Sayın Arkadaşlar,
Başka başlıklar altında da bu konu hakkında çok yazdık çizdik, bilindiği üzere ben herhangi bir gelir hesabı kullanılmasını uygun görmüyorum. Esasen 5 puanlık indirimin teşvik olarak adlandırılması dahi ayrı bir sorun, çünkü teşvik değil. Bakalım yasa maddesine;
5510 SAYILI KANUN-81.MADDE (BEŞ PUANLIK PRİM İNDİRİMİ)
26.05.2008 tarih ve 26887 sayılı Resmi Gazeteâde yayımlanan 5763 sayılı İş Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunâun 24âüncü maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 81'inci maddesinin birinci fıkrasına (ı) bendi eklenmiş, böylece özel sektör işverenlerinin ödeyecekleri malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası priminden (Sosyal Güvenlik Kurumuâna herhangi bir prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin herhangi bir gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının bulunmaması kaydıyla) işverene ait olan kısımdan beş puanlık indirim sağlanmıştır. Bu indirime isabet eden kısım Hazinece karşılanacaktır. Konuya ilişkin düzenlemelere Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'nın 13.11.2008 tarihli 2008-93 sayılı Genelgesi ile açıklık getirmiş olup, sağlanan bu destek unsuru ile ilgili başlıca hususlar aşağıda verilmiştir.
Madde açıkça şartlara haizsen "işveren hissesini 5 puan eksik hesapla diyor". Bilgin kardeşimin önerdiği 136 gibi geçici bir hesap buna daha yakın olsada asıl yapılması gereken işveren hissesini yasanın öngördüğü şekliyle hesaplanmasıdır.
İkinci bir itirazım da yazılan bu giderlerin maliyet hesaplarına yansıtılmasında doğru olmayan bir yük yüklemesidir, 602 hesaba olmayan bir gelir yazıp, 700 hesaplara da olmayan bir gider yazarak gelir tablosunda da bir gariplik yaratılıyor, nedir mesele, olmayan bir faaliyet karı. Bu da ne özün önceliği nede gerçeklik ilkesiyle bağdaşmıyor. Tahakkuk esnasında değil ödeme esnasında konunun gerçekleşmesi işin aslını değiştirmiyor 5510 a tabi olarak işaretlediğiniz beyanname hakkınız yoksa zaten sise bu seçenekte izin vermiyor, KDV tahakkuklarında da İhraç kayıtlı teslimlerle ilgili tecil belli olmuyor ama dilekçeyi vererek süreci yürütüyorsunuz, konunun tahakkuka bağlanması değil karine aslında.