Yeni kıdem tazminatı kanunu

Üyelik
26 Ocak 2012
Mesajlar
21
Sevgili Meslektaşlarım;

Defterini tuttuğum ltd şti yeni kıdem tazminatı kanunu yürürlüğe girdikten sonra geçmişte biriken yaklaşık 200.000 liralık kıdem tazminatını dağıtarak Ocak 2013 'e temiz girmek istiyor.
Ancak benim bunu yapabilmem için işçileri işten çıkartıp tekrar aynı gün veya bir sonraki gün işe girişini yaparak tazminatları dağıtma zorunda olduğum. Bu yapmadan yani işin içine sgk yı katmadan; örneğin ortaklar kurulu kararı ile veya işçilere imzalatacağım taahhütname ile geçmiş kıdem tazminatlarını dağıtabilirmiyim. Yoksa mutlaka işçi giriş çıkışı yapmak zorundamıyım.Eğer zorundaysam net maaşla çalışılan bu işyerinde maaş bütünlüğünü bozmadan örneğin 3.000 lira maaş alan birine mayıs ayında kıdem tazminatını dağıtacağımı düşünürsek mayıs?ta da 3.000 haziran?da da 3.000 net maaş alacak şekilde nasıl bir çıkış ve giriş yapmalıyım. Yada yılın 31 olduğu aylarda mı çıkış yapıp gün sayısını bozmadan aynı gün 1.inden giriş yaparak maaş bütünlüğünü sağlamalıyım.Kısaca bu tazminatları sgk ve işkura karıştırmadan işçilerle'de ilerde sorun yaşamadan halletmenin bir yolu var mıdır.

Teşekkürler.
 
Ynt: Yeni kıdem tazminatı kanunu

Neyi sormak istediğiniz anlaşılmıyor.
Giriş çıkış yapacaksınız işte. Sorun ne?
 
Ynt: Yeni kıdem tazminatı kanunu

bence biraz karışık bir soru oldu
Çıkış yapılacak daha sonra ertesi güne giriş yapılacak
Böylece kıdem ihbar ve yıllık izinleri ödenmiş olduğu için sıfırdan başlamışlar gibi olacak bence
 
Ynt: Yeni kıdem tazminatı kanunu

Durun bakalım hele bir kanun çıksın.
 
Ynt: Yeni kıdem tazminatı kanunu

Giriş çıkış yapmaksızın kıdem tazminatı ödeyemezsiniz..kıdem tazminatı işçiler için şu an kazanılmış bir hak değildir, bu hak işçinin işveren tarafından işten çıkartılacağı anda doğar ya da işçinin emekliliği hak kazandığı anda..dolayısıyla bu konuda ortaklar kurulu kararı, işçinin onayı gibi herhangi bir şey kıdem tazminatının giriş çıkış yapmaksızın ödenmesini geçerli kılmaz...

Kolay gelsin...
 
Ynt: Yeni kıdem tazminatı kanunu

Ayrıca gün kaybı olmadan çıkış/giriş yapılır ise ve çalışan 2-3 yıl sonra işten çıkartılır ise ilk giriş tarihinden kıdem tazminatı fonu devreye girinceye kadarki süreye ait son aldığı ücret üzerinden kıdem t. hesaplanması gerekir. Hesaplanan rakamdan daha önce aldığı düşülür. kısaca çıkış/giriş kıdem t. ile ilgili temizlik yapamazsınız.
 
Ynt: Yeni kıdem tazminatı kanunu

Sevgili meslektaşlarım;


Bilindiği üzere Yeni Kıdem Tazminatı Kanun Taslağı yürürlüğe girdiği ve resmi gazetede yayınlandığı andan itibaren işveren her işçi için ayrı ayrı brüt maaşının %3 ü miktarında SGK ya kıdem tazminatı fonuna ödeme yapacaktır. Zaten Yeni ticaret kanunu ?da bunu hükmetmektedir.

Büyük bir ihtimalle bu kanunun yürürlülük tarihi 1.1.2013 olacağından şirketlerde çalışanların geçmiş dönem kıdem tazminatları 31.12.2012 ye kadar olan kısımları bizler tarafından hesaplanacak ve önce gider yazılıp sonra kurumlar beyannamesinde gelir yazılarak muhasebeleştirilecektir. Bu işlem düne kadar zorunlu değildi ancak Yeni Ticaret Kanunuyla zorunlu olacaktır.

İşveren size geldi ve dedi ki. Muhasebecim artık ben kıdem tazminatlarını fona ödeyeceğim. Geçmişte biriken ve her dönem finansal tablolarımda borcum muş gibi görünen bu kalem?den kurtulmak istiyorum. 31.12.2012 ye kadar kimin benden kıdem tazminatı alacağı varsa dağıt.

Sorun şu;
İşçiler haklı olarak birikmiş kıdem tazminatlarını almak isteyeceklerdir. Örneğin 31.12.2012 de 40.000 lira kıdem tazminatı alma hakkı bulunan Ali Bey?in tazminatı bu tarihte donacak.
Emekli olduğunda ki bunun 2022 olduğunu varsayalım 2022 de bu 40.000 lirası para değil pul olacaktır. Diyelim ki yeni kanun?la 31.12.2012 ye kadar birikmiş tazminatlar değerlenecek veya o yılki kıdem tazminatı tutarıyla tekrar hesaplanacak.Bu seferde biz muhasebecilere her işçi için ayrı ayrı tablolarda o yılın güncel kıdem tazminatı hesaplaması yapmak düşecektir.

Gerek bizim için gerekse işveren için yük olan bu geçmiş kıdem tazminatlarından kurtulmanın yolu 1.1.2013 e kadar biriken leri dağıtmaktır.

Böyle bir istekle karşılaşınca doğal olarak tabiki işçiler işten çıkartılarak tazminat verilecek sonra tekrar işe giriş yapılarak geçmişin sıfırlanması doğaldır.

Lakin benim sorum bunu yapmadan taahhütname ile veya benim bilmediğim başka bir yolla işçileri ve işvereni mağdur etmeden geçmişi sıfırlamanın yoludur.
Ve verilen cevaplardan anladığım kadarıyla ne yazık ki geçmiş dönem tazminatlarını isteyenlerin işçi çıkışı yapılmadan kıdem tazminatlarını ödemenin başka bir yolu görünmemekte.



Cevaplar için teşekkürler
Saygılar.
 
Ynt: Yeni kıdem tazminatı kanunu

Çıkış yapmadan kıdem tazminatı ödeyemezsiniz. Ancak ücret niteliğinde bir ödeme yapabilrisiniz.
Bu nedenle mutlaka çıkış yapmak zorunludur. Ancak tekrar giriş yaptığınız zaman da kıdeme esas süre ilk girişten başlar son ücret üzerinden hesaplanır ve ödenen tutar düşülür. Tabi bu aslında çok önemli bir yükün ödenmiş olması anlamına gelir.
Belki de yeni yasa başka koşullar gerektirecektir.
 
Ynt: Yeni kıdem tazminatı kanunu

İşveren size geldi ve dedi ki. Muhasebecim artık ben kıdem tazminatlarını fona ödeyeceğim. Geçmişte biriken ve her dönem finansal tablolarımda borcum muş gibi görünen bu kalem?den kurtulmak istiyorum. 31.12.2012 ye kadar kimin benden kıdem tazminatı alacağı varsa dağıt.
Bunu deme hakkı yasal olarak yok.
Sorun şu;
İşçiler haklı olarak birikmiş kıdem tazminatlarını almak isteyeceklerdir. Örneğin 31.12.2012 de 40.000 lira kıdem tazminatı alma hakkı bulunan Ali Bey?in tazminatı bu tarihte donacak.
Donmayacak, kıdem tazminatı son alınanh ücret üzerinden hesaplandığından, bahsettiğiniz tarihteki kıdeme esas ücreti 1000tl ise örneğin 10 yıllık çalışanın, 31.12.2012 de alacağı ücret 10 yıl için 10.000tl iken, 2022 de kıdeme esas ücreti 2000tl olmuşsa, o ilk 10 yıllık süre için hak edeceği tazminat miktarı 10x2000= 20.000tl olacak. Donduramazsınız!
Emekli olduğunda ki bunun 2022 olduğunu varsayalım 2022 de bu 40.000 lirası para değil pul olacaktır. Diyelim ki yeni kanun?la 31.12.2012 ye kadar birikmiş tazminatlar değerlenecek veya o yılki kıdem tazminatı tutarıyla tekrar hesaplanacak.Bu seferde biz muhasebecilere her işçi için ayrı ayrı tablolarda o yılın güncel kıdem tazminatı hesaplaması yapmak düşecektir.
[/quote]Sn.nguroy un da belirttiği üzere , hele bir o kanun çıksın :) 1475 sayılı iş kanununda da kıdem tazminatı founu kurulacak ve yürürlüğe sokulacak deniyor, ama kısmet olmadı garibim kanuna ;4857 ye de kısme t olacağını sanmıyorum:)


Gerek bizim için gerekse işveren için yük olan bu geçmiş kıdem tazminatlarından kurtulmanın yolu 1.1.2013 e kadar biriken leri dağıtmaktır.

Böyle bir istekle karşılaşınca doğal olarak tabiki işçiler işten çıkartılarak tazminat verilecek sonra tekrar işe giriş yapılarak geçmişin sıfırlanması doğaldır.
O tazminatları 1.1.2013 den önce dağıtmanın tek faydası , işverenin kasasındaki nakit miktarının hafiflemesini sağlamak olacaktır. Zamanı gelip çalışan emekli olduğunda, hesaplamayı yaparken o ilk dönemdeki çalışma süresini de son ücret üzerinden hesaplamak ve o dönem verileni avans olarak dikkate alıup farkını ödemek zorunda kalacaksınız.
2 kere iş :)
 
Ynt: Yeni kıdem tazminatı kanunu

Arkadaşalrın düşüncelerine katılmakla birlikte,
- SORU:İş sözleşmesi devam eder iken kıdem tazminatı ödenebilir mi? olsun.
- Bazı işverenler, bu konuda ileriye dönük fazla risk almamak yada bu riski kontrol edilebilir tutmak amacıyle çalışanlara ödeme yapmaktadırlar(yapılan bu ödemenin de avans niteliğinde olduğu ve mahsub ediebileceği,bu avansa da işci lehine ayrıca faiz yürütülemiyeceği ifade olunmaktadır.)
- Malumdur ki kıdem tazminatı şartların oluşması,doğması halinde mümkündür.
- Kaldı ki şu an muaccel hale de gelmemiştir.
-Kıdem tazminatı fonu yürürlüğe girse dahi,şimdiden şartları oluşmayan,doğmayan geçmişe dönük ödemenin hesap olunarak, fona aktarılması da sözkonusu olmaz,olamaz,zira şu an şartlar belirsiz.Bu nedenle, bu durum fon sistemi dışında kalmalıdır ve kalacağı da açık.
-Bu işyerinde çalışanlar şu an kıdem tazminatını hak etmiyorlar,işverenin de şu an ödeme yükümü bulunmamakta,
-Gerçek anlamda sözleşmeler"geçerli nedenle"feshedilerek,çıkış yapılıp,bu defa kıdem tazminatı adı altında ödeme yapılabilir,sonradan(2veya 3 gün sonra)giriş yapılır ise mümkündür diye düşünüyorum.(işletmenin bu durumdan(işciler çalışmazlarken)göreceği zarar dikkate alınmalı.)
-Bir başka yönden hesap olunan miktarın,"kıdem tazminatı karşılığı"adı altında bir banka hesabında değerlendirilmesi mümkün olabilir ise neden olmasın.
 
Ynt: Yeni kıdem tazminatı kanunu

Çözüm açısından,fikir teatisi yaparsak;(işletme açısından sıkıntı olmaz ise)
a- Bu olayda ihbar tazminatı önemli gibi görünüyor, ödenmemiş,ödenmiyor olması sorun ,şayet ihbar(ve var ise kullanılmayan y.izin ücreti)peşin ödenir, çıkış yapılır,kıdem tazminatı adı altında da ödeme yapılır,sonradan tekrar 2,3 gün sonra giriş yapılır ise yine sorun doğar mı?doğarsa yada doğmazsa neden?
b-Bir başka yönden,işcinin önceki iş sözleşmesi kendisinin isteği(anlaşmalı)feshedilir,(bu anlaşma sözleşmesine de işciye kıdem tazminatı ödenir hükmü konulursa)kıdem tazminatı da ödenerek(ihbar gerekmez) sözleşme feshedilir,işci ayrıl(çıkışı veril)dikten 2,3 gün sonra tekrar giriş yapılırsa bu defa yine sorun doğar mı?doğrsa yada doğmazsa neden?
 
Ynt: Yeni kıdem tazminatı kanunu

Arkadaşımızın sorusu yakın zamanda karşımıza çıkacak büyük sorunlardan biri aslında.
İşçi açısından baktığımızda ki bende bunların içindeyim bağımlı olarak çalıştığım şirketten birikmiş 35.000 lira alacağım var. Bu alacağım kanun çıktıktan sonra ne olacak? Kanun taslağından , Ali Babacan?ın açıklamalarından vede Ali Tezelin yorumlarından anladığım kadarıyla bu alacak şirketlerin üstünde olacak. İşçi bu alacağını kıdem tazminatını almaya hak kazandığında çalıştığı şirketten alacak.
Ancak benim 35.000 tl alacağım brüt maaşımla her sene tekrar hesaplanıp artacak mı yoksa sabit mi kalacak veyahut yeniden değerleme oranı yla mı değerlenecek bu konuda kesin net bir bilgi yok. Biz sadece olması gerekeni düşünüyoruz lakin burası Türkiye unutmayın arkadaşlar!!
Kanun fona en az 10 yıl para yatırılması gerektiğini 10 yıldan sonra buradan para almaya hak kazanıldığını açık açık yazıyor. İşte bu maddeye istinaden eğer devlet işverenlerden örneğin benim 35.000 liramın yarısını fona aktarmak şartıyla şirketteki bütün kıdemimin devlete aktarılmasını talep ederse işte o zaman yandığımızın resmidir.
Bu ve buna benzer endişeler dolayısıyla benim gibi işçisinin maaşını asgari ücretten değil?de aldığı ücretten gösteren firmalarda çalışanlar büyük endişe taşımakta ve bir an önce birikmiş tazminatlarını alıp yeni sisteme 0 dan başlamak istemektedirler.
İşveren açısından baktığımızda; bugüne kadar mali tablolarında olmayan kıdem tazminatı kalemi yokken bu sene itibariyle bilançolarında (finansal durum tablolarında) bu borçla karşılacaklar.
Ciddi olan müesseseler bilançolarında bu kalemden kurtulmak isteyecekleri gibi bu tür firmalar vergi veren firmalar olduğundan tazminatlarını ödeyerek hem gider yazmak isteyecekler hemde bu borçtan kurtulmak isteyeceklerdir.
Muhasebeci açısından baktığımızda ise; yeni tfrs ye göre kıdem tazminatı karşılığı ayıracağız sonra buna faiz hesaplayacağız anlayacağınız bir sürü iş yükü. En önemlisi bütün bunları nasıl yapacağını bilen meslek mensubu sayısı ne kadar dır sizce.
Arkadaşın sorusunun cevabına gelince;
Tabiki en doğrusu işçiyi 30.05.2012 de işten çıkartıp aynı gün 1.6.2012 itibarıyle tekrar işe girişini yapmak bankadan kıdem tazminatını ödeyip gider yazmaktır.Bu işlemde sorun 30.05.2012 itibarıyle çıkışını yaptığımız işcinin maaşının 30 gün değilde 29 gün hesaplanmasıdır. 2.ci olabilecek sorun ise aynı gün içinde aynı kişiyi aynı firmadan çıkartıp tekrar sokabilirmiyiz buna sgk sistemi müsaade edermi işin o kısmını bilmiyorum.Bunu daha tecrübeli meslektaşlarım cevap verirse sevinirim.İşçi işten çıktıktan sonra sağlık yardımından ne kadar süre faydalanamaz yada değişen bir şey olmaz mı bu konuları irdelemek lazım. Yılın 31 çektiği aylarda işçiyi 31.nde çıkartırsak yine 29 günmü hesaplanır yoksa 30 gün mü hesaplanır şahsen en son 5 yıl önce işçi girişi yaptığımdan benim hakim olduğum bir konu değil.
İşciyi işden çıkış bildirgesi vermeden kıdem tazminatı nasıl öderiz;
Benim aklıma gelen taahhütname değil ?de İBRAANAME yazmak. bu yazıda Ali Bey falanca tarihte şu tarihler arasındaki kıdem tazminatımı aldım Başka hiçbir alacağım kalmamıştır yazısının altına imza atarsa bu şekilde işvereni korumuş oluruz. Kıdem Tazminatınıda banka yoluyla yaparsak açıklama kısmına?da şu tarihler arasındaki kıdem tazminatı bedelidir yazarsak.Yarın Ali Bey emekli olduğunda sadece devletten alacağını alır şirketten 1 lira isteyemez.Bizde ibranamesini ve dekondu özlük dosyasına koyarız. Burada sorun İBRAANAME ile bunu gider yazarmıyız yazamazmıyız?
Tamamen fikir telakkisi ..
Başka arkadaşımızın yazdığı gibi parayı bankadan yatırıp avans hesabına alırsak bunu gider yazamayız.Bu durumda işverenin işine gelmez..
Öyle bir formul bulmalıyız ki bundan hem işçi hem işveren faydalanmalı.Benim aklıma gelen bu ;
olur olmaz yorum siz meslektaşlarımın..
 
Ynt: Yeni kıdem tazminatı kanunu

Sn.Erkan212
Katkılarınızdan dolayı şahsen teşekkür ederim,paylaşmaya devam edelim,paylaşdıkca sağlıklı ve en doğru sonuca doğru yol alacağımızı düşünüyorum.
İletinizde bir çok hususa değinmişsiniz,bence bu konu üzerinde ciddi paylaşım yapılacak ise,sn.moderatörlerimiz önderlik yaparlar ise olayın bütününü dikkate alarak,konuları başlık halinde belirleyelim,her bir konuyu tartışmak suretiyle sonuca gidelim,inanıyorum ki bu "forum"a yakışır paylaşım gerçekleştirebiliriz.
(Not.son iletimdeki iki şıkkın cevabını arıyorum,cevaplandırılabilirse bu yönde ciddi mesafe almış olacağız)
 
Ynt: Yeni kıdem tazminatı kanunu

a)İhbar tazminatı sorun olmaz. Bildirimi ihbar öneline uyarak yaparsınız. Tabi pratikte bunu önceki tarihli bildirim imzalatarak yapıldığını biliyorum.
b)anlaşmalı fesih derken İKALE sözleşmesi akla geliyor. Bence bu biraz muvazaalıdır.
O zaman herkese bu yol açılmış olur. Ayrıca çıkış yapmadan kıdem öderseniz bu kıdem tazminatı olmaktan çıkar . Ücret ödemesi olur ve vergilendirilmesi gerekir.
 
Ynt: Yeni kıdem tazminatı kanunu

ikaleden konu açılınca eskilere gittim birden.
forumda 2007 yılında ikale ile ilgili soru yöneltmiştim, pek fikir sahibi olan yoktu o zamanlar :(
 
Ynt: Yeni kıdem tazminatı kanunu

nguroy ' Alıntı:
a)İhbar tazminatı sorun olmaz. Bildirimi ihbar öneline uyarak yaparsınız. Tabi pratikte bunu önceki tarihli bildirim imzalatarak yapıldığını biliyorum.
b)anlaşmalı fesih derken İKALE sözleşmesi akla geliyor. Bence bu biraz muvazaalıdır.
O zaman herkese bu yol açılmış olur. Ayrıca çıkış yapmadan kıdem öderseniz bu kıdem tazminatı olmaktan çıkar . Ücret ödemesi olur ve vergilendirilmesi gerekir.
a-Bu olayda ihbar tazminatı önemli derken,(örneğin bugün işverence "geçerli nedene"dayalı fesih yapılacak ve bu eyleme bağlı olarak,ihbar olayını görmemezlikten gelemeyiz,bu nedenle bu noktayıda çözmemiz gerekir)ihbar konusu dediğiniz gibi de çözülebilir,var ise yıllık izin ücretleride ödensin,çıkış yapılıp, k.tazminatlarıda ödendikten 2-3 gün sonra ibraname de düzenlensin ve girişler yapılsın,sözleşmeler yeniden akdedilsin.

b-Aslında ikale sözleşmesi yoluyla da mümkün,çünkü işcinin iradesini sakatlamayan,lehine olacak şekilde yani yasal hakları dışında, örneğin ilave 2 aylık ücreti tutarında ödeme de yapılırsa sorun doğmuyor,bu halde ihbar durumu da sözkonusu olmaz,lakin dediğiniz gibi bu işleme "muvazaa"diyenler var ise de, talebin işciden gelmesi ve işcinin bu durumdan zarar görmemesi(lehine olması)halinde sorun doğmıyacağını düşünüyorum.Tabi bu olayda da çıkış yapılmalı,hatta şart,yapılmaz ise dediğiniz gibi bu kıdem tazminatı olmaktan çıkar.
Sonuç:Hangi şıkkı tercih edelim yada eksiğimiz var ise hangi şıkkı daha müsbet hale nasıl getirebiliriz?Netice itibariyle nerden bakarsak bakalım,"fesih"işlemi sözkonusu,bu nedenle de bu işlemin, hukuki açıdan sorunsuz çözümlenmesi gerekmektedir.
 
Ynt: Yeni kıdem tazminatı kanunu

"Sonuç:Hangi şıkkı tercih edelim yada eksiğimiz var ise hangi şıkkı daha müsbet hale nasıl getirebiliriz?Netice itibariyle nerden bakarsak bakalım,"fesih"işlemi sözkonusu,bu nedenle de bu işlemin, hukuki açıdan sorunsuz çözümlenmesi gerekmektedir"


Aynen katılıyorum.

Özetlersek;
1-Mutlaka çıkış yapılmalı,
2-İhbar önellerine uyarak bildirim yapılmalı
3-İzin hakları hesaplanıp ödenmeli
4-İbraneme usule uygun alınmalı
5-İkale çok tartışmalı vaz geçin
 
Ynt: Yeni kıdem tazminatı kanunu

Sayın moderatör yazdıklarınıza 100?de 100 katılıyorum.Teşekkür ederim bilgi paylaşımında bulunduğunuz için tabiki kıdem tazminatı ödemek için madde madde yazdıklarınızı uygulamak lazım ancak benim amacım işçi çıkışı yapmadan bu işi nasıl çözeriz buna bir kılıf uydurmanın yolunu bulmaktı.

Sonuç olarak eğer firma sahipleri yeni TFRS ?ye göre yapacağımız bilançolarda
Görünen kıdem tazminatı yükünden kurtulmak isteyip biz muhasebecilerine
İsteyen işçi?nin birikmiş kıdem tazminatını öde derse;
İşçi?de buna razı ise?de
İşçileri sgk?tan çıkarmadan biriken kıdemlerini ödemenin başka yolu yok.
Ancak son olarak şunu yazmak isterim ki.

işyeri 50 yada 100 kişinin çalıştırıldığı her sene giren çıkan bir çok işçinin olduğu bir fabrika değil.
10 yada 20 bin lira sermaye ile kurulmuş elemanlarını asgari ücretli gösterip çalıştıran 2.000 lira kdv çıktığında muhasebeciyi suçlayan sıradan bir işyeri de değil.
Bu iki tür firmalarda işi hukuna göre uygulamak zorundayız..

Ancak bahsi geçen firma;
Toplasan 7-8kişinin çalıştığı sekreterinin 40.000 şöförünün 35.000 kıdem tazminatının olduğu her sene 500.000 lira vergi veren yani üçe beşe bakmayan sağlam bir aile şirketi. Bir girenin en az 10 yıl çalıştığı kimsenin yıllık izin, ihbar hesabı yapmadığı şirketlerden.yani kimsenin işverene benim çıkışımı yapmadın diye iş mahkemesine dava açacağı kişiler değil.Zaten çoğu bu firmadan emekli olmayı düşünen kişiler.

Taahhütname-İbraname veya herneyse bir şeyler imzalatarak işçileri bağlayarak, işverini de sağlama alarak giriş çıkış yapmadan tazminatlarını ödesek kim gelip bu işçileri çıkışını sgk tan yaptın mı diye hesap soracak
İşçi ihbarını, iznini vs. zaten düşünmüyor parasını kurtarma derdinde.
İşveren param var kardeşim kim isterse öde gitsin devlete vergi vereceğime işçime veririm dese bile.
Sonuç
İşi kılıfına uyduracak bir yol bulamadık.
Teşekkürler paylaşımda bulunan bütün meslektaşlarıma;
 
Ynt: Yeni kıdem tazminatı kanunu

İyi de niye çıkış yapmak istemiyosunuz. Çıkışları verin sonra 2-3 gün içinde tekrar girersiniz.
Bakın bu tip uygulamalarla çok karşılaştım.
İşverenler isteyene tazminatını vericam diyebilir. Çok da normaldir.
Ancak işçiyi sgk çıkış bildirmeden kıdem tahakkuku yapamazsınız.
Ücret olarak verebilirsniz ancak buda kıdemini kurtarmaz. Yani iş akdi fesh edildği zaman tekrar kıdem ödemek gerekir.
 
Üst