Ynt: Avansların Değerlemesi
Bu karar daha sonra danıştay vergi dava daireleri tarafından temyiz ediliyor. Aşağıda son karar ancak altı çizili kısımlara dikkat edelim...
YURT DIŞI FİRMALARDAN AVANS OLARAK PEŞİN ALINMIŞ DÖVİZİN, İHRACATIN
GERÇEKLEŞMEMESİ NEDENİYLE YILSONU İTİBARIYLA BORÇ GİBİ DEĞERLENMESİ
SURETİYLE OLUŞAN KUR FARKININ GİDER KAYDEDİLMESİNDE HUKUKA AYKIRILIK
BULUNMADIĞI HK.<
Pamuk ihracatı yapan yükümlü şirketin 1993 yılına ilişkin işlemleri-
nin incelenmesi sonucunda ileride ihraç edilecek emtia için yurtdışı
firmalardan avans olarak peşin alınmış dövizin, 1993 yılında ihracatın
gerçekleşmemiş olması nedeniyle 31.12.1993 tarihi itibarıyla borç gibi
değerlenmek suretiyle oluşan kur farkının gider kaydedildiği saptana-
rak adına ikmalen kaçakçılık cezalı kurumlar vergisi salınmıştır.
Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen Adana 1.Vergi Mahkeme-
si; davacı şirketin 1993 yılında ihraç edilecek emtiaya karşılık ola-
rak aldığı dövizleri 1994 yılında ithalatçı şirkete iade ettiğinin an-
laşıldığı, ihracatı gerçekleştiremeyen şirketin ithalatçı firmadan al-
dığı döviz cinsi avansların şirketin borcu olduğunun kabulü gerektiği,
bu durumda yabancı para cinsinden olan borçların Vergi Usul Kanununun
280 inci maddesi gereğince ve 224 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Teb-
liği hükümleriyle belirlenen kur üzerinden değerlemeye tabi tutulması-
nın yasa gereği olduğu, kur farklarının gider kaydında hukuka aykırı-
lık bulunmadığı gerekçesiyle tarhiyatı kaldırmıştır.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz başvurusunu inceleyen Danış-
tay Üçüncü Dairesi, temyiz istemini reddetmişse de aynı müdürlüğün ka-
rar düzeltme istemini kabul ettiği ... günlü ve 1997/2827 sayılı kara-
rıyla ... sayılı kararı ortadan kaldırarak; ileride teslim edilecek
emtianın karşılığı olarak peşin alınmış döviz dolayısıyla tahakkuk e-
sasına bağlı olarak gelir veya gider unsuru teşekkül etmediği, ihracat
1993 yılında gerçekleşmediğinden yabancı paranın 1993 yılında ihraç
bedeli olarak işletmeye dahil bir para gibi değerlendirilmesinin müm-
kün olmadığı, nitekim davacı şirketin de avans olarak aldığı bu parayı
yasal defterlerine gelir olarak değil "alınan avanslar" hesabına kay-
dettiği, taraflar arasında yapılan mukavelenin ihtilaflı dönemde yü-
rürlükte bulunması ve bu dönemde ihracattan vazgeçilmemiş olması nede-
niyle alınan avansların borç niteliğini kazandığının söylenemeyeceği,
borç olarak değerlemeye tabi tutulmasının mümkün olmadığı, bu durumda
ihracat karşılığı avans olarak alınan dövizlerin yabancı para cinsin-
den borç olarak kabul edilip yıl sonunda değerlemeye tabi tutularak
doğan kur farklarının gider yazılmasından dolayı tespit edilen matrah
farkında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle vergi mahkemesi ka-
rarını bozmuştur.
Bozmaya uymayan Adana 1.Vergi Mahkemesi, ... günlü, 1997/659
sayılı kararıyla; uyuşmazlığın çözümünün peşin tahsil edilen dövizin
ihracatla kapatılamayan kısmının dönem sonunda işletme ile ilgili ola-
rak ödenmeyen bir borç niteliğinde olup olmadığının belirlenmesine
bağlı olduğu, davacı şirketin ihraç edeceği pamuk için uyuşmazlık dö-
neminde ... Amerikan Dolarını sipariş avansı olarak peşin tahsil et-
tiği, bunun büyük bölümünün pamuk ihraç edilmek suretiyle kapatıldığı,
geri kalan kısmının pamuk ihracatında kilo başına 60 sentlik fon ko-
nulması nedeniyle mahsup edilemediği ve ertesi yılda döviz olarak gös-
terilen sipariş avansının kapatılamayan kısmına isabet eden kur farkı-
nın gider yazılarak kurum kazancının tespitinde hukuka aykırılık bu-
lunmadığı gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılması yolundaki ilk kararında
direnmiştir.
Direnme kararı vergi dairesi müdürlüğünce temyiz edilmiş, peşin
tahsil edilen ihracat bedeli dolayısıyla tahakkuk esasına göre gelir
unsuru oluşmadığı, ihracat 1993 yılında gerçekleşmediğinden işletmeye
dahil bir para olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, borç nite-
liği kazanmayan avansların, borç olarak değerlemeye tabi tutulmasının
hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.
İleride yapılacak ihracat için avans olarak peşin alınan dövi-
zin ihracatın gerçekleşmemiş olması nedeniyle yılsonu itibarıyla borç
gibi değerlenip gider kaydedildiği saptanarak yapılan işlemin kazancın
tespitinde geçerli olan tahakkuk esasına aykırı bulunması nedeniyle
davacı adına ikmalen uygulanan cezalı tarhiyatı kaldıran ısrar kararı
temyiz edilmiştir.
Pamuk ihracatı yapan yükümlü kurumun 1993 yılında ihraç edeceği
emtiaya karşılık olarak aldığı 2 milyon Amerikan Doları tutarında si-
pariş avansından ... Dolarlık kısmına ilişkin ihracatın gerçekleşti-
rilememesi üzerine bu tutarın ... tarihindeki Merkez Bankası döviz ku-
ruyla değerlemeye tabi tutularak hesaplanan ... lira kur farkının gi-
der yazıldığı, ... Doların ... ve ... tarihli banka havaleleriyle dö-
viz olarak siparişi veren yurt dışındaki firmaya geri gönderildiği an-
laşılmıştır.
Davacı kurumun ihracını taahhüt ederek yurt dışındaki firmalar-
dan peşin tahsil ettiği mal bedelinin, ihracatla kapatılamayan kısmı-
nın ... tarihi itibarıyla şirketin borcu olarak kabulü gerekmektedir.
Tahsilatın döviz cinsinden olması nedeniyle de avans alıp verme
işleminde oluşan kur farkının avansı alan yönünden gider, diğeri yö-
nünden ise gelir niteliği taşımasından dolayı Vergi Usul Kanununun 280
inci maddesi uyarınca, kalan borcun ... tarihi itibarıyla o günkü Mer-
kez Bankası döviz kuruyla değerlendirilmesinde ve tarhiyatın bu neden-
le kaldırılmasına ilişkin kararda hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine, karar verildi. (MT/ES)
Gerçekten avans ise yani ilerde ortaya çıkacak borca mahsup edilecekse bu değerlenmez. Daha borç ortaya çıkmamış. Avanssa değerlenmez ancak bir şekilde alacak veya borca da dönüşebilir. Örneğin yukarıdaki olayda işletme ihracatın bir kısmını yapıyor, ancak bir kısmını gerçekleştiremiyor. Gerçekleştiremediği kısmı ise gerçekleştireceğini taahüt ediyor. Danıştay vergi Dava Daireleri bu taahütün avansı borca dönüştürdüğünü söylüyor ve o yüzden avansın değil avansın borca dönüşmüş halinin değerlenebileceğini söylüyor.
Yani avans verdim. İşlem gerçeklene kadar bir alacak veya borç yok. Ancak işlem iptal oldu ve sözleşmeye göre o avansı tahsil etme hakkım var. İşte o zaman o avans artık avans değil alacaktır ve değerlenebilir. Veya olaydaki gibi işlem gerçekleşti ama eksik gerçekleşti. Karşı tarafta o eksikliği gidereceğini taahüt etti. O avans da artık alacaktır değerlenebilir.
Son söz: Avans mı Borç ya da Alacak mı bunun tespiti şarttır. Bildiğimiz avans alacak veya borç değildir değerlenemez. Ancak bildiğimiz avans alacak veya borca dönüşebilir ve dönüştüğü an değerlenebilir.