Kıdem Ve İhbar Tazminatı Almam İçin Sıralayacağım Nedenler Haklı Olmamı Sağlar mı ?

Üyelik
23 Tem 2013
Mesajlar
59
Konum
Zonguldak
ÖNCELİKLE HERKESE MERHABA ARKADAŞLAR;

BANA BU KONUDA YARDIMCI OLURSANIZ SEVİNİRİM VE KONUYA GERÇEKTEN HAKİM OLAN ARKADAŞLARDAN CEVAP ALIRSAM SEVİNİRİM.

1. ‘‘31 Temmuz 2012 Tarihinde Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Sosyal Güvenlik Kurumu
(SGK) arasında imzalanan protokol gereği, artık TMMOB çatısı altında bulunan odalara kayıtlı tüm mühendis, mimar ve şehir plancıları belirlenen asgari ücretin altında çalıştırılamayacaktır.’’ Bu protokol gereği belirtilen meslek dallarında asgari ücretin 2013 yılı için brüt 2.700 TL olması belirlenmiştir.

Benim ise net maaşım 960 TL , brütü ise 1.260 TL yatırılmaktadır. Meslek kodumun SGK ya farklı bildirilmesinden dolayı sanırım bu haktan mahrum bırakılıyor olmam istifa aşamasında beni haklı kılar mı?

2. Çalışma saatlerimiz yazın sabah 08:00 ile akşam 19:00, kışın ise sabah 08:00 ile 18:00 ' dır. Resmiyette iş yeri 7,5 saat üzerinden gösteriyor. Fazladan çalışılan saatler mesai olarak değerlendirilmiyor. Ödemeler şahsım için örnek veriyorum, yıl boyu 1.260 TL brüt üzerinden 960 TL oluyor, sadece gelir vergisi nedeni ile aydan aya ufak tefek değişiklikler oluyor. Çalışma günlerimiz ise Pazar günü hariç 6 gündür, uzun saatler çalışıyor olmamıza rağmen. Bu durum haklı olarak istifa etmem için yeterli mi?

Bize mesai yapabilirim tarzında kağıtlar imzalatıldı ama dediğim gibi mesai 7,5 saat üzerinden değilde yazın 11 saat üzerinden, kışın ise 10 saat üzerinden değerlendiriliyor. Bu saatlerin üzerinde çalışılırsa mesai veriliyor yani.

3. Yıllık izinler konusunda mesela kışın kar yağışından dolayı iş yeri tatile girdiğinde, bu biz çalışanların yıllık izninden düşülüyor. Oysa ki benim bildiğim yıllık izin çalışan gerekli görürse kullanabileceği bir haktır, yanılıyor muyum?

4. Devletten vergi kaçırma adı altında ilk çalıştığım sene elime geçen net miktar 960 TL civarı iken, ikinci sene 300 TL elden verilerek 1.260 TL ye çıkartılmıştır, fakat brüt olarak yine 1.260 TL görünüyor SGK hizmet dökümünde. Elden para verilme olayı haklı olmamı sağlar mı?


Bu saydıklarım ya da bir kaçı eğer ki beni haklı kılıyorsa ne gibi bir yol izlemem gerekiyor? Ayrıca ihbar süresini beklememe gerek kalmayacak sanırım bu durumda.

Şimdiden cevap veren arkadaşlara teşekkür ederim.
 
Öncelikle elbette bu konu için size bilgi verecek çok sayıda arkadaş var ancak burada bilgilendirme yapan herkesin gönüllü olduğunu ve hiç bir maddi karşılığı olmadığını bilin. Kendi işimizden arta kalan zamanlarda bir kişiye bile yardımcı olabiliyorsam ne mutlu bana...

1-) İş Sözleşmenizde yaptığınız iş açıkca belirtilmiş meslek dalınız yazılmışsa ve buna rağmen maaşınız bu şekilde yatırılıyorsa işverene ihtar çekip düzeltmesini istersiniz, düzeltilmemesi halinde yasal yollara başvurup kazanma ihtimaliniz oldukça yüksek olur.

2-) Çalışma gün ve saatleri ile ilgili burada tüm arkadaşların en çok sorduğu gibi bende ispat edebilirliğinizi soracağım? Eğer haftada 6 gün bu şekilde çalıştığınızı ispat edebiliyorsanız, fazla çalışma ücretinizi de talep edebilirsiniz. Size fazla çalışma yapmayı kabul ettiğinize dair imzalattıkları muvafakatname de, fazla çalışmayı kabul ediyorsunuz, ücretinden feragat gibi bir durum söz konusu değil.

3-) Kar yağmasından dolayı işyerinin tatil edilmesi yıllık izninizden düşülemez. Ancak Yıllık izin konusunda yanılıyorsunuz.

Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği' ni okumanızı tavsiye ederim.
Madde 5 — İşveren veya işveren vekilleri, bu Yönetmeliğin 15 inci maddesinde belirtilen izin kurulu veya 18 inci maddeye dayanılarak bunun yerine geçenlere danışmak suretiyle işyerinde yürütülen işlerin nitelik ve özelliklerine göre, yıllık ücretli izinlerin, her yılın belli bir döneminde veya dönemlerinde verileceğini tayin edebilir. Bunu işyerinde ilan eder.

4-) Elden ödenen paralar ile ilgili elinizde belge makbuz varsa bu davanızda önemli bi delil olacaktır.

Bu saydıklarınız ile ilgili bir iş avukatına gittiğinizde size yardımcı olacaktır.
 
Öncelikle kabalığımdan dolayı özür dilerim, gerçekten bunaldığım bir dönem içerisindeyim. İşin gerçeği avukatların para talep etmesinden çekinerek sormaktan kaçıyorum, çünkü gerçekten maddi ve manevi çöküntü içerisindeyim.

Verdiğiniz cevaplar için ise ayrıca teşekkür ederim. Bana kalsa yarın istifa edeceğim ama belirttiğim gibi tazminata da ihtiyacım var ve hakkım olduğunu düşünüyorum.

Cevaplarınıza göre yazacak olursam eğer;

1-) İş sözleşmesinde belirtilen meslek adından ziyade mühendis olarak, örneğin TSE, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı denetlemelerinde ya da müşterilere verilen deney sonuçlarında attığım imzaların bir geçerliliği olmaz mı? Meslek adı ne olarak belirtilirse belirtilsin. Ayrıca mahkeme olaylarından önce işten ayrılma aşamasında kıdem tazminatı almam için gerekli sebep olmasını sağlamaz mı bu durum? Çünkü gerçekten bıktım iş yerinden ve yapılan haksızlıklardan. Örnek verilecek olursa mühendis olarak düzeltilmesi gereken sorunları söylüyorum, sorunları düzeltmiyorlar ve neticesinde sıkıntı yaşanınca da sanki ben uyarmamışım gibi kabak bana patlıyor ve azarlarcasına tavırları kaldıramıyorum artık.

2-) Çalışma gün ve saatleri için parmak okuma cihazı mevcut, yazın 11 saat kışın ise 10 saat, ayrıca işten ayrılan arkadaşlardan tanıklık yapmalarını mahkeme boyutunda isteyemez miyim, çünkü çoğu aynı konulardan muzdarip olduğu için ayrıldılar. Ama yine tekrarlıyorum, benim amacım bu saydığım durumların işten haklı bir şekilde ayrılmamı sağlaması, ihbar süresi 6 haftayı beklemeden biran önce buradan çıkmak ve kıdem tazminatını almak. Mahkeme aşamasını ayrıldıktan sonra düşünüyorum.

3-) Yıllık izinlerin ilanı gibi bir durum yok, hava muhalefeti nedeniyle iş yeri çalışmayınca izinlerimizden düşülüyor. Yani kar muhalefeti vb durumlarda izinlerinizden düşülecek diye yazılı bir tebliğ yok. Anlatmak istediğinizi yanlış anlamadıysam tabi.

4-) Elden ödenen paralar konusu boş bir A4 kağıdına herkesin ismi yazılıyor aldığı para miktarı karşısına ve imza sütunu, o kağıdı almakta oldukça güç hatta imkansız. En sonunda patrona veriliyor. Verilen miktarları görmesi için.

Sizden ricam benim işten ihbar süresini beklemeden ayrılmam için yapabileceğim birşey var mı? ve ne gibi bir yol izlemem gerekiyor. Cevaplarsanız çok sevinirim.
 
Öncelikle kabalığımdan dolayı özür dilerim, gerçekten bunaldığım bir dönem içerisindeyim. İşin gerçeği avukatların para talep etmesinden çekinerek sormaktan kaçıyorum, çünkü gerçekten maddi ve manevi çöküntü içerisindeyim.

Verdiğiniz cevaplar için ise ayrıca teşekkür ederim. Bana kalsa yarın istifa edeceğim ama belirttiğim gibi tazminata da ihtiyacım var ve hakkım olduğunu düşünüyorum.

Cevaplarınıza göre yazacak olursam eğer;

1-) İş sözleşmesinde belirtilen meslek adından ziyade mühendis olarak, örneğin TSE, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı denetlemelerinde ya da müşterilere verilen deney sonuçlarında attığım imzaların bir geçerliliği olmaz mı? Meslek adı ne olarak belirtilirse belirtilsin. Ayrıca mahkeme olaylarından önce işten ayrılma aşamasında kıdem tazminatı almam için gerekli sebep olmasını sağlamaz mı bu durum? Çünkü gerçekten bıktım iş yerinden ve yapılan haksızlıklardan. Örnek verilecek olursa mühendis olarak düzeltilmesi gereken sorunları söylüyorum, sorunları düzeltmiyorlar ve neticesinde sıkıntı yaşanınca da sanki ben uyarmamışım gibi kabak bana patlıyor ve azarlarcasına tavırları kaldıramıyorum artık.

2-) Çalışma gün ve saatleri için parmak okuma cihazı mevcut, yazın 11 saat kışın ise 10 saat, ayrıca işten ayrılan arkadaşlardan tanıklık yapmalarını mahkeme boyutunda isteyemez miyim, çünkü çoğu aynı konulardan muzdarip olduğu için ayrıldılar. Ama yine tekrarlıyorum, benim amacım bu saydığım durumların işten haklı bir şekilde ayrılmamı sağlaması, ihbar süresi 6 haftayı beklemeden biran önce buradan çıkmak ve kıdem tazminatını almak. Mahkeme aşamasını ayrıldıktan sonra düşünüyorum.

3-) Yıllık izinlerin ilanı gibi bir durum yok, hava muhalefeti nedeniyle iş yeri çalışmayınca izinlerimizden düşülüyor. Yani kar muhalefeti vb durumlarda izinlerinizden düşülecek diye yazılı bir tebliğ yok. Anlatmak istediğinizi yanlış anlamadıysam tabi.

4-) Elden ödenen paralar konusu boş bir A4 kağıdına herkesin ismi yazılıyor aldığı para miktarı karşısına ve imza sütunu, o kağıdı almakta oldukça güç hatta imkansız. En sonunda patrona veriliyor. Verilen miktarları görmesi için.

Sizden ricam benim işten ihbar süresini beklemeden ayrılmam için yapabileceğim birşey var mı? ve ne gibi bir yol izlemem gerekiyor. Cevaplarsanız çok sevinirim.
 
Bir makine mühendisi olsanız, bir bisiklet tamircisinde de çalışabilirsiniz, hatta bir kahvede de çalışabilirsiniz, salt makine mühendisi olduğunuz için size mimar ve mühendisler odasının makine mühendisleri için belirlemiş olduğu en düşük ücretten daha az ücret verilmemesini gerektiremez bu durum. Kaldı ki, belirlenen ücret işverenler için bir makine mühendisine verilebilecek en düşük ücret sınırı değil, bir makine mühendisinin bir işyerinde çalışmak için kabul edebileceği en düşük ücret sınırıdır, yani sizi bağlar, size karşı yaptırımı olur.

Bu sebep dışındaki diğer tüm sebepleri belirterek noter kanalıyla sözleşmenizi feshedip tazminatınızı talep ederek derhal ayrılabilirsiniz.
Belirttiğiniz sebepler, ıspat edebildiğiniz durumda sizin için haklı sebep olarak kabul edilecek sebeplerdir.
Aynı dönemde birlikte çalışmış olduğunuz iş arkadaşlarınızın şahitliğinden elbette faydalanabilirsiniz.
 
Beni bu konuda yalnız bırakmadığınız için gerçekten teşekkür ederim. Brüt ücret konusunda ya da yapılan mesleki işler konusunda odaların belirlediği asgari ücretler mevcut haklısınız, bunun bağlayıcılık tarafı varda yok malesef Türkiye de ama bu durumun devletin bir kurumu olan SGK ile takip altına alınması sizce de yapılan protokolün bağlayıcılığını göstermez mi? Çalıştırılmayacaktır ibaresi hak arama da güçlü bir dayanak olmuyor mu? Ortalama fiyatın belirlenme sebebini sizde bilirsiniz, vergi kaçırılmasına engel olması anlamında tam olarak yeterli olmasa da en azından bir adım atılmış oldu. Diğer sebeplere gelince notere ispat delilleriyle gidipte mi sözleşmenin feshini yazdırmalıyım ?
 
1.Bu durumda mühendis olarak çalıştığınız anlaşılıyor,kanıtları(işveren adına gördüğünüz işlemlerde imzalarınız)var,yeterli tanık(ayrılan-çalışan ve yaptığınız işlemlerle bağlantılı kurum çalışanları dahil) bulmanızda mümkün,akabinde ücretin tespiti noktasında meslek odalarından bilgi alınır ve karar verilir,bu ünvan üzerinden meslek kodu olarak bildirim de yapılmış ise bu noktada sorun yaşamazsınız.

2.Önce fazla çalışma yaptığınızı ispat edip,ücretinin ödenmediğini iddia ediyorsunuz,buna karşın işveren(f.çalışma yaptığınız ortaya çıkdıkdan sonra)bu çalışmaların karşılığı ücretlerin ödendiğini ispat edecek,cok zor,ödemedi ki neyi ispat edecek,ödemediyse (ki ödememiş)kayıtlar işvereni ( ödemedi der gibi) ihbar eder,merak etmeyin,yani ödenmediğinde işyeri kayıtları bir nevi sizin iddialarınızı teyit eder,esas mesele f.çalışmanın tarafınızca ispat edilip/edilemeyeceği noktasıdır.
(amaç kısmına en son değinelim)

3.Yıllık izin konusu kısaca;işverenin takdirine bağlı ,hatta yıl içinde uygun gördüğü bir zaman diliminde y.izinlerinizi(topluca) kullanabilirsiniz bile diyebilir,der ise kullanırsınız.Anlaşıldığı üzre bu noktadan lehinize sonuç çıkmaz .

4."...benim amacım"dediğiniz(2.şık)ile iletinizin son bölümü aynı nokta istikametinde olup,kısaca;
a.çalıştı iseniz f.çalışmalar ile b.ve genel tatil çalışmaları ücretlerinizin ödenmemiş olması,
b.aylık ücret çerçevesinde gerçek ücretin ödenmemiş olması nedeniyle,
işbu 2 nokta üzerinden ,4857/M.24/II-e bendine göre iş sözleşmesini feshedip,3-5 gün içinde yasal haklarınızın ödenmesini talep edip,ödenmemesi halinde yasal yollardan hukuki haklarınızı arayacağınıza ilişkin noter den ihtarname göndermeniz ve akabinde işe gitmemeniz.

Tavsiyem;tüm bu işlemleri bir avukat ile birlikte yürütmeniz,zira ödememeleri halinde davacı olacağınızdan yine avukata ihtiyacınız olacak.

Not:Avukat beye bizim görüşlerimizide iletebilirsiniz(yardımcı olması açısından)
 
Peki meslek kodu üzerinden bildirim yapılmadı ise SGK nın vergi kaçırılmasına yönelik yaptığı asgari brüt 2700 TL olayı askıda kalmıyor mu? Yani bu kezde farklı meslek kodu girilerek vergi kaçırılmış oluyor. Ayrıca bilginiz var mı yok mu bu konuda bilmiyorum ama avukat ne masraf alır benden, gerçekten maddi anlamda zor durumda olduğum için bu anlamda adım bile atamıyorum.
 
Peki meslek kodu üzerinden bildirim yapılmadı ise SGK nın vergi kaçırılmasına yönelik yaptığı asgari brüt 2700 TL olayı askıda kalmıyor mu? Yani bu kezde farklı meslek kodu girilerek vergi kaçırılmış oluyor.
Meslek koduna göre asgari ücret kabulu henuz uygulamaya girmiş, SGK tarafından takip edilmekte olan bir uygulama değil,
şu an için ülkemizde, iş hayatında ücretle ilgili tek bir sınırlama var; tek bir şart var: ödenen ücretin asgari ücretin altında olmaması, isterseniz 9 universite bitirmiş profesor olsun, asgari ücretle çalışmayı kabul ediyor ve asgari ücretle çalışıyorsanız, bunu önleyecek bir yasal düzenleme yok, (henuz)

Avukatlık ücreti konusunda ise, belkide ülkemizde en düşük ücret tarifesinin en iyi uygulandığı konudur avukatlık ücret tarifesi.
Bulunduğunuz il barosunun yayınladığı asgari vekalet ücretinin altında olabilmesi mümkün değil, o nedenle ücret konusunu ancak görüşeceğiniz avukattan öğrenebilirsiniz. Bu ücret bir ilimizde örneğin en az 1000tl ise bir başka ilimizde en az 1500tl olabilir.
 
Arkadaşlar çok güzel özetlemişler aslında mutlaka tanıdığınız veya sizi yönlendirebilecek arkadaşlarınızın olduğu avukat vardır. Benim kanaatim eğer işyerinde ki personelciden alabiliyorsanız pdks sistemindeki giriş çıkış kayıtlarınızın bi çıktısını alın son 2-3 ay yeterli olacaktır. Ayrıca TSE, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı denetlemelerinde ya da müşterilere verilen deney sonuçlarında attığınız imzaların birer örneği yapılan işin ispatı için etkili bir delil olacaktır. Siz ücrete itiraz ettiğiniz de bilir kişi rayiç sorgusu yapacaktır. Tekrar ediyorum ispat edebildiğiniz an bu davayı kazanma oranınız çok yüksek
 
Meslek kodları üzerinden sgk nun gözlemlerinin devam etmekte olduğu biliniyor,hatta yapılan çalışmaların sonuçlanmak üzere olduğu,buna görede Kurum un yol haritasını çizeceği söylenmekte,bu son durumun doğruluk payı var ise tahminim ünvanli çalışanlar üzerinden başlangış yapabilirler.

Olayımıza dönecek olursak,mühendis/mimar,dr.av. olarak, bağımlı çalışanların farklı miktar ücret almaları mümkün isede asgari ücret alması beklenmez.Ücrete ilişkin, şu meslek üzerinde çalışan x miktar ücret alacak,alır şeklinde bir hüküm de yok,tarafların anlaşmaları halinde sorun yok,sorun bir ihtilaf-dava konusu,şikayet yada meslek kodları üzerinden yapılacak inceleme sonucuna bağlıdır vs. Kişi Dr. ama dr.luk yapmıyor/dr.olarak çalışmıyor,danışma görevlisi ise yine sorun yok. Mühendis olan işgören gerçekten işyerindeki işi bu veya şantiye şefi/sorumlusu olup, taraflar arasında gerçek ücretin tespiti noktasında ihtilaf olur ise bu nokta önemli,sadece mühendis olarak veya mühendis şantiye sorumlusu olduğunun ispatı halinde ,mahkemece araştırılıp,eder ücret tayin olunur,tabi bu durumda bu ücret asgari ücret değil,şantiye sorumlusu olarak görev yapıyorsa asla asgari ücret veya bir miktar (+ 50,100 tl) üzeride olmaz düşüncesindeyim.
 
Şeref bey haklısınız elbette ama gözardı ettiğiniz bir durum var, bahsedilen ücret asgari ücret değil, 960TL aylık ücret ve soruyu soran arkadaş gerçekten 960TL net ücretle çalıştığını da belirtiyor zaten.
1. ‘‘31 Temmuz 2012 Tarihinde Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Sosyal Güvenlik Kurumu
(SGK) arasında imzalanan protokol gereği, artık TMMOB çatısı altında bulunan odalara kayıtlı tüm mühendis, mimar ve şehir plancıları belirlenen asgari ücretin altında çalıştırılamayacaktır.’’ Bu protokol gereği belirtilen meslek dallarında asgari ücretin 2013 yılı için brüt 2.700 TL olması belirlenmiştir.

Benim ise net maaşım 960 TL , brütü ise 1.260 TL yatırılmaktadır. Meslek kodumun SGK ya farklı bildirilmesinden dolayı sanırım bu haktan mahrum bırakılıyor olmam istifa aşamasında beni haklı kılar mı?
Yani yüksek maaş alıp düşük gösterilmesi ve ücret tesbitine gerek duyulacak bir durum yok bu konuda aslında.
Soru; TMMOB nin belirlediği asgari ücretin altında çalış(tırıl)ıyorum, bu sebeple ayrılıp kıdem tazminatı alma hakkım olurmu idi, HAYIR OLMAZ, çünkü gerçekten bu kişi belirtilen ücretle çalışıyor,
 
Şeref bey haklısınız elbette ama gözardı ettiğiniz bir durum var, bahsedilen ücret asgari ücret değil, 960TL aylık ücret ve soruyu soran arkadaş gerçekten 960TL net ücretle çalıştığını da belirtiyor zaten.

Yani yüksek maaş alıp düşük gösterilmesi ve ücret tesbitine gerek duyulacak bir durum yok bu konuda aslında.
Soru; TMMOB nin belirlediği asgari ücretin altında çalış(tırıl)ıyorum, bu sebeple ayrılıp kıdem tazminatı alma hakkım olurmu idi, HAYIR OLMAZ, çünkü gerçekten bu kişi belirtilen ücretle çalışıyor,

Haklısınız, bana görede odanın ücretine uyulmamış olması bu olayda işciye bu hakkı vermez,
İşci asgari ücretin üzerinde ücret almakta, asgari ücret almamakda,peki ne kadar almakda, elden +300 tl.=toplam 1.260 tl.almaktadır.Bu noktada prim kaybı(noksanlığı,işci)primlerin düşük ücretten gösterilmesi de haklı sebebdir, FAKAT öncedende ifade olunduğu üzere bunlar ispata dayalı,(tabi bu arada bordrolar da önem arzeder)
4. , ikinci sene 300 TL elden verilerek 1.260 TL ye çıkartılmıştır,
 
Son düzenleme:
Şöyle bir durum var, ben işe ilk başladığımdan bu yana benden önceki mühendis bayanda dahil olmak üzere parmak okuma cihazını kullanmıyorduk. Daha doğrusu gündeme gelmiyordu, özel sektörü az çok bilirsiniz. Bir olaya sinirlendiğinde işveren illaki çatacak birisini belirler ve malesef bana çattı, neden parmak basmıyorsun vs. Daha yeni yeni basmaya başladım ve ispat konusunda iş yerinden ayrılan arkadaşların ifadeleri ya da şirketten talep edeceğimiz pdks sisteminin geçmişi de bunu ispat etmede etkin rol sağlar kanımca. İş yeri çalışanlarına firmaya ait kimlik çıkarttı ve orada mühendis olduğum yazıyor, ayrıca kartvizitim var, en önemlisi ise bugün kalkınma ajansından destek kazandırdığım projenin açık ihalesi vardı, o açık ihaleler önce ulusal gazete de irtibat kişisi olarak ben yazıyorum ve mühendis olduğum belirtiliyor. Hakkımı öylede olsa böylede olsa alacağım ve en azından kendilerine çeki düzen vermelerini sağlayacağım. CEvap veren herkese teşekkür ederim tekrar tekrar.
 
Gördüğüm kadarıyla kendinize yapılan en büyük haksızlık ve ihbar süresine uyma zorunluluğu olmadan ayrılabilmek için en büyük sebep olarak, mühendis olmanıza rağmen farklı bir meslek kodu ile kuruma bildirimde bulunulmasını görüyorsunuz, ama bu durumun bugünkü şartlarda hiç bir önem ve anlamı yok. Bu sebep, size sözleeşmenizi derhal feshetmenize imkan tanıyacak haklı bir sebep teşkil etmiyor bugünkü yasal düzenlemelere göre. Bu konudan bir kazanım sağlama şansınız yok.

Fazla çalışma yapıp karşılığında ücretinin ödenmemesi ;
Verdiğiniz bilgilere göre yaz döneminde 08:18:00, kış döneminde 08:00-19:00 arasında çalıştığınızı ve fazla çalışmalarınızın günlük 7,5 saate göre değil günlük 10 saat ve 11 saate göre hesaplandığını belirtiyorsunuz, burada da bir hesaplama hatası yapıyorsunuz! İşyerinde geçirdiğiniz sürenin tamamı günlük çalışma süresi demek değildir. Ayrıca fazla çalışma da günlük 7,5 saatin üzerindeki süre değildir.
Haftalık yasal çalışma süresi 45 saattir, 45 saati aşan çalışma süresi fazla çalışmadır. Yani yaz -kış haftanın 6 günü hep aynı giriş çıkış saatleriyle çalışıyorsanız, 45 saat /6gün= günlük 7,5 saat çalışma süreniz olur. bu durumda da haftanın 5 günü 1,5 saat fazla çalışma yapmış olsanız, haftanın 6.günü işe gitmemiş olsanız;
5 gün x 1,5 saat = 7,5 saat fazla çalışmanız varken, 1 gün gitmediğinizde 45 saat /6 gün = 7,5 saat eksik çalışmanız olacağından o yaptığınız fazla çalışma süreleri ile ancak 45 saati 5 günde tamamlıyor oluyorsunuz ve bu süreyi aşan fazla çalışmanız olmadığından ücrete de hak etmiyor olursunuz. Yanında 1 günlük eksik çalışmış olmanız nedeniyle de 1 günlük ücretli hafta tatili hakkını da kazanamadığından, haftalık yasal çalışma süresi olan 45 saati ( fazla çalışmalarla)tamamlamış olmanıza rağmen 1 günlük ücret kesintisi uygulanır normalde.
Gün içinde kullanılan ara dinlenme süreleri çalışma süresinden kabul edilmemektedir.

Yani, günlük 1 saat yemek ve 2x15dk dan toplam 30dk da çay -kahve molası olarak günlük toplam 1,5 saat ara dinlenme süresi kullanıyorsanız; 18:00-08:00= 10 saat çalışma süreniz değil, ((18:00-08:00)-1,5 saat aradinlenme)= 10-1,5= 8,5 saat günlük çalışmanız var demektir. Toplam fazla çalışma sürelerinizi hesaplarken bu noktayı göz ardı etmeyin !

Her halukarda haftanın 6 gnü her gün için aynı giriş çıkış saatleriyle çalışıyorsanız her hafta için ortalama( 6x8,5)-45 = 6 saat veya (6x 9,5)-45 = 12 saat fazla çalışmanız oluyor demektir ve bu fazla çalışma süresi karşılığında ücretinin ödenmesi gerekir, ödenmemesi sizin için haklı fesih sebebidir.

KAr yağdı, yağmur yağdı, bayram tatilinin hafta tatiliyle birleştirilmesi vs. gibi sebeplerle işyerinin tatil kararı alması ve bu sebeple çalışılmaması nedeniyle ücret kesintisi yapmaya kalkması gibi bir hakkı yoktur işverenin .yıllık izin süresinden düşme hakkı da yoktur. Bu durum da haklı fesih sebebidir sizin için. ( izin kullanımı çalışan için bir hak olduğu gibi, ne zaman kullanılacağının kararı da işverene tanınmış bir haktır, yani siz temmuz ayında izin kullanmak istersiniz ama işveren işleri nedeniyle size izninizi şubat ayında da kullandırabilme hakkına sahiptir.)

Gerçekte aldığınız ücret ne ise SGK primlerinizin de o ücrete göre hesaplanıp kuruma ödenmesi gerekir, +300TL nin bordroda gösterilmemesi , yani SGK na primlerinizin düşük ücret üzerinden ödeniyor olması da sizin açınızdan haklı fesih sebebidir.
 
Çok teşekkür ederim Keremcem arkadaşım. Bizler ne kadar okumuş insanlar olsak da hukuki konularda yetersizliğimiz ve malesef ülkemizde ki iş gücünün ucuz olması, işsizlik sorunu gibi nedenler hak aramada bizi zayıf kılmaktadır. Aslında anlatım bozukluğundan dolayı saat kavramında kendimi ifade edememişim. Yasal olarak haftalık 45 saat olayını ve yıllık en fazla 270 saat çalışma olaylarını da araştırarak öğrendim. Benim sizden son ricam haklı fesih olarak gördüğünüz iki madde de ne gibi bir ispat yoluna gidebilirim. Şahit olayına gereksinim duymadan.

1. 45 saatin üzerinde çalışılan süreleri, parmak okuma cihazı var ama daha önce belirttiğim gibi ben daha yeni basmaya başladım, daha doğrusu işe başladığımdan bu yana basmıyorduk şimdi yeni köye adet getirdi, mühendislerinde basacağı söylendi. Okuma cihazının dokümanına ulaşamam muhasebeci tamamen patron taraftarı birisi, parmak bastığım süreleri resimlesem bunun birşey ifade edeceğini sanmıyorum. Bu konuda fikir verirseniz sevinirim.

2. Primlerimin düşük ödeniyor olması, bunda da elden verilen paraları A4 kağıdına ismimizin karşılığına miktarını ve imzamızı atmak şartıyla alıyoruz, o kağıdı kopyalamam mümkün değil, çünkü ödemeleri yaptıktan sonra muhasebeci patrona veriyor incelemesi için. Bunları doküman olarak delil gösterememiş olmam haklı fesih etmemi sağlamaz mı, yani delilsiz iş akdimi fesih ettim, bu nedenleri yazarak noter aracılığı ile, iş yeri de kabul etmedi. O aşama da mahkeme boyutumu başlar ya da mahkeme olayına gerek kalmadan tanıklarla bu işi çözebilir miyim.


Buarada dipnot olsun diye belirtmek istedim. Bu konuda hala hem fikir olamadık ama ben TMMOB nin avukatı ile görüştüm, durumumu izah ettim, oda dilekçe gönder bana dedi, bizde iş yerinde kaç mühendis çalıştığını ve ne kadar maaş aldıklarını seni ifşa etmeden soralım iş yerine dedi, verecekleri cevaba göre SGK ile gerekli bağlantıyı kurarız dedi. Bana kalsa hala bu konuda hakkım yeniyor, çünkü bana hem mesleğim yaptırılacak iş yerinde hemde bunu ben mühendis olarak çalıştırmıyorum gibi SGK girişim farklı meslek kodu ile yapılacak. Şu dediğiniz mantıklı olabilirdi, mühendis olarak ünvanın var ama seni mühendis olarak değil de başka bir ünvanla çalıştırsalar ve buna hitaben SGK ya bildirim yapsalar o zaman haklısınız ama durum bu değil ve devletin kurumu ile TMMOB nin ortak karar almasının hiçbir anlamı yok gibi mi oluyor? Sistem tam olarak rayına oturmamış olabilir ama hakkını arayanların da buna atıfta bulunarak hak araması bence geçerli bir sebeptir gibi geliyor.
 
MÜHENDİS MİMAR VE ŞEHİR PLANCISI ASGARİ ÜCRETİ ÜZERİNE TMMOB ÖRGÜTLÜLÜĞÜNE - [TMMOB] TMMOB nin konu ile ilgili bilgilendirme yazısını ekte bulabilirsiniz.

Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde günümüzde uygulamada olan kanunlara göre, ne yazık ki şu meslek grubu çalışanları için uygulanabilecek en düşük ücret şu kadardır, bu meslek grubu çalışanları için uygulanabilecek asgari ücret bu kadardır şeklinde bir tanımlama YOK! Siz , ben, ücret karşılığı çalışan herkes olması gerektiğini düşünse de, YOK.

TMMOB nin belirlediği rakam şu an için sadece size yaptırımı olabilecek bir kavram, '' ben sizin meslek grubunuz için şu asgari ücreti belirlemiş olmama rağmen siz neden bu ücretin altında çalışıyorsunuz '' diye sadece size hesap sorabilir oda, işverene kimse neden bu insanı odanın belirlediği rakamdan düşük ücretle çalıştırıyorsun diye sorma hakkına sahip değil, sorduğunda sorduğunda alacak olduğu cevap çok net; ben o ücreti verebileceği söyledim, kendisi de o ücretle çalışmayı kabul etti- ediyor , gerisinden size ne?

O işyerinde bir mühendis olarak; mühendislik görevi de yapsanız , çaycılık ta yapsanız( tanıdığım çok mühendis var, hayat / ülke şarttları gereği mühendis olarak fırında çalışan-garsonluk yapan-takside çalışan) , asgari ücretin altında olmamak kaydıyla çalışmayı kabul ediyor ve çalışıyorsanız, aldığınız ücret üzerinden de SGK primleriniz ödeniyorsa, hiç kimsenin hiç bir şey demeye hakkı kalmıyor geriye bugünkü yasal düzenlemelere göre ne yazık ki.

Yani, ''tam olarak rayına oturmamış bir sistem'' değil durum , henüz o sistemin rayları döşenmeye çalışılıyor ilgili odalar ve sosyal güvenlik kurumlarınca. 70 li yıllarda çıkan iş kanununda bahsedilen kıdem tazminatı fonu düzenlemesi için 2013 yılında yürürlükte olan kanunda , hala aynı kelimelerle tanımlanan ama tamamlanmayan bir olgu olduğunu düşünürsek, meslek koduna göre asgari ücret uygulamasının önünde bence çoook yol var malesef.

Ispat konusuna gelince,
Tazminatı mahkemesiz alabilme şansınız olmadığını düşünüyorum. Mahkeme yoksa şahitler hangi makamda şahitlik edecek? Mahkemesiz şahitliğin bir kazanımı olmayacak haliyle.
Ücretin ıspatı konusunda en basit yol, fazla çalışma ücretlerinizin ödenmemesi ve sgk primlerinizin gerçek ücretinizden daha düşük bir ücret üzerinden hesaplanıp ödenmesi nedenleriyle sözleşmenizi feshedersiniz, dava açıp emsal ücret tesbiti talebinde bulunursunuz.
Fazla çalışma sürelerinizi , fazla çalışma yaptığınız saat dilimleri içinde imzaladığınız evraklara tarih ve saat notlarını da düşerek işletme içinde kayıt altına alınmasını sağlayabilirsiniz, o evrakların incelenmesini istediğinizde fazla çalışma yaptığınızı ıspatlamış olursunuz.
Aynı şekilde o işyerinde aynı dönemde çalışmış olduğunuz kişilerin d eşahitliğinden yararlanabilirsiniz elbette.
 
Son düzenleme:
Çok özür dileyerek şunu sormak istiyorum. Siz gerçekten 1.260 TL mi alıyorsunuz? Maaşınız bu mu?
 
Evet elden aldığım maaş 300 TL bankaya yatan ise 960 TL civarı vergi kesintilerinden dolayı ufak tefek değişimler oluyor tabi ki. Sorma sebebiniz nedir anlamadım? Ben bunu en başından beri defalarca tekrarladım. Brüt ise 1260 TL SGK Hizmet dökümünde.
 
Sorma sebebim şu siz anladığım kadarı ile belirli bir tecrübeye ulaşmış destek alan projeler de yapıyorsunuz 1.260 TL ye nasıl çalışırsınız anlamış değilim? İhtiyacınız vardır, işsiz kalma lüksünüz yoktur vs anlarım ama en düşük mühendis maaşının 2Bin - 10Bin aralığında değiştiği ortamda 1.260 TL gerçekten çok düşük emeklerinize, eğitiminize ve en önemlisi size yazık.

İşten ayrılmayı kafaya koyduysanız işverene maaşınızın Brüt 1762 TL olmasına rağmen 1260 TL olarak gösterildiğini, fazla mesai yapmanıza rağmen ücretinin ödenmediğini ve bu durumların düzeltilmesi için süre veren bir ihtar gönderin ve cevap bekleyin. Bu olası bir iş davasında sizi avantajlı kılacaktır. Unutmayın ispat ve şahit olayı çok çok önemli
 
Üst