Maliyet Sınavı

Evet söylediğim gibi maliyetini ve getirini getir bakalım. Ne kadar klasik değil mi?
Ben de çok karşılaşmışımdır bu soruyla. Bizim getirimiz hatasız işlem yapmak. Diyelim ki bir hata oldu. Maliye inceleme açtı. Götürüsü ne olur hesapladılar mı?
 
Ayenn biri gider biri gelir,derler. ama işime gönülden abğlıyım ve elimden gelenin hepsini yaparım. sorumluluktan kaçmam . işten değil insandan korkarım.
patron şirketinde zor oluyor tabi ama , daha iyisi için biraz da şans lazım.
bilseler ki yarı fiyatına başkası aynısını yapar eminim gözden çıkarırlar.

patron birügn bana maliyetini ve getirini söyle dedi.
dumura uğradım. nasıl yani, yok öyle bir şey dedim...
beyannameleri vermediğimi , takip edilmediğini düşünerek size aylık ödeyeceğiniz cezayı çıkartırsam getirim bunlardan kurtulmak olur. dedim.
espri yapıyormuş gibi geçiştirdi.
işte mantı k bu arkadaşım

Selamlar
Mesleğimizin (ister serbest ister bağımlı olsun) en zor ve işveren tarafından tahammül edilemeyen tarafı,bana göre,firmaya elle tutulur ve gözle görülür şekilde (kısacası somut şekilde) para kazandırmayışımızdır.Yani işveren bizim varlığımızla (bizle veya bizsiz) para kazanmadığını düşünür.Bu sebepledir ki,bir işveren için aynı işyerinde pazarlama departmanı,muhasebe departmanından daha önemlidir.Benzer örneği bir tezgahtar içinde düşünebilirsiniz.Yeri gelir,bu kişilerde bizden önemli olur.Çünkü işveren,çalışmamızın karşılığını somut olarak almadıkça,bu meslek ve mesleği yapan kişiler daima ikinci plana atılmaktadır.Tabiki genelleme yapmak doğru olmaz ama yüzdeye vurduğunuzda büyük çoğunluk böyle düşünür.İşverenlerin çoğu başarıyı kısa vadede aradıkları için (neticede millet olarak bu bizim karakterimizde vardır) para ödediklerinde anında karşılığını beklerler. Maalesef katkı ve faydamızın uzun vadeye yayıldığını bilmezler veya anlamak istemezler.
Yıllar önce karşılaştığım çok basit 2 örnek vereyim.
* Bir müşterimiz birgün,aynen şu lafı etti." senin paranı önümüzdeki ayda da veririm ama çaycının parasını vermem lazım :) " Neden,çünkü çay getir dediğinde çay anında önünde olmalı..Halbuki bizim önüne koyacağımız bir sayfa raporu hazırlamak için ise belkide 1 yıl geçmelidir.
* Bir müşterimiz de yıllar evvel şu lafı söylemişti.. "ben artık size para ödemeyeceğim" neden diye sorduğumuzda, " niye ödeyeyim ki,bana ne maliyeden ne de ssk dan yıllardır ne bir yazı geliyor ne bir ceza geliyor..ben zaten sorunsuzum,niye size bu kadar para ödüyorum ki?.." cevap gayet basitti tabi..." bize para ödediğin için bu yazılar sana gelmiyor istersen ödememeye başla,bak nasıl yazılar yağıyor " dedik tabi..Tabii bunlar aramızda espri olsun diye söylenen laflardı ama netice de mükellef zihniyeti buydu..İnsanın fikri neyse zikri de o olur derler..Demekki kafasında bu düşünceler geziniyordu...

Neticede söyleyeceğim odur ki,tahsil ve uzmanlıktan yoksun halde olupta,sadece paranın konuştuğu bir toplumda bu mesleği yapmanın riski her zaman devam edecektir ve değerimizin anlaşılamaması da sürüp gidecektir.
Saygılar
 
Sayın twolf güzel özetlemiş.Birde başka açıdan bakalım.Bir yerde okumuştum daha önce şimdi aradım tam metnini buldum.
Steve Jobsu bilirsiniz muhtemelen Apple ın kurucusu.Verdiği röportajdan aşağıya kopyaladım.Ders çıkarılacak çok şey var.Burayla ilgisi var mı bilmiyorum ama okumakta fayda var.
“Milyarlarca dolarlık IBM’in, temel hatası zaman zaman büyüyen her şirket gibi APPLE’da da görülen bir hataydı...
Bu şirketler iyice büyüdükten bir süre sonra, onları esas büyük yapan ‘içerik yaratıcıların’dan yavaş yavaş arınmaya başlarlardı...
Çünkü şirket büyüdükten sonra, daha büyümesinin yolu, satış ve pazarlamadan geçiyordu...
Satış ve pazarlamada iyi olan elemanlar şirket içinde bir süre sonra yükselmeye başlıyorlardı...
Bu durum doğal görünüyordu, çünkü onlar gelir getiren elemanlardılar...
Oysa satış ve pazarlamacıların bir temel eksiği vardır...
O da üretilen ürünle ilgili esasen hiçbir şey bilmezler...
Ürünün içeriğini, ne olduğunu, niye öyle olduğunu bilmezler, çünkü o içeriği onlar yaratmazlar...
Sadece satışını ve pazarlamasını yaparlar ve onu iyi yaptıkça dev şirketlerin tepe noktalarını ele geçirirler...
Bir süre sonra dev şirketlerde gerçek üreticiler, içerik yaratanlar devre dışı kalırlar...
Şirketler gelir getiriyor gözüken satış ve pazarlama elemanlarının fiili egemenliği altına girer...
Bu durum IBM’in en büyük hatasıydı... Biz APPLE’da o zamanlar yarattığımız içerikle kendimizden kat kat büyük şirketi alt etmeyi başardık...”
 
Bir iki şey eklemek istiyorum.Ben mesleki anlamda Steve Job sun belirttiği içerik yaratıcılarından olduğumuzu düşünüyorum.İşin mutfağında(En azından bağımlılar açısından söylüyorum).
Ayrıca sizde aynı temel hataya düşmüşsünüz.Müşavirlik sadece beyannameleri zamanında vermek,bildirgeleri zamanında vermek,dolayısıyla bunları zamanında ödenmesini sağlayıp mükellefi ceza ile muhattap etmemek değildir.(Sizin bunu kastetmediğinizi biliyorum.Ama okuyanın algısı bu yönde olur)
Muhasebe aynı zamanda sistem sorunudur.Hepimiz biliyoruz ama gözden geçirmekte fayda var.Muhasebe nedir?
"Tüm kuruluşların mali nitelikteki işlemleri ve olayları para ile ifade edilmiş şekilde kaydeden, sınıflandıran, özetleyerek rapor eden ve sonuçlarını yorumlayan ve analiz eden bir bilim dalıdır.Muhasebe, işletmelerin varlıklarının ve kaynaklarının oluşumunu, bunların kullanılma biçimini, işletmelerin yaptığı işlemler sonucunda bu varlıklardaki ve kaynaklardaki değişmeleri, işletmelerin mali durumlarını açıklayacak bilgileri sağlayan ve bu bilgileri ilgili kişi ve kurumlara ileten bir bilgi sistemi ile oluşmaktadır"
Muhasebenin fonksiyonları nelerdir?
1- Kaydetme Fonksiyonu
2- Sınıflandırma Fonksiyonu
3- Özetleme Fonksiyonu
4- Raporlama Fonksiyonu
Muhasebe bir sistem sorunudur derken fonksiyonlarını kastettim.Artık bu fonksiyonlar arasında koordinasyonu sağlayan firmalar ayakta kalıyor.Çevremde gördüğüm küçük çaplı firma ve şahıs işletmelerinin batmalarının ana sebeplerinden bir taneside muhasebe sistemlerinin olmayışıdır.Çünkü önemsemezler muhasebeyi.Aylık ne kadar masraflarının olduğunu bilmezler.Uzatmak istemiyorum bunu.
Büyük firmalara bakın hepsinde fonksiyonlar tam olarak işler.Çünkü sistemi kuramaz ve işin ehli olanları elinizde tutamazsanız eninde sonunda bir yerde patlak verir.
Bütün firmalar istisnasız kredi kullanırlar çok karlı firmalar bile.Zaten kredi kullanmak ticaretin ana katalizöürü oldu bir yerde.Büyümek isteyen firmalar fırsatları kaçırmamak adına kredi kullanırlar.Buda ayrı tartışma konusu.
Ama bankalar ve özel kuruluşlardan kredi almanın en kolay yolu finansal raporlarınızın düzgün açık ve anlaşılabilir olmasıdır.Finansal raporlarınıza bakıpta kredi notu veriyorlar size.Zaten finansal raporlarınız düzgün doğru ve anlaşılır ise bankalara gitmenize gerek yok onlar size geliyorlar.Karlılık oranınızın çok yüksek olması bile önemli değildir.Önemli olan cironuzdur.Bu durum firmanın büyümesinin en önemli unsurudur.Örneğin uygun malı yakalıdığında hemen alabilme imkanı da olacaktır.
sistemi müşavirler kurar ve zaman içerisinde ihtiyaca göre değiştirir,geliştirir.İleride firmaların muhasebecelerle sistem kurmak,sürdürülebilir olmasını sağlamak,geliştirmek ve değiştirmek açısından anlaşmalar yapacaklarını düşünüyorum.Sadece beyanname göndermek değil yani.Mesleğimizin kaçınılmaz olarak bu yöne doğru gittiğinide düşünüyorum.Zaten bu bağımsız denetim UFRS TFRS temelinde koparılan fırtınaların altındada bu yatıyor kanaatindeyim.
Mesleki anlamda sistem kurma üzerine yoğunlaşmamız gerektiğini düşünüyorum.İnanın gelişmek büyümek isteyen firmalar buna önem veriyor.Önem vermeyenler eninde sonunda batıyor.Çünkü işin doğasına aykırı muhasebe sistemine önem vermeyenlerin ayakta kalması.İşin kanuni yönü bambaşka zaten onları konu bile etmedim.
Başa dönersek Steve jobs bunu muhtemelen muhendisler için söyledi ama bence muhasebecilerde "içerik yaratcıları"dır.
 
tamamen katılıyorum. "içerik yaratıcıları" na ekleme yapacak olursak, şirketin "tarihçileri" dir. o kurumun geçmişini,bugünü anlamasını,görmesini sağlarlar. işletme bu bilgiler ışığında gelecek planlamasını yapar. bu planlama aşamasında da muhasebecilerin payı büyüktür.

muhasebecilerinin önemini anlamayan firmalar, mali dünyada kör misali hareket ederler.

içerik yaratıcıları, tarihçiler gibi birçok haklı tanımlama yapılabilir.
 
merhaba arkadaşlar bende aralıkta 2.hakkımda maliyetten tek derse girdim ikinci sorum tam ve ilk soru herkeste olduğu gibi karmaşık...AMA beni asıl şaşırtan bugün dehanın hocası ile görüştüm ve dedimki ilk soruda ilk iki şıkkım dogru sonucu bende yanlış 10.000 buldum bana söylediği biz o kadar emin degiliz o sorunun kko'nın 3000 olduğuna belki seninkide dogru olabilir...enteresan işler hocaların bile yapamadığı şeyleri bizlerden istemeleri...:)
 
o soruda ben hala takılıyorum. acaba sipariş alınmış demek , kapasite kullanıldı mı demek , çünkü ona göre çalışma var. ama verimli bir çalışma olsaydı, tüm siparişler yetişirdi mantığıda var. o halde , toplam üretileni de soru da verdiğine göre, toplam üretilen ymmm hariç oalrak kapasite alınmalı.
fakat mantık bu nereye öekersen çek .
belki de siparişler zaten olması gerekn tarihte bitti , dönemi geçitği için tam kapasite de çalışsa işyeri ,ancak o şekilde hazırlanabiliyordu. al bir sürü örnek.
tabi kesin şartı vardır bunun. anladığımız
 
nurbanu üstadım

bulduğumuz 10,000 diğer sonuç gibi küsuratlı olmadığından ümidimi koruyorum hala... Ne demişler umut fakirin ekmeğidir :)
 
Bence 1. soruyu tam olarak yapmış kişi çok azdır... Muhtemelen a ve b şıkları doğru ve c şıkkındaki hesaplama yanlış olduğu için sonuç yanlış... Gidişata da puan verirse bence a b şıkları dahil en az 20 puan almamız gerekir.. 2. soruda tam ise...

Bu iş biter... ve ben çeker giderim...
 
arkadaşlar bende 10 000 bulanlardanım yani kapasite kullanım oranını 0.80 aldım ama sonuçlar küsüratsız ve yuvarlak rakamlar çıkınca kesin doğru gözüyle baktım komisyonun bundan önceki sınav sorularında küsüratlı cevaplar yok yani soru tarzları değil 10 3333 falan 2 soru mesala kesin rakamlar var dikkat ettiyseniz dehanın cevabı çok şaşırttı beni ama beklenirde düşürmece de olabilir sorun şu ki 60 almış 80 almış yansıtmaları doğru yapmış mı gelir tablosu doğru mu yani bu şahıs işi kısmen de olsa kavramış mı onlardan da az da olsa puan vermeliler arkadaşın dediği gibi en azından 20 vermeliler ortada emek var çaba var ya bu kadar kolay olmamalı hakka girmek bi de tesmer cevapları yayınlasa da görsek doğru mu yaptık yoksa düştük mü
 

Benzer konular

Üst