şeref aydemir
Tanınmış Üye
Kısmende olsa memnun olanlar var,bunların ekseriyeti tabiri caizse "mutlu azınlık"olarak tarif edilebilir,oranı % 10-15 midir,nedir,bilmiyorum,her neyse,konumuza dönersek,genel manada öteden beridir(küçüklüğümüzden bu yana duyarız) ister "bal yiyen baldan bezer"hesabı,ister bağımsız meslek erbabı veya iş gören/işci ya da müteşebbis/işveren olsun,çeşitli sebeblerle malum bir yakınma dolayısyle rahatsızlık/memnuniyetsizlik söz konusudur."...........yani kimse halinden memnun değil..."
Bu çerçevede yapılan/yürütülen meslek/iş/iş yeri ve işin yürütümünden kaynaklanan sebepler yanında,kişilerin şahsından kaynaklanan sebeplerde mevcut.Neticede başlangıçtan itibaren olayların içinde insan faktörü var,insanın olduğu yerde de problem var,olması da normal ama çözümde olmalı.
İnsani ilişkilerde,problemin fazla olması ve büyümesi ile bunların azlığı ve küçülmesinin "eğitimli/bilinçli birey" faktörü ile alakalı olduğu söylenebilir.Bu noktada belki okur-yazar oranı,ilköğretim-orta okul-lise ve üniversite,hatta yüksek lisans eğitimi almışların oranı,eğitim seviyesi ve kalitesi vs.artmış olabilir ama oran olarak "mükemmel/kaliteli insan" oranında artış söz konusu mu?(bu noktada " kaliteli insan"dan kastım,kişi olarak kısaca "iyi vatandaş"-"örnek insan" yani hak-hukuk-adalet ölçülerine riayet eden,dürüst,samimi,saygılı,vatanını,milletini,bayrağını seven,gündemde olduğu için söylüyorum asla "kadına şiddet" uygulamayacak bilinçte olan vs)
Yanlış anlaşılmasın hani "nerde o eski günler"derler ya, insani münasebetler açısından ben o günleri arıyor,özlüyorum...