İşçinin yurtdışı görevi

yeterlilik

Tanınmış Üye
Üyelik
31 Eki 2008
Mesajlar
1,611
Konum
İstanbul
Merhabalar;

Yurtdışına 1 haftalık görev için gönderilen personel,gitmek istememektedir.Sözleşmede de yurtdışında çalışması ile ilgili bir ibare bulunmamaktadır.

Bu durumda işçiyi tek taraflı fesh işlemi gerçekleştirilemediğini düşünüyorum.Ancak bununla ilgili bir kanun madesi vs. ulaşamadım.

Yardımcı olabilecek arkaşlar :)
 
Ynt: İşçinin yurtdışı görevi

Çalışma koşullarında değişiklik ve iş sözleşmesinin feshi

MADDE 22.- İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21 inci madde hükümlerine göre dava açabilir.
Taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilir. Çalışma koşullarında değişiklik geçmişe etkili olarak yürürlüğe konulamaz.

ayrıca
http://www.alomaliye.com/huseyin_firat_is_sartlari_degisiklik.htm
 
Ynt: İşçinin yurtdışı görevi

Teşekkür ediyorum İbrahim Bey.Kıdem tazminatını hak etmeyecek o zaman, ancak dava açtığı taktirde büyük ihtimal alacaktır zaten.
 
Ynt: İşçinin yurtdışı görevi

Sözleşmeyi siz feshederseniz işçi tazminatı hakedecektir. Sözleşmeyi işçi feshederse tazminatı sizden talep edecektir. Aksi durumda mahkeme yoluna gidecektir. Madde 17 ve 21 deki hükümlerde fesih hakkının kötüye kullanılmasından ve geçersiz sebeple fesihden söz edilmektedir. Madde 22 de belirtilen dava yolu bununla ilgilidir

Süreli fesih

MADDE 17. - Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir.

İş sözleşmeleri;

a) İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,

b) İşi altı aydan birbuçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,

c) İşi birbuçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,

d) İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra,

Feshedilmiş sayılır.

Bu süreler asgari olup sözleşmeler ile artırılabilir.

Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır.

İşveren bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir.

İşverenin bildirim şartına uymaması veya bildirim süresine ait ücreti peşin ödeyerek sözleşmeyi feshetmesi, bu Kanunun 18, 19, 20 ve 21 inci maddesi hükümlerinin uygulanmasına engel olmaz. 18 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca bu Kanunun 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerinin uygulanma alanı dışında kalan işçilerin iş sözleşmesinin, fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat ödenir. Fesih için bildirim şartına da uyulmaması ayrıca dördüncü fıkra uyarınca tazminat ödenmesini gerektirir.

Bu maddeye göre ödenecek tazminatlar ile bildirim sürelerine ait peşin ödenecek ücretin hesabında 32 nci maddenin birinci fıkrasında yazılan ücrete ek olarak işçiye sağlanmış para veya para ile ölçülmesi mümkün sözleşme ve Kanundan doğan menfaatler de göz önünde tutulur.

Geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları

MADDE 21. - İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.

Mahkeme veya özel hakem feshin geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler.

Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.

İşçi işe başlatılırsa, peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücret ile kıdem tazminatı, yukarıdaki fıkra hükümlerine göre yapılacak ödemeden mahsup edilir. İşe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ait ücret peşin ödenmemişse, bu sürelere ait ücret tutarı ayrıca ödenir.

İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.

Bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri sözleşmeler ile hiçbir suretle değiştirilemez; aksi yönde sözleşme hükümleri geçersizdir.

İ
 
Ynt: İşçinin yurtdışı görevi

Tamam,şimdi anladım.Sözleşmeyi en başta imzalasaydı(işe ilk girdiğinde) ve bugün ben gitmem deseydi tazminat hakkı olmayacaktı.Doğru değil mi ? :)
 
Ynt: İşçinin yurtdışı görevi

Sn.İbrahim beye katılıyorum.Ancak,İş sözleşmesi,işciye önceden tebliğ olunan pers. yönetmeliği,harcırah yönt.genelge,talimat gibi metinlerde"yurt dışı"grevlendirmesi hakkında hüküm olmasada,bu konuda biraz tereddüdüm var.(belki de eksiğim var-olabilir)İhtiyatlı yaklaşmalıyız.Sözleşmede zikredilmediğine göre bu konu saklıdır.Yeterki taraflarda art niyet ve seviyeyi aşan uygulama olmasın.
Tartışılması gerekeni hepimiz biliyoruz.Bu görevlendirme hali "iş ve sözleşme şartlarında esaslı değişiklik " niteliğinde,(ağırlığında,sonuçta işciyi madur edecek derecede aleyhinde) bir durummudur,değilmidir..?
Malum iş ilişkisinde 3 ana unsur(iş görme-ücret ödeme-bağımlılık)var..İşcinin, iş görme borcu çerçevesinde,işin gereği, işcinin göreviyle ilgili ve çok kısa süreli olarak, işveren tarafından Yurt dışında görevlendirilmesi karşısında,bu görevi yerine getirmeye ehliyetli(ki onu gönderiyorlar)olması,ehil başka birininde olmaması ve seyehat etmeye engel yahut geçerli özürü(diyelim sağlık) veya başkaca geçerli neden)bulumaması ve gitmemesi halinde işverenin bu durumdan zarar görecek olması,bu görev ile ücretinde de(harcırah)artış olacak olması ve bu manada aleyhine bir durum olmaması halinde,işverenin yönetim hakkı(işyerinin karlılığı,verimliliği,işin yürütümü yönünde )çerçevesinde kendisine tebliğ olunan görevlendirmeyi işcinin kabül etmemesi sonucu, bu konu yargıya taşınır ise Karar ne olur dersiniz?(Kanaatim,ŞAYET böyle ise bu olayın esaslı değişikli niteliğinde olmadığı yönünde olup, dolayısıyle geçerli fesih.)
 
Ynt: İşçinin yurtdışı görevi

Açıklama:

Bu olayı geniş manada irdeleyecek olursak; "işveren hanki işyerinde ne kadar işci çalıştıracağını,işyeri ihtiyaçlarına göre belirleme hakkına sahiptir.Bu işyerinin yönetim hakkı ile ilgilidir.İşverenin bu hakkını kötüye kullandığı kanıtlanmadıkça hakim işverenin bu eylemine müdahele etme hakkına sahip değildir." Yarg.9.hd.2004/30947 E.
Sözleşme ve ikincil mevzuat diyebileceğimiz kaynaklarda bu konuda hüküm bulunmayan olayımızda; işin ve işcinin görevi gereği,çok kısa süreliğine ve işcinin kazanılmış haklarına halel getirmeden, işveren tarafından görvlendirilmesi, ,bir önceki açıklamalar ile birlikte düşünüldüğünde,işverenin genişletilmiş yönetim hakkını bu olayda işci aleyhine (başta sözleşmenin esaslı unsurlarından ÜCRET ve POZİSYON olmak üzere)kullanmamış olduğunu düşünüyorum.
Hassas bir konudur.
 
Ynt: İşçinin yurtdışı görevi

Olayı, iş kanunu-tarafların hakları-yükümlülükleri-sınırlar çerçevesinde düşünecek olursak,
iş sözleşmesinde verilen her yerdeki görevi kabul eder veya işin gereği başka yerlerde kısa süreli bulunup çalışmayı kabul eder şeklinde kabul edilmiş bir madde yoksa,
işverenin zorlayabaileceği bir nokta bulunmamaktadır.
 
Ynt: İşçinin yurtdışı görevi

Açıklama.
İhtilaflar,sözleşme ve işyerine ilişkin diğer kaynaklarda hüküm bulunmaması durumunda doğmaktadır.Bulunması halinde ise işcinin uyma yükümlülüğü,işvereninde yönetim hakkını daha rahat kullanmabilmesi sözkonusudur.
Hüküm bulunmaması karşısında,BÜTÜN MESELE işveren den gelen önerinin iş ve sözleşme şartlarında esaslı değişiklik niteliğinde olup-olmadığı NOKTASINDA DÜĞÜMLENİYOR.
Diğer yönden,bu ve benzeri konulara ilişkin olarak; sözleşme de işci aleyhine ağır hükümler olsa,işveren de bu hükümlere istinaden işciye ağır önerilerde bulunsa ,burada ilk tartışılması gereken öncelikli husus, sözleşme hükmünün hukuken geçerli olup-olmadığıdır.Zira,Kanun a aykırı hükümler geçersizdir.
Elbette işci madur olmasın,ama işveren de olmamalı.Aksi takdirde,işverenin işyerini yönetebilmesi,gereksinimlere uygun müdaheleler yapabilmesinin imkanı kalmaz.
Bu nedenle,sadece bu konuda değil,bütünsel olarak taraflar,gerek sözleşmenin kuruluş aşamasında,gerekse sonrasında,işci ve işveren ilişkileri kapsamında ,iyi niyet içersinde ölçülü olmalı,bir diğerninin aleyhine olacak nitelikte Kanun un himaye etmiyeceği hallerden kaçınmalıdırlar.Aksi takdirde ihtilaflar artacak,sonuçları itibariylede taraflar zarar görebilecektir.
 
Ynt: İşçinin yurtdışı görevi

şeref aydemir ' Alıntı:
Açıklama:

Bu olayı geniş manada irdeleyecek olursak; "işveren hanki işyerinde ne kadar işci çalıştıracağını,işyeri ihtiyaçlarına göre belirleme hakkına sahiptir.Bu işyerinin yönetim hakkı ile ilgilidir.İşverenin bu hakkını kötüye kullandığı kanıtlanmadıkça hakim işverenin bu eylemine müdahele etme hakkına sahip değildir." Yarg.9.hd.2004/30947 E.
Sözleşme ve ikincil mevzuat diyebileceğimiz kaynaklarda bu konuda hüküm bulunmayan olayımızda; işin ve işcinin görevi gereği,çok kısa süreliğine ve işcinin kazanılmış haklarına halel getirmeden, işveren tarafından görvlendirilmesi, ,bir önceki açıklamalar ile birlikte düşünüldüğünde,işverenin genişletilmiş yönetim hakkını bu olayda işci aleyhine (başta sözleşmenin esaslı unsurlarından ÜCRET ve POZİSYON olmak üzere)kullanmamış olduğunu düşünüyorum.
Hassas bir konudur.
Sn.Aydemir,
soruya istinaden yanıt vermeye çalışırım genelde.Genelleme yapmaya kalkacak olursak, elbette işverenin hakkıdır bunu istemek veya hayır işçi bu isteği yerine getirmek zorunda değildir diyebileceğimiz pek çok örnek bulunabilecektir.
Sorulan soru şu; 1 haftalığına yurtdışına göndermek istediğimiz işçi gitmek istemiyor, ne yapabiliriz?
İlk bakılacak yer, iş sözleşmesidir, eğer yazıyorsa bu tür seyahatlere de gidileceği, istemese de gitmek, gitmemesi durumunda da tazminatsız, ihbarsız sözleşmesinin feshedilmesini kabul etmesi gerek.
Sözleşmede yazmıyorsa, ne yapılabilir? Tek yolu var, mutlaka o işçinin gitmesi gerekiyorsa, çalışanı ikna etmek.Daha fazla para ile, başka bir şeyle, herneyleyse, ikna etmeye çalışmaktan başka yapılabilecek br şey yok, yasal olarak. ;) ( -gülmedim)
Söylermisiniz lütfen, o gidilmesi istenen yer, IRAK ise, işverenin yönetim hakkından nasıl bahsedilebilir, gidecek kişinin can güvenliği sorunu varken?
Olaya çalışma şartlarında ağırlaştırmaya neden olma durumu var mı yok mu şeklinde bakmak pek doğru gelmiyor bana.
Çalışma şartlarında ağırlaşmaya neden olur mu, böyle bir seyahat, her şekilde olur.
Yeme içme alışkanlığı nedeniyle ağırlaşma olur, zaman farkı nedeniyle ağırlaşma olur, hava koşulları nedeniyle ağırlaşma olur,yapılması zorunlu olan kişisel masrafların artması nedeniyle ağırlaşma olur, hepsinden öte ailesinden uzaklaşmış olma nedeniyle çalışma şartlarında ağırlaşma olur..... olur da olur.
Bugün birlikte çalıştığım, yurtdışı servis personeli olan arkadaşlarımdan akşam için 2 saatlik fazla çalışma yapmasını isteyemezken, gecenin 2sinde veya bir pazar günü veya bir bayram günü dünyanın öteki ucuna gitmesini çok rahat isteyebiliyorum, neden?
Sözleşme... Sözleşmesinde fazla çalışma yapmayı kabul ettiğine dair bir madde yok, ek yazıyla da kabul ettiremedim, ama seyahat konusunda yapabileceği bir şey yok, sözleşmesinde işe alınış amacının yurtdışı servis personeli olduğu ve her an seyahate çıkabileceği açıkça yazıyor.

Ağır değil mi bu tür çalışma? Kesinlikle çok ağır, yapabileceği bir şey var mı bu arkadaşımın? Hiç bir şey yok.
 
Ynt: İşçinin yurtdışı görevi

Sn. Keremcem
Teşekkür ederim,çoğu kez düşüncelerinize katılıyor olduğumu ifade ederim,bu defa da katılıyorum,ancak,siz ve sn. ibrahim bey ile benim düşüncelerimin farkı %45-55 gibi çok yakın, ama ben hala ihtiyatlıyım.
Tabi,gidilecek yerin "ırak" gibi yer olması vs.gibi durumlar,elbette çok daha farklı,diğer tarafdan olayın kendine özgü şartlarınıda tam bilmiyoruz.
FAKAT,sözleşme ve diğer kaynaklarda belirtilmeyen konuların,"iş ve sözleşme şartlarında esaslı değişiklik "niteliğinde olup-olmadığı hususunun kıyaslaması,sözkonusu olacak olan değişikliklerin işci aleyhine ağırlaşıp-ağırlaşmadığı yönünde irdelenmesi ile mümkün olabilecektir.
Her konuda hüküm varsa "evet" yok ise "hayır" demek de pek doğru olmaz,ihtiyatlı olunarak her bir konuyu baştan sona kendine özgü şartları çerçevesinde değelendirerek karar vermenin daha sğlıklı olacağını düşünüyorum...
 
Ynt: İşçinin yurtdışı görevi

Konuda daha önce bir uygulamaya raslamadım doğrusu.
Ancak genelde iş sözleşmelerinde en azından seyahat kelimesi sıklıkla konuluyor. Bence istisnai olarak eğer elemena seyahat etmedi istemiyorsa bunu baştan iş sözleşmesine yazdırmalı diye düşünüyorum.
Elbette yapılacak seyahat mutlaka ticari kazancın elde edilmesi ile doğrudan bağlantılı olmalı, Makul ve mantıklı olmalıdır.
Bu koşullar var ise eleleman geçerli bir sebebei olmadan itiraz edemez. (bence tabi yorum bu)
 
Ynt: İşçinin yurtdışı görevi

Keremcem içinize doğdu galiba :) Evet gidilecek yer ırak.Bu yüzden sıkıntı yaşadık zaten.Ama yine dediğiniz gibi ikna ederek işçiyi gönderdik.
 
Ynt: İşçinin yurtdışı görevi

nguroy ' Alıntı:
Konuda daha önce bir uygulamaya raslamadım doğrusu.
Ancak genelde iş sözleşmelerinde en azından seyahat kelimesi sıklıkla konuluyor. Bence istisnai olarak eğer elemena seyahat etmedi istemiyorsa bunu baştan iş sözleşmesine yazdırmalı diye düşünüyorum.
Elbette yapılacak seyahat mutlaka ticari kazancın elde edilmesi ile doğrudan bağlantılı olmalı, Makul ve mantıklı olmalıdır.
Bu koşullar var ise eleleman geçerli bir sebebei olmadan itiraz edemez. (bence tabi yorum bu)


Kesinlikle yurtdışı ağırlıklı işler yaptıran arkadaşlar varsa,sözleşmelerini yenilemelerini tavsiye ediyorum.Düşünün bileti alındı,karşı taraf ile görüşüldü.Ve çok önemli bir iş için gitmesi gerekiyordu.Sözleşmede seyahat geçmediği için,sadece işçinin suyuna gitmekle yetindik.
 
Ynt: İşçinin yurtdışı görevi

yeterlilik ' Alıntı:
Keremcem içinize doğdu galiba :) Evet gidilecek yer ırak.Bu yüzden sıkıntı yaşadık zaten.Ama yine dediğiniz gibi ikna ederek işçiyi gönderdik.
Bu aralar fazlaca içime doğma durumu oluyor, allah hayırlara çıkarsın :)
Peki genel müdürle birlikte mi gitti personeliniz :)
 
Ynt: İşçinin yurtdışı görevi

Kıymetli meslekdaşlarım.
Bu konuda yapılan değerlendirmelerin her birinin haklılık payı olmakla birlikte,o işyerindeki bu olayı tam bilmiyoruz,ancak her olayı kendi özelliği içinde değerlemenin daha uygun olacağı açık.
Bu nedenle bir örnek olay sunalım,tabi sözleşmede bu hüküm yine olmasın.( yine eleştiri olabilecektir)
OLAY:"İlgili(işci)GÖREVİ nedeniyle baştan itibaren,görevlendirmeye konu bu olayın İÇİNDE,bu işi yürüten kendisi ve ehil, yetkili,baştan itibarende bu konuda kendisinede bir "görev"verileceğini önceden BİLMEKTE,gidilecek yer Almanya,kendisinden başka bu işi yürütecek bir çalışanda BULUNMAMAKTA,bu görev nedeniyle + ilave ücret de alacak,seyehat etmesine engel hiç bir özür halide YOK, gitmemesi halinde işvereninde bu durumdan ZARAR göreceği aşikar,üstelik ilgili bu işin tüm süreçlerini yürüten,ORGANİZE EDEN KENDİSİ."olson.
Ancak,ne var ki ilgili,son anda ben gitmek istemiyorum diyerek,bu görevi kabül etmiyor olsun.
Sözleşme de hüküm bulumaması karşısında, yukarıda ki durumlar dikkate alındığında , işveren yönünden "yönetim hakkı", işci yönünden "iş görme edimi ,ücret ve bağımlılık "unsuru ile "...esaslı değişiklik..."konusunu değerlendirecek olsak(yinede sonucu geçerli fesih olsada)
İşveren siz olsanız;a.anlaşırdım,b.fesih yapardım,
İşci siz olsaydınız;a.yinede gitmezdim b.anlaşmazdım,c.işverenin kararını beklerdim,
SONUÇ:İHTİLAF
 
Ynt: İşçinin yurtdışı görevi

Sn.Aydemir,
verdiğiniz örneği farklı kılan bir tanımlama yapmışsınız,'' ilgili işin tüm süreçlerini organize eden kendisi'' diyerek.
Daha burada denebilecek bir şey, düşülebilecek bir ihtilaf bırakmamışsınız bence.
Sorumluluğu altındaki işi görme yükümlülüğünü yerine getirmekten kaçınması demektir bu verdiğiniz örnek davranış.
İlla ki gidecektir o zaman o çalışan, ya işin -görevin-sorumluluğun gereği olarak Almanya ya, ya da artık işsiz biri olarak sözleşmesi o an feshedilmiş biri olarak evine ;)
 
Ynt: İşçinin yurtdışı görevi

Ben size Özetliyim(gayet açık aslında);

Personelin hizmet sözleşmesi var ancak sözleşmede yurtiçi yada yurtdışı seyahat yapmasını içeren herhangi bir ibare yok.Şimdi ben personelleri Irak'a gönderiyorum.Ancak ordaki durumu bahane ederek gitmek istemiyorlar.Ben tüm masrafları yapmışım,karşı tarafa geleceğimize dair söz vermişim.İşin garibi işçi önceden kabul ediyor gideceği gün vazgeçiyor.

Durum böyle oluncada iş kanununa göre tek taraflı fesih yapamıyorum.En başta sözleşme yapmış olsaydım personelde kabul etmeseydi zaten işe alınmazdı.Tam tersi kabul etseydi ve gitmeseydi tek taraflı fesih yapabilirdim.


Nitekim gitmeleri için ikna ettik ve olay kapandı.Ancak bundan sonraki işler için sözleşmeleri yenilettim.
 
Üst