Evlilik Nedeniyle Ayrılmada İmza Durumu Hk.

Üyelik
19 Eyl 2013
Mesajlar
14
Konum
antalya
merhabalar.... belki sorumu biraz tuhaf karşılayabilirsiniz ama yardımcı olursanız çok çok sevinirim... ben 3 senedir özel bir şirkette çalışmaktayım ve burası benim iilk iş yerim olduğu için işten çıkış durumlarını bilmiyorum.. şirket başka yere taşınıyor ve benim evime uzak bir mevki orası. evleneli 9 ay oldu ve işten ayrılmak istiyorum... evlilik nedeniyle ayrılırsam kıdem tazminatı hakkım varmış yeni öğreniyorum bunu..... ve bundan faydalanmak istiyorum... dilekçe ile evlilik cüzdanı ile muhasebeye gittigimde neler olacak durumlarını bilmiyorum... imza atacakmıyım üzerime zimmetli telefonları ne yapacağım.. bi de internette dilekçeyi kabul etmeyip başka türde imza atıp kıdem tazminatı alamayanlar da varmış.. zor durumda kalmak istemiyorum... bu arada kasım ayında evlenecek bi arkadaşım muhasebe şefine kıdem tazminatı alıp ayrılmak isteyeceğim evlendikten sonra dediğinde muhasebe şefi: kıdem tazminatının kalktığını söylemiş.. doğru mudur?
 
Evlendikten sonra bir yıl içersinde işvereninize baş vurarak evlilik nedeniyle ayrılmak istediğinizi bilirip kıdem tazminatınızı alabilirsiniz.
Ödeme yapılırken size haklarınızı aldığınıza dair ibraname imzalatılacaktır. Normal prosedürdür.
Üzerinize zimmetli ne varsa ayrılırken bir tutanakla işverene (temsilcisine) teslim edersiniz.
 
Sayın ftm07,

Evlilik nedeniyle ayrılma süresi İş yasasına göre bir yıldır. Sizin 9 ay olmuş. Yazılı olarak dilekçenizi işverene veya temsilcisine verin. Hatta yazıyı iki nüsha hazırlayıp ikinci örneğine teslim ettiğiniz kişinin imzasını alın ve tarih attırın. bence sizin 3 yılı aştığı için 8 haftalık ihbar süreniz var, dilekçenize dilekçe tarihinden itibaren 8 hafta sonra bilgisini de ekleyin. Tazminatınızı ödemek zorundadırlar.

Kıdem tazminatı hala kalkmadı. Eski İş yasasının yürürlükte kalan tek maddesi budur.
 
peki dilekçeyi verdiğim gün ayrılabilirmiyim...o gün çalışmadan direkt evime gidebiilrmiyim...ve tazminatımı hesabıma yatırdıklarında banka tarafından kesinti oluyor mu? daha içeride 6 gün yıllık iznim var onlar ne oluyor? şimdiden teşekkürler...
 
peki dilekçeyi verdiğim gün ayrılabilirmiyim...o gün çalışmadan direkt evime gidebiilrmiyim...ve tazminatımı hesabıma yatırdıklarında banka tarafından kesinti oluyor mu? daha içeride 6 gün yıllık iznim var onlar ne oluyor? şimdiden teşekkürler...

İhbar süreniz var yazmıştım. Dilekçeyi verdikten sonra 8 hafta daha oradasınız. Siz veya İşveren hanginiz bunu kabul etmezseniz karşı tarafa bedelini ödersiniz. Kıdem tazminatı anında ödenmelidir. En azından ertesi gün. Sadece Damga Vergisi kesintisi yapılır.

Birtek ayrıntı var ki o şimdilik işi zora sokmuş durumda. Sayın Güroy'un bahsettiği İbraname artık anında imzalanamıyor. En az bir aysonra imzalanması gerekiyor. Yoksa hukuki geçerliliği yok. Yeni Borçlar Yasasında böyle bir durum ortaya çıktı.

Birikmiş ve kullanılmamış izin haklarınızın ise işten ayrıldığınız gün ücret olarak ödenmesi zorunludur.
 
Evlilik nedeniyle ayrılma halinde İhbar tazminatı söz konusu değildir. Sadece kıdem ödenir.
Ancak elbette çalışan makul bir süre önce bildirim yapmalıdır.

"
C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 1997/14623

K. 1997/18913

T. 12.11.1997

• KIDEM TAZMİNATI ( Emekli Olmak Suretiyle İşyerinden Ayrılmış Olması - İhbar Tazminatı Talebi )

• İHBAR TAZMİNATI ( İşyerinden Ayrılan İşçinin Ayrılmadan Önce Karşı Tarafa Önel Vermesi Gerekip Gerekmeyeceği - Hizmet Sözleşmesinin Feshi )

• HİZMET SÖZLEŞMESİ ( Kıdem Tazminatından Yararlanabilmesi İçin Yaşlılık Sigortası Bakımından Bağlı Bulunduğu Kuruma Veya Sandığa Müracaat )

• ÖNEL VERME ( Askerlik Kadın İşçinin Evlenmesi Emeklilik Nedeni İle Hizmet Sözleşmesinin Feshi Halinde Önel Verme Zorunluluğunun Olmaması )

1475/m.14/3

ÖZET : Kıdem tazminatını gerektirecek şekilde askerlik evlenme ve süreklilik nedeni ile hizmet akdinin feshi halinde karşı tarafa ( işverene ) önel verme zorunluluğu yoktur.
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, gecikme faiz alacağının ödetilmesi davalı ve karşı davacı ise ihbar tazminatının ödetilmesine Karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, asıl davayı hüküm altına almıştır. Karşı davayı ise kıdem hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş .ise de HUMK.nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Davacı emekli olmak suretiyle işyerinden ayrılmış olup bu konuda taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık bu şekil de işyerinden ayrılan işçinin ayrılmadan önce karşı tarafa önel vermesi gerekip gerekmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Dairemizin kararlılık kazanmış uygulamasına göre kıdem tazminatını gerektirecek şekilde askerlik, kadın işçinin evlenmesi somut olayda söz konusu olduğu gibi emeklilik nedeni ile hizmet sözleşmesinin feshi halinde karşı tarafa önel verme zorunluluğu yoktur. Bu bakımdan emekliye ayrılan davacı işçinin davalı bankaya önel vermeksizin işyerinden ayrılması nedeni ile davalı ve karşı davacı banka yararına ihbar tazminatının hüküm altına alınması hatalıdır.
3- 1475 sayılı iş Kanununun 14/3 madde uyarınca emeklilik nedeni ile işçinin kıdem tazminatından yararlanabilmesi için yaşlılık sigortası bakımından bağlı bulunduğu kuruma veya sandığa müracaat etmiş olduğunun belgelemesi şarttır. Somut olayda davalı işveren davacının emekliye hak kazandığını 26.8.1996 tarihinde öğrenmiş olduğuna göre kıdem tazminatı faiz başlangıç tarihi olarak bu öğrenme tarihinin dikkate alınarak hüküm kurulması icap eder.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebe pten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.11.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi."

 
bi karşışıklık oldu galiba.... özür dilerim... 04.02.2010 yılında girişim oldu iş yerine ve 08.01.2013 tarihinde de evlendim... evlilik gerekçesiyle 05.10.2013 tarihinde de ayrılmak istiyorum.. yani şunu kastediyorum -> ((EVLİLİK NEDENİYLE KADIN İŞÇİNİN İŞ SÖZLEŞMESİNİ SONA ERDİRMESİ)).. dilekçeyi verdiğim gün ayrılmış olmuyormuyum?
8 hafta da ne konu şimdi.. internette dilekçeyi verdikten sonra işe gitmeyenler varmış...
 
ksimkesyan adlı kullanıcımız 8 hafta gibi durum söz edince şokk oldum kusura bakmayın... sadece kafa karıştırcı bir durumla karşılaşmamak için sizden yardım istiyorum zaten... hakkımla ayrılmak istiyorum işyerinde..peki dilekçeyi verdikten bir hafta sonra hesabına yatarsa para iimzayı dilekçeyi verdiğim gün mü atalım yoksa parayı aldıktan sonra mı?
 
ksimkesyan adlı kullanıcımız 8 hafta gibi durum söz edince şokk oldum kusura bakmayın... sadece kafa karıştırcı bir durumla karşılaşmamak için sizden yardım istiyorum zaten... hakkımla ayrılmak istiyorum işyerinde..peki dilekçeyi verdikten bir hafta sonra hesabına yatarsa para iimzayı dilekçeyi verdiğim gün mü atalım yoksa parayı aldıktan sonra mı?

Sayın ftm07,

İhbar öneli ile ilgili karşıt görüşte olduğumuz arkadaşlar var mahkeme kararları da var. Ben olması gerektiği görüşündeyim o ayrı. Siz dilekçenizi verin ve gidin. Ancak ibranamenizin imzalanma süre işten ayrılma tarihinden sonra bir aydır. Ödemenin yapılmış olması şartıyla.
 
Burda da bir uygulama garipliği ortaya çıkıyor. Hiç bir işveren ibranameyi imzalatmadan ödemeyi yapmak istemez.
Bunun da pratik çözümü ikisinin aynı anda yapılmasıdır.
Biz bankaya ödeme talimatını işveren imzalttıkdan sonra personeli çağırıp ibranameyi imzalatıyoruz . Ondan sonra da bankaya ödeme talimatını fakslıyoruz. İbranemin üzerine de bir ay sonraki tarihi atıyoruz. (şimdi buna da itiraz edenler çıkacaktır. ancak bu pratik bir yöntem.)
 
Burda da bir uygulama garipliği ortaya çıkıyor. Hiç bir işveren ibranameyi imzalatmadan ödemeyi yapmak istemez.
Bunun da pratik çözümü ikisinin aynı anda yapılmasıdır.
Biz bankaya ödeme talimatını işveren imzalttıkdan sonra personeli çağırıp ibranameyi imzalatıyoruz . Ondan sonra da bankaya ödeme talimatını fakslıyoruz. İbranemin üzerine de bir ay sonraki tarihi atıyoruz. (şimdi buna da itiraz edenler çıkacaktır. ancak bu pratik bir yöntem.)

Sayın Güroy,
Aslında gariplik yok. Bir aylık süre "Hak Düşürücü Süre" Feshe itirazın süresi. Sizin bir ay sonraki tarihi atmış olmanız ibranameyi geçerli kılmıyor. Taraflar arasında bir ay sonra eğer sorun kalmamışsa ibraname DÜZENNİYOR ve mesele sonuçlanıyor. Sistem açısından sıkıntı varmı var. Daha akılcı ve sağlam bir sistem olabilirmi evet. Örneğin ibraname şekline, "İşbu ibraname içerdiği bedelin banka hesabına yattığı tarihten itibaren 30 gün zarfında herhangi bir yasal engel kalmadığında yürürlüğe girer" diye bir metin eklersiniz olur.

Ancak yasa maddesinin gerekçesi maalesef haklı.
 
Sayın Güroy,
Aslında gariplik yok. Bir aylık süre "Hak Düşürücü Süre" Feshe itirazın süresi. Sizin bir ay sonraki tarihi atmış olmanız ibranameyi geçerli kılmıyor. Taraflar arasında bir ay sonra eğer sorun kalmamışsa ibraname DÜZENNİYOR ve mesele sonuçlanıyor. Sistem açısından sıkıntı varmı var. Daha akılcı ve sağlam bir sistem olabilirmi evet. Örneğin ibraname şekline, "İşbu ibraname içerdiği bedelin banka hesabına yattığı tarihten itibaren 30 gün zarfında herhangi bir yasal engel kalmadığında yürürlüğe girer" diye bir metin eklersiniz olur.

Ancak yasa maddesinin gerekçesi maalesef haklı.


Haklısınız ama bence bu yasa masa başında düzenlenmiş. Acaba bunu yazan insanlar hiç bir işçinin işine son vermişlermi. Binlerceyi bırak birkaç yüz kişinin çalıştığı bir işyerinde uygulama yapmışlarmı?

Böyle itirazı şerhlerin her zaman sorun çıkaracağını siz de elbet çok iyi biliyorsunuz. Ayrıca işin başında olmadan dışarda ahkam kesmek her zaman daha kolay olmuştur.
Ben de işveren olsam ibraname almadan ödeme yapmam. Çünkü her iki tarafdan da o kadar çok olay yaşadık ki.
 
-Kıdem tazminatını hak etme koşulları arasında sayılan bu durum,yani "...veya kadının evlendiği tarihden itibaren bir yıl içersinde kendi arzusu ile sona erdirmesi"durumunu salt istifa (yani işcinin şehir dışına taşınması veya bir başka işyerinde çalışmak yada başkaca özel/şahsi nedenlerine bağlı olarak vs.kendi isteği ile-istifa ederek-işyerinden ayrılma)olarak tanımlayamayız.Zira bahsekonu durum,yasanın kadın işciye tanıdığı bir hak(başka bir ifadeyle pozitif ayrımcılık-bu imtiyazlılığa itirazım yok-)yasal dayanak,buna bağlı olarak da tazminat hakkı doğuyor,oysa salt isifa olayında k.tazminatı sözkonusu değil.Yasal dayanağa bağlı olarak, kadın işcinin kendi arzusu ile işyerinden ayrılmasını (salt)istifa olarak değerlendiremeyiz,dolayısyle ileti sahibinin bu olayda/noktada bildirim sürelerine uyma zorunluluğu yoktur.
-Sgk yönünden de bu 2 nokta "işten çıkış nedeni"olarak farklı (normal/salt istifa 03,kadın işcinin evlenmesi 13)kod lar altında tanımlanmıştır.
-İbraname konusu(BK-m.420)düzenlenmiş ama ibranamedeki bilgilerin de işyeri kayıtlarını doğrulaması gerekir.işyeri kayıtlarını doğrulamayan ibraname(yani yanlış,noksan bilgilerin olduğu ibraname)ninde bir anlamı yok.(dikkat ibraname ye gerek yok demiyorum)
 
Haklısınız ama bence bu yasa masa başında düzenlenmiş. Acaba bunu yazan insanlar hiç bir işçinin işine son vermişlermi. Binlerceyi bırak birkaç yüz kişinin çalıştığı bir işyerinde uygulama yapmışlarmı?

Böyle itirazı şerhlerin her zaman sorun çıkaracağını siz de elbet çok iyi biliyorsunuz. Ayrıca işin başında olmadan dışarda ahkam kesmek her zaman daha kolay olmuştur.
Ben de işveren olsam ibraname almadan ödeme yapmam. Çünkü her iki tarafdan da o kadar çok olay yaşadık ki.

Sayın Güroy,

Yerden göğe kadar katılıyorum...
 
-Kıdem tazminatını hak etme koşulları arasında sayılan bu durum,yani "...veya kadının evlendiği tarihden itibaren bir yıl içersinde kendi arzusu ile sona erdirmesi"durumunu salt istifa (yani işcinin şehir dışına taşınması veya bir başka işyerinde çalışmak yada başkaca özel/şahsi nedenlerine bağlı olarak vs.kendi isteği ile-istifa ederek-işyerinden ayrılma)olarak tanımlayamayız.Zira bahsekonu durum,yasanın kadın işciye tanıdığı bir hak(başka bir ifadeyle pozitif ayrımcılık-bu imtiyazlılığa itirazım yok-)yasal dayanak,buna bağlı olarak da tazminat hakkı doğuyor,oysa salt isifa olayında k.tazminatı sözkonusu değil.Yasal dayanağa bağlı olarak, kadın işcinin kendi arzusu ile işyerinden ayrılmasını (salt)istifa olarak değerlendiremeyiz,dolayısyle ileti sahibinin bu olayda/noktada bildirim sürelerine uyma zorunluluğu yoktur.
-Sgk yönünden de bu 2 nokta "işten çıkış nedeni"olarak farklı (normal/salt istifa 03,kadın işcinin evlenmesi 13)kod lar altında tanımlanmıştır.
-İbraname konusu(BK-m.420)düzenlenmiş ama ibranamedeki bilgilerin de işyeri kayıtlarını doğrulaması gerekir.işyeri kayıtlarını doğrulamayan ibraname(yani yanlış,noksan bilgilerin olduğu ibraname)ninde bir anlamı yok.(dikkat ibraname ye gerek yok demiyorum)

Sayın Aydemir,

aslında bakın birde madde 132 var,

"İbra
Borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile borç, tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesiyle tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir."


Nasıl ? evlere şenlik.
 
Sayın Aydemir,

aslında bakın birde madde 132 var,

"İbra
Borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile borç, tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesiyle tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir."


Nasıl ? evlere şenlik.



Eh tabi hem de hukasal platformda gayet yaygın kullanılan bir yöntemdir. Özellikle ticari anlaşmazlıklarda sen aldın ben verdim, yok o kadar değil , bu kadarı gibi anlaşmazlıklar sıklıkla olur.
Böyle durumlarda taraflar karşılıklı birbirlerini ibra ederler. İş bağlanır.
 
Eh tabi hem de hukasal platformda gayet yaygın kullanılan bir yöntemdir. Özellikle ticari anlaşmazlıklarda sen aldın ben verdim, yok o kadar değil , bu kadarı gibi anlaşmazlıklar sıklıkla olur.
Böyle durumlarda taraflar karşılıklı birbirlerini ibra ederler. İş bağlanır.


Güroy dostum,

Ermenicede bir deyim vardır, "İnsan aynı anda iki tanrıya birden yakaramaz" diye....

Perhiz ve Lahana turşusu hikayesi bu.
 
Burda da bir uygulama garipliği ortaya çıkıyor. Hiç bir işveren ibranameyi imzalatmadan ödemeyi yapmak istemez.
Bunun da pratik çözümü ikisinin aynı anda yapılmasıdır.
Biz bankaya ödeme talimatını işveren imzalttıkdan sonra personeli çağırıp ibranameyi imzalatıyoruz . Ondan sonra da bankaya ödeme talimatını fakslıyoruz. İbranemin üzerine de bir ay sonraki tarihi atıyoruz. (şimdi buna da itiraz edenler çıkacaktır. ancak bu pratik bir yöntem.)
İbranamede olay , tarafların birbirini aklaması değilmidir, konu kıdem tazminatı ve diğer alacaklar olduğundaysa taraflar her nedense otomatik olarak bir karşılıklı güvensizlik moduna giriyorlar, ya ödemezse, ya ben ödedikten sonra ibra belgesini imzalamazsa..??
İbra belgesini işveren kendini korumak adına almak istemekte haklı ama , çalışan da almadığı para için belge imzalamamakta haklı.
Örneğin Nizam bey in uyguladığı gibi bir ibra belgesi ( bu şekilde: imzalarsan öderiz baskısıyla )imzalatıldıktan sonra , hesapta paramı gördükten sonra gider noterden , yoksa ödemeyiz baskısıyla imzalamak zorunda kaldığım ibranamenin herhangi bir geçerliliği yoktur şeklinde bir ihtar gönderir, ardından da bana paramı ödemeden önce böyle bir ibraname imzalattılar diye Çalışma Müdürlüğüne şikayette bulunabilirim öyle değil mi?

Oysa ibra belgesini imzalamamış bile olsam hesabıma yatan miktarın döküm belgesi ile banka dekontunu dosyama koymuş olsanız , gelmedi ibrayı imzalamaya buyrun dekontum, buyrun dekont içeriğindeki ödeme kalemlerim deseniz bir kayıp olur mu?

Sn.ftm , evlilik nedeniyle veya askerlik görevi nedeniyle süresi içinde ayrılmanız durumunda ihbar süresine uyma zorunluluğu yasal olarak yoktur .
Sabah dilekçenizi teslim edip 10dk sonra ayrılabilirsiniz de, yada işyerine artık gitmeyip noter ihbarı ile de evlilik sebeiyle sözleşmenizi feshettiğiniz bildirebilirsiniz. Bu durumda kıdem tazminatına hak kazanırsınız yasal olarak, ödenmezse hukuk yanınızda olacaktır.
Elbette sn Nguroy un da hatırlattığı üzere , bugünden bildiğiniz bir durumu son gün işverene bildirip ayrılmanız çok doğru bir davranış olmayacaktır ,ama yasal olarak bir engel de yok bunu yapmanıza, 5 ekimde ayrılmayı şimdiden hesaplıyorsanız, 5 ekimde bildirip 15 ekimde ayrılacağınızı belirtebilirsiniz. Atlamamanız gereken 2 nokta, süresi içinde feshetmek ve bu sebeple feshettiğinizi işverene yazılı olarak bildirmiş olduğunuzu ıspatlayabilecek durumda olmanız gerekir.
Sözle değil mutlaka yazıyla, ıspat için de bir kopyası alınmıştır şeklinde imzalanmış diğer kopyasını almak veya noter kanalıyla bildirimi yapmak. İşverenle olan ilişkilerinize göre yolu siz belirleyebilirsiniz.
 
Üst