Sayın greatviper
GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6'ncı maddesinin birinci fıkrasıyla kurumlarvergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerindenhesaplanacağı belirtilmiş, maddenin ikinci fıkrasıyla da safi kurum kazancının tespitinde GelirVergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanununun 8'incimaddesi ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40'ıncı maddesinde yer alan giderlerindirilebilecektir. Gelir Vergisi Kanununun 37'nci maddesinde ticari kazancın tarifi yapılarak her türlü ticarive sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu, 40'ıncı maddesinin birinci fıkrasının(3) numaralı bendinde ise, işle ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye, ilama veya kanun emrineistinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatların ticari kazancın tespitinde gider olarak indirileceğihükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun 61'inci maddesinde; ücretin, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarakçalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilenmenfaatler olduğu, ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat,zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmişolmasının veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesişeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmeyeceği, yine bu Kanunun 25'incimaddesinin birinci fıkrasının (7) numaralı bendi ile 1475 sayılı İş Kanunu ve 854 sayılı Deniz İşKanununa göre ödenmesi gereken kıdem tazminatlarının tamamı ile 5953 sayılı Basın MesleğindeÇalışanlar ile Çalıştırılanlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Kanununa göre ödenen kıdemtazminatlarının hizmet erbabının 24 aylığını aşmayan miktarlarının (hizmet ifa etmeksizin ödenenücretler tazminat sayılmaz) gelir vergisinden müstesna olacağı hüküm altına alınmıştır. Anılan Kanunun 94'üncü maddesinde, vergi tevkifatı yapmakla yükümlü kişiler ve kurumlarbelirlenerek vergi tevkifatına tabi olan kazanç ve iratlar bentler halinde sıralanmış, maddeninbirinci fıkrasının (1) numaralı bendinde hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61'nci maddedeyazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç) 103 ve 104'üncü maddelerinegöre istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben ödemeyi yapanlar veya menfaati sağlayanlartarafından tevkifat yapılacağı, 96'ncı maddesinde, vergi tevkifatının 94 üncü madde kapsamınagiren nakden veya hesaben yapılan ödemelere uygulanacağı, bu maddede geçen hesaben ödemedeyiminin, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçludurumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade ettiği, 98'inci maddesinde de, 94'üncü maddegereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanların bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkukettirdikleri kârlar ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri, ertesi ayın yirmi üçüncü günüakşamına kadar ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeyemecbur oldukları hüküm altına alınmıştır. Diğer taraftan, 4857 sayılı İş Kanununun 120'nci maddesinde; ''25.8.1971 tarihli ve 1475sayılı İş Kanununun 14'üncü maddesi hariç diğer maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.'' hükmü yeralmakta olup işçinin ya da çalışanın kıdem tazminatı almaya hak kazanabilme şartlarınındüzenlendiği 1475 sayılı İş Kanununun 14'üncü maddesinde ise;
''Bu Kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin:
1. İşveren tarafından bu Kanunun 24 üncü maddesinin II numaralı bendinde gösterilensebepler dışında,
2. İşçi tarafından bu Kanunun 25 inci maddesi uyarınca,
3. Muvazzaf askerlik hizmeti dolayısıyla,
4. Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veyamalullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla;
5. 506 sayılı Kanunun 60'ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) altbentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı kanunun geçici 81'incimaddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme günsayısını tamamlayarak kendi istekleriyle işten ayrılmaları nedeniyle, Feshedilmesi veya kadının evlendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kendi arzusu ile sonaerdirmesi veya işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde işçinin işe başladığı tarihten itibarenhizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarındakıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır.
Ancak, toplu sözleşmelerle ve hizmet akitleri ile belirlenen kıdem tazminatlarının yıllıkmiktarı, Devlet Memurları Kanununa tabi en yüksek Devlet memuruna 5434 sayılı T.C. EmekliSandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesinigeçemez hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre en yüksek gösterge ve ekgöstergeden aylık ödemesi Başbakanlık Müsteşarına yapılmaktadır. Buna göre, kıdem tazminatınıntavanı Başbakanlık Müsteşarına ödenecek emekli ikramiyesi tutarı kadardır.
Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; kıdem ve ihbar tazminatının giderkaydı konusunda Gelir Vergisi Kanununun 40'ıncı maddesinde özel bir hüküm olmamakla birliktemaddenin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi çerçevesinde kurum kazancının tespitinde giderolarak indirilebilmesi için İş Kanununa göre işçinin kıdem tazminatına hak kazanması ve hak edilenkıdem tazminatının da işçiye ödenmiş olması gerekir.
Tahakkuk etmiş olsa da ödenmemiş kıdemtazminatının gider yazılması mümkün değildir. Bu nedenle, iş akdinin fesih sözleşmesi ile sona erdirilmesi veya mahkeme kararı dolayısıylaşirketiniz tarafından çalışanlarınıza ödenecek kıdem ve ihbar tazminatı giderlerinin, yukarıda yeralan hükümler çerçevesinde ödemenin yapıldığı dönemde kurum kazancının tespitinde indirimkonusu yapılması mümkün bulunmaktadır.
Ayrıca, söz konusu ödemeler dolayısıyla yapılan vergi tevkifatlarının, Gelir VergisiKanununun 98'inci maddesine istinaden ödemenin yapıldığı ayı takip eden ertesi ayın yirmi üçüncügünü akşamına kadar muhtasar beyanname ile bildirilmesi gerekmektedir. Öte yandan, söz konusu tazminatın 1475 sayılı Kanunun 14'üncü maddesine görehesaplanacak kıdem tazminatına tekabül eden kısmı gelir vergisinden istisna olup, kıdemtazminatının istisnayı aşan kısmı ile ihbar tazminatının tamamı ise Gelir Vergisi Kanununun 61'incimaddesi uyarınca ücret olarak kabul edilecek ve gelir vergisi tevkifatına tabi tutulacaktır.
SONUÇ :
Yukarıdaki açıklamalara göre yaptığınız kayıtlar Sevgili dostum kevork'un belirttiği şekilde yapılması durumunda doğrudur. Yani ;
2016 Yılı kaydı ;
740 Ücretler
........381 Gider Tahakkukları
........360 DV Kesintisi
(B) 950 - KIDEM TAZMİNATI KARŞILIK AYRILMASI
(A) 951 - KIDEM TAZMİNATI KARŞILIK AYRILMASI
veya sizin kaydınız
(B)740 - PERSONEL TAZMİNAT GİDERLERİ (BRÜT)
(A) 472 - KIDEM TAZMİNATI KARŞILIK KAYDI
(A) 360 - ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR (KIDEM TAZ.D.V.)
(B) 950 - KIDEM TAZMİNATI KARŞILIK AYRILMASI
(A) 951 - KIDEM TAZMİNATI KARŞILIK AYRILMASI
2017 yılında ödemeyi yapacağınız tarihte kayıt şudur.
(B) 472 - KIDEM TAZ. KARŞILIĞI KISA VADEYE ÇEKİLMESİ
(A) 372 - KIDEM TAZ. KARŞ. KISA VADEYE ÇEKİLMESİ
(B) 372 - KIDEM TAZMİNATI BRÜT ÖDEMESİ
(A) 335 - KIDEM TAZMİNATI NET ÖDEMESİ (PERSONEL ALACAĞI)
(B) 335 - KIDEM TAZMİNATI BANKA YOLUYLA ÖDENMESİ
(A) 102 - KIDEM TAZMİNATI BANKA YOLUYLA ÖDENMESİ
Ayrıca 2016 yılında 950-951 nazım hesaplara yapmış olduğunuz kaydı 2016/4. dönem geçici vergide ''kanunen kabul edilmeyen giderler''
satırına ekleyeceksiniz
S.M.M.M DR. FERHAT SUCU