Fazla Mesaisi Eksik Hesaplanan İşçi, İşi Tazminatlı Bırakabilir

ferhat

Moderator
Forum Yönetimi
Üyelik
6 Haz 2005
Mesajlar
7,595
Konum
İSTANBUL
Fazla mesaisi eksik hesaplanan işçi, işi tazminatlı bırakabilir



Ben özel bir hastanede röntgen teknisyeni olarak 2 yıldır görev yapmaktayım. 9 yıldır bu işi yapıyorum üniversite mezunuyum. Şu an çalışmış olduğum iş yerinde sezonluk çalışan mantığı yürütülmeye başlanmış bulunuyor yazlık bölgede olduğundan ve bu yüzden bir yıldırma politikası izlenmekte, bizleri istifaya zorluyorlar. Bu yüzden tazminat alınamıyor. Bu durumda ben de buraya vermiş olduğum emeğin çöpe atılmasın razı olamıyorum bu konuda ne yapabilirim acaba? Bu arada haftalık çalışma saatlerinin çok üzerinde çalışıyoruz ve fazla mesa ücreti olarak çok düşük rakam veriyorlar. Mesela, fazla mesai ücretinin saati 1 YTL ama benim normal saat ücretim 6,1 YTL. Bu konuda bir hak talep etmemiz yasal olur mu? İsmi Mahfuz

Sayın okurum, 4857 sayılı İş Kanunu?nun genel kapsamına göre işçi işini tam ve zamanında yerine getirecek işveren de işçisini yasal koşullarda çalıştıracağı gibi ödemelerini de tam ve zamanında yapacaktır. Gönderinize göre işvereniniz, ?Mobbing? denilen yıldırma uygulaması yaparak işi bırakmanızı istiyor ve böylece tazminat yükümlülüğünden kurtulacağını düşünüyor. Yazınızda fazla mesai ücreti olarak normal saat ücretinizden bile daha ödeme yapıldığını ifade ediyorsunuz. Normal şartlarda fazla mesai de normal saat ücretinizin 1,5 katı kadar ödeme yapılmalıdır. Öyleyse ücretleriniz yasaya göre hesaplanmıyor, eksik hesaplanıyor demektir. İşte bu nedenle de 4857 sayılı İş Kanunu?nun, 24 üncü maddesinin ?Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri? başlıklı

II?inci bendinin (e) alt bendine göre,? e) İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse,? Süresi belirli olsun veya olmasın işçi, iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir. Şimdi yapmanız gereken işi bırakıp en yakın Notere işveren ihtarname göndermektir.

Gidip, ?Ey işveren, fazla mesai ücretlerimi yasaya göre hesaplamayıp düşük hesapladığın için işi bıraktım. Ücret, izin ve diğer alacaklarım ile kıdem tazminatını 3 gün içinde ödemez veya göndermez iseniz hakkımı yasal yollardan arayacağımı bildiririm? şeklinde bir ihtarname gönderin. Ödemezse de iş mahkemesinde dava açın ben de size örnek bir Yargıtay kararları gönderiyorum.

--------------------------------------------------------------------------------

1999 sonrası işe girenlerin aylıkları düşük olur. Bundan sonra ise daha da düşecek

Ali Bey, yazılarınızı ve yorumlarınızı ilgiyle takip ediyorum. Bir arkadaşımız Mayıs 2008 ayında vefat etti. Sigorta başlangıç tarihi 14.02.2000 yılı ve 509 gün hizmeti var. Sigortası askerden sonra başlamış. Ölümünden sonra ailesi 540 gün askerlik borçlanmasını yatırarak 1049 gün üzerinden emeklilik müracaatında bulundu. Ailesine 01.07.2008 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlandı, ancak maaş 285,00 YTL. SSK Niğde İl Müdürlüğü?ne maaş neden bu kadar düşük diye sorduk, tam bir cevap verememekle birlikte 1999 sonrası işe girişlerin ölüm emeklilik aylıklarının düşük olduğunu söylediler. Sizce bu durum normal mi? Bir de askerlik borçlanması yapılması sigorta başlangıcını geriye atmıyor mu? Sigorta başlangıcı askerlik borçlanması nedeniyle geriye atarsa ki başlangıç 1998 yılı oluyor, maaş miktarında artış olur mu? Vedat Bilen-Niğde

Vedat Bey, bu olay SSK?da alt sınır aylığının düşürülmesinden kaynaklanıyor. Zira, emekli aylıklarında alt sınır işe giriş tarihine göre belirleniyor. Hepimiz daha unutamadık ve biliyoruz 17 Ağustos 1999 günü büyük bir deprem geçirdik ve geçirilen büyük depremin ertesinde 21 Ağustos günü toplanan TBMM tarafından, (millet ile basın depremle uğraşırken) geceli-gündüzlü çalışmayla 25 Ağustos 1999 günü kanunlaştırılan 4447 sayılı Kanun ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu?nun 96?ncı maddesindeki alt sınır aylığının yüzde 70 olan oranı yüzde 35?e düşürüldü. Ancak, düşürülmüş olan bu oran 08.09.1999 gününden sonra işe girmiş yani sosyal güvenlik sistemine girmiş olanlar için uygulanmaktadır. Yüzde 70 uygulamasının son günü olan 31.12.1999 günündeki alt sınır aylığı olan (12000 X 9475 X 0,70=79.590.000 TL) rakam o günden beridir de yıllık TÜFE ve yıllık Gelişme Hızları kadar arttırılarak bugün için 558 YTL?ye ulaşmış vaziyettedir. İşte bu nedenle ister reformdan önce ister reformdan sonra emekli olsun, 08.09.1999 gününden önce sosyal güvenlik sistemine dahil olmuş birisinin

SSK?dan emekli olması halinde alacağı en düşük emekli aylığı bugün için 558 YTL.dir. BU kişinin vefatı halinde eşinin tek başına alacağı aylık ise 558 YTL?nin yüzde 80?i kadar yani 446 YTL?dir.

08.09.1999 günü Resmi Gazete?de yayımlanan 4447 sayılı Kanun ile SSK?dan emekli olacakların alacakları emekli aylıklarının alt sınırı asgari ücretin (daha doğrusu (SPEK) Sigorta primine esas kazancın) yüzde 35?inden az olamayacağı haline getirilmiştir. Bu durumda da 09.09.1999 günü ve sonrasında sosyal güvenlik sistemine dahil olmuş bir kişi SSK?dan emekli olduğunda eline geçecek en düşük emekli aylığı yaklaşık 213 YTL kadar olacaktır.

Ancak, siz de gönderinizde belirtmişsiniz vefat eden kişinin askerlik borçlanmasıyla işe girişi 08.09.1999 öncesine geliyorsa eski alt sınır aylığından hesaplama yapılması gerektiği düşüncenize ben de katılıyorum. İşte bu nedenle duruma bir dilekçe ile itiraz edin ve eski alt sınır aylığından hesaplanmasını talep edin, SSK (yeni adıyla SGK) olumlu cevap vermezse iş mahkemesinde dava açınız.

--------------------------------------------------------------------------------

Örnek Karar 1:

Yargıtay 9 uncu Hukuk Dairesi, E: 2006/14744, K: 2006/33220, Tarih: 18.12.2006


HAKLI FESİH KIDEM TAZMİNATI

ÖZET: İşyerinde 7 yıldan fazla garson olarak çalışan davacı, 11.08.2004 tarihinde etrafı toparlarken kırılan bir bardak sonucunda hakarete maruz kaldığı gibi, İş Kanunu hükümlerine aykırı olarak fazla mesai yaptırıldığını, 12.08.2004 tarihli ihtarnameyle iş sözleşmesini İş Kanunu?nun 24/2-b maddesi uyarınca feshettiğini bildirmiştir. Davalı işveren ise, 16.08.2004 tarihli ihtarnamede, davacının 11.08.2004 tarihinden itibaren işe gelmemesi nedeniyle 4857 sayılı Yasa?nın 25/2-g maddesi uyarınca iş sözleşmesini feshettiğini ihtaren bildirmiştir. Durum değerlendirildiğinde, işyerinde uzun süre çalışan ve fazla mesai ücretleri ödenmeyen davacının iş sözleşmesini feshi haklı olup, kıdem tazminatının hüküm altına alınması gerekirken, mahkemece yazılı şekilde reddi hatalıdır. Davalı işverenin, davacı işçiye hakaret etmesi veya uzun süre çalışan işçinin fazla mesai ücretinin ödenmemesi, davacı açısından haklı fesih nedenidir. Kıdem tazminatına hükmedilmelidir. (4857 s. İş K. m. 24/2-b, 25/2-g)

Örnek Karar 2:

Yargıtay 9?uncu Hukuk Dairesi, E: 2006/16103, K: 2007/1402, Tarih: 31.01.2007

İŞ AKDİNİN HAKLI NEDENLE FESHİ İHBAR TAZMİNATI FAZLA MESAİ ÜCRET ALACAĞI

ÖZET: Davacı iş akdinin davalı tarafından fazla mesai ücretlerinin ödenmesini istediği için işverence feshedildiğini iddia etmiştir. Ancak dosyadaki bilgi ve belgelerden, özellikle bazı tanıkların ayrıntılı beyanlarından davacının fazla mesainin ödenmesini talep etmesi ve işverence ödenmemesi üzerine işyerini 7.3.2005 tarihinde terk ettiği, davacının bu işi bırakma hareketinin haklı bir sebebe dayandığı anlaşılmaktadır...?


Ali Tezel
 
Üst