelenmiş gelir bakiyesini aşması veya ertelenmiş gelir kaleminin olmaması durumunda, söz konusu tutar doğrudan gider olarak gelir tablosu ile ilişkilendirilir. Varlıklara ilişkin devlet teşviklerinin geri ödenmesi durumunda, ilgili varlığın defter değeri geri ödenecek tutar kadar artırılır veya ertelenmiş gelir hesabı geri ödenecek tutar kadar azaltılır. Varlığın defter değerinin artırılması halinde, birikmiş amortisman tutarı devlet teşviklerinin olmadığı yeni durum itibariyle geçmişe şamil olarak yeniden hesaplanır ve bulunan fark gider olarak doğrudan gelir tablosu ile ilişkilendirilir.
33. Varlıklara ilişkin devlet teşviklerinin geri ödenmesini gerektiren durumlarda, ilgili varlıkların yeni defter değerlerindeki olası değer düşüklükleri dikkate alınır.
Devlet yardımı
34. 3 numaralı paragrafta belirtilen devlet teşvikleri tanımı dışında kalan devlet yardımları, kendilerine bir değer atfedilemeyen devlet yardımlarını ve işletmenin olağan ticari faaliyetlerinden ayırt edilemeyen devletle yapılan işlemleri kapsar.
35. Ücretsiz teknik yardım, pazarlama önerileri veya garanti sağlama gibi yardımlar, kendilerine bir değer atfedilemeyen yardımlara örnektir. İşletmenin satışlarının bir bölümünün devlet satınalma politikası ile garanti edilmesi işletmenin normal ticari işlemlerinden ayrıştırılması mümkün olmayan devlet yardımlarına bir örnektir. Fayda sağladığı kesin olmakla birlikte devlet yardımlarının normal ticari faaliyetlerden ayrıştırılması nesnel verilere dayanılarak yapılamayabilir.
36. Yukarıda örneklenen faydaların önemli boyutta olması durumunda, finansal tablolarının yanıltıcı olmaması için devlet yardımlarının türü, kapsamı ve süresi açıklanır.
37. Faizsiz veya düşük faizli krediler devlet yardımı niteliğindedir, ancak, piyasa faiz hadleri üzerinden borçlanılması halinde ödenecek olan faiz tutarı ile söz konusu düşük oranlar üzerinden ödenen faiz arasındaki fark nedeniyle sağlanan fayda finansal tablolara yansıtılmaz.
38. Bu standart kapsamında devlet yardımları genel ulaşım ve iletişim şebekesi iyileştirilmesi ile sulama veya su tesisatı döşeme gibi tüm topluma fayda sağlamak için sürekli bir şekilde verilen hizmetleri kapsamaz.
Açıklama
39. Aşağıdaki hususların finansal tablolarda açıklanması gereklidir:
a) Finansal tablolardaki sunum yöntemleri de dahil olmak üzere, devlet teşviklerinin muhasebeleştirilmesi için benimsenen muhasebe politikaları;
b) Finansal tablolara yansıtılan devlet teşviklerinin türü, tutarı ve süresi ile işletmenin doğrudan faydalandığı diğer devlet yardımları; ve
c) Finansal tablolara yansıtılmış devlet yardımlarına ilişkin yerine getirilmemiş koşullar ve diğer koşullar.
Geçiş hükümleri
40. Bu Standardı ilk defa uygulayan bir işletme:
a) Gereken konularda açıklama gerekliliklerine, uymalı ve;
b)
i) Finansal tablolarını "TMS 8 Muhasebe Politikaları, Muhasebe Tahminlerinde Değişiklikler ve Hatalar" uyarınca muhasebe politikası değişikliğine göre düzeltmeli; veya
ii) Standardın yürürlülük tarihinden sonra tahsil edilebilir veya geri ödenecek hale gelen teşvikler veya teşvik bölümleri için bu standart hükümlerini uygulamalıdır.
Yürürlük
41. Bu Standart 31/12/2005 tarihinden sonra başlayan hesap dönemlerinde uygulanmak üzere yürürlüğe girer.


Yukarıdaki açıklamalara göre gerek 602 nolu hesabı kullanmak gerekse İlgili gider hesabından düşülerek teşvik tutarını kayıtlara almak doğru oluyor ancak;

39. Aşağıdaki hususların finansal tablolarda açıklanması gereklidir:
a) Finansal tablolardaki sunum yöntemleri de dahil olmak üzere, devlet teşviklerinin muhasebeleştirilmesi için benimsenen muhasebe politikaları;
b) Finansal tablolara yansıtılan devlet teşviklerinin türü, tutarı ve süresi ile işletmenin doğrudan faydalandığı diğer devlet yardımları; ve
c) Finansal tablolara yansıtılmış devlet yardımlarına ilişkin yerine getirilmemiş koşullar ve diğer koşullar.
 
Ynt: %5 İndirim Kaydı

Merhaba;

Sayın Stajer 2007;

Yaptığım örnekte gördüğünü üzre matrah farkı doğmaktadır. Bunu gözardı etmeyin derim bu bir.

Şimdi sizin alıntığınız TMS.20 de tarafınızdan mimlenen maddeleri yorumlamak istiyorum.

7. Gerçeğe uygun değerleri ile izlenen parasal olmayan devlet teşvikleri de dahil olmak üzere tüm devlet teşvikleri, aşağıdaki koşulların gerçekleşeceğine dair makul bir güvence oluşmadan finansal tablolara yansıtılmaz:

Bakınız; Siz teşviği ne zaman hakediyorsunuz. Sigorta tahakkuku kesildiğinde. Teşviği haketmenin şartı neydi; borcunuz olmaması; Şimdi bu ayı ele alalım, Kasım ayı ücretlerinin tahakkuk tarihi nedir. 30/11/2009; ekim ayının primini ödemesinin son tarihi nedir; 2.12.2009; yani ekim primi 2.12.2009 tarihinde ödenmezse; Kasım ayına ilişkin bir teşvik kazanamayız. Bu yüzden kazanmadığımız bir teşviği kazanmış gibi; gider hesaplarından düşemeyiz.

Oysa yukarıda örneği sunulan kayıt tekniğinde görüleceği üzere teşvik tutarı kazanıldığı zaman gelir hesaplarına yansıtılmaktdir.


12. Devlet teşvikleri, bu teşviklerle karşılanması amaçlanan giderlerle eşleştirilmek üzere giderlerin yapıldığı ilgili dönemler boyunca sistematik şekilde gelir olarak finansal tablolara yansıtılır. Devlet teşvikleri, doğrudan özkaynaklar ile ilişkilendirilmez.

Devlet teşviğinin gelir olarak finansal tablolara yansılması gerektiği burada da yazıyor.


Velhasılkelam yukarıda matrah farkının nasıl oluştuğuna dair bir örnekte sunduğuma göre; Bu konu hakkında belirtmediğim bir görüş veya düşüncem kalmamıştır.

Son olarak üstüne basa basa söylüyorum. Burada bir tercih yoktur. Gerek MSUGT ve gerekse TMS teşvik tutarının ayrıca finansal tablololara yansıması gerektiğini söylerken; Gider hesabından düşüp matrah farkı oluşturmak ne kadar mantıklıdır.

Saygılarımla,
 
Ynt: %5 İndirim Kaydı

Gelire ilişkin teşviklerin sunumu
29. Gelire ilişkin teşvikler bazı durumlarda gelir tablosunda ayrı bir kalem olarak veya "Diğer Gelirler" genel başlığı altında, alternatif olarak da ilgili giderlerden düşülerek gösterilir.
30. İlk yöntemi destekleyenler gelir ve gider kalemlerinin netleştirilmesinin uygun olmadığını ve teşviğin giderden ayrıştırılmasının teşviklerle ilişkisi olmayan diğer giderlerle karşılaştırma yapılmasını kolaylaştırdığını savunmaktadır. İkinci yöntemde ise, teşvikin olmaması durumunda işletme tarafından ilgili giderlerin yapılmayabileceği, dolayısıyla da giderler ile teşvikten doğan gelirin netleştirilmemesinin uygun bir sunum olmayacağı ileri sürülmektedir.
31. Her iki yöntem de gelirlere ilişkin teşviklerin sunumu açısından kabul edilebilir yöntemlerdir. Finansal tabloların tam anlaşılması amacıyla teşviğe ilişkin açıklamalar gereklidir. Teşviğin, ayrıca gösterilmesi gereken herhangi bir gelir veya gider kalemi üzerindeki etkisinin kamuya açıklanması genellikle uygundur.


Devlet teşviklerinin geri ödenmesi
32. Geri ödenmesi gereken devlet teşvikleri, bir muhasebe tahmininin düzeltilmesi olarak muhasebeleştirilmelidir (bakınız TMS 8 Muhasebe Politikaları, Muhasebe Tahminlerinde Değişiklikler ve Hatalar). Gelire ilişkin bir teşviğin geri ödenmesi durumunda, ödenen tutar öncelikle bu tutarın izlendiği itfa edilmemiş ertelenmiş gelir kaleminden düşülür. Geri ödenen tutarın ertelenmiş gelir bakiyesini aşması veya ertelenmiş gelir kaleminin olmaması durumunda, söz konusu tutar doğrudan gider olarak gelir tablosu ile ilişkilendirilir

Sayın Uzman;
Mimlemiş olduğum yerleri tamamiyle okudunuz mu?

Burada isteğe bağlı bir durum yok mu?
 
Ynt: %5 İndirim Kaydı

Merhaba,

Okudum sevgili forumdaşım, TMS 20 yi tartışmayı şimdilik bir sonraki yorumuma saklıyorum;

benim merak ettiğim şu husular hakkıkndaki görüşleriniz;

1.Asıl olarak uymamız gereken MSUGT 1 deki gelir tablosu ilkelerindeki şu ifadeyi yorumlamınızı rica ediyorum
Bütün satışlar, gelir ve karlar ile maliyet, gider ve zararlar brüt tutarları üzerinden gösterilirler ve hiç bir satış, gelir ve kar kalemi bir maliyet, gider ve zarar kalemi ile tamamen veya kısmen karşılaştırılmak suretiyle gelir tablosu kapsamından çıkarılamaz.

2. Daha önce verdiğim örnekteki şu drumu yorumlarmınızı rica ediyorum;
Diğer üretim girdilerininde 3.299 olduğunu varsayalım ve toplamda 2.000 birim mamül üretilsin
Girdiler toplamı ; (1400+273+28+3299)= 5000 / 2000 = 2,50 tl/birim
Bunun 1000 adedini 4 TL den satalım yani 4.000 tutarında satış yaptık.
Gelir tablosunu yapalım;
600 4.000
620 2.500
------------
Brüt satış karı 1.500
Gelir (Teşvik) 70
--------------
Kar 1.570

Şimdi teşvik tutarını giderden düşerek yapalım
Girdiler toplamı (1400+273+28-70)+3299 = 4.930 / 2000 = 2,465 TL/Birim
Gelir tablosu
600 4.000
620 2.465
---------------
Kar 1.535

Yani 1570 ? 1535 = 35 TL tutarındaki karı peçelemiş oluyoruz.

Bu 35 TL matrah farkı yediniz demek oluyor;


3. Ayrıca şu hususu yorumlamanızı rica ediyorum;
30.11.2009 tarihinde girilen kasım ayı işçilik tahakkukunu % 5 indirimi düşmek suretiyle yaptınız varsayalım. Oysa Kasım ayında bu indirime hak kazanbilmeniz için Ekim ayı priminin ödenmesi gerekir. Ve bu ödeme 02.12.2009 tarihinde yapıldı. Kazanılmamış bir hakkın kazanılmış gibi gösterilmesi doğrumu.

Siz bu hususları yorumlayınız; TMS 20 yi daha sonra tartışırız.

Saygılarımla,
 
Ynt: %5 İndirim Kaydı

UZMAN ' Alıntı:
Merhaba,

Okudum sevgili forumdaşım, TMS 20 yi tartışmayı şimdilik bir sonraki yorumuma saklıyorum;

benim merak ettiğim şu husular hakkıkndaki görüşleriniz;

1.Asıl olarak uymamız gereken MSUGT 1 deki gelir tablosu ilkelerindeki şu ifadeyi yorumlamınızı rica ediyorum
Bütün satışlar, gelir ve karlar ile maliyet, gider ve zararlar brüt tutarları üzerinden gösterilirler ve hiç bir satış, gelir ve kar kalemi bir maliyet, gider ve zarar kalemi ile tamamen veya kısmen karşılaştırılmak suretiyle gelir tablosu kapsamından çıkarılamaz.

Sayın Uzman;
1- Ticari kazançta işlemler tahakkuk esasına göre yapılıyor. Biz işçilik tahakkuku yaptığımız anda Hazineden % 5 alacağımız tahakkuk etmiş oluyor. Buna karşılık gerçekleşen İşveren hissesi % 5 eksik oluyor. Biz tahakkuk anındaki duruma göre hareket ediyoruz. Burada MSUGT aykırı bir durum yok.
2- Şimdi işçilik kaydını tam olarak tahakkuk ettirdik diyelim. Ödeme yapılınca %5 indirim hakkı kazandık ve 602/679 hs. Kaydettik burada tahsil esasını uygulamış olmuyor muyuz.

UZMAN ' Alıntı:
2. Daha önce verdiğim örnekteki şu drumu yorumlarmınızı rica ediyorum;
Diğer üretim girdilerininde 3.299 olduğunu varsayalım ve toplamda 2.000 birim mamül üretilsin
Girdiler toplamı ; (1400+273+28+3299)= 5000 / 2000 = 2,50 tl/birim
Bunun 1000 adedini 4 TL den satalım yani 4.000 tutarında satış yaptık.
Gelir tablosunu yapalım;
600 4.000
620 2.500
------------
Brüt satış karı 1.500
Gelir (Teşvik) 70
--------------
Kar 1.570

Şimdi teşvik tutarını giderden düşerek yapalım
Girdiler toplamı (1400+273+28-70)+3299 = 4.930 / 2000 = 2,465 TL/Birim
Gelir tablosu
600 4.000
620 2.465
---------------
Kar 1.535

Yani 1570 ? 1535 = 35 TL tutarındaki karı peçelemiş oluyoruz.

Bu 35 TL matrah farkı yediniz demek oluyor;

Sayın Uzman;
Burada ne matrah farkı var nede peçeleme

O Halde ben şöyle anlatayım. Zaten malın tamamını satınca Sonuç aynı olacak

Malın 2000 adedini satalım yine 4 TL Den

Gelir tablosunu yapalım;
600 8.000
620 5.000
------------
Brüt satış karı 3.000
Gelir (Teşvik) 70
--------------
Kar 3,070

Şimdi teşvik tutarını giderden düşerek yapalım
Girdiler toplamı (1400+273+28-70)+3299 = 4.930 / 2000 = 2,465 TL/Birim
Gelir tablosu
600 8.000
620 4.930
---------------
Kar 3,070

UZMAN ' Alıntı:
3. Ayrıca şu hususu yorumlamanızı rica ediyorum;
30.11.2009 tarihinde girilen kasım ayı işçilik tahakkukunu % 5 indirimi düşmek suretiyle yaptınız varsayalım. Oysa Kasım ayında bu indirime hak kazanbilmeniz için Ekim ayı priminin ödenmesi gerekir. Ve bu ödeme 02.12.2009 tarihinde yapıldı. Kazanılmamış bir hakkın kazanılmış gibi gösterilmesi doğrumu.

Burada kazanılmamış bir hakkın kazanılmış gibi gösterilmesinden bahsetmişsiniz. Sayın Uzman Eğer biz bunu %5 primin işçilik tahakkuk kaydında giderden düşülüp düşülmeyeceği konusunda baz alırsak Prim 30/11/09 ödenince farklı 02/12/09 ödenince farklı uygulama yapmalıyız ki; Bence bu uygun bir gerekçe olamaz

Saygılar..
 
Ynt: %5 İndirim Kaydı

Merhaba,

Sayın stajer2007,

1. Gelir ve gider kalemleri gelir tablosuna ayrı ayrı yansımalı diyor MSUGT, gelir kalemi gider kaleminden mahsup edilemez diyor.

2. Zaten malın tamamı satılmadığı zaman matrah farkı çıkar. Örneğimize bakarsanız dönem sonunda 1000 birim mal stokta kalmış. Bu yüzden eldeki envanter kadar fark çıkar diyorum zaten.

3. Yevmiye kaydını incelerseniz. Gider brut tutar üzerinden gider hesaplarında yerini alırken, gelir ödeme anında; yani kesinleştiği zaman ilgili hesaplara yansıyor. Eğer 02.12.2009 tarihinde ödeme yapılmazsa, zaten gelir kaydıda yapılmayacağı için ayrıca bir takibata gerek yok.

Saygılarımla,
 
Ynt: %5 İndirim Kaydı

Sn. Uzman
1- Biz geliri gider kaleminden mahsup etmiyoruz. Burada bir gelir olduğunu düşünmüyorum. İndirim olarak düşünüyorum. Sigorta işveren payım 19,5 değil 14,5 olarak düşünüyorum. devlet eğer benden ssk primini 19,5 olarak tahsil etse daha sonra % 5 ödeme yapsa o zaman önce bir gider daha sonra bir gelir elde etmiş olurum.
Olaya başka bir şekilde örnek veriyim.
Bir gider yapmış olalım fatura; 1000 Tl %10 iskonto 100 TL
Biz bunu kayıtlara alırken 900 Tl olarak kayıt ediyoruz. Biz burada bir gelir elde etmiş olmuyoruz.

Fatura Bana 1000 Tl gelse
daha sonra ben 100 Tl iskonto ft. kessem o zaman bir gelir elde etmiş olurum. ve bunu gelir tablosuna yansıtırım.

Sonuçta bu %5 teşvik bana göre bir gelir değil giderde azalmadır.
Giderin azalması yani maliyetin düşmesi demek, gelir elde etmek mi demektir? Bence ikisi ayrı kavramlar

Saygılar....
 
Üst